|
Anasayfa |
Son
Eklenenler |
Forumlar |
Üyelik |
Yazar
Katýlýmý |
Yazar Kütüphaneleri |
|
|
Murat, Mevlüt, Muzaffer ve Ýsa
Ýsa Kantarcý
Roman > Korku Romaný
Murat, Mevlüt, Muzaffer ve Ýsa
“Ýsa, senin arkandayýz, Murat, Muzaffer ve ben, sen kafaný yorma.”
Balkonda sigara içiyordum öðleden sonra, güneþ var ama serindi hava, yaz bir türlü gelmedi, yaðmur, sel, her þey can sýkýcý. Kadýnlar, kýzlar can sýkýcý, çocuklar þeytan. Güzel, iþe yarar bir þey yok gibi. “Neden geldim hayata, bu ne iþ?” Bir yaþamak derdidir gidiyor. Ne istersem, en elde etmek istersem diþimle týrnaðýmda bir mücadele vermem
[DEVAMI]
|
|
|
• ÝzEdebiyat > Öykü > Aný |
621
|
|
|
|
Bebekliðimden baþladý acýlarým.. |
|
622
|
|
|
|
gerçek kesitten hayallere ...ng. |
|
623
|
|
|
|
Fýrtýnanýn sesi,Hako’nun iniltileri gibiydi.Ne yapýyordu acaba þu anda?Gözleri hala o boþlukta mýydý?Pencerede uðuldayan rüzgar,Hako’nun sesiyle bir türkü mýrýldanýyordu þimdi.Ama aðýr bir türküydü bu;kaderi yazanlarla onu oynayanlara bir küfür gibi… |
|
624
|
|
|
|
yine hayallerim tükendi, tükenmedi sana gelen yollarým candedem... |
|
625
|
|
|
|
Yavaþ yavaþ merdivenlere doðru yürüdüm. Bu merdivenleri defalarca inmiþ çýkmýþtým. Bazen býkkýnlýkla, bazen heyecanla; bazen sevinçle, bazen üzülerek. Ama her zaman yorularak… Merdivenleri çýkarken okula ilk geldiðim günü hatýrladým. Omzumda valizim, ürke |
|
626
|
|
|
|
Yaþý oldukça ileriydi,ama gene de böylesi bir son beklemiyordu doðrusu.”Ben ayakta iken giderim!” diye düþünürdü hep.Öyle olmadýðýný aylarca yatarak anlamýþtý artýk.Biraz kýmýldandý,yorganý azýcýk oynattý ve karýsýna seslendi:
|
|
627
|
|
628
|
|
|
|
Olabildiðinde pistten uzak durmaya çalýþan, daha çok konuklarla ilgilenmeyi tercih eden ablanýn, zaman zaman gelinle damada dalýp, gözlerindeki nemi kimseye farkettirmeden elinin tersiyle silmeye çalýþmasý bundan..
Erhan, uzaklardan, çok uzaklardan gülüm |
|
629
|
|
|
|
Bir gün dedemin komþusu tarlasýnda çift sürerken bir aðacýn tepesinde bir leyleðin yuva yaptýðýný ve kürke bastýðýný görmüþ. Leyleðin yumurtasýnýn üzerinden kalktýðý bir gün yumurtasýný hindi yumurtasýyla deðiþtirmiþ. Ya sonrasý... (Yaþanmýþ gerçek bir hikayedir.) |
|
630
|
|
|
|
Baþkasýnýn özel yaþamýný teþhir ettiðim için vicdanen rahatsýzým. “Yapmamalýydým” diye düþünüyorum.Býrakalým vicdan muhasebesini de isterseniz iþimize bakalým.
