Balýkçýnýn Kaderi
(Özcan Nevres) 8 Mayýs 2001 |
Aþk ve Romantizm |
| |
Hayaletin denize düþtüðü yere hýzla koþarken, bir taraftan üzerindeki giysileri çýkarýp atýyordu. Denizin serin sularýna atladý. Hýzla yüzerek sularda çýrpýnan hayalete ulaþtý. Bu bir hayalet deðil bir genç kadýndý. Sol koluyla sýkýca kavradý kadýný. |
|
Dilinin Belasý
(Özcan Nevres) 8 Mayýs 2001 |
Toplumcu |
| |
Köy Enstitüsünden saðlýk memuru olarak mezun olduktan sonra atandýðý köyde hemen göreve baþladý. Köylülerin bulduklarý bir eve yerleþti. Köyün geniþ bir bahçesi vardý. Bahçe ola bildiðince bakýmsýzdý. Bahçe içindeki kuyunun suyu oldukça yakýndý. Kuyudaki |
|
Mutluluðu Ölümü Ararken Buldu
(Özcan Nevres) 16 Haziran 2001 |
Ýyileþme |
| |
Genç bir kadýn, bir kum tümseðinin üstüne oturmuþ, hýçkýra hýçkýra aðlýyordu. Gecenin ilerlemiþ saatinde bu ýssýz sahilde yapa yalnýz aðlayan kýzý merak etmiþti. Gidip önüne dikildi. Kýz önünde dikilip duran Selim’i fark etmemiþti bile. |
|
Apartmanda Cinayet
(Özcan Nevres) 16 Haziran 2001 |
Kent |
| |
Daha önce de ayný þeyi söylemiþtin. Çat diye bir ses geldi. Tamam dedim, kadýn emniyet zincirini açýp adamý içeri aldý. Ýçeri girip kapýmý kapattým. Ah ulan ah, madem onu evine alacaktýn, bu kadar uzun tartýþmanýn ne alemi vardý. |
|
Arkadaþ Acýsý
(Özcan Nevres) 16 Haziran 2001 |
Aný |
| |
Sevgili Osman, ne bu yazdýklarýmý okuman, ne de dün senin için konuþtuklarýmýzý duyman olasý deðil. Yine de soruyorum sana, çok acele etmedin mi o bir metre derinlikteki karanlýk çukura girmek için. |
|
Aþýrýlýðýn Sonu
(Özcan Nevres) 16 Haziran 2001 |
Toplumcu |
| |
Bana adýyla sanýyla baþý boþ ve ipsiz Esma derler. Bu yüzden babamdan çokça dayak yedim. Canýma tak etti artýk. Kaçýyorum ama nereye, ben de bilmiyorum. Karþýma sen çýktýn. He dersen beraberce gideriz. Hoþnut olursan beraber yaþarýz. Ben öyle ille de nika |
|
Baðýmsýz Aday Deli Osman
(Özcan Nevres) 16 Haziran 2001 |
Toplumcu |
| |
Sakinliði ve sessizliðiyle ünlü kentimizin yukarý caddelerinden alýþmýþ olmadýðýmýz bir gürültü koptu. Kulak verdik ne oluyor diye. Osman adýný duyunca gürültünün nedenini anladýk. |
|
Karýsýndan Çok Çekmiþti
(Özcan Nevres) 6 Eylül 2001 |
Ýronik |
| |
Az önce eþiyle yine kapýþmýþlardý. Bu kapýþmalarýn sonucu eþinden feci þekilde dayak yiyordu. Sonunda eþini öldürmeye karar verdi. Ýyi bir tabanca satýn aldý |
|
Aþýk Mucidin Sonu
(Özcan Nevres) 13 Eylül 2001 |
Ýronik |
| |
Sýnýfýn en aykýrý öðrencisiydi. Ýþi gücü yaramazlýktan ibaretti. Elli metrelik uçuruma uçtu Havada taklalar atarken baþardým baþardým diye baðýrýyordu |
|
Aþk Yangýný
(Özcan Nevres) 13 Eylül 2001 |
Aþk ve Romantizm |
| |
Pardüsesinin yakasýný kaldýrmýþ, yaðan yaðmura aldýrmadan su birikintilerine basa basa ilerliyordu. Ne yaðmurdan, nede soðuk havadan etkilenmiyormuþ gibiydi |
|
Aykýrý Aþklar
(Özcan Nevres) 13 Eylül 2001 |
Ýronik |
| |
Hande ile Cemil çocukluk arkadaþlarýydýlar. Gece yarýsýna doðru kocasýnýn uyuduðuna emin olduktan sonra gidip sokak kapýsýný araladý |
|
Bebek Can
