• ÝzEdebiyat > Deneme > Yaþam |
161
|
|
|
|
Bir Psikiyatri Servisinde yattýnýz mý hiç ? Yoksa Dýþarýdakilerden misiniz ?
Bu yazý, içeridekilerden biri tarafýndan yazýlmýþtýr. Dýþarýdakilerden biri olduðunda, bir yaný içeridekilerle kalacak olan biri tarafýndan.. |
|
162
|
|
|
|
Ne bilirdim bu hüzün duvarlarýný örerken, güneþli günlerdeki sevinçlerin hüzün duvarlarýndan sýzamayacaðýný... Kendi ellerimle kapatmýþým kendime dünyanýn tüm kapýlarýný...
|
|
163
|
|
|
|
Zamana ibriþimle iþlenmiþ bir nakýþtýr bir bardak çay. Buðusu, naz yurdundan efsane bulutlar tarafýndan armaðan olarak getirilmiþtir gözlere. Berrak ve aydýnlýktýr çayýn sureti. Tebessümü, gül misalin gamzesinden esintidir yaz günlerinde. Tevazu ikliminde albeninin ipek yumaðýdýr hâlleri çayýn ki aþkýn hâllerini çaðrýþtýrýr.
|
|
164
|
|
|
|
Bir insan olarak kendimden hiç bu kadar tiksindiðimi hatýrlamýyorum… Evet! Senden, ondan, bundan, þundan, ýrkçýdan, yalancýdan, talancýdan, düzenbazdan, fýrsatçýdan, sahtekardan deðil! Bizzat kendimden tiksiniyorum… |
|
165
|
|
|
|
Hayat bu kadar basitti iþte. Seni uyurken seyretmek benim gizli sýðýnaðým. |
|
166
|
|
|
|
Yirmi birinci yüzyýlda hepimizin sorunlarýndan biri olan "beðenilme sorunu" hayatýmýzda ne kadar yer ediniyor? Anlaþýlmak istiyor muyuz? Yoksa kendimizi sadece beðenilmeye mi programlýyoruz? |
|
167
|
|
|
|
Sayýlar birden baþlar, gidebildikleri yere kadar giderlerdi. Artý yönünde ya da eksi yönünde… Ama hiç geri gitmediler. |
|
168
|
|
|
|
“Edebiyat marangozluktan farklý bir iþ deðildir.” demiþti Gabriel Garcia Marquez; 1981’de, Meksiko City’nin görülmeye deðer, renk renk çiçekleriyle dolu eski ve þirin semti San Angel Inn’deki evinin hemen arkasýndaki ofisinde, Paris Review dergisinden Peter H. Stone’a verdiði o uzun söyleþide. (Yazarýn Odasý, Timaþ, Çev: Öznur Ayman)
|
|
169
|
|
|
|
Hayatým yazmakla geçti benim… En büyük dostlarým kalem ve kâðýt oldu. Onlar beni hiçbir zaman yalnýz býrakmadýlar. Onlara sarýldým içime kasvet çöktüðü anlarda. Mürekkep denizlerinde yüzdürdüm gönül kayýðýmý. Gecelerimin çoðunu kalem ve kâðýtla geçirdim. Onlarla paylaþtým en güzel ve en özel duygularýmý. En iyi sýrdaþým yine onlar oldu.
|
|
170
|
|
|
|
Herkesin önceliklerini þaþýrdýðý garip bir çaðda yaþýyoruz. Adýna yaþam denilecekse bu hayatýn içinde yaþýyor olmak boðuyor artýk beni… Kimileri kelinin, kimileri belinin, kimileri makamýn, kimileri þanýn, þöhretin, kimileri paranýn, pulun peþinde at gibi koþturuyor… En yakýnlarýmýz da deðil! Sen, ben de deðil! Yeryüzünde yaþayan insanlar zývanadan çýkmýþ durumda. Sanki herkes birbirini delirtmek için yaþýyor bu hayatý… |
|
171
|
|
|
|
hayata karþý verilmekte olan mücadelelerde kayba uðramamak için sonuna kadar yürümemizi gerektiren sonunu baþarýlý bir þekilde bitirmemiz icap eden engebeli bir yoldur. |
|
172
|
|
|
|
Selanik 1881,
Ahþap konakta genç çiftlerin Mustafa adýnda bir yavrularý hayata merhaba der.
Ahþap konak ve sakinleri mutludur; tâ ki, Mustafa 6-7 yaþlarýna gelip babasýný ebedi âleme uðurlayýp çiftlikte karga kovalayýncaya kadar.
Ýlk keþif matematik öðretmeni ile baþlar: Mustafa zekidir, çalýþkandýr, baþarýlýdýr. Kemâli için “Kemal” olmalýdýr.
|
|
173
|
|
|
|
...Kafasý kopmuþ bir hamamböceði 1 hafta daha yaþayabilir. Sonuçta aðzý olmadýðýndan su içemediði için susuzluktan ölür...
|
|
174
|
|
|
|
Ben senin için sonsuzluða açýlan kapýyým; sen de benim için öylesin, benim sonsuzluða açýlan kapýmsýn, diyecek bir aþk, maþuk istiyorsan ona doðru da gidersin belli mi olur? Ama eðer ateþi avuçlayabilecek bir yürek elin varsa… |
|
175
|
|
176
|
|
177
|
|
|
|
Bandýrma'dan Gagauz özerk bölgesine bir seyahat, Gagauz Türklerini tanýma gezisi. |
|
178
|
|
|
|
“Meðer dostluklar da anayollara atýlan bir çiçek gibi hüzünle ezilirmiþ “
|
|
179
|
|
|
|
“Öldürme güdünüz yok mu, adamým? Siz, tuvalette iþerken bile sidiðinizi oradaki sineklere niþan alýrsýnýz. Potansiyel katillersiniz hepiniz ve gün gelecek her þeyi yok ettikten sonra salgýn virüsler gibi birbirinizi bitireceksiniz.” |
|
180
|
|
|
|
Soluk bir ten, asýk bir surat, her þeye kayýtsýz bir sýfat! Bugünün yüzü böyle… |
|