• ÝzEdebiyat > Deneme > Toplum |
261
|
|
|
|
Ama asýl çýkmazýmýz hayatý sürekli birbirimizle yarýþtýðýmýz bir arena gibi görmemiz. Bir galibiyet/ maðlubiyet sonrasýnda ya kazandýðýmýz zaferle esrik, ayaklarýmýz yere basmýyor; ya da kaybettiðimizi düþündüðümüz her alanda güvensiz, mahcup ve kýrgýn hayatýn iniþ çýkýþlarýnda deðiþik sendromlar yaþýyoruz. Bunu münavebeli olarak bazen kazanan bazen kaybeden çizgisinde yaþadýðýmýz için de sersemliyoruz. |
|
262
|
|
|
|
Edebiyat bir toplumun yaþayýþýný toplumun kültürünü toplumdaki olaylarý yazýldýgý dönemin askeri siyasi özelliklerinin bir yansýmasýdýr.Nitekim divan edebiyatý da bu bizim toplumumuzun birçok kültürünü içerisinde barýndýrmakla birlikte bizim toplumumuzun bir yansýmasýdýr.Bizim atalarýmýzýn yaraatmýþ oldugu edebiyat þimdi svilmemekle birlikte arkasndan bir yýgýn dedikodu yapýlmaktadýr.Lisedeki kitaplarda koca 600 yýllýk bir geçmiþimizi beþ altý madde ile geçiþtiriyoruz |
|
263
|
|
|
|
Adalet
25/10/2010
Kendine hakikati eksen almayan düþünce adalete ulaþamaz. Adaletin eþitliðe deðil hakkaniyete ihtiyaç duyan doðasý, neyi hak ettiðimizi anlamak-görmek için, bizi hakikati bilmeye zorlar.
|
|
264
|
|
|
|
Yanýmdan koþar adým geçen insanlarýn hayatlarýný hissediyorum. O derin çizgiler, düþük göz kapaklarý, inatla kývrýlan dudaklar. Ne çok acý barýndýrýyorlar öyle içlerinde. Kimi zaman aþk okunuyor bakýþlarda, kimi zaman ölüm. Tereddüt sarmýþken bedeni insanlýk kambur yürüyor ýþýða. Iþýðýn sonundaki karanlýk da görünüyor artýk. Gözlerin birileri için kapandýðý, birileri için merakla açýldýðý o bölüm... |
|
265
|
|
|
|
Feodal bir çemberin içinde kýstýrýlmýþ bir ailenin, Medine'yi caný ciðeri gibi koruyup gözetmesi gerkirken tüm bilinçsel ve akýlsal ýþýklarýný söndürmüþ bir þekilde inancýný sarsmadan, vicdanýný sorgulamadan, bir akla danýþmadan cahiliye Arap devrinin þeytani, kara bilmezliðini günümüzde hortlatmasý ne vahim bir olay?.. |
|
266
|
|
|
|
Mudurnulu Fatma Nine de Günlük Tutmuþ |
|
267
|
|
|
|
Her felsefi içerikli metin gibi, þiir de, öncelikle kullanýlan dilin, tüm kurallarýna uyulmasý ve dili geliþtirme çabasý içermelidir.
|
|
268
|
|
|
|
Haziranýn tatlý telaþý, yaz gibi sardý bizi. Bizde yaz gibi bir an önce ýsýnmak, bir an önce ýslanmak, bir an önce çimlerde debelenmek, bir an önce üzüm asmalarýnýn, mýsýr tarlalarýnýn içinde kovalamaç oynamak ve sonunda yorgun yapraklar gibi sararmak için can atýyoruz. |
|
269
|
|
|
|
Öðretmen sýnýfa girdiðinde... |
|
270
|
|
|
|
Geniþ meydanlarý, tüm þehrin sana gülümsediði büyük parklarý olan bir kentin yok ki! Kendi þehrini bir kral gibi seyredeceðin taþtan heykellerin yok ki senin! Kendinden kaçmak istediðinde, yorulduðunda ve özlediðinde buluþabileceðin bir ormanýn yok; aðaçlarýn sesini dinlemek istiyorsan vermen gerek iki lirayý! |
|
271
|
|
|
|
Günümüz toplumu ve ayna karakterler |
|
272
|
|
|
|
Uzam kavramýnýn ve onun dile getirdiði nesnel gerçekliðin anlaþýlmasý, felsefenin temel sorunlarýndan biridir.. |
|
273
|
|
|
|
Sanat, ekin ve sporda alýnan baþarýlý sonuçlarýn dünyada nasýl yankýlandýðýný gördünüz. Futbol Millî Takýmýmýz, nasýl baþardýysa yine öyle baþaracak. Eksi, artýlarýyla, eksikleriyle. |
|
274
|
|
|
|
Kitabýn kime hitap ettiði, neye hizmet ettiði okuyucunun niyetine baðlýdýr. Çünkü iyi ve kötü kitap okuyucunun kendisidir. Kitabý kitap yapan okuyucudur.
|
|
275
|
|
|
|
Unutmamak gerekir ki, hiçbir devletin varlýðý halk tarafýndan yýkýlmak suretiyle ortadan kalkmaz çünkü bir devleti yýkmaya çalýþan ancak baþka bir devlet olma iradesidir. Bir devletin varlýk alaný halk tarafýndan ancak daraltýlabilir ya da geniþletilebilir. Bu da ancak o devlete mensup olanlarýn devlete yüklediði anlam yoluyla mümkündür. Üzerimizde baský kuran, iradelerimizi hiçe sayan bir devlet istemiyorsak bunu baþarmanýn tek yolu öncelikle kendi irademizi tanýmak ve özgürlüðümüzü hemen yanýbaþýmýzdaki insanlara ilan etmek, kendimize kefil olmak ve davranýþlarýmýzýn sorumluluðunu üstlenmektir. Bunu biz yapamýyorsak yapacak bir erk her zaman bulunacaktýr. |
|
276
|
|
|
|
Günümüzde stres kelimesini duymayan kalmýþ mýdýr acaba? Modern çaðýn bir hastalýðý olan stres, hayatýmýzýn bir parçasýdýr. |
|
277
|
|
|
|
Bacaðýmý saklamak hissi geçiyor içimden. Yürürken parmaklarý arasýna sýkýþtýrdýðý sigarayý aðzýna götürüp içine çekiyor, elleri iki yanýna salýnýrken adam, bana bakmayý sürdürüyor. Utangaçlýk hissim bir kat daha büyüyor. “Niye benim bacaðým yok Allah’ým! Neden bana bu cezayý verdin” diye baðýrýyor içimdeki ses! |
|
278
|
|
|
|
‘Anne orgazm ne demek?’ diye…
Masamýzda çok deðerli bir yazým ustasý varken ve ben tüm gözler üzerime çevrilmiþken, nasýl bir yanýt vereceðimi ve hýzlý düþünme sürecimde us yürüterek hem üç yaþýndaki küçük kýzýma yeterli olmalýydým hem de üzerimdeki bakýþlarýn onaylamasýný saðlamalýydým. Aziz Nesin gülümsedi hoþ bir þekilde;
|
|
279
|
|
|
|
gerçek veris, kendinizden vermektir.
çünkü sahip olduklariniz, yarin ihtiyaciniz olabilir
diye saklayip korudugunuz seylerden ibaret degil mi?
ve yarin, kutsal sehre giden hacilari takip ederken, kemiklerini,
iz birakmayan kumlara gömen fazla |
|
280
|
|
|
|
En nihayetinde en büyük sanat kendini sýnýrlandýrmak, izole etmektir. ~Johann Wolfgang von Goethe |
|