|
• ÝzEdebiyat > Öykü > Gülmece (Mizah) |
61
|
|
|
|
Kim kopardýysa onu hayattan, öyle ya aðzý dili yok ki ona lanet bile okuyamaz, küfür bile edemez, tek bir kötü söz dahi söylemezdi... Hatta içinde birileri varsa, onlar bile sesini çýkaramazdý... Nihayetinde onlarda elma kurduydular, aðýzlarý var dilleri yok. Hatta aðýzlarý dilleri bile yok belki... Þehzadeler Þehri Amasya’dakiler de bayaðý meþhurdu... |
|
62
|
|
|
|
Hani bilirsiniz, bu geçmiþten gelen kýsa notu. Mark Twain ‘'Dünyanýn en kolay olayý sigarayý býrakmak ben binlerce defa býraktým.'' Diye bir laf etmiþ. Lise yýllarýnda Mark Twain'den pek haberimiz yok tabi ki bizim. Gelelim ilk sigara býrakma denememize ve daha sonra on beþ yirmi kere denediðim býrakma maceralarýmdan kayda deðer bir ikisini sizlere anlatmaya... |
|
63
|
|
|
|
Bahçelievler’de Ulubatlý Hasan Ýlkokulunun basamaklarýndan çýkýp, o 1-A sýnýfýna girdik destursuz. Baktým ki benden önce bir dolu çocuk gelmiþ, öðretmenimiz ile hasbihal ediyor, esprili söylersek konuþuk ediyorlar... Biz de oturduk bir sýraya... Güzeldi ilk günler, Ali Ayþe’ye topu atar, ara sýra Ali ata bakar, ata biner günlerde öyle gelir geçerdi... |
|
64
|
|
|
|
Mahalle aralarýnda tahtadan potalar, þakýr þakýr basket oynuyoruz bizler, Beyaz Gölgenin verdiði gazla. Tabi bu arada Atatürk Spor Salonunda da þakýr þakýr basket maçlarýna gidiyoruz, bizimkilerle Amerikalýlarýn birlikte yaptýðý maçlarý hayranlýkla izliyoruz. Okulda da bir sürü uzun boylu arkadaþ var, teneffüslerde þakýr þakýr basket oynuyorlar. Biz durur muyuz, biz de oynuyoruz, oynamaya çalýþýyoruz. Boyumuz kýsa ama, hýrsýmýz tavan yapmýþ durumda. Benim boyumda ya da benden bir iki santim uzun olan arkadaþým potaya elini deðiyor. Ben de zýplýyorum 1. 70 boy ile ama ramak kalýyor. Bir þeyler yapýp bacak kaslarýmý kuvvetlendirmem lazým.
|
|
65
|
|
|
|
Tatlý mý tatlý komþumuz Seher Teyzemiz var apartmanda. Ýþi gücü olmadýðý zamanlarda kurulur televizyonun karþýsýna, eline de kumandayý alýr, o kanal senin, bu kanal benim dolaþýr durur zaplayarak. Elinden almaya kalkan oldu mu da kumandayý, fýrçayý basar, vermez kolay kolay... Haliyle oðlu ile gelini ve torunlarý da bu dertten çok sýkýntýlýlar... |
|
66
|
|
|
|
Kim demiþ kediler korkmaz diye, kediler bir þey anlamaz diye... Sadece miyav miyav mý derler zannediyorsunuz siz insanlar biz kedileri... Korkuyorum gerçekten, hem de çok korkuyorum aç kalmaktan. Artýk esnaf abilerim, o altýn kalpli bana her gün ciðer alan ve can ciðer kuzu sarmasý olduðumuz abilerim, bana ciðer almaz oldular. Neymiþ efendim ''Pahalýlýk varmýþ da eskisi gibi kazanamýyorlarmýþ hýh! Bahane bunlar. bana ne bana ne alýþtýrmasaydýnýz bizi.'' |
|
67
|
|
|
|
Masa Tenisi oynarken tak tak tak diye ses çýkaran pinpon toplarýnýn ses çýkarmamasý ya da daha az ses çýkarmasý için neler yapýlmalýdýr diye de genel müdürlüðümüzün birimlerinde toplantý üstüne toplantý yapýlmakta ve bu duruma bir çözüm aranmaktadýr... Pinpon toplarýna susturucu takýlmasý da seçenekler arsýnda olup bilahare deðerlendirilecektir... |
|
68
|
|
|
|
Bazen gözlüðümü nereye koydum diye saða sola bakýnýyorum. Oradan kýzým hemen sesleniyor ''Baba gözlüðün gözünde ya'' ben de ''Hay Allah kahýr of ki of vay anam ben aslýnda sizi denemek için þaka yapmýþtým'' diye geçiþtiriyorum, sonra da dönüp dönüp kendime kýzýyorum. Kýzmakla da kalmýyorum bazen de kendime ceza veriyorum. Gidiyorum Ceza'nýn CD'sini müzik setine koyuyorum ve sesi de sonuna kadar açarak dinliyorum ki aslýnda hiç de sevmem adamlarýn müziðini... Bu da bana iki türlü bir ceza oluyor... |
|
69
|
|
|
|
Bizim büyükamcaoðlu güzel akerdeon çalar. Biz de; benim birader, küçük amcaoðlu ve ben oynarýz akrabalarla birlikte, çoðu zaman Artvin Halk Oyunlarý, bazen çarliston, arada Þeyh Þamil öyle yapar çýkarýz düðünleri. Rahmetli babamdan kalma bir güzel meþgale diyelim. O da zamanýnda çok oynamýþ gençlik yýllarýnda...
