 |
Anasayfa |
Son
Eklenenler |
Forumlar |
Üyelik |
Yazar
Katılımı |
Yazar Kütüphaneleri |
 |
 |

Sahilin Sevimli, Kızı
Behçet Bilgiç
Şiir > Aşk ve Romantizm
Sapladın okunu, şu sol yanıma
Başladı gönlümde, derin bir sızı
Can suyu oldun sen, inan canıma
Sen sahilin asi,l sevimli kızı
Kapatmıştım çoktan, gönül kapımı
Bak kırıp geçtin, kapanmaz artık
Bozulmazım derken, bozdun çapımı
Paramparça kalbim, bak dökük yırtık
Son baharım derken, sen çıkıverdin
İlk baharım olup, girdin kalbime
Yanan alev gibi, bak yakıverdin
Perişan eyledin, bak şu halime
Güller karanfiller, güzeldir amma
İzmir
[DEVAMI]
|
 |
|
 • İzEdebiyat > Eleştiri > Kesinlikle Karşıyım! |
41
|
|
|
|
Bazı annelerin toplumda yerleşmiş olan "kızımı ne doktorlar ne mühendisler istedi vermedim" sözü kızını yüceltmek değil aşağılamaktır. Bu sözü annelerin gururlanarak söylemeleri onların ne denli cehalet içinde ve Allah’tan uzak yaşadıklarını gösterir. Allah’tan korkan ve O’nun sınırlarını korumaya çalışan bir annenin kızının eşi olacak insanda aradığı özellikler bunlar olmamalıdır.
|
|
42
|
|
|
|
Freud’un “Henüz yanıtlanamamış ve kadın ruhuyla ilgili otuz yıl süren araştırmalarıma karşın benim de yanıtlamayı başaramadığım çok önemli bir soru var: Kadın ne ister?” sözlerine karşı çıkıyorum asi kadın ruhumla… |
|
43
|
|
|
|
Biz Müslümanlar aşağıda bazılarını verdiğim ayetlerden de sorgulanacağımızın bilincinde miyiz? Bu ayetlere ne kadar itaat ettiğimiz konusunda tevilde bulunmadan kendimizi gözden geçirelim... |
|
44
|
|
|
|
Şimon Efendi hangi yüzle bu şiiri okudu? Acaba bu şiirde istenenler kimler tarafından verilmiyor? Yoksa bir anda kendini Mahmud Abbas’ın yerine mi koydu? Kardeş kavgasını çıkaranlar, Müslümanların inançlarıyla alay edenler, kendileri dışındakilere hayat hakkı tanımayanlar İsrailliler değil mi? Pişkinliğin bu kadarına da pes doğrusu!... Yoksa bu adam bizden toprak istiyor da bunu üstü kapalı bir dille, şiirle dile getiriyor olmasın.
|
|
45
|
|
|
|
Kimi zaman düşünmeden bilinçsizce söyleniyor da olsa dine tamamen aykırı olan onlarca söz yerleşmiş toplumda. Duyduğunuzda bir anda irkilmenize yol açan, Kur’an’a ve dine karşı saygısız üslup içeren sözleri söyleyen kişiyi kesinlikle uyarmak gerekir. Neden yanlış olduğu açıklanmalı ve kişi Kur’an’la uyarılmalıdır.
|
|
46
|
|
|
|
Bir kalabalığın içinde jop kimdir, yumruk kimdir, kırılan parmaklar kimdir. Etten ve tırnaktan oluşan bir düşünce, insan beynini tırmalamadıktan sonra linçtir. Sesler, feryadın ve haykırışların oluşturduğu bir kapı gıcırtısıdır ve tüm eşiklerde sıkışan insandır. Bir olay ve ardından aynı düşüncede sıkılmış bir yumruk gibi beş, on kişi. Ve polisler o yumruğun altında ezilen çaresizliktir. Balkonlar dolu, pencerelerde insan suretleri, yoldan geçen arabalar sadece bir tekerlek polislerin işaret parmaklarını ezmekte. |
|
47
|
|
|
|
kadına vuran erkekliğinin vuruşlarındayım sansız biz onları adam saymadıktan sonra. adamlık kadına kadın gibi davrananlardır.!!! adaletiniz vurmaksa karınıza ,kızınıza,ananıza tüm kadınlarınıza, sizin ben adaletinizi S..K...m |
|
48
|
|
|
|
Saygısızca, düzeysiz espri ve basit fıkralarla insanlarda dine ilgi uyandırma yöntemi çok tehlikeli. Değil ilgi duymak, izledikleriyle adeta kanı donan insanın Allah’a, İslam’a, Kur’an’a ve Müslümanlara karşı kalbi soğur. Karanlık kafaların hurafe dolu bu tarz bir tebliğ yöntemi, insanları dinden uzaklaştırır, adeta cehenneme iter. |
|
49
|
|
|
|
Wowturkey hakkında her gün yeni bir konu çıkıyor ortaya. Araştırmalarım sonucu bir kaynaktan çok ciddi ve düşündürücü bir mesaj aldım. Mesajı bana gönderen kişi belli ki sitenin sahibini yakından tanıyor.Mesaj geldikten sonra yaptığım araştırmalarda daha önce bu kişinin A.B.D vatandaşlığıyla ilgili yazılmış bir takım ifadelerede rastladım. |
|
50
|
|
|
|
Bugüne değin atılan adımlar, ileri değil de geriye geriye götürürken... Bu adımları atanlar, 12 Eylül’ün, ardından 28 Şubat’ın döşediği yollardan koşar adım geçip bugünlere ulaşmışsa... 12 Eylül Davası, bütün alt birimler göz ardı edilerek iki elebaşıyla sınırlandırılırken... Bu davada adaletin tecelli edeceğine dair en ufak bir umut nasıl yeşerebilir? |
|
51
|
|
|
|
Eğitim meselemiz hakkında konuşmak gerekirse, yeteri kadar planlayıcı ve istatiksel. Halbuki insan dediğimiz varlık planlanamaz hür irade sonucu kendisini gerçekleştirir ki, bu da onun ahlaki ve hukuki bir varlık olarak hür iradeye sahip olmasını anlamlı kılar. O halde planlanamaz insanı planlama çabaları nasıl bir kast sistemine yol açıyor acaba? |
|
52
|
|
|
|
Şimdi Türkiye’de iki farklı beklenti ve iki ayrı heyecan aynı anda yaşanıyor.
