..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Fýrtýnalar insanýn denizi sevmesine engel olamaz. -Maurois
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
ÝzEdebiyat - Yazar Portresi - Hakan Tiryaki
Hakan Tiryaki - Medarý Maiþet Motoru
Site Ýçi Arama:


Son Eklenenler
  Bovinae Sapiens* (Hakan Tiryaki) 22 Temmuz 2010 Yaþam 

Ýnsan-hayvan ya da insan-doða iliþkisi üzerine biraz olsun düþündünüz mü hiç? Mesela; Günün yorgunluðu ile eve gelmiþsiniz. Yemeðinizi yemiþ, televizyon karþýsýna devrilmiþsiniz. Tüm isteðiniz günün yorgunluðunu, zihninizdeki kaosu biraz olsun daðýtmak. Derken birden flaþlar patlamaya baþlýyor! Tuhaf yaratýklar çevrenizi sarmýþ, meraklý gözlerle sizi inceliyor, bir yandan da kör edercesine flaþlarýyla dünyanýzý –sözümona- aydýnlatýyor.

  Sallarýn Altýnçaðý - III - (Hakan Tiryaki) 16 Temmuz 2010 Yaþam 

Sal artýk neredeyse bir metre suya gömülmüþtür. Kulübenin tavanýnda beþ adam; de Bisschop ve dört yoldaþý sadece yýldýzlarýn aydýnlattýðý bir Pasifik gecesinde, açlýktan ölmek üzere, bilinmeze doðru sürüklenmektedirler. Birbirine kenetlenmiþ bu beþ adamýn artýk tek dileði içecek su ve yiyecek bir þeyler bulabilmektir. Tuamotu adalarý, Starbuck ve Panrhyn uzaklarda kalmýþ; Tahiti Nui II pruvasýný Rakahanga resifine çevirmiþtir. Ve biraz ileride resifin keskin diþlerinden saçýlan köpükler görünmektedir artýk.

  Sallarýn Altýnçaðý - II - (Hakan Tiryaki) 16 Temmuz 2010 Yaþam 

Deniz ve insanýn iliþkisinin destaný iki günce býrakýr arkasýnda Willis. Sayýsýz þiir, denize dair. Belki de en önemlisi, kendi deyimiyle “insanoðlunun sýnýrlarýný” keþfetmeye çýktýðý yolculukta ayný Heyerdahl gibi sýnýrlarýn olmadýðýný haykýrýr. Yeteri kadar istek ve inançla yapýlmayacak þey yoktur. Tautai O Le Vasa Laolao, El Viejo del Mar, The Thoreau of the Seas… Ona takýlan isimlerden bir kaçý. Ve bir de mektup býraktý ardýnda, 1965 yýlýnda düþler limaný Callao’dan yola çýkmaya hazýrlanan Carlos Caraveda Arca’ya, Sallarýn altýnçaðýnda Pasifik’e açýlan bir diðer gözüpek serüvenciye. Diðer serüvencilerden iki önemli farký vardý ilk bakýþta; yaþlýydý ve tek baþýnaydý. Ama belki de en önemlisi hangi koþul altýnda olursa olsun denize ve kendine dair sarsýlmayan inancý.

  Sallarýn Altýnçaðý - I - (Hakan Tiryaki) 16 Temmuz 2010 Yaþam 

“Ýnsan arada sýrada kendini garip durumlarda bulabilir. O duruma yavaþ yavaþ, doðal bir þekilde gelmiþ olabilir, ama kendini olaylarýn ortasýnda bulduðunda birden þaþýrýr ve böyle bir duruma düþmeyi nasýl olup da baþarabildiðini sorar kendine.” Balsa kütüklerinden yapýlmýþ bir sal, üzerinde bambudan bir kulübe, altý yetiþkin adam ve bir papaðan ve Pasifik’in orta yerinde. Haklý bir soru Heyedahl’in sorusu; böyle bir duruma nasýl düþülür?

