• ÝzEdebiyat > Deneme > Yaþam |
1961
|
|
|
|
camdan yürekler ufacýk bir rüzgarla yerle bir oldu ! |
|
1962
|
|
|
|
“Beni de bir yazýnda anlatsana. Sendeki kendimi çok merak ediyorum. Beni nasýl anlatýrsýn? Düþün bakalým biraz, sen mutlaka yazacak bir þeyler bulursun.” |
|
1963
|
|
|
|
Hazan yapraklarý hep yerlerde sürünür... |
|
1964
|
|
|
|
Aslýnda kendi çemberidir insaný hapseden ya da bir diðer deyiþle insanýn kendisidir kendini çembere iten. Ve insan kendi oluþturduðu bu çember gölgesinde yaþar |
|
1965
|
|
|
|
''yeni yeni sayfalar açmak istediniz hep hayata, peki yeni bir sayfanýz kaldý mý? Yoksa arkasýný boþ bulduðunuz bir karalanmýþ kaðýt mý yeniden baþlýyorum dediðiniz?''
þöyle bir geçmiþi geleceðini yorumlamak isterseniz bu denemenin size yardýmcý olacaðýný umud ediyorum...
|
|
1966
|
|
|
|
ÝÝnsanýn içine dönük mistik bir tarzda kaleme alýnmýþ bir yazýdýr. Ýnsanýn yaþamýnda biriktirdiði onca þey artýklar olarak aktarýlmýþtýr. |
|
1967
|
|
|
|
Efendim adettendir: Sözlük manasý olarak "çalakalem"; çabuk, geliþigüzel ve ilmi olmayan yazý yazmak gibi manalara gelir. "Çala" eki önüne geldiði isme çabukluk, süreklilik, "özensizlik" gibi anlamlar verir ve fiile baðlanýr. Ýmlâ kýlavuzunda "çala kalem" |
|
1968
|
|
|
|
Þarkýcý mý inatçý ben mi anlamaya çalýþýyorum. Dakikalar geçiyor, dýþarýdaki ayak sesi kalbimin sesine yenik düþüyor. Öne eðilmiþ baþý tutup kaldýrmaya cesaret dahi edemiyorum. Susmaya yüz tutmuþ dilin çözülmesini beklemenin faydasý yok anlýyorum.
|
|
1969
|
|
|
|
Bir su damlasý denize düþtüðünde kendini umman sanýr. Sonra anlar ki bir hiçtir derya içinde. Dalgayla dalga, denizle deniz, güneþle buhar olsa da özünde çektiði acý birdir. Bir boþluðu doldururken, boþluk da kendisi olmuþtur. Ýçindeki boþluðu bir baþka boþlukla doldurmaya çalýþanlar, bu dünyadan bomboþ gitmiþtir. |
|
1970
|
|
|
|
Söylenecek hiçbir þey kalmayýnca |
|
1971
|
|
|
|
içsel bir sorgulama.. tekliðe ve deðen dünyaya |
|
1972
|
|
1973
|
|
|
|
Tekrar yaðmur yaðacakta olsa , bu gece bir kýþ gecesi kadar karanlýk deðil. |
|
1974
|
|
|
|
-mýþ gibi yapmayanlarýn ülkesindenim, bir yalana sattým tacýmý... |
|
1975
|
|
|
|
Her þey mektuplarýn kesilmesiyle baþlamýþtý. Haramiler posta katarlarýnýn önünü kesmiþti. Mektuplarýn hayat pýnarýmýzdý bizim. Gelir diye, umut ve merakla geceleri gündüze ekliyorduk. Ve bir gün geldi mektubun sabah rüzgârýyla… Sevinç gözyaþlarýyla ýslanmýþtý zarfýn her yaný. Demek açýlmýþtý posta katarlarýnýn yolu. Zarfý açtýðýmda “Vatan sað olsun” yazýsý iliþti gözüme. Devamýný okumak gerekmiyordu zaten. Mektup elimden düþmüþtü yere. Annem meraklý gözlerle beni süzüyordu. Belli ki kötü bir þeylerin habercisiydi bu þaþkýn bakýþlar… Ölüm haberin gelmiþti baba. Gözyaþlarý saðnak saðnak boþalýyordu göz pýnarlarýndan. Annem yorgan döþek, günlerce kalkmadý ayaða… |
|
1976
|
|
|
|
hayat karþýna neleri çýkarýr bilemezsin ama çýkacak olan olaylarý düþünüp, sentezini içinde bulunduðun zamanda çýkarabilir ve kendini bu doðrultuda engelleyebilirsin... iþte benim ve de bir çoklarýnýn sorunu... hayattan ne istediðini bileceksin. en ufak karasýzlýk seni yýpratan bir çok kararsýzlýða düþürebilir ve hayatýný sen istemesende yanlýþ limanlara sürükleyebilir... kendi yazýmdan bir bölüm.. |
|
1977
|
|
|
|
Ve anlýyorum..Býçak gibi kesiyor beni, hayat devam etmeli..Aslýnda herbirimiz için yataðýndan sevinç içinde fýrlamak o kadar büyük bir mucize ki..Anlamýyoruz. |
|
1978
|
|
|
|
sevip sevýlemeyen sevdýgý tarafýndan terk edýlen hýc umadýgý býr anda sevgýsýný baska ýnsana veren ve ortada kalmýslýk sevgý, nefret, ýntýkam'ýn birleþtiðý enkazadan kurtulus..... |
|
1979
|
|
|
|
Kendimizi kaybettiðimiz bir karanlýk odaydý radyo bir zamanlar. Ýçine girince ýþýklarý yakmak istemezdik ve öylece kalakalýp müzikle baþbaþa, inmek isterdik derinlerimize duyduðumuz her notada biraz daha.. |
|
1980
|
|
|
|
Onca yalnýz koylara boþuna mý vurduk kendimizi.Haber vermeden kaybolduk ortalýktan ,bizi arayanlara uzun uzun anlattýk.Sevmenin aslýnda ikimizinde o boþluðundaki ayrý kalan bir ailesi sanmýþtýk. |
|