|
 • İzEdebiyat > Deneme > Sevgi ve Aşk |
121
|
|
|
|
Seni özlüyorum, özlüyorum. Sana göre çocukluk bunlar. Ben bu duyguları yaşamak istiyorum. Sen bana bakma. Ne de olsa ben delinin en delisiyim. Ve senin delin olmak beni daha da delirtiyor. |
|
122
|
|
|
|
Suyun tadı su gibi değilse, şeker erimiyorsa artık dilinde, acı bir tat yapışıp kalmışsa düşlerinin en sınırsız çizgisine, kendini zincirliyorsan yalan öğretilerle; ihanet etmek bu apaçık hem aşka hem kendine. Denklemler yok aşkın matematiğinde. Hatta aşk ve matematik kavgalı kavramlar. |
|
123
|
|
|
|
"Seni sensiz yaşamak çok zor… Her gece yaşanan sensizlik, her gece aynı hüzün... Beklenen, özlenen sen, sen, sen... Ümit edilen seni bana getirecek son sabah, seni benden götüremeyecek son akşam olması; arzu edilen, özlemle beklenen gecelerin gelmesi..." |
|
124
|
|
|
|
Bilirsin, ellerim küçüktür benim.Küçük ellerime düşleri giydirip yüreğinin resmini çizdim gökyüzüne. Alnındaki ince cizgileri işledim bulutların narin gözlerine.. Oysa irin toplamış acıları soğuk kaldırımlarda dövmekte usta olan ellerim, yüreğinin resimini gökyüzü tuvaline yapamayacak kadar acemiydi. Oysa alnındaki ince çizgileri bulutların gözlerine işlemekten aciz ve bir o kadar kabaydı...Gözlerini, suya; yüreğini semaya yazdım.Küçük ellerimle nasıl çizdim bilmiyorum ama dün gece seni " sana " yazdım.
|
|
125
|
|
|
|
Hiç olmadığın kadar yoktun hayatımda ve belki yaşadığım bir hayat bile yoktu. |
|
126
|
|
|
|
Söz ne kadar kısaysa anlam o kadar derindir. |
|
127
|
|
|
|
…Ve o var hayatımda, ruhumda; ona özlemlerimin aciz ifadesi.
…Ve o yok hiçbir yerde, hiçbir adreste. Ona sesimi duyurmanın en kestirme yolu. |
|
128
|
|
|
|
Ömrüme o kurşuni renkleri sürebilirmişsin meğer... Bense bir pervaneymişim gözü kapalı ateşe giden... |
|
129
|
|
|
|
bakışların acıtmalı gözlerimi gözlerimden yaş olup akmayana sevgili diyemem ben |
|
130
|
|
|
|
Bilgim; hiç doymamacasına, rahatsızlık vermeyen açlığım ve sana açılan kapının adı...
Gürültüm; beynimdeki isyanın hortlaması, sessizliğimin cilası, sensizliğim…
Yalnızlığım; kendime yetemediğim durumdaki uğultunun sesi, varlığında yokluğun... |
|
131
|
|
|
|
Zamanın cenderesinde bir anlık bahar vakti. O an, aşık olunan an. |
|
132
|
|
|
|
Sonu henüz belli olmayan, ansızın başlayan bir hikayeden küçük bir anı kublesi. |
|
133
|
|
|
|
Duası ıslak, yarınları aydınlık cocukların düşlerinde büyüttüm seni. Karakışlara sürgüledim dudaklarına acıyı süren ayazları. Kaç kez dualarıma kattım o narin yüreğini. Kaç kez iç geçirdim alnımdan dudaklarıma yuvarlanan damlaların gözyaşı değil, senin gül kokulu terin olmasını bilemiyorum…Sen uyanmadan rüzgarı giyinip üzerime, nice uçurumları aştım saçlarına iğde kokuları bırakmak için.Gelincik tarlalarının üzerinde gezinen çardak kuşlarının kirpikleriyle sildim alnının terleyen çizgilerini.
