• ÝzEdebiyat > Ýnceleme > Anadolu Kültürü |
41
|
|
|
|
Dedem, Esma’nýn kaçacaðýný anlamýþtý. Bunu biliyordu sanki. Onun bir baþkasýna aþýk olduðunu sezmiþti. Ama O da Esma’ya aþýktý. Bu nedenle onun maðdur olmasýný istemiyordu. Ona yardým etmek istiyordu.
Bir gün köy bakkalýnýn önünde arkadaþlarýyla otururken Esma gelmiþ. Dedemi gören Esma bakkala girmemiþ. Dedem, bakkala, “Ýyisinden ver” demiþ. Oradakiler þaþýrmýþ. Sormuþlar: “Ey Aþýk, Esma’nýn geldiðini nereden anladýn?” O da “Kokusundan” diye cevap vermiþ. Bu aþk deðil midir diye soruyor Þatýroðlu. |
|
42
|
|
|
|
perþembe yaylasý’nda her yýl yaz mevsiminde yapýlan panayýr/festival, bu sene 12-18 aðustos 2013 tarihlerinde yapýlacaktýr. bir dönem karamanlý obasý’nýn yakýnýndaki alanda yapýlýrken, daha sonralarý, perþembe’nin giriþindeki düzlük alana, orasý yeterli olmayýnca þimdiki yerine taþýnmýþtýr. þimdilerde, konserler bölümü aybastý’da yapýlmaya baþlanmýþtýr... |
|
43
|
|
|
|
Osmanlýca denilen dil, ki bu, bana göre yanlýþ bir deyimdir, doðrusu Osmanlý Türkçesi olacaktýr, baðýmsýz bir dil deðildir. Yani öyle herkesin sandýðý ayrý veya farklý bir dil deðildir. Arapça ve Farsçanýn yoðun olarak kullanýldýðý Türkçedir. O dönemde Türkçeye verilen addýr. Dediðim gibi, bu dönemi farklý kýlan özellik, o dönemde Arapçadan ve Farsçadan istila biçiminde Türkçeye giren yabancý sözcüklerin olmasýdýr. Bu durum da yanlýþ anlaþýlmaya sebebiyet vermiþ, bu dilin ayrý bir dil, yabancý bir dil gibi algýlanmasýna yol açmýþtýr. |
|
44
|
|
|
|
Ekrem Memiþ, "Fakat iþin bir de arkeolojik boyutu var. O günden bu güne gelen bir 3 kültür var. Ýlki neolitik köy kültürü. Onu takip eden 5 binlerde kalkolitik kültür var. Köylerin yerini þehirlere terk ettiði dönem. 3. dönem ise eski tunç çaðý. Þehir kültürünün tamamen oluþtuðu dönem. Bu üç kültür arasýnda hiçbir kopukluk yok. Bu kopukluðun oluþmamasý kavmin deðiþmediðine iþaret ediyor" dedi. |
|
45
|
|
46
|
|
|
|
Küçük bir belde olan Kadirli, yapýlan çalýþmalarla geliþmiþ ve büyük bir ilçe olmuþtur. Sosyal hayat, son derece geliþmiþ, ekonomide kalkýnma saðlanmýþtýr. Ýþ ve çalýþma hayatý, baþta tarýmsal faaliyetlere, daha sonra memurluk, esnaflýk ve tüccarlýða dayalýdýr. Bu þehirde okuma oraný yüksek olduðundan devlet memuru sayýsý da oldukça fazladýr. Bundan dolayý birçok memur da ülkenin birçok þehrine yayýlmýþtýr. |
|
47
|
|
|
|
bir jandarma kolu, bir çetenin gizlendiði yeri basar. çetenin baþýný yakalayýp götürmek isterler. çetenin adamlarý baþlarlar oynamaya. bunlarý gören kol komutaný “ bunlar eðlence yapýyorlar. çetecilik bunlarýn iþi deðil.” der. ve böylece çeteler baskýndan kurtulurlar.
