|
• ÝzEdebiyat > Deneme > Anýlar |
341
|
|
|
|
hayat yüzünde sadeleþiyordu |
|
342
|
|
|
|
Neden sanki amaç için yazmalýyýz içimizden geçen her bir yaðmur damlacýðý gibi kimi zaman berrak kimi zaman da toza dumana bulanmýþ duygularýmýzý? |
|
343
|
|
|
|
“Selam olsun aþký yaradana, selam olsun âþýk olana.” |
|
344
|
|
|
|
Gel ki ; Tüm bildiklerim bilinmez olsun... |
|
345
|
|
|
|
ölülerden mi yoksa dirilerdenmi korkmak gerektiðini anlatmaya çaalýþtým |
|
346
|
|
347
|
|
|
|
BAÞKA TÜRKÝYE YOK
Üç yýl önce Hedef Ecza Deposunun, Avrupa eczanelerini gezme ve görme kapsamýnda düzenlediði yurt dýþý gezilerine katýlarak Roma ve Madrid`e gitmiþtim.Ýþin doðrusunu söylemek gerekirse oradaki eczaneler,çalýþma þartlarý,ilaç veriþ koþullarý,iç dizaynlarý,v.s beni hiçmi hiç ilgilendirmiyordu.Bana ne Avrupalýnýn eczanesinden,bana ne dizaynýndan,bana ne 5-6 eczacýnýn birleþerek bir eczaneyi birlikte iþletmesinden.Ben çevreyi görerek,Avrupa þöyle Avrupa böyle diye özenti içinde bol keseden sallayanlarýn tezlerini doðrulamak veya çürütmek ama daha çok çürütmek çabasý içinde idim.
Ýlk gezimiz Roma`ya olmuþtu.Organizasyondaki bozukluk ve aksaklýklar yüzünden neredeyse 5 saat rötarla Roma`ya vardýk.Ýner inmez otele gidip dinlenmeyi hayal ederken kýsa bir þehir turunun ardýndan Vatikan`a gittik.San Pietro Kilisesini uzun kuyruklarý aþarak gezdik ve kendimizi otele attýk.Ertesi günde yürüyerek yapýlan þehir turu ve eczane ziyaretlerinin ardýndan o pek meþhur aþk çeþmesine gidildi.Herkesin hayranlýkla seyrettiði bu yapýlar ve etrafý çevrilerek korumaya alýnmýþ taþ parçalarýna bakarken milletin malýný ve tarihini nede güzel pazarladýðýný düþünerek kendi kendime hayýflandým.Yuh olsun bize ki bunca doðal güzelliðe,tarihi ve kültürel mirasa sahipken býrakýn pazarlamayý sahip bile çýkamayýp kendi ellerimiz ile yok ediyoruz.AB ülkesi olmak için kendini paralayan ve bunun üzerinden oy toplamaya çalýþanlarýn çabasýnýn boþ olduðunu bir kere daha gördüm.Sebebini sorarsanýz þöyle izah etmeye çalýþayým,AB ülkelerinde hayat çok pahalý,yemek,giyim,kira fiatlarý el yakýyor.Bir küçük su 1 eurodan satýlýyor,gelin hesabý siz yapýn.Ben bunlarý söylediðim zaman,orada çalýþanlarýn maaþýnýn ve hayat standartlarýnýn yüksek olduðunu söylüyorlar ama bu yüksek maaþ ve hayat standardý ancak belli kesimi kapsýyor,oralardada fakir ve gelir seviyesi düþük insan sayýsý bir hayli fazla.Üstelik bizim ülkemiz tüm çalýþanlarýna standartlar üstü maaþ verebilecek bir alt yapýya sahip deðil.
