• ÝzEdebiyat > Deneme > Din |
621
|
|
|
|
Çalýþabilmesi için gerekli olan yakýtý, yaðý, suyu, havasý, ayrý ayrý yerlerden otomobile konmaktadýr. Ancak insanda öylesine mükemmel bir mekanizma vardýr ki, tek yerden alýnan besinler, vücutta moleküler düzeyde ayrýþtýrýlmakta ve muhteþem komplekslikte sistemler vasýtasýyla gerekli yerlere iletilmektedir. Bu bilinçli yönlendirme ve plan Yüce Allah’ýn üstün ve kusursuz yaratmasýdýr: |
|
622
|
|
|
|
Yaþanan durum Allah’ýn kanunudur, bir sýnamadýr. Peygamberler, elçiler, sahabeler, Allah yolunda çalýþan her Müslüman bu uygunsuz üslup, alay ve suçlamalarla karþýlaþmýþtýr.
|
|
623
|
|
|
|
Karanlýklarýmýz anne karnýnda baþlar. Sonrasýnda eðitim mekaný olan dünyada, kimi zaman Yusuf gibi karanlýk kuyularda, kimi zaman Yunus gibi balýðýn karanlýk karnýnda; ancak hep Allah’ýn korumasý altýnda sürer hayatýmýz. Her türlü tehlikelerden kullarýný selamete çýkaran Allah, günü geldiðinde anne karnýndan çýkardýðý gibi, zifiri karanlýklardaki kulunu aydýnlýklara çýkarýr. |
|
624
|
|
|
|
Þu günlerde aylarýn en kýymetlisi olan ramazaný idrak ediyoruz. Bu ayda müminlerin gönülleri büyük bir neþe ile dolar. Hayatýmýzdan çýkardýðýmýz Ýslamî hükümler bir aylýk için de olsa geri döner. Bu ay vesilesiyle Müslüman bir millet olduðumuzu hatýrlarýz. Camiler cemaatle dolup taþar. Minareler arasýna asýlan mahyalar bizi hakka ve hakikate çaðýrýr. |
|
625
|
|
|
|
Mümin negatif ya da nötr deðil, her an pozitiftir. Negatif ya da nötr olmak hüzün, karamsarlýk ve ümitsizliktir. Dolayýsýyla Allah’ýn tarafýnda olmamak dehþet vericidir. Allah’ýn yolunda yaþamayan insan, sevgisini, þefkatini, muhabbetini kalbinde öldürür. |
|
626
|
|
|
|
Onlara göre yaþam "kavga" verilmeden sürdürülemeyen "sarp bir yokuþ"tur. Ortam bir "mücadele ortamýdýr", "ekmek aslanýn aðzýndadýr". Hayat onlarý "yormuþ"tur, "harcamýþ"týr; bu nedenle hiçbir þeyden zevk alamadýklarýný söylerler. |
|
627
|
|
|
|
Birçok insanýn düzeni kendi hayat anlayýþý, dünyaya bakýþ açýsý ve felsefesi üzerine kuruludur. Kolay kolay da deðiþtirilemeyen bu düzen, hayatýn da tamamen deðiþmesi anlamýna geleceði için bu kiþiler farklý görüþlerin karþýsýnda olurlar. Ýnsanlýk tarihi boyunca Allah’ýn peygamber ve elçilerine reddiyenin kaynaðýnda da bu düþünce bulunur. |
|
628
|
|
|
|
Ýman eden bir insan günlük hayatýn karmaþasý içinde Allah’ý geçici de olsa aklýndan çýkarmaz, Allah ile olan baðlantýsýný bir an bile koparmaz. Ýnsan Allah’ý anmadýðý her an zayýf düþer. O’nu anmak kalbe hoþ gelen, lezzetli ve yemek içmek gibi gerekli olan bir þeydir. Yiyip içerek bedenini beslemeyi unutmayan insan, Allah’ý sürekli anarak ruhunu da besler.
|
|
629
|
|
|
|
Dünya hayatý inanan insan için eðitim sürecidir. Zorluklarýn imtihan için yaratýldýðýný, göstereceðimiz sabýr ve tevekkülün güzelliklerle karþýlýk bulacaðýný unutmamalýyýz. Mevlana’nýn güzel ifadesiyle sopayla kilime vurmaktan amaç tozunu almaktýr. Allah tozumuzu alýr, bizi arýndýrýr, neden kötü hissetmeli? |
|
630
|
|
|
|
Ýnanan insanýn, karþýsýna çýkan görüntülerle yüzleþme zamanýnda göstereceði sabýr, ahiretteki sonsuz yaþamýnda kesinlikle karþýlýðýný alacaðý en güzel ahlak özelliklerindendir. Allah’a duyulan aþkýn en güzel ifade edilebileceði zamanlardýr zorluk anlarý…
|
|
631
|
|
|
|
Ýnsanýn, aklýný örten uyuþukluktan kurtulabilmesi için mutlaka kendi baþýna bir musibet gelmesini beklememelidir. Çünkü insan çevresindekilerin yaþadýðý zorlu olaylarla ya da baþka bir yerde yaþanan doðal afetlerle de uyarýlýr. Bu uyarýlarý önemseyen kiþi, ayný belanýn kendi baþýna gelebileceðini, ona güç yetiremeyeceðini ve ne denli acz içinde olduðunu düþünür. Bu da Allah’ýn gücünü gereði gibi takdir edip, O’na yönelmesine sebep olur.
