..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Bir ülke baðýmsýz olmadan, baðýmsýzlýk da erdem olmadan ayakta duramaz. -Rousseau
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
ÝzEdebiyat - Deneysel
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri

Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  

Murat, Mevlüt, Muzaffer ve Ýsa
Ýsa Kantarcý
Roman > Korku Romaný

Murat, Mevlüt, Muzaffer ve Ýsa “Ýsa, senin arkandayýz, Murat, Muzaffer ve ben, sen kafaný yorma.” Balkonda sigara içiyordum öðleden sonra, güneþ var ama serindi hava, yaz bir türlü gelmedi, yaðmur, sel, her þey can sýkýcý. Kadýnlar, kýzlar can sýkýcý, çocuklar þeytan. Güzel, iþe yarar bir þey yok gibi. “Neden geldim hayata, bu ne iþ?” Bir yaþamak derdidir gidiyor. Ne istersem, en elde etmek istersem diþimle týrnaðýmda bir mücadele vermem

[DEVAMI]

 

 


 

 




Arama Motoru


• ÝzEdebiyat > Öykü > Deneysel
101 
 Sanat Üzerine...  (Umut Salih Tiryakioðlu)

“Ýnsan, yeryüzünde, sýð ve bulanýk sularda yaþar. Yetileri böylesine elinden alýnmýþ, kýsýlmýþ, minimalize edilmiþ bir yaratýk asla bir sanat eserinin tespitinde belirleyici rol oynayamaz. Bir eserin takdiri, insanlarýn bayaðý zevklerini uyandýrýp uyandýramamasý ile deðil, onun bir sembole dönüþüp dönüþememesi ile ilintilidir. Bir þaheser kalabalýklara deðil yalnýzca tek ve üstün bir ruha hitap edebilir ki o yüzden kýymeti, dinleyici veya takipçi sürüsüyle ölçülemez. Senin bunu anlayabileceðini sanmýyorum. Ýlahi bir terakki ve sezgi gücüyle anlaþýlabilecek baþka bir atmosferdir bu.”
102 
 Zaman, Mekan - Patates, Soðan 4  (seyfullah ÇALIÞKAN)

Yerinden kalkýp onun koluna girdi. Aðzýndaki sigarayý saklamaya çalýþan delikanlýyý dükkânýn kapýsýndan sokaða attý. Bünyamin bu iþe fana bozuldu. Çuf çuf diye baðýrdý. Bütün sokaðý inleterek, Çuf çuf… Onlarca kez, hem de edepsiz el hareketi yaparak. "Çuf çuf iþte sana Osman. Çuf çuf…"
103 
 Zaman, Mekan - Patates, Soðan 1  (seyfullah ÇALIÞKAN)

Saat tam sekizde Bursa Nilüfer’deki E tipi cezaevinde beþ aydýr tutuklu bulunan Simitçi Nazmi gardiyanýn gürültüyle açtýðý demir kapýdan avluya çýkarak mahkûmlarý adliyeye götürecek araca bindi. Bu gün ilk duruþmasýna çýkacaktý. Arkadaþlarýndan ödünç aldýðý takým elbiseyi ve gömleðini giymiþ bir de boynuna kravat baðlamýþtý. Hayatýnda ilk kez kravat takýyordu. Ve ilk kez bu sabah kendini bu puslu aynada takým elbiseli ve boyalý ayakkabýlarla görmüþtü. Evlendiði, damat olduðu gün bile kravat takmamýþtý. Aynaya ilk baktýðýnda gördüðü resmin kendisi olduðuna inanamamýþtý. Saat tam sekizde cezaevi aracýna binip duvarlarýn dýþýna çýktý. Minibüste jandarmalarla birlikte altý kiþi vardý. Küçük parmaklýklý pencerelerden sokaklar, parklar ve insanlar görünmüyordu. Hiçbir þey görmese bile dýþarýda olduðunu bilmek onu keyiflendirmeye yetiyordu. Savcý ve hâkimleri, mübaþirleri ya da kâtipleri düþünmek istemiyordu. Þu anda kutu gibi kapalý bir yerde olsa bile yollar arabanýn tekerlekleri altýndan akýyordu. Köprülerden geçiyor, sokaklarý dolaþýyor ve trafik lambalarýnda duruyordu. Dýþarýda olmak ne güzeldi.
104 
 Zaman, Mekan - Patates, Soðan  (seyfullah ÇALIÞKAN)

