|
Anasayfa |
Son
Eklenenler |
Forumlar |
Üyelik |
Yazar
Katýlýmý |
Yazar Kütüphaneleri |
|
|
Genç Kýzlarýn Ýç Dünyasý ve Dýþardakiler
Ýsa Kantarcý
Öykü > Aþk ve Romantizm
BÝRÝNCÝ BÖLÜM
Aðustos sýcaðý yakarak sallýyordu her yeri, gizli köþelerde böcekler gelen geçenin sevinciyle köþelerinden çýkmýþtý, bir geyik, bir kurt, bir tilki geceye akýyordu. Gecenin üçüydü.
Ormandaki 8 bin dönüm araziye kurulu villanýn önüne kalýn tekerleri leoparý andýran yüksek bir motosiklet gelip yanaþtý, hayalet misali.
30 yaþýndaki Þeref, dizlikler, kask, siyah deri kýyafetiyle bir savaþçýya benziyordu, uzun çizmeler, çizmelerd
[DEVAMI]
|
|
|
• ÝzEdebiyat > Deneme > Düþler |
141
|
|
|
|
Zamanla, alýþýr gider insan yalnýzlýðýna..Gün dediðin nedir ki..Hangi þehir kucaklamaz ki, yaþamak istediðini sýnýrsýzca.. Sýrf unutulmasý için yaþanan zamansa aþk, yaka paça götürülen ve bu oyundan zamansýz ihraç edilen kim öyleyse?.. /Hadi benim suçumdu |
|
142
|
|
|
|
Her þey zamana daðýlýr. Ruhum içimde bayýlýr. Olur bazen, kendini bulursun, her daim umutlusun! Sevgiyle hüzünler seni býrakýr. Dorukta sevgi, unutamazsýn bu aný! Kurtuluþun nidalarý, gerçeklikle yankýlanýr! Ruhun acýlarý, gerçeklerle daðýlýr!
|
|
143
|
|
|
|
(...Satýrlarda sürünüyor gözlerim hala,hece hece yaþanmýþlýðýn nirengi noktalarý birbirine yakalanýp kenetlenirken...Ki,kopuk çýðlýklar atmak yerine,ince-(s)uçlu kalemi saplayýp sözcüklere,uzun paralel çizgilerle sürmek yerinde...
Bu 'karayazý(n)'ýn bataklýðýnda gezinen,kýyýlarda mekan tutan yýðýnla sözcüðün dünle bugünü denkleme çabasýnda...Her dilde arýyorum öykümü...)
|
|
144
|
|
|
|
Hazan ve gece, hayatýn hüznü aksettiren gri yanýdýr. Bu zaman dilimlerinde hüzün nöbetleri belleðimizi çepeçevre kuþatýr. Sonbahar hatýralara neþter vururken, gece; aydýnlýk ufuklardan göz kýrpan umutlarýn önüne perde olur. Söz sükûta teslim olur kýzýl þafaklarda.
|
|
145
|
|
|
|
Uzun uzun calan telefonuma cevap veren android bir sesti. O yine uzaklardaydi, anlamistim. Yeniden tek basina ciktigi o yolculuklardan birindeydi ruhu.... |
|
146
|
|
|
|
Örümcek olma konusunda ciddiyim. Ýlginç bir deneyim olabilir. Sakarlara tavsiye edilmiyorsa benim için zorlayýcý olurdu. Sekiz bacaðým bir pabuca girerdi sanýrým. Bilmiyorum hiç örümcek olmadým. |
|
147
|
|
|
|
Gözlerimin içinden kopup gelen bir sabah uykususun. Yüzümün su görmemiþliðinde, dudaklarýmdaki çýrpýnan balýksýn. Burnumdaki, deniz maðarasýsýn. Her nefes alýþýmda, içime dolan iyot kokususun. Gözlerimin açýklýðýnda deniz dibi kumsalý, gözlerimin kapalýlýðýnda inci dolu sedeften saraysýn. Sen masallarý andýransýn. Sen, bana masallarý inandýransýn. Ýnançsýn, güvensin, vefasýn ve merhametsin. Ýþte bu sözlerle baþlar asýl masalllar. |
|
148
|
|
|
|
Beni evcilleþtiremeyeceksiniz..
