• ÝzEdebiyat > Deneme > Din |
561
|
|
|
|
Zaman zaman marketler promosyonlar düzenliyorlar. Hatta artýk mahalle bakkallarýnýn kapýlarýna bile üzerinde, "1 ekmek alana 1 yumurta bedava" yazýlý levhalar asýlýyor. Marketlerdeki promosyonlarýn ise çapý gibi etkisi de daha büyük kuþkusuz. |
|
562
|
|
|
|
Din, gerici ve tutucu bir üslup ile tanýtýlamaz. Bilim ve sanat dýþarýda býrakýlarak, baskýyla dini tanýtmak konuyu açmaza götürür. |
|
563
|
|
|
|
Mirac dünya denen fena âleminden, sýnýrlarýný tahayyül edemediðimiz gökler ötesine yapýlan mukaddes bir yolculuktur. Hz. Peygamberin zamaný ve mekâný aþýp Hakk’ýn huzuruna varmasý, kulluðunu ve elçiliðini yüce Yaradan’a ikrar etmesidir. Bu mübarek yolculuk ulu bir davet üzere gerçekleþmiþtir. Sevgililer Sevgilisi, Rahman’ýn yüce katýndan kutlu bir davet alarak bu davete icabet etmiþtir. Bu mübarek yolculuk yüce Kur’an’da þöyle ifade bulmuþtur: “Kendisine ayetlerimizden bir kýsmýný gösterelim diye kulunu (Muhammed’i) bir gece Mescid-i Haram’dan çevresini bereketlendirdiðimiz Mescid-i Aksa’ya götüren Allah’ýn þaný yücedir. Hiç þüphesiz o layýkýyla iþitendir, hakkýyla bilendir.”(Ýsra S. 1. Ayet)
|
|
564
|
|
|
|
Kur’an ve hadislerde yapýlan cennet tasvirleri, insanlarýn daha iyi anlayabilecekleri þekilde, dünyadaki nimetlere benzetilerek yapýlýr. Ancak tümü cennette çok daha mükemmel ve kusursuz olacaktýr. |
|
565
|
|
|
|
“Ey Rabbim, beni kesinlikle görüyor ve duyuyor olduðunu bildiðim için sana sesleniyor ve diyorum ki, beni melek deðil de, bir insan olarak yarattýðýn için sana sonsuz teþekkürler ediyor ve bir zaman senin meleklere olan ‘sizin bilemeyeceðiniz þeyleri ben bilirim’ telaffuzunu, senin bana tahsis ettiðin iradem ölçüsünce doðrulamak adýna huzurunda saygýyla ve de sevgiyle eðilerek secdeye kapanýyorum. Kesinlikle inanýyor ve tasdik ediyorum ki elbette her þeyin en doðrusunu ve en mükemmelini sadece sen bilirsin”.
|
|
566
|
|
|
|
Her dinin kendine mahsus mübarek gün ve geceleri mevcuttur. Hýristiyanlar Noel Yortusu için aylar önceden hazýrlýklara giriþiyorlar; bütün milletlere bunun propagandasýný yapýyorlar. Türkiye gibi bir Ýslâm ülkesini bile bu halkanýn içine dâhil edebiliyorlar. Yazýlý ve görüntülü tüm iletiþim vasýtalarýyla reklâmýný gerçekleþtiriyorlar. Yahudiler “yevm-i sebt” denen ibadet ve tatil günleri olan cumartesini, tahrif olmuþ Tevrat’a göre, ibadetle geçiriyorlar. O gün dünya iþleri bir kenara itiliyor. Hatta inançlarý gereði cumartesi günü ateþ yakmýyorlar. Bu yüzden, sözünü ettiðimiz günde sigara bile içmiyorlar. Ateþ yanmadýðý için bir sýcak çorbadan bile mahrum kalabiliyorlar. Bu hukukî olmasa da, dinin getirdiði kesin bir kuraldýr. Hiç kimse bunun dýþýna çýkamaz. Yirmi birinci asrýn ilk yýllarýný yaþadýðýmýz bir dönemde, çaðdaþ Batý devletleri tarafýndan ayýplanma endiþesi taþýmýyorlar.