|
|
631
|
|
|
|
Aþk karþýlýk bulmak el ele tutuþmak ya da birbirine ne kadar çok sevdiðini söylemek deðilmiþ
Bir bakýþmýþ aþk… Anlayýþmýþ okuduðun kitapta kendini ve onu bulmakmýþ
|
|
632
|
|
|
|
.... Hani, okumakta olduðunuz bir kitabýn sayfasýný çevirirken, düþüncemiz saliseler süresince taaa uzaklara gidiverir de; yeni sayfaya yoðunlaþmanýz için biraz gayret edersiniz ; iþte öyle... Ama kesintiye uðrayan düþüncenin savrulduðu yerden döneceði yok gibiydi!... Belki de haklýydý; birdenbire kaygý yoðunluðundan bunalmasýnýn geçerli nedenleri de olabilirdi… Askeri darbe öncesi örgütlü olduðu sendikada alýþýk olduðu anlayýþlarla bunlar arasýnda daðlar kadar ayrým vardý… Darbeden sonra düzenle uygun adým içinde olmayan tüm parti, dernek ve sendikalara yapýldýðý gibi Hilmiler’ in sendikalarý da kapatýlmýþtý… Emekten, emekçiden yana olan örgütler kapatýlýrken yöneticileri de yýllarca yargýlanmýþtý. O darbelerin, iþçilerin mücadele ederek kazanmayý öðrenmelerini engellemek için yapýldýðý kabak gibi ortaya çýkmýþtý… O sýralar þube baþkaný olan Hilmi de bunlardan biri olarak sekiz yýl iki ay yirmi gün ceza bile almýþtý. Yargýtay’ ýn bozma kararýyla hepsi aklandýlar, çektikleri eziyetlerin hesabýný sorma olanaklarý olmadýðýndan herkesin yanýna kaldý!... |
|
633
|
|
|
|
Rüyalarýmda tavuz kuþlarý görüyordum.. |
|
634
|
|
|
|
Evimize ilk geldiklerinde günlerce babama ve anneme yakýn bir yerde uyuma ihtiyacý hissettim.Korkuyordum, rüyalarýma bile giriyorlardý.Çünkü misafirlerimiz iki beyaz torba dolusu yüzlerce insan kemiðiydi. Hepsi biraraya getirilip sýralandýðýnda iki in |
|
635
|
|
|
|
Nenemle Ursula K. Le Guin arasýndaki tek farkýn, onun gibi bir fantastik köy hikayeleri müellifinin ölüm döþeðinde -muhtemelen yine bir þeyler anlatýrken- birdenbire çenesinin kilitlenip, tavana asýlý kalan gözleriyle birlikte, dört yýl önce ölmüþ olmasýydý ve bu durum bir hayli acýydý. |
|
636
|
|
|
|
O da gülümsedi. Yüzünde hoþ ve babacan bir ifade vardý. Daha sonra da, kulübesine girdi. Ardýndan bakarken nedense içimde ki bir ses; bu insanýn farklý bir öyküsü olabileceðini düþündüm.
|
|
637
|
|
|
|
Adamýn adý Mustafa
Ufacýk bedende kocaman kafa
|
|
638
|
|
|
|
Yeryüzünde var mı ki bir sevda uğruna gözyaşı dökülmesin? |
|
639
|
|
|
|
Orta birinci sýnýftan ikinci sýnýfa geçeceðim diye beklerken iki dersten ikmale kalmýþtým. Annemin ders çalýþmam için kurduðu baskýlar yaz tatilimi zehir etmiþti. |
|
640
|
|
|
|
“ Benlik düzeyimiz yaþamýmýzý kendisine çeker. Ve her þey senden kaynaklanýr. Gördüðün ve dokunduðun her þey senin varlýðýnýn, noksanlýðýnýn ve içindeki boþluðun dýþa yansýyan görüntüsüdür. Yaþamda boþluklar yoktur. Eðer sen, kendini yeni bir biçimde düþünmeye ve davranmaya zorlayarak bunlarý doldurmazsan,bunu senin adýna tüm zalimliðiyle o yapacaktýr.” Tanrýlar Okulu/ Stefano E.D’Anna |
|
|
|