• ÝzEdebiyat > Öykü > Aný |
61
|
|
|
|
Orman köylerinde bulunan 16 bin kýl keçi ile birlikte il genelindeki tüm keçileri kaçýrdýk. Bugün hayvancýlýk adýna yeni adýmlar atabilmek için debelenip, duruyoruz... |
|
62
|
|
|
|
Ayaðýmdaki küçük dediðim nokta, her geçen gün büyüyor, büyüdükçe çoðalýyordu. Ayaðýmýn üzeri küçük küçük noktalarla dolmuþtu. Zamanla bu noktalar birleþiyor ve kocaman bir yumru oluþturuyordu. Ne yapacaðýmý bilemiyordum. Yumru büyüdükçe, bot da ayaðýma dar gelmeye baþlýyordu.
Iskadro denilen bu siðillerin yakmakla geçtiðini biliyordum. |
|
63
|
|
|
|
Meriçli kalabalýða döndü. “Yahu bu gâvur, Makedonca bile bilmiyor.”dedi. Kalabalýk birden gülmeye baþladý. Sonra “Ben insanlýðýmý yaptým. Adým Hýdýr, elimden gelen budur.”deyip kendisi de gülmeye baþladý. Bu lafýn üzerine kalabalýk makaralarý iyice koyuverdi. Toplananlar aradýklarý eðlenceyi bulmuþlardý. Etrafýndaki kalabalýðýn güldüðünü gören yabancý adam da gülmeye baþladý. Ama o elbette kalabalýðýn aksine neye güldüðünü bile bilmiyordu. |
|
64
|
|
|
|
Kimdi bu kiþiler? Nasýl insanlardý? Ýyi insanlar mý? Kötü insanlar mý? Ne amaçla evime gelmiþlerdi? Gerçekten satýcý mýydý bunlar? Güvenli mi idiler?
Güvenli olduklarýna ne kadar emin olmalýydým? Çünkü bu tür dolandýrýcýlarýn, geçmiþte kapýlara kadar gelip yalan söyleyip aldatarak vatandaþlarý soyduklarý, dolandýrdýklarý biliniyor. |
|
65
|
|
|
|
Elli bir yýl önce millet oyuna konulan ilk vesayet, Türk Siyasetinin dönemeç noktasý ve Milletçe taziyemiz. |
|
66
|
|
|
|
Bankadaki iþimiz bitince boþ koltuklara oturup beyefendi ile biraz sohbet ettik. Emekli bir memurmuþ. Çocuklarýnýn her biri farklý þehirlerdeymiþ. Eþi öleli çok olmuþ. Yalnýz yaþýyormuþ. Dizlerinden ameliyatlýymýþ. Gözleri izin verdiði sürece kitap okumayý çok severmiþ. En çok da Rýfat Ilgaz ve Aziz Nesin Kitaplarýný okumuþ. Hala onlarý bir kaç sefer okuduðunu söyleyince onu daha çok sevmiþtim. |
|
67
|
|
|
|
Yaþlý bir þairin gemi yolculuðu |
|
68
|
|
|
|
Çocukluðumda; hemen heryerde oyun oynayabilirdik. Tarlada, bahçede, harman yerinde, çeþme baþýnda, derede, ýrmakta ( çamaþýrhanede), samanlýkta bile...Nerde olursa. |
|
69
|
|
|
|
Zamana göre Çocuklarýn durum mukayesesi |
|
70
|
|
|
|
Yaþamýmdan bir kesit........ |
|
71
|
|
|
|
Güneþ yavaþ yavaþ bulutlarýn arasýndan yükselmeye baþlarken penceremden içeri sýzan enerji ýþýnlarýný yüzümde hissedebiliyorum. Ama nedense hiç uyanasým yok bu sabah. Yine de Hasan Dedenin yataðýnýn altýndaki delik benim yerimde durmamama neden oluyordu. Yüzümü yýkamak için odamdan çýkarak banyoya doðru yürürken salonun penceresinden dýþarýdaki kalabalýðý fark ettim. Polis ekiplerine Zabýta ekipleri de katýlývermiþlerdi. Ýþ yavaþ yavaþ ciddiye biniyordu. Hemen yüzümü yýkayýp üstümü hýzlýca giydikten sonra neler olup bittiðini öðrenmek için Hasan Dede’nin evinin önündeki meraklý ve telaþlý kalabalýðýn içine girdim. Tüm mahalleli oradaydý. Hiç kimseyi takmayan ve kimseyle doðru düzgün muhabbeti olmayan ayný zamanda tüm mahalle tarafýndan ateist olduðu için dýþlanan Yýlmaz Amca bile o kalabalýðýn içinde meraklý gözlerle bakýnýyordu. Birden bir zabýtanýn telsiz sesinden ayný þu sözleri duydum.
