• ÝzEdebiyat > Öykü > Gülmece (Mizah) |
501
|
|
|
|
Bel kalýn da Allah'a þükür kafa kalýn deðil. Gittim hemen aldým bir çift pantolon askýsý. Takýlýrdý, takýlmazdý diye uðraþýr iken hanýmdan ve çocuklardan da yardým alarak askýlarý taktým bir güzel. Oh be, ta çocukluktan beri hayalimdi bu pantolon askýlarý. Ortaokul sýralarýnda Gafur diye kilolu bir arkadaþým hep takardý da ben de ona imrenirdim hep. Aha iþte þimdi benim de oldu askýlý bir pantolonum. Ya da baþka bir deyiþ ile pantolonumda aský. Ýkisi de ayný kapýya mý çýkýyor diyorsunuz? Biliyorum caným ben de o kadarýný... |
|
502
|
|
|
|
Asýl çocuk olan sensin. Akýl almaz boyutlara varan kozmetik harcamalarýna getirilebilecek baþka açýklama da yok zaten. |
|
503
|
|
|
|
Mahallemizde, bu konuda en hassas insan komþunun oðlu Hasan’dý. Kapýnýn dýþýnda hep beni mi beklerdi bilmem, sokaða adýmýmý atar atmaz görür, “Mehraba!” der siteme baþlardý:
- Göz hakký diye bir þey vardýr, sana öðretmediler mi?
|
|
504
|
|
|
|
Hasan amca derin bir “Ohh!” çektikten sonra, “Yakýleyin þu hýrkýzý!” dedi. Kaçan göçen de yoktu gerçi.
|
|
505
|
|
|
|
Üff, ne kadar da geciktik. Bu yol , bu hýzla anca bu kadar saat çekilirdi zaten. Bu bilmemnehanýmýn oðlu da az uyuz çýkmadý. Anasýna þikayet edeceðimi falan mý düþünüyor nedir, bassana oðlum þu gaza...Yok, oðlanýn uyuzluðunu bilmeselerdi zaten beni Ankaraya onunla göndermezlerdi. Ne cindir benim annem. Adamýn gözünden anlar en zararsýzýný, sonra da bana o manalý bakýþýný atýp, peki kýzým, gidebilirsin akþam adýherkimseyle der. Bilir ki, adýherkimse, dünyada dýþarý çýkalacak son adamdýr benim için ve onunla sýkýntýdan ölmek yerine odamda yalnýz sabahlamayý tercih edeceðim aþikardýr. |
|
506
|
|
|
|
"Bele soru cayiz midir ula!" |
|
507
|
|
|
|
uyandýðýmý anlayabilmem fazla uzun sürmedi, kafamý kaldýrýp etrafýma baktýðým zaman evet rüyada deðilim de |
|
508
|
|
|
|
Çukurova’nýn uçsuz bucaksýz verimli topraklarý üzerinde, tepsi gibi dümdüz alanda kurulu köyünde yaþýyordu Þemsettin. Zaman zaman tuhaf ve þaþkýn hareket ve söylemleriyle dikkat çekiyordu. Hatta köyde bu yüzden lakabý Þaþkýn Þemsettin’e çýkmýþtý. Yaptýðý her iþinde bir tuhaflýk bulunmaktaydý.
|
|
509
|
|
|
|
Her ne kadar, “Uzatmayalým, kýsa keselim, vaktim de yok.” gibi ara naðmeler yapsa da çayýný bitirmek bir yana hiç içmiyor, gitmek gerçek gündeminde yok ve susmaya da hiç mi hiç niyeti yok. |
|
510
|
|
|
|
Ýbrahim’in ne ödeyeceði var ne de ödeyebileceði. Zaten ödeyecek parasý olsa reklamlar izin vermez.
Kredi kartýn mý var, derdin var!
|
|
511
|
|
|
|
Çevrede herkes onun için "sopayý dikse yeþillendirir" diyordu. |
|
512
|
|
|
|
Ayaða kalkýyorum sakince, ‘iliþkimize bakýþ açýlarýmýz biraz farklýlaþmýþ bana göre. En iyisi bir süre ayrý kalýp, düþünelim.’ Diyorum büyük bir kararlýlýkla. Aferin bana, da ne düþüneceksek? ‘Eþyalarýmý toplayayým .’diye de ekliyorum hemen. Kaçamak bir bakýþ, acaba ne yapacak? Salak Selin, ne bekliyordun ki, adamýn fikri, zikri belli. Bu lafýmdan sonra ayaklarýma kapanýp ‘gitme ne olur, al, özgürlüðüm senin varlýðýna feda olsun’ mu diyecek? Demedi tabi. Bana bakmadýðý için gözlerini de göremedim zaten. Ayaða da kalmýþ olduðumdan geri dönüp oturamýyorum. Böyle de durulmaz, laf aðýzdan çýktý artýk, eþyalarýmý toplamalýyým. Allahým ne yaptým ben? |
|
513
|
|
|
|
Ýnsan kendinde olmayan bir þeye sahip olacaðýný düþündükçe onun kýymetini nasýl bileceði ile ilgili hayaller kurmaktan kendini alamýyor |
|
514
|
|
|
|
Bir öyküde Kore Savaþý’nda Kuzey Koreli komünistlerle boðuþurken, konu deðiþir, onu birden seksen öncesi faþist avýnda bulursunuz.
…
|
|
515
|
|
|
|
Dediði gibi usulen ev de gitti. |
|
516
|
|
|
|
Ayný bina, iki farklý tarih...
|
|
517
|
|
|
|
- Bu ne, demiþ, beni açlýktan öldürecek misin? |
|
518
|
|
|
|
Farklý bir beden, ayný bakýþ açýsý ve yine bildiðimiz hayat. |
|
519
|
|
|
|
-Amorti var mý amorti? Yoksa, gerisine bakmana bile gerek yok, at çöpe gitsin! |
|
520
|
|
|
|
Ooohh! Dünya varmýþ. Korkulu bir düþten uyanmýþ gibi oldum.
|
|