  Sallarýn Altýnçaðý - Giriþ - (Hakan Tiryaki) 16 Temmuz 2010 Yaþam 

William Willis’i duyanýnýz var mý? Eminim vardýr, ama kaç kiþidir? Oysa insanýn denizle iliþkisinin destanýdýr William Willis’in tüm yaþamý. Ya da kendi halinde bir doktor olan Alain Bombard’ýn tek derdinin aslýnda “insanlarýn açýk denizde hayatta kalmasýnýn yollarýný ispatlamak” olduðunu bilir misiniz? Atlantik’i aþtýðý sýradan bir botu “Zodiac” gibi efsane bir marka haline getirirken bir yandan da bir varoluþ destaný yazmýþtýr o da Atlantik’in sularýnda. Neredeyse tamamý denizlerde geçmiþ bir yaþam düþünün, ama denizlerde derken Karaköy-Kadýköy arasýnda deðil, ya da Karadeniz boyunca; dünyanýn tüm denizlerinde… Atlantik, Pasifik ve Hint Okyanuslarý, Akdeniz, Ümit Burnu, Uzakdoðu, neredeyse tüm Pasifik adalarý… ve bir gece Rakahanga resifinde sona eren bir yaþam; iþte size Eric de Bisshop ve akýl almaz yaþam öyküsünün duraklarýndan bazýlarý. Sallarýn Altýn Çaðýnda pupa yelken sonsuz ufuklarý aþmýþ bilinen-bilinmeyen tüm denizcilere gýpta ve SAYGIYLA!

  Osmanlý Caddesi (Hakan Tiryaki) 14 Temmuz 2010 Ýstanbul 

1999 yýlýnda henüz Marmaray projesi ortalýkta yok iken, ancak hararetli tartýþmalar gündemin bir köþesinden girmeye çalýþýrken, “bir Ýstanbullu” olarak dahil olmak istedim tartýþmalara. Köprü mü? Tüp geçit mi? Yarma mý, batýrma mý? Kaç köprü? Fakat gördüm ki Ýstanbullu olmak yetmiyor iki kelime edebilmek için. Baþladým araþtýrmaya; ikinci binin sonuna günler kala, Þehr-i Ýstanbul’un Boðazý aþma histerisine dalýverdim bir ucundan.

  Dalan Ýnsanlar Neden Sürekli Gülümser? (Hakan Tiryaki) 12 Temmuz 2010 Yaþam 

Öncelikle sadece size ait bir zaman dilimi, bir huzur molasýndan geliyorsunuzdur. Kulaklarýnýzda sessizliðin olaðanüstü melodisi, yerçekimsiz bir ortamda, aðýrlýksýz ve uçarcasýna bir yolculuktan henüz dönmüþsünüzdür. Bu da yetmiyormuþ gibi hepsi birer pandomim ustasý sualtý canlýlarýnýn eþsiz harmonisi ve gösterisi size “yaþam” kelimesinin anlamýný bir kez daha haykýrmýþtýr, acýmasýzca. Hele ki bir de bilinçaltýnýzýn derinlerinde, bastýrýlmýþ bir halde bekleyen adrenalin tutkunu serüvencinin de uyandýðýný düþünürseniz…

  Ýlahi Adalet (Hakan Tiryaki) 12 Temmuz 2010 Yaþam 


  Çocukken Binebilmek Gerek Medar-ý Maiþet Motoru’na… (Hakan Tiryaki) 12 Temmuz 2010 Türkiye 

Kanaatimce bir göz ucuyla da olsa tepeden aþaðý doðru bakmak lazým mevcut duruma. Ýkibinsekiz yýlýnýn ilk ayýnýn sonuna yaklaþýrken hala deniz politikasý olmayan bir zoraki deniz ülkesinde yaþýyoruz. Deniz politikasý, deniz stratejisi ya da daha da önemlisi denize dair bir vizyonu olmayan iktidarlar zinciri sayesinde hala Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti için levrekle patlýcan arasýnda ya da denizle toprak arasýnda hiçbir fark yok. Patlýcanýn bakaný levreðin de bakaný. Çit sürenin de, gýrgýr çekenin de bakaný. Oysa, Kadýndan ve Aileden Sorumlu Devlet Bakaný, Sporun Bakaný, Avrupa Birliði’nin Bakaný… her þeyin bir bakaný olduðu düþünülürse pek imkansýz görünmüyor bir de Denize Bakan Bakan olmasý…

