..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Bir gün karþýma biri çýkacak ve bana: "Herþey olmasý gerektiði gibi olmaktadýr, efendim" diyecektir. -A. Aðaoðlu, Yazsonu
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
ÝzEdebiyat - Kent
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri

Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  

Santaronide Bu Kaçýncý Senfoni
Mesut Kuntan
Þiir > Yaþam

Diyorsun ya, Kýyýlarým, eteklerine sarýlmadan Deli fýrtýnalar, diner bakýþlarýnda Kirpiðin arasýndan, süzülür mehtap Gözü nemli ürkek, çocuk edalarýnda Yalan! Yýldýzlardan kalplere düþen Notasýz bestenin sahibi Anmayýn o yalancý þairleri Eðin, kýrýn, yakýn kalemlerini Diyorsun ya, Gün ayar ya, o an aklýna Sonradan gelir cevaplar Dün, bugün den ziyan olur Hayýrsýz boþ bu telaþlar Yalan! Öyle savrulsun da, vursun tenime

[DEVAMI]

 

 


 

 




Arama Motoru


• ÝzEdebiyat > Öykü > Kent
41 
 Birisi  (Zafer AKKAÞ)

Yorgundu...Otobüs boþtu neredeyse. Yaðmur çiseliyordu. Mayýs’tý..
42 
 Tuonela  (Lemminkainen)

En vitrinli caddelerden geçiyor. En lambalý sokaklar... Geçmiþini hatýrlatan çaðrýþýmlar nesneleþmiþ bazý dükkanlarda. Baktýkça dalýyor. Daldýkça nedamet. Nedametle bakýyor, baktýkça buhran. Çok eþli bir özlem miydi bu uyanan?
43 
 Gecenin Anlattýklarý  (Eren Rýzvanoðlu)

geceleyin kentti örten karanlýk, benliðimizin en sahici yanlarýný ortaya çýkarýr. bu yazý iþte benliðimizin tam da bu yanýna yapýlan bir yolculuk denemesidir.
44 
 Bir Kentin Öyküsü  (Ahmet Melih Karauðuz)

‘Gecenin ilerlemiþ bir saatinde, sokak lambalarý ve ýþýklý tabelalar tarafýndan aydýnlatýlmýþ bir kentin hikâyesi…’
45 
 Lan Ýsmail!  (funda kipural)

Dýþarýda yani sokaðýn dýþýnda bu kadar korkunç ne olabilirdi ki, hiç anlam verememiþtim. Tamam biz fakirdik. Baþka insanlarýn bize Çingene dediklerini de iþitmiþtim büyük aðabeylerden...
46 
 Yazar  (sertaç baykan)

çok kitap okuyanlara
47 
 Ýstanbul Boðazý'ný özlemek  (Simten K. Ataç)

Bir gidiþ ve dönüþ öyküsü...
48 
 Kuþ Bakýþý/bosna/4  (Meryem Rabia Taþbilek)

Ýnsanlar yine yanýlýyor! Kuþ bakýþýný yüksekten bakmak anlamýyla sýnýrlandýrýyorlar. Belki de bunu kasýtlý olarak böyle deðerlendiriyorlardýr diye düþünmeden edemiyorum. Gerçi benim düþüncemin ne önemimi var! Kimim ki ben? Topal bir “Hüdhüd” belki de... Ara sýra gevezelik eden ama genellikle insanlarýn bakmaya tenezzül etmediði hayatýn kör noktalarýna kanlý gözlerini dikmiþ, sonbaharýn karþýsýnda buruþan, yapayalnýz bir heykel gibi çoðu zaman hareketsiz, bu meydan çeþmesinin yanýna sinmiþ, toplu taþýma araçlarýnýn ve çocuklarýn seslerine bekçilik etmek gibi bir göreve kendi kendini atamýþcasýna bir itinayla çevreye kuþ bakýþlarý atan ve topal yalnýzlýðýnda kendini avutmaya çalþan bir Hüdhüd... Ýnsanlar gelmek bilmeyen sabahý sanki sýrtlarýnda bir tufan gibi taþýyorlar! Bu meydan daha tan aðýrmadan aklý aðrýyan binlerce topuk tarafýndan arþýnlanýyor her sabah... Birilerinin telkin ettiðinin peþinde bir ömür tüketip, umduðunu bulamayanlar ya da aramaktan yorulanlar, duraðan bir hayattan bunalýp baþýna iþ arayanlar, kaybolanlar, ardlarýnda merak edenleri olanlar ve olmayanlar, bekleyenler, bekletenler, beklediði gelenler... az da olsa aradýðýný bulanlar, belasýný bulanlar, fiyatý olanlar, deðeri olanlar... Savaþ sonrasýnda silkelenip kendine gelenler, hepten kaybedenler, kaybedecek bir þeyi kalmadýðýný düþünenler, yeniden baþlayanlar, yarasý kabuk baðlayanlar, hala kanayanlar, kaybettiklerinin izini sürenler, aradýðýný bulmaya çalýþanlar, neyi aramasý gerektiðini arayanlar, aþýklar, maþuklar, yalnýzlar, gezginler, bezginler, satýcýlar, alýcýlar, modern hýrsýzlar, evsizler... Envai çeþit insanýn hikayesi görünmez, duyulmaz bir lisanla yazýlýdýr bu kaldýrýmlarda... Ýnsanoðlu kendi dik baþýnýn hizasýndan baþka bir görüþ mesafesini keþfe çýkmayalý hayli bir zaman oldu... Bu yüzden kendinden baþkasýný göremiyor olmasýna mazeretler sýralar!
49 
 Bu Þehir  (Hardal Biber)

