• ÝzEdebiyat > Bilimsel > Felsefe |
441
|
|
|
|
Fakat sorumluluk bilinci tekil kiþi gayreti içinde olmayan belirsizdi. Sorumluluk kolektifeydi. Kolektif alan da tekil kiþide olmayan bir güvence ve gayreti sorumluluktan ötürü tekil kiþiye veriyordu.
|
|
442
|
|
|
|
Aitlik kavramý da zamana zemine göre içine deðiþmeler almýþtýr.
Þimdiki aitlik kavramý tarihsel olaný vermez. Geri bildiriþimi yoktur. Aitliðin bir mülkiyet iliþkisi olmazdan önceki dönemi vardýr. Bir de mülkiyet iliþkisi olan dönemi vardýr. |
|
443
|
|
|
|
Din ve bilim iliþkisi ayrýntýlý olarak incelenmeli. Bilim deyince ne anlaþýlacak. Topu bilim felsefesine atarak, sahadan çýkacak mýyýz.
|
|
444
|
|
|
|
Ýletiþim yaþamýn ve doðanýn her bir yanýnda, her bir varlýðý sarýp sarmalayan oldukça geniþ ve önemli bir süreçtir. Hatta öyledir ki varlýðýmýz tümüyle baþkalarýyla, nesnelerle, doðayla ya da hayvanlarla kurduðumuz iletiþim üzerine kuruludur. |
|
445
|
|
|
|
Sistem çevrimlidir. Çevrim geri dönüþlü olmakla sorusu cevabý olan bir kontrolle, referans durumdur. Çevrimi olgu olay olam gibi üç durumla yalýnlaþtýralým. Çevrim döngüseldir. |
|
446
|
|
|
|
El söylemi neydi? El söylemi teolojiye göre Dünya ve biz bu gün nasýlsak, 4 milyar yýl önce de, dünya ve biz aynýydýk diyen dogmatik anlayýþýn tarihi iyi analiz etmeyen söylemiydi.
|
|
447
|
|
|
|
nsan dediðimiz varlýðýn kendisi belli bir anatomiye sahipse de insan nitelemesi biyolojik deðildi. Yalýtýmlý totem alan içindekiler insan deðildi. Sürü türü yaþam biçiminden ayrýlan hemcinsleri belirten anlam ayrýmýyla totem alandakiler de totemiydiler.
Üreten iliþki içinde olup ta ittifak yapanlar da totemi deðil ilahtýlar. Ýttifaký yapanlar ilahtý. Bir süre sonra kendi içinde üreyememe nedenle ilahlarýn soyu tükendi. Ýlahlarýn geriye melezleri kaldý. Ýttifak uygarlýðýný taþýyan bu melezlere de insan dendi.
|
|
448
|
|
|
|
Kolektif alan kiþilerde ortak olan, kiþilerin temel saðlanmalarý üzerine ayaðýný basan bir kolektif baðlaným yasasýdýr. Alan içindeki bu baðlaným enerjisi ayný anda ve eþ anlý birçok süreçleri baþlatýr. Bu baðlaným bileþimin gücünü kolektif güç ve yaptýran güç gibi türlü enerji deðiþimlerine ve enerji dönüþümlerine uðramýþtýr. |
|
449
|
|
|
|
Þunu da belirteyim bu süreç para bulunana kadar altýnýn gümüþün takas deðeri yapýlmasýyla köleci takas bir nebze aþýlmýþtýr. Kolektif takas yerine kâr, kazanç gözeten birinin, satýcýlý alýþ veriþi gerçekleþtirememe zorluðu ortaya çýkmýþtý. Bu arýza kolektif olanýn arýzasý deðil, sömürücü, kâr yapýcý, alýp satmakla ticari kazanç elde edememe düzencinin arýzasýydý.