(Özcan Nevres) 13 Eylül 2001 |
Çocuk |
| |
1998 in kasým ayýnda geldi dünyaya. Dedesi bir býraksa onu, ucundan su fýþkýran hortumla yatýp kalksa. |
|
Bahadýr Delikanlý
(Özcan Nevres) 14 Eylül 2001 |
Ýronik |
| |
Ýldeki santral memuresi, ilçedeki santral memuresine anlatýyordu.Sizin santralýnýzda erkek bir memur var. Her karþýlaþmamýzda ben Anadolu'nun ender yetiþtirdiði bahadýr delikanlýlardan Önder diyordu. |
|
Kasçak Kuþ
(Özcan Nevres) 14 Eylül 2001 |
Ýronik |
| |
Bir kuþ yetiþtiricisinin salmasýnda dünyaya gelmiþti |
|
Köydeki Aþk
(Özcan Nevres) 14 Eylül 2001 |
Aþk ve Romantizm |
| |
Henüz on altý yaþýnda olmasýna raðmen, oldukça geliþmiþ bir kýzýn havasý vardý onda. Güzelliði tüm köyün delikanlýlarýn rüyalarýný süslüyordu |
|
Aþk Nedir
(Özcan Nevres) 15 Eylül 2001 |
Aþk ve Romantizm |
| |
Onu ilk kez arkadaþýnýn niþan töreninde görmüþtü. Oldukça güzel bir kýzdý. Yeþil gözleri, olabildiðince düzgün vücudu ve bembeyaz teniyle onu, onca kýz arasýnda fark etmemek olasý mýydý |
|
Bir Yalnýz Adam
(Özcan Nevres) 16 Eylül 2001 |
Ýronik |
| |
Kayalarýn bulunduðu yamaca vardýðýnda baþýný kaldýrýp kayalarý dikkatle izledi. Belki de oraya çýkýp çýkamayacaðýný kestirmeye çalýþýyordu. |
|
Büyük Þef
(Özcan Nevres) 16 Eylül 2001 |
Aný |
| |
Bodrum'da oturmuþ Orhan'ýn Yerinde... |
|
Mustafa Efe
(Özcan Nevres) 17 Eylül 2001 |
Destan |
| |
Ufak tefek ve oldukça zayýf bir adamdý. Görünüþüne bakýldýðýnda, anlatýlanlara inanasý gelmiyorduinsanýn. O bir çete baþýydý |
|
Cani Sevgililer
(Özcan Nevres) 18 Eylül 2001 |
Ýronik |
| |
Onu ayrýlmaya bir türlü ikna edemiyordu. Sonunda onu ortadan kaldýrmaya karar verdiler |
|
Ceketsiz Sülo
(Özcan Nevres) 18 Eylül 2001 |
Aný |
| |
O bir kadir gecesi kendisine içki verilmemesi nedeniyle soðuða dayanamayarak öldü |
|
Çýldýrtan Aþk
(Özcan Nevres) 18 Eylül 2001 |
Ýronik |
| |
Bu kadehi boynuzlularýn þerefine içiyorum dedi. Söylenenler bana mý, yoksa baþkasýna mý diye bakýndý etrafýna. Kendinden baþka kimse olmadýðýný gördü |
|
Deli Aziz
(Özcan Nevres) 18 Eylül 2001 |
Aný |
| |
Yok usta o kimseden para almaz. Ona Deli Aziz derler. Kimsenin verdiðini kabul lenmeyen bu zavallý adam ilgimi çekmiþti |
|
Deli Ertan
(Özcan Nevres) 18 Eylül 2001 |
Aný |
| |
Sýska mý sýska, uzunca boylu bir delikanlýydý Ertan. Kentin en zengin ailesinin tek evladý ve tek varisiydi |
|
Deli Ahmet
(Özcan Nevres) 18 Eylül 2001 |
Aný |
| |
Ahmet'in iþ bulamayýp aç kaldýðý günler olurdu. Yanýma gelirdi iþ var mý diye |
|
Deli Metin
(Özcan Nevres) 18 Eylül 2001 |
Aný |
| |
Sürekli oturduðum kahvehanede görürdüm onu. Þiþmanca, tombul yanaklý, kýrmýzý yüzlü, otuz beþ kýrk yaþlarýnda biriydi |
|
Deli Serpil
(Özcan Nevres) 18 Eylül 2001 |
Aný |
| |
Sarýþýn, tombulca, akli dengesi yerinde olmadýðý belli olan genç bir kýz görürdüm yeni taþýndýðým kentin sokaklarýnda |
|
Doða'nýn Ýntikamý
(Özcan Nevres) 18 Eylül 2001 |
Beklenmedik |
| |
Aðustos ayýnýn ilk haftasýnýn ilk yarýsýndayýz. Gök kýþ aylarýný aratmayacak þekilde gürlüyor |
|
Ah O Afganistan
(Özcan Nevres) 18 Eylül 2001 |