bu olayýn anýsýna, bu oyun oynanmýþ, yaygýnlýk kazanmýþtýr |
|
48
|
|
|
|
aybastý adýnýn öz biçimi belki ibrasta’dýr. “asta”, ilçenin doðusundaki (aðuderya-bolaman) ýrmaðýný iþaret ediyor olabilir. adýn öz biçimi; luwi/pelasgos dilinde: ibasta (ibrasta) buradan da; ibr(a)-ast®a; bol/gürsu-akýntýsý(dere, çay, ýrmak) anlamýna geliyor. |
|
49
|
|
|
|
Türklerin (Göktürklerin) Ergenekon'dan demirden daðý eritip çýkmalarýný, baharýn geliþini, doðanýn uyanýþýný temsil eder Nevruz. Doðu Türkistan'dan Balkanlara kadar tüm Türk kavimleri ve topluluklarý tarafýndan, MÖ 8 yüzyýldan günümüze kadar her yýl 21 Mart’ta kutlanýr. Bu güne Nevruz Bayramý derler.
21 Mart Divan-ý Lügat Ýt Türk’te ilkbaharýn geliþi olarak belirtilir.
|
|
50
|
|
|
|
Erdal GEÇER/Anadolu aleviliði ve klasik sol düþünce üzerine kiþisel bir deneme |
|
51
|
|
|
|
“Kravat nedir” diye bir soru sorsam…“Kravat hangi ülkeden çýkmýþtýr” sorusuna “Hýrvatlar” yerine “Fransýzlar” cevabýný vererek 250 milyar TL kaybetmiþtir. |
|
52
|
|
|
|
Egemen güce karþýlýk yükselen halkýn sesi : "Pir Sultan Þiirleri." |
|
53
|
|
|
|
Türkü Anadolu halkýnýn kendini ifade tarzý bilgeliginin saza söze dökülmüþ biçimi deðildir de nedir? Bazen kurda kuþa yakýlýr türkü, bazen ayrýlýða, zülme... |
|
54
|
|
|
|
Kürt islam tarihindeki çarpýklýk ve Kürtlere hak etmedikleri cevr-u cefayý, en ince ayrýntýlarý ile tartýþmaya açmak baþlýca bir çalýþmayý gerektirir. |
|
55
|
|
|
|
Bilinmeyenleri ortaya çýkardýk.Yeni bir belge niteliðinde. |
|
56
|
|
|
|
Yemek toplumuyuz nihayetinde.....
Bize has bir özellik, yemek içmek...
Bunlarý yaparken ki hazzýn hiçbir þeye eþ deðer akýbete ulaþmamasý da doðal tabii
|
|
57
|
|
|
|
Son konjonktürde üretilen spekülatif- manipülatif harekette Karma ve baþörtüsüz namaz olayýndaki – ki baðlantýlar ve katýlan bireylerin kodlarý henüz ammeye ilan edilmemiþtir- Protestan saldýrý bir taþ ile iki kuþ vurarak þeklen Atatürkçüleri esasen de Ýslamcýlarý mestetmiþtir. Bu tartýþma geçici veya sürekli olsa da uzun vadede Protestan bir Ýslam toplum modeline ve dini eksene kaydýrýlmaya çalýþýlan Türk toplum yapýsýnýn direnen kodlarýna saldýrmaya devam edecektir. Kemalizmin seküler ve baðýmsýz , mihnetsiz yapýsýyla Ortadoðuda radikalleþen Ýslami hareketle savaþamayacaðýný gören Amerikanýn, din eksenli Protestan bir siyasi ve toplumsal yapý üretme isteði hiçbir zaman kaybolmayacaktýr. Türkiyeye biçilen rol artýk askeri jandarmalýk deðil – ki bu sebeple Kemalistler artýk kolay ihmal edilebilir- ortadoðuya örnek gösterilebilecek veya çarpýþtýrýlabilecek ve ‘PR’ ý güzel yapýlabilecek bir vizyon olmaktadýr. Bu konuda iradelerde, en sofistike ‘liberal demokrat’ dini eksenli iktidar ve pensilvanyadaki zat ile ince ve uzun soluklu ayarlarlarla zýmni mutabakat saðlanmýþtýr.
|
|
58
|
|
|
|
gercek dost adamlarý þairlerimiz bizlerden içimizden birileri |
|