Küçük Sude tren istasyonun merdivenlerinden karanlýk dehlize ilerlerken artýk kuþlarý göremediði için üzüldü. Annesi her zaman acele ettiriyordu. Ve nedense her zaman gidecekleri yere geç kalýyorlardý. Oysa serçelerin hiç acelesi yoktu.
105 
 Maðaranýn Kamburu - 14  (Ömer Faruk Hüsmüllü)

-Eve akþam her zamanki saatde gittim.Villanýn önüne arabayý park ederken camdan bana gülerek el salladýðýný gördüm. Ben de el salladým. O gün, bana karþý oldukça mültefitti. Akþam yemeðini yedikten sonra banyoya girdi. O banyoda iken sehpa üzerinde unuttuðu cep telefonunu karýþtýrdým. Halbuki cep telefonunu pek ortalýk yerlerde býrakmazdý. Konuþtuktan sonra hemen çantasýna koyardý. Telefonun mesajlar kýsmýnda içeriðinden sevgilisinden geldiði belli olan onlarca mesaj vardý. Birkaç tanesini okuyup, telefonu aldýðým yere býraktým. Oldukça sakin görünmeye çalýþýyordum. O’na bir þeyler belli etmemek için çok dikkatli davranýyordum. Saçlarýný da kurttuktan sonra geldi kanepede yanýma oturdu. Sað elini omuzuma atýp sevgi dolu sözler fýsýldadý. Ben de ayný þekilde mukabelede bulundum ve “Sevgilim, bu gün çok güzel, zevkli bir gece geçireceðiz. Ölünceye kadar unutamayacaðýn bir gece olacak inan! Bir arkadaþtan oldukça güzel bir film aldým. Önce istersen filmi izleyelim. Senin de beðeneceðini umuyorum.”, dedim.
106 
 Uykusuzluk  (zehra erkuþ)

Azýcýk saçmalamaktan kimseye zarar gelmez. Bana da zarar vermez. Ne demiþ Ludwig Wittgenstein, “Baþardýðýn, baþkalarýna, senin için ifade ettiðinden daha fazla bir þey ifade edemez. Sana neye mal olmuþsa, onlar da o kadar ödeyecekler"
107 
 Aþkýn Sýrat Köprüsünde Tango  (Derviþe Güneyyeli Kutlu)

Sadece birbirimizin gözlerine baktýk. Ne müziðin sesi, ne figürlerin canlýlýðý, ne de rüzgâr kaçýrabildi o aný. An’ý kýpýrdatan bir tek yürek çarpýntýsý oldu. Kalktým, kendi gözlerimden onun gözlerine yol aldým.
108 
 Zaman, Mekân - Patates, Soðan¬ - 5  (seyfullah ÇALIÞKAN)

Gün ortasýnda saat tam on iki de Teleferik semti üzerine Uludað’a týrmanan çelik halatlarýn gölgesi parkýn yukarýsýna týrmanýn yolu kalýn iki çizgiyle býçak kesiyordu. Sarhoþ Hamdi birkaç gündür rakýyý býrakmýþ ayýk geziyordu.
109 
 Alaca Bulaca - 3 Son  (seyfullah ÇALIÞKAN)

Öðretmen anlattý, anlattý, anlattý ve üzüldü. Bakýþlarý yerdeki kilit taþlarýna takýlýp kaldý. Dinleyenler de üzüldü. Ve hiç kimse tek bir soru bile sormadý. Onlar suskunluk içinde kendi düþüncelerinde gezinirken dut aðacýna bir sürü serçe kondu. Ortalýðý gürültüye boðdular. Dallar sallandý, birkaç sarý yaprak yere düþtü. Çaycý Kadir elinde bardaklarla dolu tepsiyle masaya geldi. Çay isteyen var mý abi? dedi.
110 
 Alcina  (Ýkbal Elvan Türkel)