Aný |
| |
O çaðdaþlaþma yolundaki güzel ülkenin bu günkü acýnacak haline bakýn |
|
Etme Bulursun
(Özcan Nevres) 18 Eylül 2001 |
Beklenmedik |
| |
Haldun gelip oyuna girmek istediðinde küçük kardeþ Mehmet bu isteðe karþý çýktý |
|
Gezi Notlarý
(Özcan Nevres) 19 Eylül 2001 |
Kent |
| |
Ýznik'te bir köftecide öðlen yemeðimizi yedik. Yüz elli gram köftenin bedeli sadece bir milyon liraydý |
|
Giritli Nevres Cafer Aða
(Özcan Nevres) 19 Eylül 2001 |
Aný |
| |
Nevres Cafer Aða on iki yýl cepheden cepheye sürülmesine ve çektiði onca çileye raðmen savaþa doymamýþ bir adamdý |
|
Hormonsuz Gýda
(Özcan Nevres) 20 Eylül 2001 |
Toplumcu |
| |
Belki de yaþadýðým bu kilo sorunumun nedeni de bu yediðimiz hormonlu gýdalar |
|
Ýntikamýn Böylesi
(Özcan Nevres) 20 Eylül 2001 |
Beklenmedik |
| |
Gece yataðýna girdiðinde gözüne bir türlü uyku girmiyordu. Tam uykuya dalacaðý anda oðlunun kanlý yüzü gözlerinin önüne geliyordu |
|
Koca Veli Efe
(Özcan Nevres) 20 Eylül 2001 |
Bireysel |
| |
Yaklaþýk bir metre doksan santim boyunda, en az yüz yirmi kilo aðýrlýðýnda bir adamdý Koca Veli Efe |
|
Komþumuz Muharrem Dayý
(Özcan Nevres) 20 Eylül 2001 |
Sevgi ve Arkadaþlýk |
| |
Savaþ nedeniyle yokluðun ve kýtlýðýn en yoðun olduðu yýllardý. Tarým Bakanýnýn yaþ kesenin baþýný keserim diye bir genelgesi yayýmlanmýþtý |
|
Aðlatan Anýlar
(Özcan Nevres) 20 Eylül 2001 |
Aþk ve Romantizm |
| |
Hýçkýrýklarým boðazýmda düðümleniyor. Öylesine aðlamak istiyorum ki. Hem de hýçkýra hýçkýra |
|
Maltýz Keçim Elmas
(Özcan Nevres) 20 Eylül 2001 |
Aný |
| |
Daha içeri girmeden sokak kapýsýndan baðýrdým. Baba anne bana biraz süt versene diye |
|
Onlar Da Ýnsan
(Özcan Nevres) 21 Eylül 2001 |
Baþkaldýrý |
| |
Senin dövdüðün adam kaç yaþýnda biliyor musun?Kaç yaþýnda olduðunu ne bileyim ben? Hem yaþýndan bana ne? |
|
Ovada Yakalayan Ölüm
(Özcan Nevres) 21 Eylül 2001 |
Beklenmedik |
| |
Kardeþinin arabaya atýnýn biriken gübrelerini yüklediðini görünce yanýna gidipKolay gelsin, hayrola sabah sabah bu keyif ne böyle diye sordu. |
|
Bir Sokak Köpeðinin Anlattýklarý
(Özcan Nevres) 21 Eylül 2001 |
Toplumcu |
| |
Eðer çocuk istedi diye her önüne gelen köpek alýr, çocuðu býktýðýnda sokaða salýverirse Onca köpeðe barýnak nasýl saðlanýr bilemem |
|
Þansýn Böylesi
(Özcan Nevres) 21 Eylül 2001 |
Toplumcu |
| |
On beþ gün sonra yavrumuz uçuþ talimlerine baþladý. Ýki gün sonra masanýn üstünde bizimle yemeye baþladý |
|
Sefalet Podyumda
(Özcan Nevres) 21 Eylül 2001 |
Toplumcu |
| |
Fakirliði bir yazgý kabullenip kurtuluþun yolunu arama zahmetine katlanmadýk |
|
Yasak Aþk
(Özcan Nevres) 7 Ekim 2001 |
Ýronik |
| |
Otobüs o korkunç hýzýyla atmýþ metrelik uçuruma uçtu. Kulaklarý saðýr eden bir patlama oldu. Otobüsün parçalanan kasasýndan etrafa cesetler uçtu |
|
Yaþadýklarýmýzdan
(Özcan Nevres) 7 Ekim 2001 |
Toplumcu |
| |
Peki bu durumun adýný ne koyacaðýz? Kültür erozyonu mu? Ama olmayan kültürün erozyonu olmaz ki. |
|
Uðursuz Define
(Özcan Nevres) 6 Þubat 2002 |
Beklenmedik |
| |
