• ÝzEdebiyat > Öykü > Gülmece (Mizah) |
381
|
|
|
|
Tiradý belli bir sahnedeymiþ gibi ardýndan da ;
‘’ yüksek yerlerde tanýdýklarým var ‘’ demesin mi ?
|
|
382
|
|
|
|
Þimdi iþ biraz ciddiye biniyor. Bu zayýf karayaðýz ,bencileyin Anadolu çocuðu görünümlü genç adam bizi teftiþ teftiþ edecek anlaþýlan. Olur. Devlettir. Baþýmýz üstüne... |
|
383
|
|
|
|
Memduh önemli bir þahsiyettir. Maceralarý da önemlidir. Devam edecektir netekim. Ben daha iyisini yazarým netekim. |
|
384
|
|
|
|
Benim TC numaram, yani Türkiye Cumhuriyeti Vatandaþý olduðumu belgeleyen numara aynen þöyle Yirmi iki milyar sekiz yüz doksan beþ milyon dört yüz elli dört bin altý yüz altmýþ iki... Biz de böyle kardeþim, ne yapalým biz de böyle ezberlemiþiz TE ve de CE numaramýzý... Ha bir de rakam ile mi istiyorsunuz, oluuur onu da yazalým. 22 895 454 662 |
|
385
|
|
|
|
-Ýyi akþamlar sayýn seyirciler, Türkiyenin en çok kazandýran yarýþmasý "Kim 500 Milyar ister ?"....
- BEEEEN, Ben isterim
|
|
386
|
|
|
|
"Neyse Niyazi benim de aklýma gelmezdi Kýbrýstan sonra Ýstanbul’a da çýkartma yapacaðýmýz ama hayatta herþey olurmuþ derler neyse Niyazi sen þimdi ne yapýyorsun?" |
|
387
|
|
|
|
Gündüz Yunan askeri gelir, hayvan haþat, yiyecek içecek ne varsa toplarmýþ ya; gece de rahat yokmuþ. Hava kararýr kararmaz bu kez çeteler düze iner, onlar toplarmýþ ne var ne yok. Bir de erkeksiz ev görmeyegörsünmüþ namussuzlar. |
|
388
|
|
|
|
Bu ilhamlar ile esin hanýmlarda her ne hikmetse orada da bir geliyor, pir geliyor... Rahmetli babam gazete bile okurdu alafranga diye tabir edilen tuvaletlerde, ben onu yapmasam da, defter kalem hep yanýmda olduðu için, geldi mi açýyorum defteri, kalem elimde karalýyorum bir þeyler kendimce... Ha o arada dýþarýda benim çýkmamý da bekleyen vatandaþlar varsa, onlarýn yandýðýnýn resmidir. Tak tak tak kapýyý da vurdular mý kaçýyor gidiyor dakkasýna ilhamlar...