Birincisi; Mübarek Ramazana bir an önce kavuşma iştiyakıyla uzun ve sıcak günlerde bile oruç ibadetini başa taç, ruha ilaç diye telakki ile özlemle ve sürurla karşılama heyecanı… |
|
53
|
|
|
|
Bizler, o gün muhaliftik, bugün de... Yaşarsak yarın da muhalif olacağız. Çünkü iktidar, paranın egemenliği, çeşitli dozda da olsa şiddet olmadan sürdürülemez. Para ve güç kirleticidir, baştan çıkarıcıdır. Her iktidarın muhalefeti olmak zorundadır, olacaktır. Tarihte olduğu gibi her dönemde, ama hep az sayıda, doğrulukları sonradan anlaşılan, kadim erdemlere, özlemlere, doğrulara inananlar da olacaktır |
|
54
|
|
|
|
Türk, Kürt, Arap, Türkmen, Ezidi, Alevi, Sünni , Şii kanlarıyla doluyor ev ve banka kasaları ve ayakkabı kutuları ve kimbilir daha nereler…
|
|
55
|
|
|
|
Işıl ışıl “one Saturday” sabahı yatağımdan kalktığım gibi “Nike” terliklerimi giyip “WC”nin yolunu tuttum. WC’ye uğradıktan sonra salondan mutfağa doğru ilerledim. Mutfakta eşimin bana kahvaltı hazırladığını görünce “good morning honey” dedim. O da “good morning bey” diye karşılık verdi. Ehh bu sabah “Holiday” olunca bende onlara biraz zaman ayırırım düşüncesiyle eşime –kızım uyandı mı? diye sordum. –Eşim geç uyudu, biraz daha uyur dedi. “Okay” dedim. Kapıya gelen gazeteyi alıp salonda televizyonu açtım. Digiturk’te; önce show TV, Comedy Max sonra Star, ATV, Fox TV ye takıldım. Derken sıkılıp “computer”in başına geçtim. “İnternet”te “twitter, facebook ve freandfeed’e takıldım. Twitter’de bana “mentions” atanları “reply” yardımıyla cevap yetiştirdim. |
|
56
|
|
|
|
Bu siteye erişim engellenmiştir. |
|
57
|
|
|
|
Şeytani sistem bozgunculuk çıkarmaya, huzur ve düzeni bozmaya, barışı engellemeye devam ediyor. Arap dünyasındaki iç çatışmalar, masum insanların ölümleri, bireysel şiddet; bunların tümü son dönemde sayısı artan bozgunculuk örnekleri.
|
|
58
|
|
|
|
İbretlilik şeyler yaşıyoruz. |
|
59
|
|
|
|
Bir şair “Hasretinden prangalar eskittim” dediğinde insanlar yıllar boyu ağlamıştı. Bir şarkıcı “Dışarıda deli dalgalar var, vurur duvarları yarar.” dediğinde yine ağladılar. Bir diğeri de “Uçurtmam tellere takıldı anne, hani benim gençliğim nerede” diye haykırırken ağlamalar bu kez feryatlara dönüştü. Dünyanın hiçbir toplumunda görülmeyen tuhaf bir hak arama mücadelesini asırlardır yapıyoruz. Ağlayarak, yalvararak bizi sömürenlerden, işkencecimizden, af aman diliyoruz. Askeri darbelerde, işkencelerde öldürülen idam edilen insanlara ağladıktan sonra bir gün geliyor bu kez o işkenceyi yapan otoritenin subaylarına, gazetecilerine, sözde aydınlarına ağlayıp , acıyoruz. |
|
60
|
|
|
|
Bu gerekçelerin yanısıra, çevreciler ve nükleer reaktörlerle ilgili bilim insanlarının bir endişesi daha var. Reaktörleri soğutmakta deniz suyu kullanılacak. Denizsuyu ısısının, Akdeniz’de soğutma işlemini yapacak yükseklikte olmadığını söylüyorlar. Bu durum, tehlikeyi daha da büyütüyor. Aynı zamanda, tesisin, nükleer enerji üretmek yerine, nükleer atık temizlemekte kullanılacağı kuşkuları doğuyor. |
|
|
|