 • İzEdebiyat > Deneme > Yüzleşme |
541
|
|
|
|
Bazen yazmak istersin ve zaten yazacakların yazılmıştır. Sen sadece yazarsın.
|
|
542
|
|
|
|
BİR FOTOĞRAFIN GÜNCESİNDEN_lal |
|
543
|
|
|
|
Ben hayatın çok çeşitli yönlerini gördüm. Acılar kimliği belirsiz birer kurbandan öteydi. Sevgi yanıp kül olmuş, tanınmaz haldeyken hatıralar birer kukladan ibaretti. |
|
544
|
|
|
|
Hayatta hicbir etkisinin olmadigini dusunduklerimiz ve kendisini de buna inandiranlar, istemeyerek te olsa adaletin buyuk bir parcasi olabilirler. |
|
545
|
|
|
|
Ama sonuç değişmez; bir aşk, bir dostluk, bir insanlık biter.. Bir nefes daha ömürden gider… Bir bahar daha biter… |
|
546
|
|
|
|
uykusuzluk zamanlarında söylenmiş bir kaç kelamdan ibaret... |
|
547
|
|
548
|
|
|
|
Bu yazının ne anlatmak istediğini bu defa tanıtmayacağım. Bu gerçeği her an kelimelere dökebilseydim, bu yazı belki de oluşmayacaktı. Sadece şunu anlıyorum, bazı acıları insan kendini en iyi anlayacağını, kendine yardımı dokunacağını düşünenlere bile durduk yere gidip söyleyemiyor, kelimelere dökemiyormuş. Bu yüzden sevdiklerinizin sevdikleri ile ilgili kötü bir haberi, başkasından duyduğunuzda ona beni neden aramadın demek yerine sıkıca sarılın. Bu daha iyi gelecektir. Hatta o anda olay nasıl gerçekleşti bile diye sormayın, ona o acıyı tekrardan yaşatmayın. Bir arkadaşım, çok üzüldüm ve ne diyeceğimi bilemiyorum diyerek elimi tutmuştu, ve bu gerçekten bir nebze de olsa iyi gelmişti. Okuyan herkese çok teşekkür ederim. İlerleyememek canımı sıkıyor sadece sıkmıyor aynı zaman da yakıyor da! Mazeretler üretmek, cesaretsizliğimin suçunu hep başkalarına yüklemek, kendimi içine tıktığım sürüncemenin sürüp gitmesine, tıpkı bir kara delik gibi ruhumun emilip tüketilmesine, sadece bir kabuk, bir deri-kemik, et yığını parçası olarak yaşamama, gerçeklerden kaçmama, uykuya saklanmama, en mutlu halimde bile bir hüzün öbeğinin ortasında kalakalmama sebep oluyor. Yaşam yeni mazeretler üretmeme yardımcı oluyor. Kelimelere dökemediğim hasretlere, gözyaşımda saklayamadığım acılara, asla yaşamak istemediğim korkulara kapılmama neden oluyor. Kaçış yöntemlerim çoğaldı, düşünmekten, söylemekten, yazmaktan, dile getirmekten paylaşmaktan korkuyorum. Günlerce iyi haber verebilmek için bekledim. Oysa şimdi umutlarımın tükendiği yerdeyim. İçim acıyor, kanıyor kalbim, seni şimdiden çok özledim. Ben büyümeyi hiç istemedim
Herkes acıdan kendi bildiği yöntemle kaçar ve acıdan kaçmak suç değildir!
|
|
549
|
|
|
|
Gün gelir bir ağaca takılı kalır yüreğim, sonbahar geldiğinde savrulup gitmek için rüzgarla..gün gelir bir çocuğun gözlerindeki ışık, hayata bağlar beni. |
|
550
|
|
|
|
Ağzımdaki küfür müydü, duamı? Arştan inen melek miydi, şeytan mı? Havada ki bu koku cennetten miydi, cehennemden mi? Yüzümdeki bu yüz benim miydi, onun mu? |
|
551
|
|
|
|
belki yapılır telafisi olur mu? |
|
552
|
|
|
|
Doğurduğu çocuğa sahip çıkmayan bir anne olabilir mi? |
|
553
|
|
|
|
Bu şehir yaman bir düş olan hayatımın yansıyışı olarak kalsın istiyorum. Bu sokaklar, küçük olayları büyük yaşamanın bir sancısı. Küçük bulutlar büyük gökyüzünü nasıl etkilerse işte öyle. Bulutsu bir yaşamın bir insan üzerinde bıraktığı izler…
|
|
554
|
|
|
|
Hayatı kabullenme konusunda başarısız oldum. Bahaneler uydursam kurtarır mıyım kendimi bu sorumluluktan bilemiyorum.. Almanlar kaybedince ben de kaybetmiş sayıldım. Yine de önemli olan katılmaktı.. |
|
555
|
|
|
|
Bugün birisinin yanına hayırlı olsuna gittim. Kendisi bir bakkal işletiyordu. Dükkandan içeri girdiğimde beni soğuk bir edayla karşıladı. Zoraki konuşmaların ardından ben bir koltuğa oturdum. Onun için oraya gitmiştim ve çok yorgundum. Oturduğum yerden kalkmamı isteyip beni hıyarların olduğu bir yerde oturtmak istedi. Ayakta kalakaldım. Sonra bir hıyarla aynı yerde olamayacağımı düşünerek oradan ayrıldım. Giderken kusura bakma burası bakkal seninle ilgilenemedim dedi. Dedim ki senin gençliğini de bilirim canını sıkma. Oradan uzaklaşırken kendimi çok kötü hissettim. |
|
556
|
|
|
|
keSiF SùRmekte... SanIRIm òmùR boyu cevaba uLaSILamayacak. Neden? Cùnkù cevap yok |
|
557
|
|
|
|
Kaleme kağıda sormadan, bana sormadan, ben gibi siz gibi bir yüzleşme, bir başkaldırı... Belki edebi bir yapıt değil, belki bir günlük sayfası, ama hangimiz günlüğümüzde isyan etmedik ki... |
|
558
|
|
|
|
Benimle ne savaş ne seviş. Öyle olduğun gibi kal. Bir paket sigaranın üstünde kimsenin bilmediği adın yazılı kalsın. |
|
559
|
|
|
|
bir köleye yapması istenilen bir iş için vurulan kırbaçların sesleri eşliğinde geçmeyen zamanı kollamak... |
|
560
|
|
|
|
Gözlerini kapa hayatında savrulan ne çok acı parçası olduğunu göreceksin sonra aç ve yıllar sonrasının kendini sil hafızandan. Duvara astığın siluetini yavaşça giy üzerine ve unutma har hayatın sonu ölümle biter.
|
|