Bizden daha biz kalmýþ bir yabancý kent.
50 
 Çevre Koruma ve Biz Türkler  (Mustafa Mert)

Bunlarý sesini alçaltarak anlattý. Karides deyince Mehmet Bey için yine konuþmak istediði konuya dönme þansý doðdu.
51 
 Beklek XIV.  (chaotica)

“Ýnsanlarýn bazýlarý sadece yalanýn nedeni hakkýnda fikir yürütürler; he? Ah anne... o zaman anlayýþlý insan yok mudur? O da öyle, deðil mi? Anlayýþsýz...” diye Chao’yu düþünerek söylendi kendi kendine. Yanýndan geçen eski bir minibüsün yarattýðý toz bulutunun ortasýnda kalýnca gözleri yaþardý. Aðlamak için kendine gereken bahaneyi yaratabildi. Önce yutkundu.
52 
 Beklek XI.  (chaotica)

Aradan geçen üç aylýk süre içinde Sevþan'la iki kez görüþmüþtüm ama Soft'un ölümünden bahsetmemiþtim. Sordukça iyi olduðunu söylüyordum. Ona eski kedime ait hikayeleri Soft 'muþ gibi anlatýyor kahkahayý da basýyordum. Oysa kediler komik hayvanlar deðillerdi. Neden bütün hikayelerimi abartýlý kahkahalar eþliðinde anlattýðýmý bilmiyordum.
53 
 Beklek XIII.  (chaotica)

“Tüm numaralar telefonunda Muazzez olarak kayýtlýyken sen beni nasýl arayabiliyorsun?” diye sordu þaþkýnlýkla. “84. sýradasýn.” “Peki annen?” “7.” “Kardeþin?” “Hangisi?” “Trabzon’daki” “22.” Kontrol etti. “Bu þekilde numara bulduðuna inanamýyorum.” dedi.
54 
 Ne Kadar Ekmek, O Kadar Köfte!  (Mehmet SALÝH)

Patronunuz kötü bir gün geçiriyorsa, olabildiðince alçak sesle ve yavaþ yanýt verin. Ilýmlý tonlarda konuþmak, sizi bir yetiþkin gibi gösterirken, kavgacý patronunuzu çocuk yerine koyacaktýr
55 
 Beklek XII.  (chaotica)

“Bilmiyorum.” dedim tereddütle. Bir þey senden kopmamý önlüyor. Soft'un ölümüne üzülmediðin için kýzýyorum ve seni onun yanýna gömme isteðim bile aðzýma gelmeden unufak daðýlýyor. Senden ne gelirse gelsin saçma bir kabulleniþ içindeyim.”
56 
 Bay Casper...  (Ahmet B.çulhacý)

Bunca yýldýr, o gelmekten vazgeçmedi; ben de onu izlemekten...
57 
 Topal Kedi  (Caner Almaz)

Ýç ses, kontrol edilebilir deðildir bazen.
58 
 Zeus'un Kýzý; Paravan  (Aysun Güven)

-Bir kadýn olmak, ayný zamanda, biraz erkek de olmak demektir. Bir erkek için ise, daha çok kadýn olmak gerekir ki, anca doðuþtan itibaren yerleþtirilen, o katýlýk hissi yumuþasýn.
59 
 Beklek VII.  (chaotica)

Soft, durmadan ayaðýmdan sarkan bandaja saldýrýyor, sanki açmaya çalýþýyordu. Yataðýmda doðruldum. Ayaða kalktým. Sevþan'a beni bu þekilde sarmalamasýný kimin söylediðini sordum. Beyaz gazlý bezle tüm vücudum özenle sarýlmýþtý. Ýçim þiddetle kaþýnýyordu ve tuvalete gitmem gerekiyordu. Aðýr adýmlarla zorlukla tuvalete doðru yürümeye baþladým. Arada sýrada durumumu daha vahim gösterebilmek için inliyordum. Soft'sa durmadan üzerimden sallanan bandaja pençesini takýyor, týrnaðýna takýlan bezi þiddetle yýrtmaya çalýþýyordu. Heyecanla bir hediye pakedini açmaya çalýþan çocuk gibiydi. Sevimli ve saldýrgan...
60 
 Varlýk  (Caner Almaz)

Para kazanmak için verilen deðer ve zamanýn ciddiyetini sorgulama düþüncesinden neden inatla kaçar ki insan? Deðer olgusunu kaðýtlara tapýnma üzerine kuranlara dair bir öykü.

Önceki Sayfa  1 2 3 4 5 6 7 8  Sonraki Sayfa




son eklenenler
Dilek Aðacý
Esma Uysal
Öykü > Kent
Radyo
erdal divriklioðlu
Öykü > Kent
Yazar
sertaç baykan
Öykü > Kent

 


 


Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © , 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.