• ÝzEdebiyat > Deneme > Gelecek |
41
|
|
|
|
Gurbetlik!.. Ýnsan bu kelimeyi düþündüðünde dahi yüreðinde hemen bir þeyler sýzlýyor, sadece düþününce!.. Bak nasýl da hemen düþtü yüzünüz!.. Evet zor bir kavram, uzaklýk ifade ediyor, vatan hasreti yurdundan!..
Bu kelimeyi sadece insanda deðil, eþyada da deneyin yine ayný.. |
|
42
|
|
|
|
Kendi Fantastik Edebiyatýmýzý oluþturmanýn eþiðine gelmiþ bulunuyoruz. Bu elbette zorlu ama bir o kadar da zorunlu bir süreç. |
|
43
|
|
|
|
Bu yazýmýn özeti, yeteri kadar geliþtiremediðimiz demokrasimiz sorunlar yaratýyor. Ayrým yapýlmadan bu sorunlarý yalnýz Kürt halký deðil, hatta Kürt halkýndan daha çok bütün kesimler yaþýyor. Sivil toplum örgütlerinde, sosyal kurumlarda, bürokraside eskiden kalan ve bugün de kayýp annelerinden, faili meçhul cinayetlere kadar pek çok sorunlu aileler var.
Güneydoðu'da terör dolayýsýyla boþaltýlan, yakýlan, yýkýlan binlerce köy, elden çýkan, baþkasýnýn eline geçen mera, bað, bahçe, tarla var. Bu gerçekler dururken, o bölge halkýndan yakýnlýk beklemek zor. Üniter devlet yapýmýza karþý aykýrý düþünceler taþýyan BDP ve yandaþlarýna cevabýmýz, bu boþluklara ilgimizi yönledirmekle olur. Saygýlarýmla. |
|
44
|
|
45
|
|
|
|
Yazýmda da belirttiðim gibi Atatürk'ün eli çok güçlü deðildi. Tek
parlili bir siyasi yapý, mümeyyizli, çift dereceli seçim,bugünkü
anlayýþýmýza göre bir lideri , siyasi yönde güçlü yapamazdý. Onun
önderliðinde kurulan Cumhuriyet, devrimler ve lider Atatürk,Türk
toplumu tarafýndan büyük kabul görüyordu.
Olaylarý önceden sezme gücü vardý. 1. Dünya Savaþýný Osmanlý
Ýmparatorluðu'nun kaybedeceðini önceden söylemiþti. Mustafa
Kemal, rütbece kendinden büyük muhatabýna bir hareketi sebebiyle
karþý çýkýnca, iþimize karýþma Kemal cevabýyla karþýlaþmýþtý. Atatürk
Falih Rýfký Atay'a anlattýðý bir anýsýnda o muhatabýna þunlarý söyler :
"...Evet çok þey yapacaksýnýz, fakat yapacaðýnýz þeyler korkarým ki
memleketi içinden çýkýlmaz bir girdaba sokmaktan baþka bir þeye
yaramayacaktýr. Eðer ben ve benim gibi düþünenler, o gün hayatta
bulunursak, sizin bugünkü sözlerinizi takdirle yad etmeyeceðiz.
