 • İzEdebiyat > İnceleme > Toplumbilim |
1
|
|
|
|
Düşüncesine uygun hareket etmeyip, sürekli değişkenlik gösteren birey ve ailelerde, kültürel ya da kişisel sorun var demektir. Bu yüzden komünist ve sosyalistlik, kapitalizmin ilkeleri süperego, lüks, özenti, kompleks, doyumsuzluk vb. hastalıklardan tamamen arınmasıyla mümkündür. Ufak bir zaaf, kişiyi bitiren tehlikeli en büyük virüstür. |
|
2
|
|
|
|
Tanrıça yaşamında Ana Erkil kurallarla çocuğun dayısı adıyla kimlik kazanması, diğer tüm sosyal ve siyasal yapıları belirleyen düşüncelerin temeli demektir. Bu kimlik, erkek egoizmindeki sahip olma bencilliğini frenlerken, erkek ve kadının biyolojik, cinsel dengesizliğini de eşitleyen bir kültürdür. |
|
3
|
|
|
|
Mutluluk her ne kadar kişi ve toplumlara göre görecelilik taşısa da maddiyatta mutluluk aramak, insanı özgür değil bağımlı ve esir yapan en büyük hastalıktır. Esas mutluluk, özgürlük ve yaşam kalitesi, bilimsel ilkeler doğrultusunda her şeyin bir sınırı olduğu bilinci içerisinde paylaşım kültürüyle mümkündür. Bu yüzden her ülkenin yerine getirmesi gereken daha birçok görevleri vardır. |
|
4
|
|
|
|
İnsani ilişkileri aydınlatan bir güneş: Güven. Onun ışığı altında, şüpheye, tereddüde, droplu herhangi bir düşünceye yer olamaz! Felsefesi berrak ve net: Beraet-i zimmet (suçtan arınmışlık) asıl olan…
|
|
5
|
|
|
|
Gerçek sosyalist ve demokratik yönetimlerin dışında, diğer sistemlerin devlet başkanı, başbakanların amaçları kariyer, para kazanmak olduğundan din, etnik ırkçılık gibi her yalancılığı ilke edinen mitomani bir kültüre sahiptirler. Sosyalist liderlerin yalanla politika yapma şans ve kültürleri olmadığından, yürütecekleri politika toplumun niteliği ve emperyalistlerin askeri, ekonomik etkilerine paralel gerçekleşir.
|
|
6
|
|
|
|
Birbirine yakın farklı kültür ve siyasi düşüncelerin, stratejik olarak bütünleşip ortak bir sentez oluşturması, her yapının kendi geriliklerini atarak temel noktalarda buluşmakla mümkündür. Saplantı ve geriliklerini görmeyen hiçbir düşünce kendine yakın gördüğü yapılarla gerçek bir bütünleşme yapamaz. Bu yüzden sosyalistler ile Aleviler birbirine çok yakın kültüre sahipken somut, gerçekçi bir birliketlik oluşturamadılar. |
|
7
|
|
|
|
Dünyanın her ülkesinde devletler toplumların üst aklı olup, insanların çoğunluğu devletin bu siyaset ve adalet yapısına göre karakter kazanırlar. Bir devlet yönetim sisteminde tek dil, tek din, tek ırk, tek düşünce, tek kültür, tek kişi ukalalığı yaşam ilkesi yapılmışsa, vay haline o toplumun.! Bu tür devletlerde bencillik, yıkıcılık ve ahlaksızlığa karşı olan kişiler, hep aşağılanıp dışlanır. Dışlamayı devlet başlatır toplum uygular. |
|
8
|
|
|
|
En son tek tanrılı dinlerin kutsal kitaplarında belirtildiği gibi, bundan altı ya da yedi bin yıl önce, tanrının dünyayı yedi günde yarattığı hikayenin, en ufak doğruluk payı olmadığı gibi, gerçekle de uzaktan yakından alakası bulunmuyor. Buradaki tek amaç, insanları bilinmeyen üstün güçle korkutup oyalayarak, sömürü iktidarlarını devam ettirmektir.
|
|
9
|
|
|
|
Ozan Aşık Veysel bu türkü sözleriyle acaba ne demek istemiştir. Duygusal melodinin etkisiyle verilmek istenen asıl mesaj fark edilememiş olabilir. Günümüzde yaşadığımız sorunlarla bu sözlerin arasında acaba ne gibi bir ilişki vardır?
