• ÝzEdebiyat > Eleþtiri > Unutulamayan Dönemler |
21
|
|
|
|
Afganistan’da bir yandan Ruslar, diðer yandan Amerikalýlar bütün merhametleriyle halka özgürlük, demokrasi ve insan haklarýnýn gereklerinin yaþanmasý için çaba gösteriyor, ama tam bir vefasýzlýk örneði gösteren Afgan halký direniþle bu yardýmlarý reddedip, hem Ruslarýn, hem de Amerikalýlarýn iyi niyetini suistimal ederek, onlarý maðdur ediyorlardý. |
|
22
|
|
|
|
Hitler ve Yahudiler… Hitler’in babasýnýn gaddar bir insan olduðu anasýna ve kendisine son derece kötü davrandýðý anlatýlanlar arasýnda. Bu korkunç çocukluk dönemi Hitler’in Yahudi düþmanlýðýný körükleyen en önemli faktör olduðu da söylentiler arasýnda. Çoluk çocuk dinlemeden herkesi öldürmesi ve ölüleri de fabrikalarda yakýt olarak kullandýðý dünyanýn en büyük maðdurlarýndan biri olduðunu gösteriyor |
|
23
|
|
|
|
Herþeye para gözüyle bakmayalým, tarihi deðerlerimize sahip çýkalým ve onlarý küçümsemeyelim. Bunun yaþamsal önemi vardýr. |
|
24
|
|
|
|
Bu konu yüreðimde hep bir sýzý olarak kaldýðýndan mizaha yer verecek kadar kendimi güçlü hissetmiyorum. Bu yüzden bu bölümü yüreðimin sesiyle anlatmak istiyorum. |
|
25
|
|
|
|
Cumhuriyet Ýnkýlâplarýnda Osmanlý Mûsýkisi... |
|
26
|
|
|
|
Türkiye dünyanýn en güzel ülkelerinden biridir. Bunu sadece biz söylemiyoruz, ülkemizi ziyaret eden yabancýlar da bu topraklarýn tabiî güzelliklerine, kültürel öðelerine, sofra kültürüne hayran kalýyorlar. Bizler, içerisinde yaþadýðýmýz halde bu güzellikleri göremiyoruz; görsek de farkýna varamýyoruz. Oysa yabancýlar deðiþik ülkeleri gördükleri için buralarýn güzelliklerini kýyaslama imkânýna sahip oluyorlar. Bu yüzden onlarýn kanaatleri bizleri için önemlidir. Ülkemiz hakkýnda olumlu ve olumsuz görüþ bildiren turistlerin deðerlendirmelerini dikkate almalýyýz. Onlar bizim dünyadaki gönüllü turizm elçilerimizdir.
|
|
27
|
|
|
|
28 Þubat döneminde de darbeciler tarafýndan ayný uygulamalar yapýldý bizlere. Resmen Ayaktayken, uyutulduk. * Refah Partisi’nin giderek oylarýný artýrdýðýný ve bunun hiçbir þekilde önüne geçilemediðini gören darbeciler, büyük þehirlerde, toplumun nabzýný en iyi tutan meslek grubu olan taksicilerle görüþüp tahlil yaptýlar. Taksiye binip þoförlere, Refah Partililerin yaptýðý iddia edilen yolsuzluklarý anlattýlar. ‘Bunlar Türkiye’yi Ýran’a çevirecek’ dediler. Gördüler ki bu iddialarý, taksiciler ciddiye almýyor. Sonra taksicilere, ‘Filanca tarikatýn þeyhi, kadýnlara kýzlara tecavüz etmiþ’ þeklinde hayali hikayeler anlattýlar. Taksiciler buna çok sinirlendi. ‘Vay namussuz, þerefsizler’ dediler. Taksiciler de bu durumu halka anlattý. |
|
28
|
|
|
|
....Ayný mahalledeki bir genç delikanlý; sever komþu kýzýný. Baþlar her fýrsatta, limonla taradýðý contravolta saçlarý ile geçer kýzýn önünden. Sonra kýza arkadaþýyla haber gönderilir... |
|
29
|
|
|
|
Havalarýn ýsýnmasýyla birlikte insanlar memleketlerine akmaya baþlarlar. Sýla özlemini hafifletmek için herkes akrabalarýný, eþ dostlarýný ziyaret eder. Ýnsanlar memleketlerine gelmiþken eðlence de bir yandan hayatý renklendirir. Bu aþamada festivaller girer devreye. Yerleþim yerleri kendi özelliklerini de dikkate alarak bir dizi sosyal faaliyetler düzenlerler. Festival þeklinde gerçekleþen bu eðlenceler insanlarýn ilgisini çeker. Yaz aylarýnýn neþesidir festivaller… Hayatý güzelleþtiren bu eðlenceler yörelerin tanýtýmýný da saðlarlar.
