• ÝzEdebiyat > Öykü > Aþk ve Romantizm |
321
|
|
|
|
ben mi… adým ismail…( beni bugün vurdu, kimliði belirsiz faþist bir kurþun… )
dün ilk kez bir kýzý öptüm… dudaklarým hâlâ yanýyor… dudaklarýmdan kuþlar uçtu… dudaklardan kuþlarýn uçacaðýný siz bilmezsiniz, görmediniz ki… ben gördüm… sokaklarýn hepsi yeni dökülmüþ asfalt gibi dümdüz oldu… ayaklarým yere deðmedi dünden beri… insan da uçabilirmiþ, bunu öðrendim… siz görmediniz… mavinin içinde esmer bir kartaldým… ben yaþadým bunu… bütün daðlarý, ovalarý, denizleri gördüm… dün ilk kez bir kýzý öptüm… |
|
322
|
|
|
|
Camlardan yaðmur damlalarý süzülüyordu, O’ysa aðýr aðýr süzülen damlalarýn gel-gitinde uyuþmuþ beyninin eþlik etmediði ve uzun süredir kýrpmadýðý için acýdýðýný fark etmediði gözleriyle sadece uzaklara bakýyordu. Gözleri uzaklara öyle saplanmýþ, düþüncesi öyle uzaklara saklanmýþtý ki... |
|
323
|
|
|
|
Öyle büyük bir sevda da deðil aslýnda. Cahilliðimdi seni seviþim, emanet kelimelerdi sevdamý anlatan. Uyduruk bir romanýn ucuz bir repliðinden oluþuyordu her þey... |
|
324
|
|
|
|
Ali içerideki kanepeye uzanmýþtý... Kalbinde deðiþik bir sýzý vardý. Ýçin için yanýyordu. Kim bilir, Elif þimdi nasýldýr ve ne yapýyordur? Tam o sýrada kapý yavaþça açýldý. Ýçeriye usulca birisi girdi. Bu Elif’ten baþkasý deðildi… Ali'nin kalbi hýzla çarpmaya baþladý. “Nasýl oldu da geldin Elif?” diyecek oldu, soramadý. Kelimeler boðazýna düðümleniyor, konuþmak istiyor ama konuþamýyordu.
Elif ile gönülden gönle akarcasýna konuþmaya baþladýlar.
—Elif sen... Buradasýn, gelmiþsin...
— Geldim evet.
— Aslýnda biliyordum geleceðini. Ýçime doðmuþ gibiydi...
— Sen çaðýrmadýn mý beni?
— Evet, gelmeni çok istedim.
Bu sýrada Ali uzandýðý yerden doðrulmuþtu... Genç kýza doðru adým atmak istiyor ama bir türlü ayaklarý olduðu yerden kýmýldamýyordu. Elif bir iki adým yaklaþtý ve Ali’nin gözlerinin içine bakarak, kalpten kalbe akan kelimelerle dudaklarý kýpýrtýsýz vaziyette,
— Geldim iþte, buradayým… Yanýndayým, dedi.
O sýrada genç kýz, elini Ali'nin kalbinin üzerine koydu. Ali bir an, sinesinden hýzlý bir tren geçtiðini hissetti. Tüm ýlýklýðýyla Elif'in eli tam kalbinin üzerindeydi. Elif, "Biliyor musun insanýn yaratýlýþ sebebi aþk olmalý" dedi ve gülümsedi. Ali kalbine söz geçiremiyordu. "Elif..." diyebildi sadece. Ne bir adým ileri, ne de geri atabiliyordu adýmlarýný. Kalbinde gezinen duygu þerbeti öyle bir aromaya dönüþmüþtü ki, sanki tek bir kelime bu büyülü atmosferi bozacak gibi hissediyordu. Sustu Ali... Elif ile kalpten kalbe konuþmaya devam edeceði sýrada bir sesle irkildi. |
|
325
|
|
|
|
Gerçek aþk kolay kolay bulunmuyor ve Mevlana'nýn dediði gibi "Aþk bir davaya benzer, cefa çekmek de þahide; Eðer þahidin yoksa davayý kazanamazsýn." O yüzden gerçek aþkýn deðerini bilmek gerekir... |
|
326
|
|
|
|
Uzun zamandýr yaptýðý gibi saymaya baþlamadan hýzla kalktý; hemen banyoya gitti; duþa girdi. Sýcak suyun, vücudundan kayýp gitmesini izledi bir süre. Ama sayýlar, sulardan daha hýzlý hareket ediyordu. Bir, iki, üç,beþ, dokuz derken, on sekizde durdu beyni |
|
327
|
|
|
|
Beklemek çaresiz bir duruþu resmetmiyor, gözyaþý tadýnda bir yutkunuþu konuþmuyor düðüm düðüm boðazda. //Beklemeye devam ediyorum sanki senin çatýnýn altýndaymýþ gibi, beklemeye devam ediyorum sanki senin adýný taþýyormuþ gibi ve beklemeye devam ediyorum sanki beklediðimi unutmuþ gibi… |
|
328
|
|
|
|
Kendi halinde, iyi bir fotoðrafçý kýz dý, bazý fotoðraflarýnýn filmlerini evin de banyo ediyor du.Eski usul seviyordu.Bir gün apartmana bir erkek taþýn dý deðiþik bi havasý gizemi vardý, bakýþlarý bir bakýþ attý kalbimi yaktý türünden di ama çapkýn deðil,kýz ilk görüþte çok etkilenmiþti..Bi merhaba bile diyeme di hafifçe gülemseyip kapýsýný kapattý.O çýkýnca kapý gözünden bakmadan edemiyor du.Ama bir türlü bahaneyle çýkýp ta konuþmuyor du, konuþamýyordu..Aklýndan da hiç çýkmýyor du.
