• ÝzEdebiyat > Öykü > Fantastik |
61
|
|
|
|
Öykü, uzun bir geçmiþin öyküsü |
|
62
|
|
|
|
Sanki kuzey demirçeken iðinden güney demiritene, devingen doðudan duraðan batýya, uçlarýndan tüm ýþýnýmlarýn, dönence, enlem ve boylamlarýn, yerküre ve suküre üzerine durmadan ateþ saçan büyük bir bulut geliyordu. |
|
63
|
|
|
|
“ Babaný deðiþtiremeyeceðimi anladýðýmda gerçekten onu sevmeye baþladým” demiþti annesi.
Gülru’nun da kendini sevmesi, hatta hayatýný devam ettirebilmesi için öncelikle kendini olduðu gibi kabul etmeye baþlamasý gerekiyordu. Ama birtürlü baþaramamýþtý, gerekli de görmemiþti.
|
|
64
|
|
|
|
Soylu, Cervantes'in Don Quijote kitabýný soruyordu. Ýstekte bulunan ve isteðin kendisi o denli gerçek dýþýydý ki, Bay x rahatlýkla karþýsýndaki adamýn zihninde yarattýðý bir imgeden baþka bir þey olmayacaðýný düþündü ardýndan tekrar kitaba gömüldü. |
|
65
|
|
|
|
Hava bir acaip,bir soðuk,bir korkutucu,bir elektrikseldi. |
|
66
|
|
|
|
Sevdiklerimiz ellerimizden alýnýrken, iki savaþçýmýzý büyücüyle savaþmasý için görevlendirdik. Kara Köle mutlaka efendisi ruh toplayacýsý büyücü ile birlikte yokedilmeli. |
|
67
|
|
|
|
Bana göre ne yazarsan yaz, kaleminden çýkan kelimeler ham çýkmamalý.
Söz, yazarýn yüreðinden demlendikten sonra mürekkep olup akmalý kâðýda:
Yani demlenmeli, týpký çayýn demlendiði gibi. Veya köpük köpük içmeye hazýr Türk kahvesi gibi olmalý ve öyle yazýya geçmeli.
Tiryakisi de bunu anlamalý, anlýyor da…
Söz, kelimelere dönüþmeli kâðýdýn üzerinde.
Kelimeler, rahmet bulutlarý gibi kümelenmeli, sonra; susuzluktan þerha þerha çatlamýþ topraðýn dudaklarýna deðmeli.
|
|
68
|
|
|
|
Adam yürüyordu evine doðru. Korkuyordu biraz da. |
|
69
|
|
|
|
Sýký bir vuruþ indi Althar'ýn üzerine. Kalkaný ile durdurdu cüce. Kolu vuruþun gücünü hissetti ama Althar sarsýlmadý. Aynen bir vuruþla kalkanýný devin bel kemiðine yandan geçirdi ve süratle yanýndan dönüp geçerken bir de elindeki silahýný diz kapaðýna vurdu. Berelenen bel kemiði ve parçalanan dizi yüzünden etdevinin dengesi bozuldu, sendeledi. Güçlükle ayakta kaldý. Cüce bir vuruþ ile belkemiðini yine yokladý ve yine süratle yer deðiþtirip saðlam dizin üzerine kapandý. Bir ýþýk tebliði çaktý. Bir kutsal ateþ topu daha gönderdi. Devin özü inledi. Dev hala dövüþme çabasýndaydý. Sakatlanmýþtý ama hala özünde güç vardý. Dayanýklýlýk týlsýmýyla iþlenmiþ devlerden biriydi bu. |
|
70
|
|
|
|
Yazý tam olarak düzenlenmiþ deðil taslak haldedir. |
|
71
|
|
|
|
Kaderleri verecekleri son savaþa baðlýydý. |
|
72
|
|
|
|
Çevremizde gördüðümüz her þey, bir ressamýn kesin çizgiler konulamadan býrakýlmýþ yaþam tasvirinin eskizi gibidir. Çünkü burada gün ýþýðý yoktur. Her taraf gündüz aldatmacasý için lambalarla aydýnlatýlýr ve gece aldatmacasý için bir düðmeye basmak yeterlidir. |
|
73
|
|
|
|
Hþþþt… Sessiz olun… Duyuyor musunuz?
Zamanýn ve mekanýn ötesinde, zamansýzlýðýn ve mekansýzlýðýn hüküm sürdüðü bir yerde kelimelere ihtiyaç olmaksýzýn bir sohbet sürmekte… Kulak verin.
|
|
74
|
|
|
|
Kýzýl Dolunay ve Smir'in öyküsü sürüyor. Bu bölümle birlikte 30 sayfa etti. Son bölüm birkaç gün içinde geliyor. 18 yaþýndan küçüklere tavsiye etmiyorum (þimdi kesin okurlar..) |
|
75
|
|
|
|
"Konu kýzý Mavi Þahinel." Faruk Þahinel duraksadý. Bu adý duymayalý o kadar çok olmuþtu ki. Kalbine yýllar önce gömdüðü acýsý yeniden alevlendi, gözyaþlarý halinde gösterdi kendini... |
|
76
|
|
|
|
Gýz, ele bir gözel olanda ki...Güneþ yüzlü, ceylan gözlü…Ahu bahýþlý, gül gülüþlü. Al yanahlý bal dudahlý. Ýpeh saçlý, galem gaþlý. Ýnci diþli, salýnarah gidiþli.
|
|
77
|
|
|
|
Ýnci gibi parlýyordu dalýnda iken, sanki deðerli bir taþmýþ gibi yapraklarýn arasýnda.. koparmaya kýyamazsýn aslýnda ama biraz açlýktan, biraz meyvenin þehvetinden olsa gerek dayanamayýp atýyorsun elini dallarýn arasýndaki o cezp edici meyveye.. o kadar arzulu bir uzanýþ ki bu, oklasalar þimdi kolumu vazgeçirtemezler bu maceradan.. evet dokunabildim nihayet, baþka biþey gelmiyor elimden onu koparmaktan baþka.. |
|
78
|
|
|
|
Göðüslerine kadar düþen uzun, dolgun, siyah saçlarý, yeþile çalan mavi gözleri, dolgun dudaklarý ve top modellere dudak ýsýrtan düzgün fiziðiyle kendini beðenmekte oldukça haklýydý. |
|
79
|
|
|
|
"Sokt..mun hunteri. DPSini si..m. Özlicez lan seni," diye üzgünce konuþtu Faruk. "Nerden çýktý bu iþ be olm. Ne güzel týngýr mýngýr gidiyoduk iþte. Hem zaten 2012'ye ne kaldý. Zaten kýyamet kopcak. Takýlsaydýk o zamana kadar böyle yumuþak yumuþak..." |
|
80
|
|
|
|
maçu piçu'ya uzanan bu varoluþ yolculuðuna götüren tüm varlýklara ve varolamamýþlara teþekkür öyküsü... |
|