 • İzEdebiyat > Deneme > Sevgi ve Aşk |
741
|
|
|
|
çaresiz kalmış sokakların boynu bükük sokak lambalarında da yaşanır hayat tamamen yalnızsan ve kalmamışsa gidecek hiçbir şey.. |
|
742
|
|
|
|
“ Artık aşk pek tutulmuyor. O’nu ozanlar öldürdü. O kadar çok aşktan bahsettiler ki, artık kimse inanmıyor.” |
|
743
|
|
|
|
Bazen mavi, bazen mor renge dönüşüyorum. Sonra hayatın griliğinde kayboluyorum. Aşk hayatın griliğine karşı koymaktır. Aşkı kaybettiğimde renklerimi yitiriyorum. İşte sizlere aşka dair renkli sözler: Sana kök salsam. Sen de erik çiçeği gibi açsan. Çiçeği burnunda aşk yaşasak. Hızla düşen uçak gibi senin yüreğine düşsem. Senin için nasıl paramparça olduğumu yüreğinde hissetsen. Soba dumanından zehirlenmek ne ki aşkın gırtlağımda soba borusu. Her kelimenin ucu kalemin ucundan sivridir. Aşk en sivridir. |
|
744
|
|
|
|
vardır elbet bir sebebi... |
|
745
|
|
746
|
|
|
|
gözlerin istanbul gibiydi nice cevherler var keşfedemediğim .... |
|
747
|
|
|
|
Masa üstü hikayeleri gibiydin bazen. Bir fincan kahve, bos bir vazo veya titrek ellerime sıkıstırdığım bir sigaraydın belki de. Adını koyamadığım bir hayattın, ne siyah ne de beyaz!
|
|
748
|
|
|
|
En derin nağmeyle çal bu gece…korkmadan vur o yüregimdeki perişan köz’e…vur hey gece…vur da canlansın ölüler surette...ölen canlar degildir ,sadece bir sayfa…bir yaprak, varlık defterinden bir köşe…yalnız bırak kussun içimdeki hece….ne kadar gücü var görsün,düşsün o en tepeden bu zirve.....
|
|
749
|
|
|
|
En çok neyi yakıştıramadımki kendime... Aşk acısı çekmeyi mi, yaralanmayı mı, gülüp geçmeyi beceremedim diye mi öfkelendim. Belki de “aşk kısa süreli bir ahenkti” gerçekten ama ben çocuksu bir saflıkla, belki dalgınlıkla, belki de bile bile... |
|
750
|
|
|
|
sizde bir kendinize sorun varmıdır acaba |
|
751
|
|
|
|
Gül açan şafaklarda , dibacesinde gül olan taze bir başlangıçtır sevdan… Zaman yelesi alev alev bir yılkı koşan. Yolun sonunda sen varsan, her meşakkate katlanır bu emanet can. |
|
752
|
|
|
|
Sürekli nefsinin isteklerini tatmine çalışan insan, hırs yaşar, sıkıntı duyar, yıpranır. Güven ve huzur yerine, her an endişe, korku ve tedirginlik içinde bir hayat sürdürür. Sahip oldukları kendi elde ettiği şeyler değil, Allah’ın lütfudur; ancak o bunun bilincinde değildir. Bu nedenle tevekkülsüzdür, her an maddi ya da manevi kayba uğramaktan duyduğu korku ruhsal dengesini alt üst eder. |
|
753
|
|
|
|
Beğendiğim yazarların aşk sözlerinden kısa sözler |
|
754
|
|
|
|
Kelepçeye ne gerek var. Elim kolum bağlı. Ben yalnızlığa mahkumum. Sen olsan olsan bir gardiyan olursun. Oysa ben bütün zincirleri kırmak isterim. Sen ise sadece hapsetmek istersin beni senin zindan gibi karanlık dünyana. Senin kapasiten budur. Bir mum yaksam karanlığı yok etmek için, rüzgar olursun. |
|
755
|
|
|
|
Hatırlıyor musun senden önce kör topaldım ben, denizlerinde yürüttün beni. Yarı çıplak gövdeydim ben , yüreğinin sevda gömleğini giydirdin bana.Dilsizdim..Umut cümlelerini doladın dilime..Tanımsızdım bir o kadar hüviyetsiz...Kimliğini “ mevcudiyetime “ adadın sen..Senden önce yoktum.Vardım da yoktum aslında..Ya da sureti “aslına “ teveccüh eden bir adamdım ben. Gölge oyunlardan bir figüran. Adressizdim. Sokaklarım yoktu kaldırım taşlarımdan öte..Ama sen yüreğinin başkentinde ağırladın beni..Şimdi bu sevdayı çıktığı komadan çıkarma zamanı. Tut ellerimi bulutları tutar gibi. Kapat gözlerini..Sabah uyandığında hiçbir şey olmamış gibi sesime uzan.. |
|
756
|
|
|
|
katedrallerde, kiliselerde sözü edilen, şeytanın asli görevini üstlenen, hiç tanınmamış ama kızgın yürek yangınlarının hayallerde yarattığı, tanrıçaları kıskandıran güzellerin neye benzediğini biliyorum artık... |
|
757
|
|
|
|
Evet biz terk edildik sayın okuyucu, kahvemde bende …
Müsaadenizle uyumaya çalışacağız ama bilirsiniz kafein uyutmaz
|
|
758
|
|
|
|
Öyle bir duygusun ki hangi ten bana yaşattığın özlemi, aşkı, tazeliği, sıcaklığı hissettirebilir. Senin yanında kınalı bir kuzuyum Allah’ına kurban olduğum. Seni severken çöpleri karıştıran ve onun bunun artığıyla beslenmeye çalışan bir köpek nasıl olabilirim. Sen sevgilileriyle övünen erkek olmayı değil, karım diyerek mutlu olan erkek olmayı öğretirken bana, bir çatı altında bir avizenin iki lambası gibi yanmayı seninle yaşayabilirim ancak. |
|
759
|
|
|
|
Kan çanağı gözlerimle sana dair cümleler üflüyorum. Sigara dumanından dizeler uçuruyorum havaya. Duman ki o bir haberci, duman ki bazen yangının alameti, bazen sönmenin. Çay dökülesice güzel duryor öylece kül tablasında. Sana dair sıkıntılardan yandığından habersiz. Ben sana o bana yanar. Yanarız… |
|
760
|
|
|
|
Hatasız olmak sadece her şeyden müstağni olan Allah’a aittir. İnsanlar ise hata yapabilen varlıklardır. Ancak Allah, bu konuda da "tevbeleri kabul eden "olduğunu bildirerek büyük bir kolaylık vermekte ve insanlara kurtuluş imkanı sağlamaktadır. Bu da Allah’a duyulan sevginin çok önemli nedenlerinden biridir.
|
|