|
|
567
|
|
|
|
Rabb’ine sýðýnan insan, hýzla akan nehirde akýntýya kapýlýp sürüklenmeyen bir yaprak gibidir. Ara sýra akýntýnýn þiddetinden sarsýlsa da, güçlüdür, sürüklenip gitmez. |
|
568
|
|
|
|
Dünyaya Allah’a aþkla baðlanmak, yalnýzca O’na kul olmak, O’na þevkle ibadet etmek, Rabb’imizin aþký ile yanmak için geliriz. Mutluluk Allah aþkýyla olur, bunun dýþýnda kalpler tatmin olmaz, kurtuluþ gerçekleþmez. |
|
569
|
|
|
|
Ýlahi kitaplarýn hepsinin ilk buluþma noktasý, Allah’ýn insanlarla yaptýðý antlaþmadýr. Yani Allah öncelikle insanlarýn hepsiyle anlaþýyor ve kýsaca belirtmek gerekirse, þöyle ki; ‘Ey insanlar sizin bir tane ilahýnýz var o da benim, onun için sadece bana kulluk edeceksiniz. Eðer bu dediðimi yapar ve sadece bana ibadet ederseniz, ben sizi hiçbir zaman üzüleceðiniz bir durumda býrakmam. Ama yok beni býrakýr ya da benimle birlikte kendinize baþka ilahlar edinip onlara da tapýnmaya baþlarsanýz, iþte o zaman size sýkýntý üzerine, sýkýntý yaðdýrýrým’ diye þart koþmaktadýr. |
|
570
|
|
|
|
Bunun ne kadar büyük bir ödül olduðunu anlayabilmek için ‘sonsuz’luðu anlayabilmek gerekir; ancak bunu aklýmýz tam olarak kavrayamaz. ‘Sonsuz’, asla bitip tükenmesi olmayan bir süre. |
|
571
|
|
|
|
Din kolaydýr; çünkü dinin özü güzel ahlaklý olmaktýr. Ýnsan ruhunun en çok zevk aldýðý durum güzel ahlaktýr. Bütün insanlar dürüstlükten, samimiyetten, þefkatten, merhametten, güzel sözden ve alçakgönüllülükten hoþlanýr. Sadakatsizlik, yalan, kötü söz, ikiyüzlülük ve kibir ise her insanýn canýný acýtýr. Ýnsanýn güzel olan özellikleri yaþamakta kararlýlýk gösterebilmesi yalnýzca vicdanýna uymasýyla mümkündür. |
|
572
|
|
|
|
Þeytanýn fýsýldadýklarýnýn kendi düþünceleri olduðunu zanneden bu kiþiler, aldýklarý emirleri hiç düþünmeden uygularlar. Ve bir süre sonra, artýk þeytanla ayný dili konuþur hale gelir, onun telkinlerine dahi ihtiyaç duymadan sistemine hizmet ederler.
|
|
573
|
|
|
|
‘Namaz, mü'minler üzerinde vakitleri belirlenmiþ bir farzdýr.’ (Nisa Suresi, 103) ve insanlara hayatlarý boyunca sürdürmeleri emredilen çok önemli bir ibadettir.
|
|
574
|
|
|
|
Önemli bir sýnavda veya yoðun trafikte birçok insan heyecanlanýr veya öfkelenirken, iman edenler Allah’a tevekkül etmenin derin rahatlýðýný yaþarlar. Baþlarýna her ne gelirse gelsin, bunun ’her iþi evirip çeviren’ Yüce Allah’tan olduðunu bilirler. |
|
575
|
|
|
|
Gerçek kalp temizliði, insaný Allah’tan uzaklaþtýran engellerin kalpten arýnmýþ olmasý demektir. Böyle bir insan dünya hýrsýndan, bencillikten, korkudan, güvensizlikten uzak olur. |
|
576
|
|
|
|
Gerçek anlamda ‘uyanýklýk’, yalnýzca Allah’ýn hoþnutluðunu gözetmek, þeytanýn telkinlerine ve nefsinin bencil tutkularýna aldanmamak, imanýný ve güzel ahlak özelliklerini artýrmak, dinin ve müminlerin çýkarlarý için çaba göstermektir. |
|
577
|
|
|
|
Her Müslüman’ýn fikir mücadelesi yapabilecek bilgi donanýmý ve kararlýlýða sahip olmasý gereklidir. Zayýf býrakýlanlar, masum ve savunmasýz insanlar açlýk ve sefalet içinde yaþarken, eziyet ve iþkence görürken vicdanlý insanlar bunlarý görmezden gelemezler. |
|
578
|
|
|
|
Doðduðumuz andan itibaren bedenimizde var olan eksiklikler, kusurlar, hayatýmýz boyunca yaþadýðýmýz olumsuz olaylar, istemediðimiz ve þikâyet ettiðimiz her þey aslýnda Allah’ýn bizler için yarattýðý görüntülerdir. Bu görüntüler, dünya hayatýna verdiðimiz öneme ve önceliðe göre bize etki eder. |
|
579
|
|
|
|
Öðüt verilen kiþi Kuran’a uygun olmayan davranýþ bozukluklarý içinde de olsa, mümin Kur’an ahlaký gereðince yine de güzel ahlakla ve hoþgörüyle yaklaþýr. Yüce Allah Hz. Musa ve Hz. Harun’u, azabýnýn üstünde olacaðý konusunda uyarmalarý için Firavun’a gönderirken dahi onlara, belki öðüt alabileceðini ve bu nedenle güzel söz söylemelerini buyurur. |
|
580
|
|
|
|
Bir testi içinden çýkar kalbini...
Daldýr En Yücenin muhabbet deryasýna... |
|