Oda bir fikir buldu.Ona küçük hediyeler vermek hoþuna gidiyor du.Bir gün pembe güller ve poðoça kapýsýna sessizce býrakýyor du diðer gün kek,baþka bir gün erkek kadýn testleri olan kadýn bölümünün testleri iþaretlenmiþ dergi,terlik giymediðini farkedip te üþümesin diye terlik,duygularýna yakýn bulduðu cd müzik,vee parfüm býrakmýþtý sürsün ki kokusundan giriþ çýkýþlarýný anlayabilsin yakalanmasýn, hediyeleri býrakýrken, saatleri belli çalýþmýyordu adam .
Adamýn da hoþunagitmiþti bu deðiþik oyun misali þirinsellikler.
Oda merak etmiþti bu insaný ve tanýmak istiyor du ama yakalayamýyor du..Büyük olasýlýkla bu apartman da dedi.Mülayim, efendi, zeki bir erkekti arkasýnda bulunan insanýn bile nasýl olduðunu algýlayabilenlerden...Parfümü aldý ve sürdü kokusu duyulacak kadar dan fazla sürdü...
|
|
329
|
|
|
|
Bir yaz aþký yasý yazýsý... |
|
330
|
|
|
|
“Evet sana ait ne varsa yaktým, biliyorum. Herþeyi yakma hastalýðým bundan kaldý belkide. Ama bir bu kolyeyi yakamadým, yokedemedim. Demiþtin ya, ‘bu yüreðim’ diye, ondan belkide... Çýkartýp atmak, kolaydý ya, içimden de çok defalar geçi |
|
331
|
|
|
|
Sigarasýndan derin bir nefes daha çekti. Sigarasý da olmasa ne yapardý?
Sýkýntýlý olduðu anlarda en çabuk sarýldýðý tek þey oydu. Günde iki, üç paket kadar içiyordu. Arabasýný evinin önüne park etti |
|
332
|
|
|
|
Ne düþündüm biliyor musunuz? Kendimiz için ‘’doðru olduðuna inandýðýnýz’’ þeyi yaparken bir baþkasýnýn yaþamýný alt üst ediyorduk… Benim yapmaya çalýþtýðým þey gibi. Biliyorum o da günün birinde bir baþkasýný terk ettiðinde anlayacak bunu. Biliyorum.
|
|
333
|
|
|
|
"Çok güzelsin." diyorum.
"Evet, çok güzelim, hem de çok tatlýyým." diyor.
"Eminim ki çok tatlýsýndýr." diyorum
"Ýçsene beni." diyor.
Sarhoþ oluyorum, ne yaptýðýmý bilmiyorum, kadehi dudaklarýma götürüyorum, içiyorum.
|
|
334
|
|
|
|
Býrak, uzaktan gelen insanlarý sana benzeterek, her seferinde sana aldýðým çiçeði saklamaya çalýþýyým. |
|
335
|
|
|
|
Aþk, nesnesi olmadan doðmaz hiçbir zaman, ama bir kez doðduktan sonra nesnesi kayýplara karýþsa da var olmaya devam eder çoðu zaman... |
|
336
|
|
|
|
Hayatýn inceliklerini görmemek için kör olmak lazým, kör deðilim ve görüyorum. |
|
337
|
|
|
|
Ancak uzun yürüyüþün yorgunluðunu iyice attýðýnda, daha dikkatli bir bakýþla þaþkýnlýða dönüþtü yüzündeki ifade. Buraya ilk kez geliyordu ve burasý yaþadýklarý yerin yakýnýnda sayýlabilecek, þaþýlacak ölçüde farklý ve güzel bir kýyýydý. |
|
338
|
|
|
|
Ben bir genç kýzým. Kendimi Sevgi’ye adadým ve O‘nun kölesi oldum... |
|
339
|
|
|
|
Nostaljik bir kýr kahvesinde buluþurduk,sürekli. |
|
340
|
|
|
|
M.Ö. 250 yýllarýnda eski Çin'de Thing-Zda bölgesinin prensi imparator olarak tahta çýkmak üzereydi. Ama yasalara göre tahta çýkmadan önce evlenmesi gerekiyordu.
|
|