  Tarihi Kimler Yazýyor? - II - (Hakan Tiryaki) 12 Temmuz 2010 Tarihe Yön Verenler 

“Biz Kenan ülkesindeki Sayda’nýn oðullarý… 10 gemiyle Ezion-geber’den Kýzýldeniz’e doðru seyrediyorduk. Baal bizi ayýrdýðýndan bu yana, iki yýldýr Afrika kýyýlarý boyunca denizde diðer arkadaþlarýmýzla bir daha karþýlaþamadan dolandýk. Sonunda 12 adam ve 3 kadýn buraya geldik… dileriz yüce tanrýlar ve tanrýçalar bize yardým eder.”

 

 



Selam olsun Balýkçý'ya, Sait Faik'e, Yaþar Kemal'e ve daha nicelerine! Selam olsun Topal Hasan'a, Nuri Ateþ'e, Selim Balýkçý'ya, Medarý Maiþet Motoru'nda ter döken tüm balýkçýlara...

Milli eðitim müfredatýndan esirgenmiþ, günlük yaþamdan soyutlanmýþ, varlýðý raký, balýk ve manzaranýn rantýndan öte anlamý kalmamýþ denizi anlatan tüm deniz ozanlarýna selam olsun! Onlar da olmasalar nereden anlayabiliriz ki aslýnda bir deniz ülkesinde yaþar gideriz; deryada yaþayan, deryadan bi’haber balýklar misali.

Bir Topal Hasan’dýr tutturduk gidiyoruz bu aralar. Kulaklarý çýnlasýn, topraðý bol olsun! Topal Hasan Kumkapý’da yaþayýp göçüp gidiverecekti sayýsýz balýkçý gibi. Kime kalmýþtý ki bu dünya, bir garip balýkçýya kalacaktý! Sen çok yaþa Yaþar Kemal, sayende tanýdýk, sahiplendik, yaþamýmýza kattýk onu.

Anlatmak, uzun uzun, býkmadan anlatabilmek; sabýrla, saðduyuyla dinlemek gerek. Yok mudur hala Topal Hasanlar, Ahmet Ateþler… Neredeler? Kaç taneler? Nasýl çoðalacak sayýlarý? Nasýl anlatacaklar, kime anlatacaklar dertlerini? Kim dinleyecek ki bize anlatacak dertlerini? Kim bilimi elle tutulur anlaþýlýr bilgiye dönüþtürecek?

Ýþte bu yüzden “bize deniz ozaný gerek!”. Hem de çok gerek. Ne kadar bilim adamý varsa en az o kadar deniz ozaný gerek.

Medar-ý Maiþet Motoru’na ihtiyacýmýz var. Topal Hasanlarýn, Ahmet Ateþlerin sesi olabilmek gerek. Denizin sesi olabilmek gerek. Hepsinden önemlisi, söylememek, yapmak gerek. Ne kadar bilim adamý varsa en az o kadar deniz ozaný gerek!

Þu Þehr-i Ýstanbul ki, yüzyýllarca balýklarý dillere destan olmuþ, uðruna kitaplar yazýlmýþ. Þu Þehr-i Ýstanbul ki, ikibin yýl boyunca tarihin akýþýný Boðaz’ý, denizi sayesinde þekillendirmiþ. Ve biz son sahipleri bu kocamýþ þehrin, daha yüzyýl önce liman olan yerde tekne kalýntýsý bulundu diye þaþýrýyoruz! Denize girmek için pusulamýz karpuz kabuðu; palamutun adý derya kuzusu. Hal böyle olunca, görmezden gelip önümüzde boylu boyunca uzanan soylu denizi, altýna tüneller oyuyor, üstüne köprüler dikiyoruz aþabilmek adýna.

Selam olsun Balýkçý'ya, Sait Faik'e, Yaþar Kemal'e ve daha nicelerine! Selam olsun Topal Hasan'a, Nuri Ateþ'e, Selim Balýkçý'ya, Medarý Maiþet Motoru'nda ter döken tüm balýkçýlara...



 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Hakan Tiryaki, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.

 

Bu dosyanýn son güncelleme tarihi: 28.03.2024 18:17:03