|
|
389
|
|
|
|
Kýymet Hanýmýn üzerinde keten bir elbise vardýr, ancak arka dikiþler, son kilo alýmlardan sonra fazlaca esnemiþ durumdadýr . Sýkça oturup kalkmanýn da verdiði baskýya dayanamayan dikiþler, toplantýnýn ilerleyen dakikalarýnda teker teker atmaya baþlar. |
|
390
|
|
|
|
Bilirsiniz, bu adamlar yýllar önce “devrim” adýný verdikleri bir arabayý benzin koymadan yürütmeye kalkmýþlardý, þimdi de “demokrasi” adýný verdikleri bir arabaya bindiler; ancak buna da ileri vites koymayý unuttular. Ýþte o yüzden bizdeki “demokrasi” arabasý hep geri vitesle gider ve oraya buraya da toslar. |
|
391
|
|
|
|
Her bölümde elli altmýþ tane figüran telef oluyor. Eee, tabi o telef olan figüranlarý da bir öteki bölümde tekrar canlandýrýp tekrar öldüremiyorsunuz... Seyirci hemen anlýyor, sosyal medyadan bizi mesaj yaðmuruna tutuyorlar... Gerçi Allah var, figüranlarýmýzýn hepsi kaliteli iþin ehli adamlar, iyi de ölüyorlar, öleceksin bu bölümde dedin mi... |
|
392
|
|
|
|
0 kimmiþ de benim ile aþýk atmaya kalkýyor? Sadece o mu, onun gibi benim ile aþýk atmaya kalkanlarýn hepsi þimdi yedinci sýnýf gazinolarda uvertür þarkýcý olarak sahneye çýkýyorlar... Ah be anam Ablanýz kurban olsun sizlere... |
|
393
|
|
|
|
aramýzda acayip birþeyler var. Ne olduðunu bilmiyorum ama farkýndayým. Bir de kafayý takmýþlýðým hat safhada: Ulan bizim aramýzda ne var? |
|
394
|
|
|
|
O güne kadar hiç yankesici görmamiþtim. Yaý da ben öyle sanýyordum. Belki görmüþümdür de , sanatýný icra etmeye kalkýþmadýðýndan farkýna varmamýþýmdýr. |
|
395
|
|
|
|
Topluma malolmuþ bir yazar olan Recep Sezgili bir gün odasýnda daktilosunun þeridiyle boðulmak suretiyle öldürülmüþ olarak bulunur. Komþusu, Recep Sezgili’nin evinden gelen ölü insan kokusunu hayra yormamýþ, Recep Sezgili’nin kapýsýný kýrarak içeriye girmiþ ve Recep Sezgili’yi ölmüþ bir vaziyette ve/fakat yüzünde bir tebessümle yerde yatar bir vaziyette bulmuþtur. |
|
396
|
|
|
|
Ýnanýr mýsýnýz þimdiye kadar hiç biri beni ne ýsýrdý, ne de týrmaladý. Ben de onlarý ýsýrmadým ve týrmalamadým çok þükür, aramýz iyidir keratalar ile onu söyleyeyim. Hiç birine torpil yapmam, yemekler hep eþit þekilde daðýtýlýr ve yenir. Mekânýmýz Yaþar Bakkal. Sað olsun Yaþar kardeþim çok emek verir kediciklere. |
|
397
|
|
|
|
haftaiçi uyanamayýp her pazar olduðu gibi, bu pazarda sabahýn köründe uyanýnca yazmak þart oldu gari... |
|
398
|
|
|
|
Mediha olay gününe kadar adýndan hiç mi hiç rahatsýz olmamýþtýr. Ha Mediha ha Medya, ne deðiþirdi ki?
|
|
399
|
|
|
|
Bizim Ýsmail Abi mesaiyi bitirmiþ montu elinde damladý dükkana. Gündüz normal sýcaklýkta olan havada birden yýldýrým hýzýyla soðuyuverdi... Eee tabi biz de verdik veriþtirdik havalara... Haaa havalarýn umurunda oldu mu, olmadý tabi ki... ''Giy Ýsmail Abi þu montunu böyle gitme kýþ zaten kapý da bir de seni dert etmeyelim baþýmýzda bu kadar dert varken.'' Giyecek giymeye de düþünüyor, ne zaman giysem diye... ''Tamam Ahmet'im hemen giyiyorum, soðuk soðuk, soðuða kabadayýlýk olmaz.'' Bende de laf çok Ýsmail Abi'ye ''Olmaz abi kabadayýlýðý býrak normal dayýlýk da olmaz.'' gülüþtük azar azar karþýlýklý... |
|
400
|
|
|
|
Ýlkokuldan yeni zýplamýþýz ortaokula. Hele de o sýcak günlerde ders çalýþ demeyin de bizim gibi tembel bir öðrenciye ‘'Hiç durmadan yirmi otuz kilometre koþ.'' deyin, hem vallahi hem de billahi o yirmi otuz kilometreyi seve seve koþarýz, ter sýrtýmýzdan deðil de baþka bir tarafýmýzdan çýksa bile, yeter ki ders çalýþmamýzý istemeyin... |
|