|
|
70
|
|
|
|
Bertolt Brecht hakkýnda anlatýlan nükteler. |
|
71
|
|
|
|
Bir baþka hayati derecede önemli konuda þudur, Muzlarda Cumhuriyet oluyor da biz þeftalilerin ve de karpuzlarýn adý saný neden bir cumhuriyette geçmiyor diye hayýflanmaktadýrlar... Öyle ya biz de insanlara enerji vermekteyiz, mutluluk vermekteyiz, onlarýn serotoninini, dopamininini artýrmaktayýz ... Bize ne bize ne, bizlerde cumhuriyet olmak istiyoruz diye, þeftaliler ve de karpuzlar baþ kaldýrmýþlardýr... |
|
72
|
|
|
|
- Ulan yalancý piç, kim görmüþ ulan beni? Nataþalarýn peþinde gezmiþim. En kýralý elli dolar bunun. Ýstesem kýrkýný birden satýn alýrým. Tamam, Rus kýzlarý benim dükkâna geldiler. Edebimizle, adabýmýzla esnaflýðýmýzý yaptýk. Gömlek, çamaþýr falan, birkaç gýldýr gýcýk alýp gittiler. Kýzlarla bir iþim olsa birine takýlýrým. Üçünü birden ne yapayým oðlum? Seni dinleyen de beni pezevenk sancak. |
|
73
|
|
|
|
Alacaðým þimdi sinekliði elime ineklik edenlerinizi bir bir temizleyeceðim, sonrada niye kýydým ben bunlarýn canýna diye hayýflanacaðým, rüyalarýma filan girmeye kalkacaksýnýz ondan sonra, halt edeceksiniz diyeyim size...
Hayýr bir de gelip orama burama konup ecelinize susamýþ gibi davranýyorsunuz, benim de tepemin tasýný taraðýný attýrýyorsunuz... Bak bir iki þiir okurum þimdi size feleðiniz þaþar, duyunca, gelir yanaþýrsýnýz, sonra bir sineklik sopasý iþiniz kalmýþ olur... |
|
74
|
|
|
|
Tek kalan eldiveni bir çekmeceye kaldýrdým haliyle, yine de atmadým çöp sepetine, bakarsýn bir umut bir yerlerden çýkar belki diye... Bordo eldiven de sabahlarý iþimi görüyor, bayaðý sýcak tutuyor ellerimi... Bir kaç günde onunla kanka olduk, sevdi beni galiba bu bordo eldiven, tam da diyordum ki haydaaaaa! Onun da bir teki kayboldu... Güleri misin, aðlar mýsýn, yoksa sinirden elinde kalan eldiveni mi ýsýrýrsýn? Ben hepsini yaptým billahi... |
|
75
|
|
|
|
Utangaç çocuklar gibi, bir ayaðýmý öbür ayaðýmýn üzerine getirsem, o da olmayacak. Ev sahipleri, baþka baþka misafirlerde tam karþýmda oturuyorlar... Yok yok, en iyisi ben yine bir ayaðýmla öbür ayaðýmýn üstünü kapatayým bakayým, onlar çakana kadar, çakarlar ise koca baþparmak yýrtýk dondan çýkar gibi çýkacak ve ben nakavt olacaðým misafirlikte...
|
|
76
|
|
|
|
Böyle böyle gelip giderken resim dersine Orta Ýkinci sýnýfta gümledik. Ýkmale kaldýk. Tabi haklý Hocam, yetenek olmadýðý için, derse katýlým durumumu da son derece zayýf, hatta hiç yok da denilir. O derece iþte anlayýn. O sene ikmal imtihanlarýnda da kaldýk. Sýnýfta çakacaðýz. Ecevit-Erbakan Hükumetinin kýyaðý ile eylülde bir sýnav daha koyuldu da eylül de geçtik, neyse... |
|
77
|
|
|
|
Kýrþehir ve Abdallarýn tanýtýmý. Bozlak müziðinin önemi. Bozlak sanatçýlarýnýn deðeri. |
|
78
|
|
|
|
Bizim Kadri yakalanmýþ bu yakýnlarda gribe. Ýyi arkadaþýmdýr severim keratayý, benden üç beþ yaþ küçük olsa da sýklýkla görüþürüz aðabey derde baþka bir þey demez sever beni. Bir iki gün yorgan döþek yattýktan sonra azýcýk kendine gelmiþ, ama tam da atlatamamýþ hastalýðý.
|
|
79
|
|
|
|
Soba zaten yýllarýn sobasý her tarafý dökülüyor. Önce kömür üstüne biraz odun, biraz çýra. Kibritler elimizde de elimizde olmaya, ýslak meretler. Bu kibritlerle sobayý herhalde öðlen namazýna varacaðýmýz zaman yakarýz, belki de ikindiye bile kalýr... En iyisi bir yerlerden çakmak bulmak. Öyle ya, bu devirde kibrit mi kaldý? |
|
80
|
|
|
|
- Ünlü Ýþ adamý Ýsmail Kalýngöbek ile birlikte olduðunuz söyleniyor, bu konuda neler söyleyeceksiniz?
- Ne birlikteliði yahu! Biz sadece arkadaþýz, hatta kardeþiz, kardeþten de öte yaaaniii!
- Ama geçenlerde çok lüks bir lokantada baþ baþa yemek yemiþsiniz... Gözlerinizin içine içine bakýyormuþ Ýsmail Bey o sýrada...
|
|
|
|