İncelemede
İlk Yirmi |
1
|
|
|
 |
Yalnızlık bir mevsim gibi geldi geçti.
Sanmaki beni deldi geçti
Ustadan büyük usta var bu hayatta
Herkesten büyük bir emreden var yukarıda |
|
2
|
|
|
 |
Yunanistan; Baklava, Lokum derken Böreğimizi de elimizden alıyor gibi.. Bize de yediriyor.. ohh afiyet olsun.. |
|
3
|
|
|
 |
Bazı konular sadece o konunun muhataplarını ilgilendirmez. Genlerle ve görevlerle ilgili birtakım zorunluklar o insanların sorumluluk duyduğu insanlarıda ilgilendirir. |
|
4
|
|
|
 |
İlham, insan aklının ve gönlünün Cebrail kanadıyla okşanması, uyarılması. Yükselişini, manasını, tamamına erdirmek üzere yola çıkmış tüm kelimelerin “en güzel” adıyla mana gergefine uğrayarak ve uygun kumaşlarla istikametine devam etmesi. |
|
5
|
|
|
 |
Geçen gün Cluphouse’da benden üç yaş büyük Özgür kardeşimle biraz gevezelik ettik. Kendisi öyle yazıp çizemez ama iyi bir okurdur. Özellikle edebiyat alanında yeni çıkan eserleri, eserlerin sahiplerini hem tanır hem de takip eder. Hatta yeni kalemşörlerden birkaç isim söyleyip sonra güzel bir dille de savundu. -ben kimseyi yermemiştim, konuşası gelmişti- Sonra laf dönüp dolaştı nedense Cahit Sıtkı Tarancı'ya geldi. Özgür abi: “Kim okuyor Yuşa bugün Cahit Sıtkı'yı?" diye sitem dolu bir söz söyledi…
Daha sonra da; "o şiirler"in eskidiğini filan söyledi…
|
|
6
|
|
|
 |
Uzun vadeli beklentiler ise Kuzey Afrika’dan sonra Sahra Altı devletlerinde de faaliyet göstermek ayrıca Latin Amerika, Hindistan hatta ASEAN ülkelerinde piyasaya girebilmek şeklinde görülmektedir. |
|
7
|
|
|
 |
Yaşım kırkı geçti. Artık böyle ağır yazılar yazmaya hakkım vardır diye düşünüyorum. O yüzden uzatmadan başlayayım. Platonun Devlet Kitabında Sokrates ile Platon arasındaki konuşmalarda böyle başlar. |
|
8
|
|
|
 |
Ayasofya yani basit çevirisiyle kutsal bilgelik üzerine birkaç kelam etme hakkını ve cüretini göstermemin birçok nedeni var. |
|
9
|
|
|
 |
fatin hazinedar’ın “balkon’dan düşen l’ kitabı günlerce elimden düşmedi. okudukça okudum. çok rahat okunan, yormayan, akıcı üslubu ile okuyucuyu etkileyen bir kitap. ben, okurken hem keyif aldım, hem de çok şey öğrenmenin mutluluğunu yaşadım. bu kitap bir defa okunup da bırakılacak kitap değil. bir başucu kitabı. |
|
10
|
|
|
 |
İlkokul çağlarımızda sevdirilmişti bu yurt bize… Hem de siyah önlüklü, beyaz yakalı, kafalarımız üç numara asker traşlı, tüm okul öğrencilerinin ip gibi dizilip hep bir ağızdan gür bir sesle: “Yurdumu özümden çok sevmektir” diye…
Öğretmenimiz sesi gür bir öğrenciyi yüksek bir yere çıkartır, ona “başla” diye komut verir vermez avazımız çıktığı kadar bağırırdık yurdumuzu ne kadar çok sevdiğimizi… O yıllar 1990’lı yıllardı. Gaziantep / Nizip; Namık Kemal İlkokulu… |
|
11
|
|
|
 |
Kurtarma operasyonlarında aşağıda köpek bulunmamasına da dikkat edilmelidir. Köpekler uzaklaştırılıp, sonra o işe başlamak en akıllıca olanıdır. Elinize bir parça kaşar ya da salam sosis türü, kedilerin seveceği bir yiyecek alınıp tekrardan ’’Gel pisi pisi.’’ diye çağrılabilir. Ancak kedi de sizden ’’Çift hamura tek kıymalı yanında bir de ayran isterim.’’ diye tutturursa, buna da sakın şaşırmayın... |
|
12
|
|
|
 |
Yeryüzünde, dört mevsim, üç zaman, rengârenk desen, musiki ve yapıtlarla örülü, şehir kimliğini elinde tutan aydınlık ve yeşil tek şehir, Bursa’dır.