Yemeðin pahalýlýðýndan söz etmiþken hemen yemek konusunada deyineyim.Ýtalya, Akdeniz ülkesi olduðu için yemek kültürü bize çok yakýn deniyordu ama bizimle uzaktan yakýndan alakasý yok.Sabah kahvaltýsýnda birkaç çeþit peynir ve domuz etinden yapýlmýþ sosis,salam,jambon gibi bilimum gýdalarýn dýþýnda hiçbir þey yoktu.En azýndan zeytin çeþitleri olur,ekmek ve zeytin ile karnýmýzý doyururuz diyorduk ama zeytinden eser yoktu.Ayný þekilde ana yemeklerinide domuz etinden ötürü yemezken geriye favori yemekleri makarna kalmýþtý.Zaten her yemekte makarna mutlaka var,yanýnda o pek meþhur mozarella peyniri ile.Üç gün boyunca makarna yemekten içimiz dýþýmýz makarna olmuþtu.Hatta geldikten sonra iki ay kadarda hiç makarna yemediðimi hatýrlýyorum.Adamlar,spagetti diye bildiðimiz makarnayý porsiyonu 15-20 liradan gayet güzel pazarlarken,bizler dünyanýn en güzel ve en muhteþem mutfaðýna sahip olan bizler bunun pazarlamasýný dahi yapamýyoruz.Caným yemek kültürümüzü pazarlayamadýðýmýz gibi birde Fransýz,Çin,Ýtalyan lokantalarýnda oranýn lezzetlerini tadýp bununlada övünüp ortalarda dolaþan onlarýn reklamýný yapan akýllýlarýmýzada diyecek hiçbir þey bulamýyorum.
Ýtalya,modanýn merkezi olduðu için sýrf alýþveriþ amaçlý turlar düzenlendiði bile olur.Bizde bunu düþünerek alýþveriþ yapmayý planlamýþtýk ancak fiatlarýn aþýrý yüksek olmasý hevesimizi kursaðýmýzda býraktý.Orta halli çin malý bir ayakkabýnýn 50-60 euro,kendi markalarý olan bir ayakkabýnýn ise 300 eurodan baþlayan fiata sahip olduðunu görünce hiçbir þey almadýk.(euro o sýrada 2 lirayý geçmiþti)Ayrýca alýþveriþ merkezlerinin bulunduðu bazý geçiþ noktalarýnda yollarýn kazýlarak çalýþma yapýlýyor olmasý ne yalan söyleyeyim bana ülkemizi hatýrlattý.Bizdede her seçim öncesi ve sonrasý o yollar nasibini mutlaka aldýðý için alýþkýn olduðumuz bir manzara idi ama AB ülkesi bir baþkente yakýþmýyordu.
Bizim gittiðimiz dönem,AB ülkelerinde sigara yasaðý uygulanýyordu.Dikkatimi çeken halkýn bu yasaða titizlikle uymasý,uymayan yabancýlarý uyararak yaka paça mekandan dýþarý çýkarmasýydý.Yabancý bir ülkenin uyguladýðý kurallara hassasiyet gösteren insanýmýz kendi ülkesinde bu hassasiyeti niye göstermez anlayabilmiþ deðilim.Aslýnda Roma ile ilgili anlatacak çok fazla bir þey yok,en çok özlediðim yemeklerimiz ve çaydý.Çay,burnumda tütmüþtü.Orada bizde olduðu gibi demleme çay yok,sallama çayda ýlýk su ile yapýldýðý için þöyle içimize sinesi sýcak bir çay içememiþtik.
Ýstanbul`a döner dönmez ilk yaptýðým bardak bardak çay içmek olmuþtu.Gecenin saat 24.00`ünde çay hasretini gidermeye çalýþmak size garip gelmesin çünkü bir çok kiþide kaldýðýmýz otelin karþýsýndaki kebapçýda soluðu alýp birkaç porsiyon kebap yemiþti.
Birkaç ay sonra katýldýðýmýz Madrid geziside Roma gezisinden farksýzdý.Ayný pahalýlýk,ayný yemek sýkýntýsý ve ayný tarihi eser ziyaretleri.Aklýmda kalan, gerçekten muhteþemdi diyebileceðim tek þey Flamenko denilen müzik eþliðinde yaptýklarý dans gösterisi oldu.Unutmadan belirteyim güneþin geç batmasýda dakkatimi çekmiþti.Gece saat 23.00 de havanýn hala aydýnlýk olmasý ilginçdi.