“Kalabalýðý daðýtýn yýkým ekipleri geliyor. Tamam”
“Anlaþýldý. Tamam”
|
|
72
|
|
|
|
Cumartesi yük kamyonu eski evimizde bize ait ne varsa yükleyip getirdi. Her þeyi mi? Asla! Maddi boyutuyla bize ait olanlar geldi belki ama nerede bizim yaþanmýþlýklarýmýz? Gül yüzlü kýzýmýzýn bebekliði nerede kaldý, ilkokula baþladýðýmýzda hecelerimiz sinmiþti duvarlarýmýza, eþim askere gittiðinde bir tek o duvarlar þahitti gözyaþlarýmýza. Ayný duvarlar, yavrumuzun geceleri bizden kalan pijamalara sarýlýp yattýðý yalnýz gecelerinin sonunda, onun kalp atýþlarýyla karþýlamýþtý bizi Hac’dan döndüðümüzde. |
|
73
|
|
|
|
Yýl 1981: 12 Eylül’ün ortalýðý tozu dumana kattýðý; bir çok devlet memurunun asýlsýz ispiyonlarla saða sola savrulduðu acýlý günler. Sisli bir Kasým günü hiç beklemediðim kararý duyunca, ister istemez sarsýldým, hýncým bir an öfkeye döndü. |
|
74
|
|
|
|
'Gün Aþýmý, Ankara Anýlarý kitabýmdan alarak birkaç paragraf ekledim. Saygýlar. |
|
75
|
|
|
|
Fatma öðretmen beni severdi. Ama Osi o kadar zýrlayýnca hiçbir þey yapmadan duramazdý. Mecburen beni tahtaya kaldýrdý. Bütün sýnýfýn gözü önünde týrnaklarýný kulak mememe geçirdi. Bir daha kimseyle kavga etmeyeceðime yemin ettirdi. Osi’den de özür dilememi istedi. Mecburen her ikisini de yaptým. Öðretmenin keskin týrnaklarý kulaklarýmý delecekti. Olsun ama yine de çok acýmadý. Çünkü Fatma öðretmen beni çok severdi. Sadece sýnýfa yapýlan yaramazlýklarýn cezasýz kalmayacaðýný göstermek istemiþti. |
|
76
|
|
|
|
Siz siz olun, büyük lâf etmeyin........... |
|
77
|
|
|
|
Her sene yýlbaþlarýnda hindiler, tavuklar kesiliyor. Bu hindiler, tavuklar hayvan deðil mi? Ýspanyada matadorlarýn katlettiði boðalar ve kafasý çekiçlerle patlatýlarak avlanan fok balýklarý, Çin’de kesilen köpekler hayvan deðil mi?
Ýnsanlýk tarihi boyunca hemen bütün dinlerde kurban uygulamasý mevcut olmuþtur. Aralarýnda biraz farklýlýklar bulunmaktadýr ama yine de kurban sürüp gelmiþtir |
|
78
|
|
|
|
Pazartesi sabahý babam beni erkenden uyandýrdý. Her zaman baþýnda gezdirdiði, güneþten iyice solmuþ, lacivert rengi beyaza dönmüþ yün beresini bana giydirdi. Beni her zaman týraþ eden kasabamýzýn en usta berberi Cicim Hasan’a gönderdi. “Parasýný verdim. Seni erkeden dükkanda bekliyor.”diye de ekledi. Sabahýn saat yedi buçuðunda berber dükkanýna gittim. Dükkan gerçekten açýlmýþtý ve berber beni bekliyordu |
|
79
|
|
|
|
Çocuk olmak,
Ailemiz vardý bizim, sabahlarý bize kýzarmýþ ekmek üzerine yað süren annemiz, ananemiz vardý. Bize bakan ananelerimiz, babaannelerimiz, bizi kýzdýran teyzelerimiz, þair dayýlarýmýz, hayta kardeþlerimiz, akþam gelirken elleri ekmek dolu dedelerimiz vardý bizim. Mutlu bir yuvanýn neþesiydik biz, en sevilen, en deðerli olan, en kýymetliydik, tek kelime ile her þeydik biz. Küçüktük ama koca yüreðimiz vardý bizim, içine dünyayý sýðdýrdýðýmýz sevgi dolu yüreklerimiz vardý bizim, sahte olmayan gerçek sözlerimiz vardý, yalandan arýnmýþ. Çocuktuk ve çocukluk yapýyorduk hayata aldýrmadan, bazen kýrýldý kalbimiz bazen bozuldu büyümüz ama her þeyden öte sevgimiz vardý bizim.
|
|
80
|
|
|
|
Sýhhiye'deki Adliye Sarayý'nýn yerinde Tekel Depolarý var o günlerde bir de Tekel çalýþanlarýnýn lojmanlarý. Enerji Bakanlýðý; Bakanlýklarda, bugünkü Yargýtay binasýnda, Pertol Ofisi Kocatepe Camii'nin oralarda bir yerlerde. Ama camii falan yok daha. Tepeyi yok etme aþamasýndalar henüz, camiiyi kondurmak icin patlattýklarý her dinamitle Petrol Ofisi'nin camlarý þangur þungur... |
|