|
|
13
|
|
|
 |
Efendim müteradif yani eş manalı kelimeler ne kadar çok bilirse insan dili de o kadar gelişir ve zenginleşir.
Müteradifler, birbirinin aynı ya da ikizi kelimeler değillerdir. Bu kelimelerin aralarında ince bir çizgi vardır ve bu ince çizgi bize farklı duygular ifade ettirirler. |
|
14
|
|
|
 |
25 milyon insan canına mal olan Cihan Harbi, yalnız bir şey kazandırdı: Milliyet bilinci! Her milletin hür olması artık cihan adaletinin bir esası olacaktır! Birçok milletler böylelikle esirlikten kurtulmuştur. İhtimaldir bir gün dünya Türkleri ve garip Türklüğümüz de özgürlüğüne bu vesile ile kavuşacaktır!
|
|
15
|
|
|
 |
Her kiracı illaki eninde sonunda bir ev almak ister bütçesi imkan verdiği ölçüde... Aslına bakarsanız ev sahibi de olsak, kiracı da, dünyada hepimiz kiracıyız haliyle... Ruh bedenden çıkıp da gerçek mekanına doğru yol almaya başladı mı biz de kiracılıktan kurtulacağız eninde sonunda... |
|
16
|
|
|
 |
Romanda, hasta bir katilin kurbanlarını kaçırdıktan sonra onunla yakından ilgisi olan bir kişiye telefon açarak "Bu kadını neden kaçırdığımı kırk sekiz saat içerisinde bulabilirsen kadın yaşar. Eğer bulamazsan, ölür." şeklinde haber vermesiyle başlayan cinayetlere yer verilir. Tabii, polise haber verildiği anda kadının anında öldürüleceği ve bunun sorumlusunun da o kişinin olacağını belirtir. İnandırıcı olması için de o kişiye kurbanı ile ilgili bir hediye gönderir. Bu, ya onun kesilmiş bir parmağıdır; ya da onunla ilgili olan bir nesnedir. |
|
17
|
|
|
 |
Düşüncesine uygun hareket etmeyip, sürekli değişkenlik gösteren birey ve ailelerde, kültürel ya da kişisel sorun var demektir. Bu yüzden komünist ve sosyalistlik, kapitalizmin ilkeleri süperego, lüks, özenti, kompleks, doyumsuzluk vb. hastalıklardan tamamen arınmasıyla mümkündür. Ufak bir zaaf, kişiyi bitiren tehlikeli en büyük virüstür. |
|
18
|
|
|
 |
anılar, bir kişinin herhangi bir dönemde, yaşadıklarını kaleme almasıyla oluşan eserlerde yer alır. genelikle olaylar yaşandıktan sonra kaleme alınır. bu durum bazen unutulmalara, abartılara veya yaşanılan koşulların etkisiyle taraflı anlatımlara da yol açabilir. Ancak “sarıkamış’tan esarete”te, bu tür yaklaşımlar yok. yorumlarda hiçbir duygusallık ya da gereksiz suçlama ve hakaret yok. |
|
19
|
|
|
 |
1932 de Türkçe Okunma Mecburiyeti getirilen Ezan' ın 1950' de yeniden aslî şekliyle okunma macerası... |
|
20
|
|
|
 |
Osmanlı Devleti Arşiv belgelerinin Bulgaristan' a satılışı... |
|