|
|
450
|
|
|
|
GErçek nedir, doðru nedir? Klasik felsefi tartýþmaya küçük bir katký. Felsefeye giriþ için moral motivasyon... |
|
451
|
|
|
|
Görünen evrenle, Hubble evreni farklý. Görünen evren 13,8 milyar ýþýk yýlý yaþýndayken; Hubble evreni 40 milyar ýþýk yýlý yarýçaplýdýr. Tüm (sonsuz) evren boyunca dalgalanma olsaydý. Evren yeterince büyük olsaydý; olmuþ olan, olacak olan, mutlaka bir yerlerde olmuþ olacaktý. Yani ikizlerimiz kuram olarak olasýdýr. Böylece geçmiþin geleceðin olmadýðý, zaman denen kavramýn bir olasýlýk olduðu ortaya konur. |
|
452
|
|
|
|
Erken dönem kardeþlikleri temas etme, dokunma, birlikte yaþam ve ortak aný oluþturmayla; hepsi biri, birinin de hepsi olmanýn kardeþliðidir. El mantýklý kardeþlik inanç üzerinde soyut absürt, kardeþliktir. El mantýklý kardeþler erken dönem kardeþleri gibi yaþama, gerçeðe dayanmaz.
|
|
453
|
|
|
|
Belirsizle durum kendisine belirsizle olan bir durum deðildir. Dýþta ölçüþme veya giriþme koyamayan bir davranýþa belirsizle durumdur.
|
|
454
|
|
|
|
Tembellik Hakký kitabýnýn yazarý Paul Lafargue. 1911 yýlýnda karýsýyla birlikte kendini öldürür Yaþlýlýðýn, beden ve zihin güçlerini azar azar kemirdiðini görmek istemeyen Lafargue, yetmiþ yaþýný aþmamak üzere kendine verdiði sözü tutmuþ olur böylece. |
|
455
|
|
|
|
Siyasi ahlâksýzlýklarýn en çok yaþandýðý düþünce yapýlarýysa din, ýrk ve maddi varlýklara tapýnan narsist, hedonist ve ukala karaktere sahip siyasi oluþum ve bireylerde görülen bir durumdur. |
|
456
|
|
|
|
El mantýðý kolektif baþlayýþ yerine, hiçbir çalýþma ve gayret göstermeden mülkü olan bir mülk sahibini irade sayýp mülkten pay daðýtmasýyla köleci iliþkileri baþlatýyordu. Yani vicdan mülk sahibinin mülküne ortaklar tanýmamayý baz alýp, baz aldýðý anlayýþa göre sýzlayacaktý. |
|
457
|
|
|
|
Tarýmcý grup da çoban grubun sorunlarýný anlama ve anlatma baðlamý içinde çoban gruba göre yavaþ olacaktý. Her meslek uðraþýsý ve meslek dili o grup ya da sektör kiþileri üzerinde öznel bir belirlenme olmakla bedensel uzluðu olan bir yetenekti.
|
|
458
|
|
|
|
Eski ahde göre tekil egemenliðe göre olan söylem ve zikirden doðan çeliþme, biz demenin zikri içinde çoklukta tekil olan yeni bir tevhit dilini doðuruyordu. Bu dil "biz" diyen oligarþinin gücüydü.
|
|
459
|
|
|
|
Makro dünya içine kuantum dünya uzantýlý etkiler olmalýydý. Bu etkiler mikro dünyadaki gibi ayný anda olmasý gerekip te makro dünyada ayný anda oluþamayan Planck zamanlardý. Ýþte makro dünya içinde olup ta beliremeyen Planck özelliði veremeyen belirip yok olan kontrolsüz zihin devimli imajlar zihin deposu içinde oluþabilir. |
|
460
|
|
|
|
Dahasý köleci yabancýlaþma içindeki yaklaþmaz lýðýn analitik düþünce-den yoksun yobazlýðýný sürdürmek için "cenneti analarýn ayaðýnýn al-týnda" sayan zorlama ve güzel söz oluðun söylemleriyle bu anlayýþla-rýmýzý bir iyice pekiþiriz. |
|