• ÝzEdebiyat > Öykü > Aþk ve Romantizm |
641
|
|
|
|
Bir müddet yalnýz kalmak istiyordu belki; bunun için açmamýþtý telefonunu, internete de girememiþtir ve attýðý maili görmemiþtir, haliyle cevap veremedi tabi. Mutlaka ortaya çýkacak ve açýklamasýný yapacaktý. Sebepsiz yere nereye gidebilirdi ki... Hem de Burak’a hiçbir þey söylemeden...
|
|
642
|
|
|
|
Gece dallarý kýrýk gönlümün içinden süzülerek akýyordu yaþantýma ...
tanýma gelmez bir ruh halindeydi bedenim ,
zamanýn küs anlarýydý ...
küskünlüðün içindeki zamanda ben susmuþtum,
|
|
643
|
|
|
|
ölümü beklemek yanýnýzda az bir erzakla |
|
644
|
|
|
|
tarihten yaprak................. |
|
645
|
|
|
|
Fakülte çýkýþ saatleri,ders bitimleri, birikmiþ yorgunluðumun ulaþtýðý son dayanýlmazlýk ve güçsüzlük safhasý olur hep.Bitkin ve kendinden geçmiþ bir halde beklerim otobüsleri durakta.Çoðu zaman ayakta duracak kadar bile mecalim olmadýðýndan ,banklara çuvallanarak bekler,sayarým otobüsleri...
|
|
646
|
|
|
|
Bir külhanbeyi ile aþýk bir beyefendinin öyküsü. Aþka farklý bakýþ, diðerini dönüþtürürken kendini deðiþtirmenin þaþkýnlýðýnýn kelimelere dökülme hikayesi. |
|
647
|
|
|
|
Yiyecek sýkýntýlarý yoktu. Ama nereye kadar? Prenses Ýreni uzandýðý yataðýnda geçmiþini düþünüyordu |
|
648
|
|
|
|
Yüreklerimizin gerçek fatihlerine, þairlere, bir küçük saygý duruþu bu öykü. Yalnýzca onlar, renklerle oynamayý ressamlardan daha iyi becerirler. |
|
649
|
|
|
|
Ne zaman göç etsem
Önce içim boþaldý .
Bindiðim her otobüste
Yaným dolarken
|
|
650
|
|
|
|
Her gün, her saat, her dakika, her saniye onu yaþýyorum bütün bedenimde. |
|
651
|
|
|
|
Uzaklarda bir deniz feneri. Görevi karanlýkta yolunu kaybedenlere yardým etmek deðil midir zaten? Ýþte, yanýp sönen ýþýðýyla bir þeyler fýsýldýyor. |
|
652
|
|
|
|
Afet Fatma cumbalý hole açýlan odalardan ikisinin kapýsýný týklattý ve Osman’ýn karþýsýndaki divanýn üzerine kuruldu. Birkaç dakika sonra ellerinde çalgýlarýyla 4 kýz çýktý odadan. Konuklarýný baþlarý ile selamlayýp yerlerine oturdular. ‘Zannetme ki terk eyledi bu gönül seni’ isimli þarkýya baþladýlar hep bir aðýzdan.
Selim’in en sevdiði makamlardan biriydi bu. Acýyla kývranan gönlün kendini ifþa etme çabalarý týpký kendinin düþtüðü durumu anlatýyordu... |
|
653
|
|
|
|
Siyah kadife kumaþýn üzerinde irili ufaklý pýrlantalar.Iþýðýnda yansýmasýyla nasýlda göz alýyorlar. |
|
654
|
|
|
|
Haftanýn sekizinci gününe sýðar ayrýlýklar,þubatýn otuzuna ve hislerim ücyüz altmýþ beþ gün altý saatin o altý saatinde can verir senden uzak geçen her senede...
|
|
655
|
|
|
|
“Kýrk altý yýl, ” diyor arkasýndan uzatýlan mikrofona, biraz utanarak, "Kýrk altý yýl dile kolay bir zaman…" |
|
656
|
|
|
|
Neden böyle ayrý duruyorsun? Biz bir çift deðil miyiz? |
|
657
|
|
|
|
"aþk, bazýlarý için yaþam pýnarý, bazýlarý için de uçurum kenarý. acaba bizim gözümüzde nasýl?" |
|
658
|
|
|
|
Beni þiirlerimle sevmiþtin.
En güzel þiirin sen olduðunu bilmeden.
Kalýn bir defter verdin bana. Sana yazdýðým þiirleri o deftere geçmemi istedin. Sonrada sýmsýký tembihledin.
|
|
659
|
|
|
|
Sezsiz limanlar aradým umutsuzca içimdeki fýrtýnaya,bir boþluðu doldurmasýný istedim tuttuðum ellerin,yalnýzlýðýmý boþ gözlerle doldurdum,hayallerimi bilinmeyen uzaklara giden trenlere yükledim,sancýlarýmý hastane koridorlarýnýn duvarlarýna yazdým...kanatlarýný yeni çýrpmaya baþlayan bir kuþ misali döküldün dudaklarýmdan,kalemim hayat verdiðinde sana sen vazgeçilmezim oldun.iþte böyle biþey benim için yazmak ve yazdýklarýmý paylaþmak. |
|
660
|
|
|
|
Genç adam kadýna döndü ve artýk bildiðini sandýðý cevaplarý reddederek kadýnýn dudaklarýnda kayboldu. Artýk cevap aramýyorlardý. Çünkü söylemeseler de cevap belliydi “seni seviyorum genç adam, seni seviyorum genç bayan” …
|
|