• ÝzEdebiyat > Deneme > Yaþam |
621
|
|
|
|
Yüreðin sesini bir baþka yürek duyabilir sadece, ne akýl ne fikir ile anlaþýlabilir yürek dili. Halini ne kadar anlatsa da, satýr satýr yaðsa da Ruh'un insandaki sýrrý çözülmez, tutunduðun Aþk olmadýkça... |
|
622
|
|
|
|
Ölümsüzlüðü arayan Sümerli Gýlgamýþ ile Albert Camus arasýnda yaklaþýk 4.500 yýl fark vardýr. Ya düþünsel anlamdaki mesafe farký? Belki de hiç yok.. |
|
623
|
|
|
|
Neden sana ezberleyeceðin bir taným ya da zorlanmadan elde edeceðin bir bilgiyi vereyim ki? Çözmen gerekeni kendin gör!.. |
|
624
|
|
|
|
09.04.2003 Çarþamba Radyo 7 de Erkan Koç yönetiminde Þoray Uzun tarafýndan seslendirildi |
|
625
|
|
|
|
.....yaþanan yaþanacak çarklar yerine oturacak oturuyor da, bize kaderimiz kalýyor, oda Yaradan’ýn verdiði tek zerre haksýzlýk yapýlmaz diyor insana hak ettiðin sana, o halde saflar belirlensin tövbelere otursun, hak bilinsin kul adýna! |
|
626
|
|
|
|
-Bana yalan söyleme Darcy.
dedi kadýn ýslak gözlerle... Yalandý duyduklarý çünkü. |
|
627
|
|
|
|
henüz doðmadýn ama pudra tadýndaki ayaklarýný özledim... |
|
628
|
|
|
|
-Beni kollayan tanrý sizin de mi Tanrýnýzdý? Hüznü, umutsuzluðu bekleten onca yürek varken sorular kapýlardan dönmeyecek miydi? Dönenler, bekleyenleri yerli yerinde bulmanýn sancýsýyla kendilerini topluma yeniden kazandýrmak için maskeler ýsmarladýlar mý usta terzilere?- |
|
629
|
|
|
|
O köprüde bir baþkalýk vardý diye aðlýyor yaþlý adam. O köprüde bir baþkalýk vardý, bu benim Mostar’ým deðil! Teselli sözcükleri aramak içimden gelmiyor. Çünkü biliyorum ki karþýmdakinin acýsýnýn üzerinde her teselli sözcüðü eðreti duracak. Yeri doldurulamayacak bir çok þeyini yitirmiþ, vakarý acýsýyla bütünleþmiþ, sarsýlmýþ ama yýkýlmamýþ bir çýnar gibi karþýmda duran adam için ne söylesem yavan. Susuyorum, aðlayarak ve yumruk yaptýðým parmaklarýmý gizliden gizliye diþleyerek eþlik ediyorum acýsýna. 12 yakýný katledilmiþliðin acýsýný içimde nereye yerleþtireceðimi bilemeden.
Gariptir ki; saat 15:52 de Mostar yerle bir edildikten sonra; köprüyü yakýndan gördüðüm, ayak bastýðým ilk anda, yani “tamir” edildikten sonra, ben de bu köprüde bir baþkalýk olduðunu hissetmiþtim. Eskiden de bir baþkaydý elbet. Fakat artýk yalancý bir edayla, hiçbir þey olmamýþ gibi, akan onca kanýn ardýndan olaðanca beyazlýðýyla gerçeklikten uzak öylesine bir yeri doldurulmuþluk, kanýma dokunmuþtu gördüðümde.
|
|
630
|
|
|
|
Bunca zaman neden yüz çevirdik, bunca zaman neden göz yumduk bildiðimiz gerçekleri yok sayarcasýna,
Ýnanýyormusunuz sahiden karþýnýza bir kurtarýcý çýkacaðýna, yada belkide hiç bir þekilde inanmýyorsunuzdur baþýnýza gelecek o kaçýnýlmaz sona... |
|
631
|
|
|
|
"Ateþi ben bulursam nasýl kullanacaklarýný da ben öðretirim. Kimse kötü kullanamaz."
|
|
632
|
|
|
|
yalnýzlýðý yeniden tanýmlama çabasýna bir giriþ, cesur olmayan tedirgin kelimler bütünü, ilk olmanýn heycaný ve sonradan geleceklerin sancýsý. |
|
633
|
|
634
|
|
|
|
Yýldýzlar ne kadar da uzaksýnýz benden. Týpký yýldýz yýldýz parlayan gözler gibi. Þimdi ben ne yapayým göðe baksam görmez kimse gözyaþlarýmý. Güneþ yine doðar, ay yine ýþýldar, yýldýzlarsa göz kýrpar. Yere baksam toprak çiçeklerle dolar, aðaçlar yeþerir, çimenler boylanýr. Yerle gök arasýnda yerim nedir benim. Her þey benden bihaber, her þey yeniden yeþermeye ve boylanmaya aday. |
|
635
|
|
|
|
Aylardan temmuz. Ben artýk büyüdüm. Hayata bakarak, seni yaþayarak büyüdüm. Ben büyüdüm... |
|
636
|
|
637
|
|
|
|
“Yaralarýmý sarýp sarmalayan, Biri var Peki Ýpek dokunuþlu bundan senin haberin var mý?”
Ve en güzeli ne biliyor musun.? bana prenses diye seslenen Biri var
|
|
638
|
|
|
|
Gökkuþaðý misali renkli olmak en güzeli. Umudu olanlara mavi tonlar vermeli, hayalleri olana pembeden daðýtmalý, samimiyetin olduðu yerde kýrmýzý olmalý, masumane duygulara beyazlar giydirmeli. Ama illa ki umut kaynaðý olmalý, neþe daðýtmalý. |
|
639
|
|
640
|
|
|
|
Oysa, bir mucizedir insan olmak. Hediye, lütuf, adýna ne dersen.
|
|