Temenni ederim ki, bizi çýkýlmaz müþkülat içinde terketmeyeseniz"
demiþtir. Saygýlar. |
|
46
|
|
|
|
Ýnsanlýðýn en büyük yaratýsý olarak "dil"in, insanlýk tarihindeki olumlu ve olumsuz cilveleri... |
|
47
|
|
|
|
Google bugüne sonbaharýn ilk günü demiþ ve sonbahar ekinoksunu doodle yapmýþ. Yapmýþta beni de düþüncelere daldýrdý. Bugün gece ve gündüz eþit olacakmýþ. Benim aklýmda ise 21 Eylül kalmýþ gece ve gündüz eþit diye nedense! Bugünden sonra geceler uzayacak, artýk aydýnlýk saatler azalýp karanlýk saatler artacak. Sonbaharýn ilk günüymüþ bugün. Ya da yazýn son günü. |
|
48
|
|
|
|
Korku salýyor yeni dünya düzeni!.. Karanlýk almýþ baþýný gidiyor!.. Doðmadan ölüyor bebekler daha!.. Mavi - yeþil küremiz korkunç savaþlara gebe!.. Tüm þiddetiyle devam ediyor silahlanma yarýþý!.. |
|
49
|
|
50
|
|
|
|
Al beni götür buralardan anne. Burada güneþ bile soðuk. Dokun cümle ýrmaklarýma. Avuçlarýna dolsun kelimelerim. Belki anlarsýn beni o zaman anne. Ýç yüreðimdeki korkularý. Bir su gibi akar hayatým. Suyum kendi içine akar anne. Akýt içine duygularýmý. Belki yüreðine bir su gibi düþerim. Acýlarýmý hissedersin anne. |
|
51
|
|
|
|
Bastonsuz kör gibiyim ve her gün istemeden kuyruðuna basýyorum hayatýn. Bu nedenle her gün týrmalýyor beni hayat. Yine de kör topal yaþamaya çalýþýyorum. Bir kara kedi gibi ayaklarýma dolansa da hayat ve her gün onun kuyruðuna bassam da, yoluma devam ediyorum. Çünkü baþka yolu yok yaþamanýn. Aðacýn kalýn dallarýnda çiçek olmaz. Dal inceldikçe çiçek dolar ve o dal kocaman meyveleri taþýr sonra. Ben de sabýrdan meyveleri taþýyorum kollarýmda. |
|
52
|
|
|
|
ÝZ edebiyatý bir mikrokozmos olarak varsayalým ve basit bir soruya cevap arayalým: Sitede kadýn ismi kullanan kaç erkek yazar var sizce?
|
|
53
|
|
|
|
'Umut denizinin ta orta yerinde bir deniz anasý... Bir açýlýr, bir kapanýr, bir açýlýr, bir kapanýr...' |
|
54
|
|
|
|
Rüzgâr, geçtiði yerde ince dallarý kýrar. Bulutlar ise gökten yeryüzündeki topraða sesleniverir, toprak ise suya kanýnca toprak olur imiþ… Hani, kozasýndan çýkan kelebekler, bir uçumluk ömürlerinde nakýþ nakýþ süslerler yerzüyünü, binlerce esin kaynaðý olurlar þairlere, ressamlara, gerçek sanat erbaplarýna… Hüzün ise derin bir çizgi býrakýr insanýn alnýna, ölüme dek taþýnacak. Her þey, bir þey býrakýr geçtiði yerde yani bu iz, belki hoþ bir sedâdýr aslýnda…
|
|
55
|
|
|
|
. Delicesine sevmek; kendinden çok sevmek ve sevgide sýnýr tanýmamak… Gerçekten de böyle bir sevgiyle yaþamalý mý insan? Aþk için ölen sevgililer gibi mi olmalý? Fakat sevgilerin de bitimsiz olduðunu düþündüðümüzde göreceðiz ki kalbimiz baþka sevgilere de açýktýr. |
|
56
|
|
|
|
Güneþ içimizi ýsýtýrken Sibirya’nýn soðuðunu iþiten
güz mevsimini yaþarken gül devrini düþünen
Hazanýn içinde sevgiyi hiç terk etmeyen,
Fetih günlerinde bile kin ve intikamýný topraðýn yedi kat altýna gömebilen,
Sokakta titreyen bir köpeði gördüðünde içi titreyen
Ve karýn buzun içinde kalmýþ insanlýðýn dertlerine derman arayan birisi olabilsem
Olamasam da hiç olmasam da o niyette kalabilsem…
|
|
57
|
|
|
|
Türkçe’mizden bahsetmek onun güzelliklerini göstermek bizim milli bir vazifemizdir de..
|
|
58
|
|
|
|
hýzla tüketilen kaynaklar, dünya nüfusunu mutlu etmeye yetmiyor, küçük bir azýnlýk mutlu, kalanlarýn da mutsuz olmasý hesaplanýyor olmalý... |
|
59
|
|
|
|
Yüreðimize kurþun yarasý gibi sýzan günler…
|
|
60
|
|
|
|
Günlerden salý aylardan ocak yeni bir yýla yeni adým attýk. þimdi yeni yýl için henüz küçük bir çocuðuz, baþýmýza neler gelecek ne sürprizlerle karþýlaþacaðýz ya da ne zorluklar çekeceðiz bunu bilenimiz yok diye düþünüyorum. herhangi bir tebligat ya da iþaret alamadýk deðil mi? ben almadým da hani alan varsa kaynaðýný öðrenmek isterim. |
|