|
|
30
|
|
|
|
Ben söyliyeyim, yanlýþ tespitte bulunursam ki, öyle kabul edileceðinin hükmünü yazmadan verdim. Böylece kariyerler zedelenmez ve dahi mesleki onurlar korunur, deðilse de, iþinizi kaybetmemiþ olursunuz!
|
|
31
|
|
|
|
Rusya’da çetin bir hengâme… Tahmin etmiþsiniz bunlarýn Çeçenler olduðunu. Þeyh Þamil’den Þamil Basayev’e uzanan özgürlük arayýþýnda maðdur ettikleri Ruslar… O kadar çok Rus öldü ki, yazýk, Rusya’da Rus kalmadý. Ruslar çok merhametli olduklarýndan hiç sesleri çýkmadý. |
|
32
|
|
|
|
Yol boyunca doðanýn muhteþem üç rengiyle gözlerimiz kucaklaþýrken baraj sularý göðün mavisiyle adeta sarmaþ dolaþtý. Ak bulutlar bir kuðu zarifliðinde suyun yüzeyinde tatlý akisler çizerken, bir anda bakýþlarým dondu. Yutkunamamýþtým!
O an boðazýmýza takýlan alabalýk kýlçýðý deðildi. |
|
33
|
|
|
|
...Doðrunun yöneticisi, bilgisizliðin ve yanýlgýnýn laðamýdýr. Evrenin þatafatý ayný zamanda pisliðidir » |
|
34
|
|
|
|
“Çocuklarý küçük kurþunla öldürürler, deðil mi anne?”
Bir Boþnak çocuðun aðzýndan dökülen bu kelimeler, yýllarca yüreðimde kanayan bir yara oldu. Bu yazýyý yazma gerekçem de, bu çocuða karþý duyduðum muhabbet ve mahcubiyettir. |
|
35
|
|
|
|
12 Mart 1971 döneminde Türk Müziði politikalarýnýn bir eleþtirisi... |
|
36
|
|
|
|
Bir 23 Nisan günüydü. Erdoðan ile anlaþmýþtýk. Sinemaya gidecektik. Ben, babamdan harçlýðýmý almýþtým. Erdoðan'ýn ise sinemaya gidebilmesi için çalýþmasý ve bilet parasýný çýkarmasý gerekiyordu. Bu nedenle boya sandýðýna sarýlmýþtý.
Kadirli'nin tam merkezinde Çamlý Kahve denilen meþhur bir yer vardý. Neredeyse bütün Kadirli halký oraya gelirdi. Yan tarafta Ara Çayhaneler denilen T biçiminde bir sokak vardý. Bu sokak, tamamen çayhanelerle doluydu. Günün her saati insan doluydu. "Ýðne atsanýz yere düþmez derler" ya iþte öyleydi. |
|
37
|
|
|
|
Börklüce’nin felsefesini, ruhunu, Karaburun yerelinden hareketle, tüm yurtta canlandýrma çabalarýnýn son üçüncüsüydü bu etkinlik. “Son üçüncüsü”, diyorum; çünkü, daha önceleri de denenmiþ; denenmiþ de, suskunluða itilmiþ kaç kez. Börklüce Mustafa adý çýkarýlýp, Karaburun Festivaline dönüþtürülmüþ ince taktiklerle. Yerel ve genel yönetimlerin, çeþitli yöntemleriyle, özellikle 12 Eylül’den sonra daha çok üretilmiþ korku virüsü. |
|
38
|
|
|
|
Devlet adamlarýmýz ve eþleri, pek önemserler bizi. Günün “mana ve ehemmiyetine uygun” kutlama demeçleri yayýnlanýr. Belediyeler þapþal þabalak konserler düzenlerler, göbekler atýlýr þen þakrak. Töre cinayeti denir, kadýnlar öldürülür bir yandan. Memeleri tomurcuða durmamýþ kýzlar, dedelere peþkeþ çekilir, alýnýr satýlýrlar. Bahçedeki aðaçtan ya da bir tavandan sallandýrýlmýþ ipin ucunda ince güzel boyunlarý. |
|
39
|
|
|
|
1492 yýlýnda Ýspanyollarýn baþlattýklarý insanlýk yardýmý 1800’lü yýllardan sonra Ýngiliz ve Fransýzlara zorunlu devredilmeye baþlanýyor. Amerika kýtasýnýn doðu kýyýlarý ile Afrika kýtasýnýn doðu kýyýlarý Portekiz, güney Doðu Asya’nýn Büyük Okyanus kýyýsýndaki takýmadalar, Batý Afrika’da kýyýsýndaki bazý yerler, Orta Amerika’nýn doðu kýyýlarýndaki takýmadalar Ýspanyollarýn elindeydi. |
|
40
|
|
|
|
Sedat Bey, ayný zamanda Yahya Kemal Beyatlý Þairimizin de bir öðrencisiydi. Birkaç saat sonra gün batacaktý ve ben yine Ýstanbul-umu özlemiþtim. Baharat tadýnda benim dudaklarýmdan döküldü ünlü þairin dizeleri, bir bir özlemini içtiðim Ýstanbul-umla birlikte… |
|