Ben bütün yazdýklarýmda Allah'ý ve kadýný anlatacaðým..Çok zaman ikisini de yok sayacaðým hayatýmda ve ne kadar uðraþsalar da bana varlýklarýný ispat edemeyecekler..Varlýklarýna ihtiyacým olduðunda ise onlarýn ku |
|
149
|
|
|
|
GÖRMEMEK ÝÇÝN ÝÇÝYORUM , FARKINDA OLMAMAK ÝÇÝN , EVET KAÇIYORUM |
|
150
|
|
|
|
Þimdi kan damlatýyorum pervazýma, gözlerimden aþaðý beynimin derinliklerinden boþalan bir ruh ile kýrmýzýya boyuyorum çölümü. Elimde yokluðundan kalma kara bir namlu ile boþluklar yaratýyorum zihnimin içinde. Ya gelirsin yahut gelseydin, içimde çiçekler büyütürüm, ya gelmezsin yahut gelmedin; boþluða bir kývýlcým atar giderim…
|
|
151
|
|
|
|
Büyük bir aþký doyumsuzca yaþamak, güzel anlarý paylaþmak isterken; sýnýr þeridinde mayýna basarak beklenmeyen patlama gibi bir durum... |
|
152
|
|
|
|
Serzeniþlerimizin de kýyýda köþede kalmýþ mutluluklarý olmalý ama. |
|
153
|
|
|
|
Of of... Ne güzel bir gün! Ýnsanýn bir arabaya binip, kaçasý geliyor; ama nereye? Tüm bahçeler gül dolu, lale dolu. Tüm þarkýlar sevinç terennümlerinde... Þöyle akþamüstü kimse yokken, çýrýlçýplak denize girmek geliyor insanýn içinden. Denizi kucaklamak, donsuz ve þortsuz bir balýk gibi yüzesi geliyor insanýn. Koþmak istiyor insan, çayýr çimen. Sonra yumuþak bir yastýða baþ koyar gibi, sevgilinin teninde rahatlamak istiyor insan. |
|
154
|
|
|
|
Ama nasýl olsa iz silinir,kopuk bir masal gibi dibe çöker gemiler,kýyamete bir deccal inmiþ kimin umrunda...Her aþk için ayrý bir takvimin matematiðinin yapýldýðý zamanlara inat Ait'siz,kimliksiz,kendine dönük,gereðinden fazla ölçüsüz,kopmuþuz hep bi'yerlerden...Doðmaktan korkulasý,büyümekten utanýlasý,ufka dokun'maya çalýnasý...týrnaklarýný geçirerek gri bulutlarýmýza,siliniyor hayat...Hapsoluyor,hep soluyor tenoru umudun,yitip gitmiþ süt diþlerinin ak'ý uçmuþ beyazýnda...Ama sen dert etme çocukluðum;iz silinir,topraðýn dibine batar tüm kan rengi yokluklar,yaþa ve unut...Býrak daðýnýk kalsýn düþler,biz çoktan söktük gözlerimizi diktiðimiz yalandan...Ötesi yok...
|
|
155
|
|
|
|
Rivayet odur ki, gökkuþaðýnýn yere deðen ucunda bir altýn para varmýþ… |
|
156
|
|
|
|
HERKESÝN YÜREÐÝNDE BÝR DOÐUM LEKESÝ VAR ASLINDA SÖBELEÐÝDÝ |
|
157
|
|
|
|
Yardým mý, ekmek mi, yoksa merhamet mi diledikleri bilinemeyen haykýrýþlar, belki de olasý akýbetin korkusundandýr. “Aiutilo per favore dio!" |
|
158
|
|
|
|
Artýk yüreðimde sakladýðým duygularý gökyüzüne doðru savuruyorum... Savrulur, nehirlere karýþýr, denizlere ve okyanuslara ulaþýr da sonsuz olur mu? Bilinmez...
Açýk mavinin derinliklerinde, bir akþam üstü, yýldýzlarý düþlemek ne zor! Bilmediðin bir þarkýnýn nakaratýndan gökyüzüne doðru uzattýðýnda ellerini, düðümlerin düðünü baþlayacak, Aþk'ýn varlýðýný iþte o zaman sana Kainat haykýracak, istesen de istemesen de, sen Aþk'ý duyacaksýn o zaman, inandýkça hakikat tohumlarý yeþerecek içinde. Hani Aþk o kadar uzaktý?
Heyecanýn derinliklerinde, rahmani maneviyatýn sonsuzluðunda düþlediðim maviliklerle düþdüþeyim... Karýþýyorum denizin sesine içten içe, ufukta bekleyen bir dua gibi, yükseliyor ümitlerim, beklemiyor koþuyor, susmuyor haykýrýyor, dolmuyor taþýyor hayallerim... Gitti yere kadar deðil, daha ötelere zorluyorum þiirleri... Zamaný gelmeden gelen bir sevgili, bir de cenneti bekliyorum... Zamana deðil, Aþk'a uyuyorum, düþten hakikate ulaþýrýz diye, bir sevdayý arýyorum...
|
|
159
|
|
|
|
Bütün kandýrmacalar bu ülkede çocuklukta baþlýyor. Tüm gerçekler bir bir saklanýyor, gözardý ediliyor her nedense… Aklý ermeye baþlarken, kurmaca dünyalarýn içine itiveriyoruz baþta çocuklarýmýzý. Sonra ütopyalarla, tatlý yalanlarla aldatýyoruz hem kendimizi, hem yavrularýmýzý… Fakat insan büyüdükçe gerçeklere yaklaþýyor, yaklaþtýkça da kaçýyor bu gerçeklerden. Þaþýrýyoruz, beynimiz adeta dumura uðruyor ve bir çýkmazýn dehlizinde buluyoruz kendimizi. Gerçekten, gerçekler masallara hiç mi hiç benzemiyor…
|
|
160
|
|
|
|
Hiç korkar mý bir günlük ömrü olan kelebek bala yapýþmaktan? |
|
|
|