|
Bozkýrda Bir Çiçek
(Zeliha Demirel) 29 Haziran 2009 |
Sanat ve Sanatçýlar |
| |
 Ressamýn gözlerini kaybetmesi, müzisyenin kulaklarýný, þarkýcýnýn sesini kaybetmesi,…ne gibi sorunlarla yüzleþtirir ya da ne gibi zorluklarý dayatýr? Varoluþ nedenimizin ya da yaþam biçimimizin baþka platformlara evrilmesini neden istemeyiz?. Gibi pek çok soru uçuþacak filmi izledikten sonra kafamýzda… |
|
|
"Gitmek... My Marlon And Brando" Filmi ve Oyuncu Ayça Damgacý ile Söyleþi
(Zeliha Demirel) 3 Þubat 2009 |
Sanat ve Sanatçýlar |
| |
| Gitmek… My Marlon And Brando
Ýstanbul Film Festivali, 15. Adana Altýn Koza Film Festivali, 14. Sarajevo Film Festivali’nde “En Ýyi Kadýn Oyuncu” ödüllerini kazanan “Gitmek – My Marlon and Brando” filminin baþrol oyuncusu Ayça Damgacý ile - þu anda çalýþtýðý “Güldünya” isimli dizinin setinde bir araya geldik - aþkýnýn içinden çýkan filme dair söyleþtik…
|
|
|
Yönetmen Hasan Karcý ile Söyleþi
(Zeliha Demirel) 20 Temmuz 2008 |
Söyleþi |
| |
 "2008 yýlýnda Cannes Türk filmlerinin gösterim yýlý oldu diyebilirim. O kadar filmin arasýndan “Üç Maymun”un seçilmesi de önemli idi. Önümüzdeki yýl için yine katýlma daveti aldýk, eðer film yapabilirsek yine katýlýrýz."
|
|
|
Yönetmen Hasan Karcý ile Söyleþi
(Zeliha Demirel) 17 Temmuz 2008 |
Söyleþi |
| |
| "...Belki oturduðunuz yerden dünyayý sarsacak bir müzik eseri besteleyebilir, bir akým açacak resim yapabilir ya da nobel alacak kitap yazabilirsiniz ama sinema yapamazsýnýz...." |
|
|
Sanatta Kýrk Yýl
(Zeliha Demirel) 24 Mayýs 2008 |
Tasavvuf |
| |
 Orhan Taylan : Resim yapmak, hayatla bir dialog gibidir; çatýþmayý da, uzlaþmayý da, öfkeyi de, sevgiyi de, hýncý da, keyfi de barýndýrýr. Zaten her sanatsal ya da düþünsel çalýþmada, bir kavramýn açýklýk, kavranýlabilirlik kazanmasý, o kavramýn karþýtýnýn da birlikte ortaya konmasýyla mümkündür. |
|
|
GÖBEÐÝMDE GÜL OYA
“Ben sende bulunmayan çýplaklýðý severim.” dedi delikanlý., yanýndaki etek boyu bel hizasýndan daha yukarý olan kýza… kýz fast-food gülümsedi.
Günümüzün getirdiði ayaküstü yaþam biçimi ve popüler kültür “açýk gönek modasý”ný da sayfalarýna ekleyiverdi. Düþük belli üretilen pantolonlar, üzerine geçiriliveren alt ucu göðüs hizasýndaki badiler, neredeyse bir sýnýf iþareti taþýyan nesneler olmaya baþladý. Bir zamanlar mahremiyetiyle þarkýlarda, türkülerde, þiirlerde,… utanýlarak mýrýldanýlan göbek de bu kültürün uygar deðirmeninde vizörsüzce öðütüldü…
Bir yandan tüketim toplumu olmanýn doðasý gereði sistem, diðer yandan muhalif modernleþme söylemleri, gençleri ajite ederek teþhirciliðe dayanan giysilere doðru kýþkýrtmaktadýr. Göbeðiniz açýktaysa cooll’sunuz, deðilse demodesiniz. Ve bu durum sizin doðrudan kültürlenmenizle ilgili olarak sýnýfsal bilincinizdir. Oysa birilerinin giyinik, ötekilerinin soyunuk olduðu durumu, insaný sýnýf bilincine sahip kýlmaz. Adý üstünde bilinç; okumanýn, öðrenmenin üzerinde düþünmenin süzgecinden geçer. Buradaki asýl anlamýn; giyinerek soyunanlar arasýnda sýnýf atlama ve atlamayanlar üzerinde egemenlik kurma zannedilmesi yerine, tarih boyunca uygulanan politikalar nedeniyle ataerkil düzenin kadýnlar üzerindeki giyinme-soyunma baskýlarýna muhalefet olmasý tercih edilir durumdur. Ya da barýþ için, çevre için, ideolojileri için,… Ne yazýk ki artýk düþünmeyen, üretmeyen, ütopyasý dahi olmayan gençliðin yaptýðý þekilci muhalefet de sistem içidir ve sisteme çalýþmaktadýr.
Kökleri bize dayanmasa da göbek havalarýnýn ve göbek dansýnýn dahi ikonografisini zedeleyen göbek açma modasý, kaldýrýmlarýn dekoru haline gelmiþtir. Pearcing de cabasý…
Seksen sonrasý uygulanan politikalarla, günümüz gençliðinin önüne, gümüþ tepside markalanmýþ kurdele ile bir yaþam biçimi sunulmuþtur. Oysa paket açýldýðýnda içi boþ çýkmýþ, ambalajý içeriðinin önüne taþan, anonim (seri üretimden çýkmýþ gibi; ayný giyinen, ayný sözcüklerle konuþan, ayný beðenilere sahip,… hatta ayný duygulanan) egnç kuþak oluþmuþtur. Düþünmeyi artýk bir gereksinim olarak bile algýlamayan gençlik, popüler kültür iktidarýnda, sürüler gibi yaþamaya ve sürülere uyum saðlamaya özendirilmiþtir.
Tek tük de olsa sürüden ayrýlan taþralý genç kýzlar olduðunu sanýyordum. Onlar da saçlarýný þampuan reklamýna satmýþlar…
Eh ne yapalým, belki onlar da farkýna varýr birgün “sol memenin altýndaki cevahir”in…
|
|