Her iki gezininde süresi kýsaydý ama ülkemi özlemem için yeterliydi.Memleketim burnumda tütmüþtü.Yurt dýþý bana göre deyildi benim için hiçbir cazibesi yoktu.Dil bilmeyiþim belki etkili olmuþtu ama her iki þehrinde ana arterlerinin dýþýnda kalan periferdeki bölgelerinde bakýmsýzlýk ve birikmiþ çöpler gözden kaçmýyordu.Anlayacaðýnýz Avrupa bana hiç cazip gelmemiþti.Ülkemin güzellikleri ile kýyaslanmasý mümkün deðildi.Benim ülkemde alýþveriþ yaparken esnaf ile çatýr çatýr pazarlýk yaparsýn,orada bu söz konusu bile deðil.Benim ülkemde adres sorduðunuzda ülkem insaný adresi tarif etmenin ötesinde elinden gelse sizi sýrtýna alýp sorduðunuz yere götürecek ama oralarda öylemi insanlar soðuk,sorulan sorulara cevap vermekten bile kaçýyorlar.Buna raðmen Avrupa baþkentlerinin turizm merkezi olmasý,caným ülkemin ise kendini pazarlayamamasý kültürel ve tarihi deðerlerimize çok fazla sahip çýkamayýp,yanlýþ veya yetersiz turizm politikalarýnýn uygulanmasýndan olsa gerek.Yurt içi gezilerinin fiatlarý ile yurt dýþý gezilerinin fiatlarýný karþýlaþtýrdýðýnýzda bunu rahatlýkla görebilirsiniz.Bir haftalýk yurt içi gezisine ödenen para ile ulaþým dahil bir haftalýk yurt dýþý gezisine rahatlýkla gidebilirsiniz.Yemeklerimiz çok güzel ve ucuz ancak konaklama ve ulaþým pahalý olunca ülkemiz cazibe merkezi olmaktan çýkýyor.Ancak hepsinden önemlisi ülkemizi sevip,koruyarak ona sahip çýkmamýz.Ecnebi memleketlere gösterdiðimiz saygýnýn bir mislini kendini ülkemize göstermemiz.Orada sokakta yürürken elindeki çöpü sokaða atmayýp çöp kutusu arayanlar,kendi ülkesindede ayný özeni gösterip yaþadýðý yere,Atalarýnýn mirasýna saygý göstermelidir.Biz,bu vatana sahip çýkmayýp,sevip saymazsak,kendi ülkemize göstermediðimiz ihtimamý yabancý ülkelere gösterirsek, ülkemizin hali nice olur.O nedenle þu gerçeði sakýn unutmayýn,bizim için baþka Türkiye yok.
Bu yazý ile aslýnda dünyanýn en güzel,en yaþanýr yerinin kendi vatanýmýz olduðunu,baþka yerde yaþayamayacaðýmý,dalýndan koparýlmýþ bir çiçekden farksýz olacaðýmý,olacaðýmýzý ifade etmek istedim.
|
|
348
|
|
|
|
sene 1997 'ye geri döndüm bir an.. |
|
349
|
|
|
|
Peki nerede aranmalý? Belgeler nereye aitler? Burasý neresi? Kýbrýs deðil mi? Kýbrýs’la ilgili belgeleri neden baþka bir yer de aramalý insan? Yoksa; arþiv belgeleri, tarihi eser ve kültürel mirasata mý göç eder? Sadece insanlar deðil midir göç eden? Ettiklerin ne olur? Ne yaparlar gittikleri topraklarda? Ne zor sorular bunlar... |
|
350
|
|
|
|
Koca bir dað gibiydi ölüm, yanlýzlýktý, baþbaþa kalmaktý... |
|
351
|
|
|
|
Yaþamýna aldýklarýn giderken senden de bir parça götürür |
|
352
|
|
|
|
“Aþk her dilde tek cümle, tek hece, sensiz her günüm ayrý düþ’ünce.”
|
|
353
|
|
|
|
en gzl dogum günümdü..çok eðlendik..kaçamakkk..... |
|
354
|
|
355
|
|
|
|
biçimsiz elleriyle
hiç çiçek tutmamýþ elleriyle
kasabalý kadýnlarý çürüten adamlar |
|
356
|
|
|
|
Kapýmý çalmayacak mýsýn? Yada telefon tuþlarýna uzanmayacak mý ellerin? |
|
357
|
|
|
|
Varlýðýmdan haberdardýn ama sadece o kadar, çünkü haberdar olmadýðýn daha önemli þeyler vardý; mesela sana olan sevgim. |
|
358
|
|
359
|
|
|
|
Ahengimi bozan ve güzelliði karþýsýnda beni titreten güzel, senden korkmuyorum. |
|
360
|
|
|
|
Kýzlar oralý deðildiler,nede olsa onlarý anlatan bir efsane yoktu ve amazonlar oldukça uzaktý bizim tarihimize, o yüzden olsa gerek ki onlar ayaktaþý karþýlaþmalarý yaparlardý sýnýflar arasý ve ataerkil toplum senaryolarýnda hiçbir zaman bir figürandan öteye geçemeyecek olmalarýný o zamandan kabullenmiþlerdi. |
|
|
|