|
|
134
|
|
|
|
Sevmek ; Hayatını başka bir hayat için sığınak yapabilmektir .... Atakan Korkmaz |
|
135
|
|
|
|
Eylül geceleri...Dip ve tepe aralığı... |
|
136
|
|
|
|
Gün geldi benden uzaklardaki varlığınla mutlu olup senin gözyaşlarında kanadım durdum. Biz seninle iki yakası birbirine hiçbir zaman kavuşmayacak uçurum olsak ta delice sevdik birbirimizi. Kâh seninle ayrı bulutlardan düşen iki damla olup aynı sevda toprağına yağdık kâh aynı yürekle gülümseyip aynı gözle imkânsızlığımıza ağladık. Evet, biz seninle takvimlerden düşen zamana yenildik sevgili. Aynı gökyüzüne serilmiş birbirine bir nefes uzaklıkta birbirine yabancı iki yıldız olduk. Sen, ay ışığıyla dans eden yıldız olmuşken; ben gecenin tüllerine yüreğiyle tutunan ve her an kaybolmaya hazır bir yıldız oldum. Bir gece kaysam da gökyüzünden ben hep sende olacağım sevgili. Çünkü biz seninle yaşadığımız hayat kadar yalan, ölüm kadar gerçektik … |
|
137
|
|
|
|
Tam olumlamanın ortasında,ben kendimi kaybetmiş bir haldeyken çakıştık bir şekilde msn de:)Takıldım,''saatlerdir çekim yapıyorum,sizi çağırıyorum,nerdesiniz ya siz'' diye...Hala kararsız tabii arkadaş,benim de çenem durmaz ya,illa sulandıracam,''tekliff ediyorum,benim üstüm,yetkilim olurmusunuz'' dedim.''Sen edersen olurum tabii'' dedi...''Şarkının aslı bu değildi tabii'' dedim,hani devamını anlatacam;''böyle böyle oldu,bir yazı okudum,çok eğlenceliydi,ordan takıldı bu şarkı dilime'' diyecem;diyemedim...''Benimle evlenirmisin'' dedi!!!''Evlenirim'' dedim.''Ciddiyim ben'' dedi;''bende'' dedim.Aslında cidden de çok ciddiydim,gerçi ben teklif etme moduna girmiştim bu gece,yani teklif benden gitmeliydi ama,olsun,ne farkeder ki,nasılsa 2 kişi evleniyor,kimin önce söylediğinin ne önemi var:)''Konuyu okudum'' dedi;''çekim konuları çok eğlenceli''...''Eğlenceli meğlenceli,nasıl işe yarıyor,bakın size evlenme teklifi ettirdim'' deyince,adam neye uğradığını şaşırdı,resmen dumur oldu.''Sen mi yaptırdın gerçekten,nasıl yazdım ben onu'' dedi,''ay bir dakika,ne oluyor,ben birşey yapmadım,tabii siz özgür iradenizle evlenme teklif ettiniz,bana bakın,kaçmak yok,laf ağızdan bir kere çıkar'' demeye kalmadı;özür diledi,kaçtı gitti! |
|
138
|
|
|
|
Şehrazat ile başlayan masalların öyküsü ise hiç de masal gibi değildir aslında.
O günden beri ilk masalı bir kadının anlattığı söylenir. Çocuğunu ve sevdiği adamı kurtarmak için…………….
|
|
139
|
|
|
|
‘ Bezminde kadeh kırdığımız sevgililer yok artık’ |
|
140
|
|
|
|
Okadar derindeyiz ki, kaybolmuşuz; birbirimizi bulamıyoruz. Sadece seslerimizi duyuyoruz. Ne O beni ne de ben O'nu görebiliyorum. Ama aramızda öyle kuvvetli bir bağ var ki, her şeye rağmen bir bütünüz. |
|
|
|