• ÝzEdebiyat > Deneme > Anýlar |
301
|
|
|
|
Ýnsanýn iyileþmeyen ruh yaralarýna dair |
|
302
|
|
|
|
"Sevgilime Yeni Ýleti" baþlýklý yazý gerçek hayattan alýntýdýr.
Yaþanýlmýþtýr, yaþanýlasýdýr... |
|
303
|
|
|
|
Selam sana... Bin bir çile ve zahmetlerle yoðrulmuþ. Al kana bulanmýþ ve gözyaþý sulanmýþ. Ýzanlarýmýzýn muhakemesinde buluþmuþ. Topraðýnýn her bir metresi þehitlerin kemikleriyle süslenmiþ. Hüzünlerin alevlerinde çýðlýk olarak kopan mahþerin kanlarý duygularýmýzý incitmiþ bulunan. Hicran alevlerine sokulan korlarla kalb odamýzý yakmýþ olan. ÇANAKKALE...
|
|
304
|
|
|
|
Çocukluðumuz geleceðimizdir. Bu yazýmda çocukluðumda yaþadýðým bir anýmdan bahsediyorum. Hayatýmýn bazý anlarýnda bu anýnýn canlandýðýný ve sanki tekrar tekrar yaþanýyormuþcasýna etkin olduðunu vurguluyorum... |
|
305
|
|
|
|
Ben de mi bir gariplik var,benim çevremde mi?
Yoksa herkeste mi ayný hastalýk var,anlayamadým…
Ama yaþadýklarýmdan sonra bende oluþan, sevgi yoksunu bir toplumda yaþadýðýmýz kanýsýydý…
Ama bir dakika… Kim bilir? Belki de ben sevilmeyi bilmiyorumdur.
Ýyisi mi yazýyý okuyup siz karar verin…
|
|
306
|
|
|
|
Ýyimserlikte yetmiyor bazen ... |
|
307
|
|
|
|
Pedallara önce benim ayaklarým deðdi. Ayaklarým dediysem, yani parmak uçlarým. Bisiklete binmek sadece benim hakkýmmýþ gibi sahiplendim onu. |
|
308
|
|
|
|
Çok yakýnda evlenecek bir dostum için bu yazý.. |
|
309
|
|
310
|
|
|
|
Malatya Park AVM’deki Ayakkabý Dünyasý’ndan ayakkabý almayýnýz
Neden mi?
Ben aldým 3 ay giyebildim, dibi çatladý…
“Lüks maðazadýr”, dedim, “deðiþtirirler” dedim, “en azýndan yaptýrýrlar” dedim ama yanýlmýþým…
Ayakkabýyý faturasý ile birlikte götürdüm; “ürünü yetkili firmaya göndereceðiz, bir ayda gelir” dediler gelmedi.
“Ararlar” dedim, “haber verirler” dedim, kýrk gün bekledim ne arayan oldu ne de haber veren!...
Bugün tekrar maðazaya gittim; verdiler elime birkaç satýrlýk yazýyý; “olumsuz rapor çýkmýþ” dediler. |
|
311
|
|
|
|
Milli Bayramlarda kürsüye çýkýp þiir okumak, bana göre dünyalara bedeldi. Bu bana öyle güzel,öyle onurlu bir etkinlik olarak gelirdi ki; kürsüye çýkýp þiir okumak için ne isteseler vermeye hazýrdým. Alacaktým elime mikrofonu; yüzlerce insanýn karþýsý |
|
312
|
|
|
|
Sen benim gökyüzümsün lütfen uçurtmalarýma zarar verme. Bil ki ilk terk ediliþi uçurtmam tellere takýlýnca yaþamýþtým.Ve hayat benim için ilk defa o zaman kördüðüm olmuþtu. Ýlk defa uzaklara gitmek isterken uçurtmamla acýlara bu kadar yakýn düþmüþtüm. |
|
313
|
|
|
|
Bir gün beni býrakýp gitme ihtimalini bile düþünmedim hiç. Sensiz geçmem sandým o boþ sokaklardan , buralar sensiz deðiþmez sandým yanýlmýþým. Her elimi uzattýðýmda tutar çekersin sandým, yanýlmýþým…
|
|
314
|
|
|
|
"Lisenin önündeki býçaklama olayýný duydunuz mu?"
"Hayýr? Ne olmuþ?"
"Kýzlar kýzlarý býçaklamýþ."
...
|
|
315
|
|
|
|
Baþbuðum yokluðunda sabrýmýz tartýlýyor… Çile yüklü ömrünü yüz akýyla bitirip ebediyet âlemine göçüp giden baþbuðum. Siyasi çýkar gözetmeden, samimiyetin ve alçak gönüllüðünle, aðýr yükler altýna girerek, siyaset hayatýnda gönüllere taht kuran baþbuðum, evlatlarýn seni her gecen gün daha çok özlüyor ve bu özlem bitmeyecek. Ömrünü Türk milletine adamýþ, Türk fikir, ülkü ve dava adamý yönüyle cumhuriyet tarihimizin yetiþtirdiði nadir devlet ve siyaset adamlarýndan birisi olarak Özünle yüreðimizdesin. Dün senin için ölmeye hazýrdýk, bugün gösterdiðin ülküler için ölmeye hazýrýz. Ruhun þad olsun. |
|
316
|
|
|
|
Kimsenin kimseye güveni kalmamýþ. Ýnsanlar babasýna bile borç veremeyecek hale gelmiþler. Bol sýfýrlý paralar basýlmaya baþladýkça, para bütün deðerlerin de üstüne çýktý zamanla…
|
|
317
|
|
|
|
Okumanýn yeri ve zamaný olduðunu düþünmüyorum.Okumak isteyen herkes þartlarýný yaratýr, bahaneleri yoktur okumamak için.Bir kitabý bir günde okumak þart deðildir zaten, mühim olan birþey okumaya çalýþmak.Sonu ne zaman gelse de...
Sorun deðil , baþlandý mý biter zaten... |
|
318
|
|
|
|
Her þeye erken baþladým, bir sana geç kaldým... |
|
319
|
|
|
|
Bazen kirik kirik dusunur insan... |
|
320
|
|
|
|
Ayazaða’da ,kasrýn önündeki koca ýhlamur aðaçlarýnýn altýnda akþam yemeðimizi yedikten sonra toplanýrdýk genellikle. Karargâh Bölüðünün çay ocaðýnda demlettiðimiz bir demlik çayý içerken aldýðýmýz hazzý sözcüklerle ifade etmek imkansýz. Ihlamur kokusu, çay buðusu, yýldýzlar. Tel örgüler içindeki bir mekanda biraz olsun özgürlüðün tadýný alabiliyorduk.
|
|