|
|
10
|
|
|
|
Daha açık örnekle ifade etmek gerekirse, süperego hücreleri ne kadar pasifleşirse, düşünce hücreleri daha fazla aktifleşir. Bu da süperego hücrelerini pasifleştirip, düşünce hücrelerini aktifleştirmeyi şart koşuyor. Ancak insanlık tarihi boyunca süperego hücrelerinin sürekli aktif şekilde çalıştırılması yüzünden, tarihin büyük bölümü hep kanla yazılmıştır. |
|
11
|
|
|
|
Hazar prensesi olan Çiçekion, gelin olarak Bizans sarayına gittiğinde giydiği elbise saray ve çevresinde moda haline gelmiştir. Fakat daha da önemlisi şudur: İmparator II. Justinianus ve V. Kostantinos, Hazar prensesleri ile evlenmişlerdir. Konstantinos’un Hazar prensesinden doğan oğlu, tarihte “Hazar Leon” lakabı ile tanınmıştır. Aynı zamanda bu adam, Hazar hakanının torunu oluyordu. Bizans böylece bazı meselelerde... |
|
12
|
|
|
|
Eski Türklerde çağımızın insanlarına garip gelen birçok anlayış mevcuttu. |
|
13
|
|
|
|
İnsan neden yazar? Bu soru daha büyük bir sorunun bir boyutudur. Büyük soru: İnsan neden sanat yapar? Sonra da neden ürünlerini başkalarıyla paylaşmak ister? |
|
14
|
|
|
|
Metinde değişiklik var. Yazıyı daha önce okuyanlardan bir kez daha açmalarını rica ediyorum. Demokratikleşme sürecinde arayışlar belli kalıplar içine yerleşmeye ve açıklığa kavuşmaya başladı. Haftalık toplantılarına katıldığım bir grubun hazırladığı bu yazı bana ait değildir. Burada görüşlerinize açılmasını istedim ve kandi yorumumu ekledim. |
|
15
|
|
|
|
Cryonicks Projesi ile İnsanın ekonomik gücünün ölüme meydan okuma cesaretini göreceksiniz. Dünyanın aydınlanma çağında düşünürler bilim adamları filozoflar vardı bilim adamı tüm insanlık için bilim üretiyordu. Bilimi egemenliği altına almak isteyen güçler olsa da başarılı olamıyorlardı. |
|
16
|
|
|
|
Styler, akıl hastası bir katilin iç dünyasını anlamaya çalışırken kendisinin karanlıkta kalmış yönleriyle yüzleşmek zorunda kalır. Aynı şekilde izleyici de oturduğu koltuklarda bu yüzleşmeden payına düşeni alacaktır. Akıl hastası bir katilin iç dünyasını araştırmak isterken kendi iç dünyasının karanlık taraflarında kaybolur. Gerçekten bir yazar olarak neden böyle romanlar yazmaktadır? Özellikle, neden böyle karanlık karakterler seçer? Neredeyse suçlular, cinayetler, vahşet yazdığı romanların vazgeçilmezleridir ve bunları yazmaktan adeta zevk alır. Neden bu karanlık taraf Styler’ı ve seyirci koltuğunda oturan bizleri içine çeker?
|
|
17
|
|
|
|
Holokost’un çok sık gündeme taşınmasının insanda bıkkınlık ve doygunluğa yol açan psikolojik bir bozukluk oluşturduğuna ilk kez Avustralyalı Prof. Colin Tatz dikkat çekmiş ve on sekiz yaşındaki bir gençten o dönemi anlamasını beklemenin boş bir şey olduğunu söylemiştir. |
|
18
|
|
|
|
Dünyanın neresinde olursa olsun, bir insan gerek ekonomik gerekse siyasi ya da başka nedenlerden ülkesini terk etmişse, o kişi daha önceden kimliğini oluşturduğu öz dil, din ve düşünce kültüründen bir şeyleri kaybetmeyi göze almak durumundadır |
|
19
|
|
|
|
Üze kök tengri asra yagız yer kılındıkda ikin ara kişi oğlı kılınmış. Kişi oglında üze eçüm apam Bumın Kagan istemi Kagan olurmış. Olurupan Türk budunung ilin törüsün tuta birmiş, iti birmiş |
|
20
|
|
|
|
5 yıldır Suudi Arabistan'ın Riyad şehrinde yaşıyorum. Burada yaşadıklarım ve şahit olduklarım diğerleri tarafından bilinmesi gereken konulardır.
not: Fotografları da görerek yazıyı okumak ısterseniz, lütfen web sayfamı ziyaret edin. |
|