• ÝzEdebiyat > Eleþtiri > Kesinlikle Karþýyým! |
61
|
|
|
|
Bazý annelerin toplumda yerleþmiþ olan "kýzýmý ne doktorlar ne mühendisler istedi vermedim" sözü kýzýný yüceltmek deðil aþaðýlamaktýr. Bu sözü annelerin gururlanarak söylemeleri onlarýn ne denli cehalet içinde ve Allah’tan uzak yaþadýklarýný gösterir. Allah’tan korkan ve O’nun sýnýrlarýný korumaya çalýþan bir annenin kýzýnýn eþi olacak insanda aradýðý özellikler bunlar olmamalýdýr.
|
|
62
|
|
|
|
“Olumsuz deðerlendirme insaný övgüden çok daha fazla memnun eder; yeter ki kýskançlýðý solusun” paradoksu…. |
|
63
|
|
|
|
Kimi zaman düþünmeden bilinçsizce söyleniyor da olsa dine tamamen aykýrý olan onlarca söz yerleþmiþ toplumda. Duyduðunuzda bir anda irkilmenize yol açan, Kur’an’a ve dine karþý saygýsýz üslup içeren sözleri söyleyen kiþiyi kesinlikle uyarmak gerekir. Neden yanlýþ olduðu açýklanmalý ve kiþi Kur’an’la uyarýlmalýdýr.
|
|
64
|
|
|
|
Eski dört bakanýn mal varlýklarýyla ilgili bilirkiþi raporunda Zafer Çaðlayan, Egemen Baðýþ ve Muammer Güler’in servetlerinin gelirleriyle orantýlý olmadýðý belirtildi. Önce "Paralar bizim deðil polis koydu." dediler. Þimdi paralarýný geri istiyorlar. |
|
65
|
|
|
|
Biz ne’dir bilir misin sen.?
|
|
66
|
|
|
|
Kapitalist sistemin kangren yarasý haline getirdiði günümüz týbbýný inceleyip infiale kapýldým! |
|
67
|
|
|
|
Amerika'yý Müslümanlar keþfetmiþmiþ. |
|
68
|
|
|
|
Bir edebiyat çevresinde þovenizmin "þ" si geçiyorsa, tavrýný edebiyattan yana koyanlar þovenizme karþý çýkmalýlar. Çünkü sanattan yana olmak demek insandan yana olmak demektir. |
|
69
|
|
|
|
Biz sürücüler her iki yýlda bir fenni muayene ve egzoz kontrolünden geçiyoruz. Eksiðimiz olursa, örneðin; ilk yardým kutusunda 10 adet çengelli iðneden beþi eksikse, yangýn söndürme tüpünün dolum tarihinin süresi geçmiþse, aracýn þase numarasý okunamýyorsa, trafik sigortasý eksikse, ödenmemiþ cezasý varsa sürücünün, vs. görevli memurlar bize ne diyorlar?
“Git eksiklerini tamamla ondan sonra gel.” |
|
70
|
|
|
|
"sabret gönül bir gün olur
bu hasret diner
çekilen acýlar caným
gün olur biter.."
|
|
71
|
|
|
|
Bugüne deðin atýlan adýmlar, ileri deðil de geriye geriye götürürken... Bu adýmlarý atanlar, 12 Eylül’ün, ardýndan 28 Þubat’ýn döþediði yollardan koþar adým geçip bugünlere ulaþmýþsa... 12 Eylül Davasý, bütün alt birimler göz ardý edilerek iki elebaþýyla sýnýrlandýrýlýrken... Bu davada adaletin tecelli edeceðine dair en ufak bir umut nasýl yeþerebilir? |
|
72
|
|
|
|
Hayýr!... Hayýr!… Hayýr!...