|
|
632
|
|
|
|
Ne de olsa kalender meþrep
Paraya, karþýlýðý madde olan kazanýmlara deðer vermemektir
Onlarla meþgul olmamak deðil, sadece deðer vermemektir
Zengin olabilen ama zenginliði üst bir deðer olarak iþaretlemeyen”gönül”den bir bakýþ
|
|
633
|
|
|
|
Zamanlar vardýr zamanýn hudutlarýna sýðmayan… Dua ve dileklerin mutlak itibar gördüðü mübarek gün ve geceler vardýr. Leyle-i Kadr da bunlardan biri ve birincisidir. Ýçinde Kadir gecesi olmayan seksen yýla bedeldir bu ay… Bin aydan daha hayýrlýdýr Hak katýnda. Ümitle korku arasýnda yaþayan insanýn ümitlerinin filizlendiði bir gecedir. |
|
634
|
|
|
|
Hýrsla dünyevi hedeflere yönelen insanýn, þuurunda olmadýðý bir baþka gerçek daha vardýr. Dünya hayatýnda kulluk ettiði onlarca putu býrakýp yalnýzca Allah’a kulluk etmediði sürece asla gerçek huzuru bulamayacaktýr. Çünkü insanýn nefsi sýnýr tanýmaz ve bitmek tükenmek bilmez tutkulara sahiptir. Bencil tutkularýnýn tatmini için yaþayan kiþi, herþeye sahip olsa da, nefsi asla tatmin olmaz. Sahip olduðu herþey daha da tatminsiz olmasýna yol açar; çünkü hepsinin daha iyisi ve daha kusursuzu vardýr. |
|
635
|
|
|
|
Medyanýn toplum üzerindeki etkisinin ne kadar büyük olduðunu hepimiz biliyoruz. Hergün gazete, televizyon ve internet aracýlýðýyla, istenilen bilgi, haber, yorumlar insanlara ‘istenildiði’ gibi verilmekte ve beyinler çok ince ayarlarla kontrol altýna alýnmaktadýr.
|
|
636
|
|
|
|
Sonuç olarak; derin düþünen insan Allah’ýn yaratýþ sýrlarýný, dünya hayatýnýn gerçeðini anlar. Ýnsanlarýn büyük çoðunluðunun aksine, varlýk nedenini düþünerek yaþar. Karþýlaþtýðý olaylarýn zahirinde kalmaz, Allah’ýn emrettiði þekilde düþünerek, hikmetlerini kavrar.
|
|
637
|
|
|
|
Ýnsanlar yaþadýðý sürece iyi ya da kötü olaylarla, çeþitli zorluklarla ve beklenmeyen bazý durumlarla karþýlaþýr. Tüm bunlar Yüce Rabbimizin insanlarý sýnamak için yarattýðý olaylardýr. Bu olaylarda gösterilen tavýr insanýn ahireti açýsýndan çok önemlidir.
|
|
638
|
|
|
|
Kendince bu geçici dünya hayatýný doya doya yaþamak amacýndaki kiþi, aslýnda düþündüðü þekilde hayatýn tadýný da çýkaramaz. Eksikliklerle dolu olan dünya hayatýnda, Allah’a tevekkül etmediði için sürekli sýkýntý ve endiþe içinde yaþar. Þeytanýn etkisiyle, her zaman içinde gelecek korkusu taþýr. |
|
639
|
|
|
|
Ebabil kuþlarýnýn býraktýðý taþlarýn üzerinden az bir zaman geçmesine raðmen Mekke’deki bereketsiz hayat Mekke sokaklarýnda ve bilahare küre-i arzda kol gezmekteydi.
Ýnsanlýk adýna ne varsa topraðýn altýnda kalmýþ, topraðýn üstü cehaletin pençesinde kývranmaktaydý.
Þan, þöhret ve itibar henüz adý konmamýþ kapitalizmin kurallarýna baðlanmýþtý. Paran varsa efendi, yoksa köle vasfý insanlar için bir yafta idi.
|
|
640
|
|
|
|
Yaþamýmýzýn her anýna sýzabilecek bu karanlýk sistemden korunmak için, öncelikle dikkatli ve samimi olmamýz gerekir. |
|