- Peki, sorarým sana Manuel o konsülün diz çöküp sessizlikle dua edin demesi neyi deðiþtirdi bizim hayatýmýzda? Surlarýn dibindeki dilencilere açlýðýný kuru bayat peksimetle yatýþtýran, pirelide olsa soðuðu kestiði için sýrtýna attýðý pelerinden baþka giyeceði olmayan, Tanrýnýn lütfü baharda ,yazda balýklar avlayýp aç kalmaktan kurtulanlara ne verdi? Zelyotlar kaybettiði savaþ hepimizin kaybý deðimliydi? Türk dostu Kantakizos bir kýzýný Türk ile evlendirdi öteki kýzýný imparatorla ve sýrtýný dayadý saðlam kapýlara .Artýk gidip manastýrýnda otursun , artýk tüm gününü dua ederek geçirsin. Kim nasýl rahatsýz etsin ki onu ? Ýþte budur Manuel dostum geleceðe mirasýmýz budur: Gençliðinde her haltý ye, yaþlanýnca bir manastýr yap sabah akþam dua et. Homeros bile dememiþ miydi? “Tanrýlar bile kanarlar adaklara kurbanlara”
111 
 Absürdlük Kalem Kutusunda - 1  (peri sim eldivenoðlu)

ve zaman geriye akmaya baþladý
112 
 Sigara&çakmak  (Hüseyin Uludüz)

Sigara aslýnda aþýktýr çakmaða . Çakmak aþýk mýdýr? bilinmez
113 
 Diðer Tarafa Kiriþi Kýr 1. Yürümek Zamaný  (selim koç)

"Onlardan birisi olarak vardýn.yankýlarýn ardýndan geliyordun."
114 
 Yeraltýnýn Daha Altý  (selim koç)

"Ruhumun buruþmuþ mozaiðini çöpe attý herhangi bir peygamber sonluluðu."
115 
 Eðer Ben Öykü Olsaydým  (Ezgi Koç)

Yürekler çok dövülmüþ bir köpek yavrusu gibi. Acý aðlatmaz artýk. Bütün bu düzensiz düzene bu kadar kolay alet olmak bu yüzden.Rüyalara girmiyor artýk kalem satan çocuklar ya da satacak kalemi olmayanlar.
116 
 Altmýþ Kontürlük Aþk  (seyfullah ÇALIÞKAN)

Ama yine de seninle bir daha görüþmeyelim. Böyle giderse iþ iyice çýðýrýndan çýkacak. Sana bir þey olmasýna, benim yüzümden baþýna bir þey gelmesine katlanamam. Eðer sen aramazsan aðabeyim sana ulaþamaz. Çok baský yaptýlar ama evinin telefon numarasýný on
117 
 Alt Kimlik - Üst Kimlik  (Bayram Leventoðlu)

Bazýlarýnýn kafasý karýþýk, karýþýk kafalarýyla karýþtýrýyorlar ve gaye kafa karýþtýrmaksa becerdiler.
118 
 Varoluþ Anksiyetesi  (Asuman Dölek)

Biliyor musun seni kendi yerime koyup kendi sorunlarýmý çözmeye çalýþmaktan da býktým artýk. Senin bana ne kadar uzak bir kendinin olduðunu düþünsen de bana o kadar yakýnsýn ki..
119 
 Sayýklamalar (Platon'u Düþlerken... )  (Umut Salih Tiryakioðlu)

"Baþýný ýþýða çevirdiðinde gözlerinin yandýðýný hissetti. Hiçbir nesne göremez olmuþtu. Bir süre olduðu yerde gözlerini ovuþturdu. Yavaþ yavaþ puslu da olsa etrafý seçmeye baþlamýþtý. Oldukça ürkütücü bir manzaraydý bu. Ýnsanoðlu büyük ve ortak, evrensel bir trajediyi, hem de onun hiç de farkýnda olmadan, paylaþmak zorunda býrakýlmýþtý bu karanlýk yerde..."
120 
 Sis ve Rüzgar  (Öykü Yüzer)

Ýþaret parmaðýyla kenarýndan yakaladý gözü ve cebin kumaþ duvarýndan da destek alarak yukarý doðru itekledi. Artýk göz, cepten dýþarý çýkmak üzereydi.

Önceki Sayfa  1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18  Sonraki Sayfa




son eklenenler
Yeni Gün
YILDIZ AKA
Öykü > Deneysel
Dirahþan
selim çok
Öykü > Deneysel
Efendisiz
selim çok
Öykü > Deneysel
Ýðde Sokaðý
Hacer AKTAÞ
Öykü > Deneysel
81. Çizgi
selim çok
Öykü > Deneysel
Yardým
MUHAMMET ALÝ YÜKSEL
Öykü > Deneysel
Selver
Seyfullah ÇALIÞKAN
Öykü > Deneysel

 


 


Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © , 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.