Daha fazla geç kalýnmadan, hemen þimdi!...
|
|
73
|
|
|
|
Bir þair “Hasretinden prangalar eskittim” dediðinde insanlar yýllar boyu aðlamýþtý. Bir þarkýcý “Dýþarýda deli dalgalar var, vurur duvarlarý yarar.” dediðinde yine aðladýlar. Bir diðeri de “Uçurtmam tellere takýldý anne, hani benim gençliðim nerede” diye haykýrýrken aðlamalar bu kez feryatlara dönüþtü. Dünyanýn hiçbir toplumunda görülmeyen tuhaf bir hak arama mücadelesini asýrlardýr yapýyoruz. Aðlayarak, yalvararak bizi sömürenlerden, iþkencecimizden, af aman diliyoruz. Askeri darbelerde, iþkencelerde öldürülen idam edilen insanlara aðladýktan sonra bir gün geliyor bu kez o iþkenceyi yapan otoritenin subaylarýna, gazetecilerine, sözde aydýnlarýna aðlayýp , acýyoruz. |
|
74
|
|
|
|
Fatma Nine'nin siyasi içerikli rüyalarý devam ediyor. |
|
75
|
|
|
|
Katiller insan deðildir ,
Ama insanlar katildir.
Kimi býçaðýyla öldürür,
Kimi kelimeleriyle ... Atakan Korkmaz |
|
76
|
|
|
|
Her güzelin bir kusuru vardýr..... |
|
77
|
|
|
|
Bir kalabalýðýn içinde jop kimdir, yumruk kimdir, kýrýlan parmaklar kimdir. Etten ve týrnaktan oluþan bir düþünce, insan beynini týrmalamadýktan sonra linçtir. Sesler, feryadýn ve haykýrýþlarýn oluþturduðu bir kapý gýcýrtýsýdýr ve tüm eþiklerde sýkýþan insandýr. Bir olay ve ardýndan ayný düþüncede sýkýlmýþ bir yumruk gibi beþ, on kiþi. Ve polisler o yumruðun altýnda ezilen çaresizliktir. Balkonlar dolu, pencerelerde insan suretleri, yoldan geçen arabalar sadece bir tekerlek polislerin iþaret parmaklarýný ezmekte. |
|
78
|
|
|
|
Politik bir yazý yazmayacaðým, yazmayacaðým, yazmayacaðým. Ama yeni TÜBÝTAK yasasýna karþý birþeyler yazmazsam çatlarým, kusura bakmayýn. |
|
79
|
|
|
|
Büyük kentin kýyý mahallerinden olan Ebedi Müebbet mahallesinin üç kadýný vardý. Habibi Külahþör’ ün eþi Fýrtýklý Fikriye, Ýstinat Ýstifade’ nin eþi Nurbade ve Müþkülat Acýçekirdek’ in eþi Döndü… Bu kadýnlar’ ýn onbeþ onaltý yaþlarýna gelip de bakliyat depolarýnda ve meyve bahçelerinde çalýþmak veya çocuk bakýmý, ev temizliði gibi iþlere gitmeye baþladýklarý yýllara kadar kendilerine ait yeni bir giysileri bile olmamýþ, kendilerinden küçük kardeþlerinin eþten, dosttan saðlanan eskileriyle büyümüþlerdi! Bu tür ailelerin erkek çocuklarýnýn da çevreden gelen eskilerle büyütülmesi olaðan karþýlanýrken, erkek çocuklarýna uymayan veya erkek çocuklar tarafýndan beðenilmeyen, ve hatta öncelikle erkek çocuklarýnýn heveslerini aldýktan sonra istekli giymedikleri giysilerin kýz çocuklarýna giydirildiði ve erkek çocuklarla benzer yaþlardaki kýz çocuklarýnýn buna itiraz edemediði o çevrelerde çok iyi bilinir. |
|
80
|
|
|
|
Bu gerekçelerin yanýsýra, çevreciler ve nükleer reaktörlerle ilgili bilim insanlarýnýn bir endiþesi daha var. Reaktörleri soðutmakta deniz suyu kullanýlacak. Denizsuyu ýsýsýnýn, Akdeniz’de soðutma iþlemini yapacak yükseklikte olmadýðýný söylüyorlar. Bu durum, tehlikeyi daha da büyütüyor. Ayný zamanda, tesisin, nükleer enerji üretmek yerine, nükleer atýk temizlemekte kullanýlacaðý kuþkularý doðuyor. |
|