Bu sesi çok iyi tanýrdý. Tüm çiftçilerin korkulu rüyasý kara yýlanýn sesiydi bu |
|
Özür Diliyorum
(Özcan Nevres) 24 Mart 2002 |
Toplumcu |
| |
Benim çocukluðumda, atalarýmýzdan kalan bu dünya tertemizdi |
|
Ballar Akýyor
(Özcan Nevres) 24 Mart 2002 |
Toplumcu |
| |
Milletin vekiline ayda 800 milyon zam, emekliye ise tüfe endekslerine göre yüzde 1.8 yani iki milyon ile üç milyon arasý zam yapýlmýþ oluyor. |
|
Onu Ölesiye Sevmiþti
(Özcan Nevres) 4 Nisan 2002 |
Aþk ve Romantizm |
| |
Seni Terk etmek mi? Ben seni ölesiye sevdim. Ölene dek te seveceðim. Evlilik pazara kadar deðil, mezara kadardýr. Yaþadýðýmýz sürece biz sevgili olacaðýz. Yakýnda bebeðimiz olacak. |
|
Prensesin Ölümü
(Özcan Nevres) 21 Mayýs 2002 |
Aþk ve Romantizm |
| |
Yiyecek sýkýntýlarý yoktu. Ama nereye kadar? Prenses Ýreni uzandýðý yataðýnda geçmiþini düþünüyordu |
|
Umutsuz Aþk
(Özcan Nevres) 9 Haziran 2002 |
Aþk ve Romantizm |
| |
Yaðan dolu penceresinin kenarýnda kristal görünümlü kümeler oluþturdu. Korkusunu yenerek cama iyice yaklaþýp alnýný cama dayadý. Cadde kristal görünümlü bir örtüyle örtülmüþtü sanki. Ne kadar güzel görünüyorlar. Ne yazýk ki bu güzellik çok ömürsüzdü. Az s |
|
Sevginin Bedeli
(Özcan Nevres) 23 Haziran 2002 |
Aþk ve Romantizm |
| |
Nereden nereye diye düþündü. Þimþekler beni Aysel’imden koparýp çocukluðuma taþýdý. Oysa ben bir an bile Aysel’siz yaþayamam. Neye mal olursa osun. Onu mutlaka bulup bu ihanetinin hesabýný soracaðým. Ya Aysel gerçekten beni kendisi terk ettiys |
|
Sefaletin Bataðýnda
(Özcan Nevres) 22 Ekim 2002 |
Baþkaldýrý |
| |
Dün Cumartesi Pazarýndan alýþveriþimizi yaptýktan sonra, aldýklarýmýzý arabamýzýn bagajýna yerleþtirirken, arabamýzýn yanýnda genç bir kadýn durdu. Bir eliyle üç yaþlarýndaki çocuðunu elinden tutarken, koluyla bebeðine sarýlmýþ, parmaklarýyla minik mavi r |
|
Ýlk Aþk
(Özcan Nevres) 10 Kasým 2002 |
Aþk ve Romantizm |
| |
Henüz on altý, on yedi yaþlarýndaydý. Kýsa kollu gömleðinin kollarýna sýðmayan kaslý kollarýyla, kývýr kývýr saçlarýyla ve gözünün üzerine dökülen kakülüyle, daha o çocuk denilecek yaþta bile genç kýzlarýn oldukça ilgisini çekerdi |
|
Bir Turizm Öyküsü
(Özcan Nevres) 20 Þubat 2003 |
Deneysel |
| |
Delikanlý köyün kahvehanesine girdiðinde, kahvehanede oturanlarýn gözleri ona çevrilmiþti. Delikanlý meraklý bakýþlara aldýrmadan boþ masalardan birine oturdu. Yaþlýlardan biri,
|
|
Neden Terk Ettin
(Özcan Nevres) 19 Þubat 2005 |
Aþk ve Romantizm |
| |
Gözlerden uzak bir bankta oturmuþtuk Elleri avuçlarýmýn içinde alev alev yanýyordu. Yaþadýðýmýz aþkýn dünyanýn en büyük aþký olacaðýný fýsýldaþýyorduk kulaklarýmýza. Doða tümüyle |
|
Aþk Bu Mudur
(Özcan Nevres) 15 Nisan 2004 |
Aþk ve Romantizm |
| |
Genç kýz aynada tüm hatlarýný inceledi. Ne bir yüz güzelliði vardý ne de vücut güzelliði. Üstelik birazda boy fakiriydi. Oysa tüm bedeni alev alev yanýyordu. Onu kucaklayacak, doyasýya sevecek, hatta canýný |
|
Acý Dolu Bir Yaþam
(Özcan Nevres) 13 Temmuz 2004 |
Beklenmedik |
| |
Temel ve Mahmure ölüm döþeðinde son nefesini vermek üzere olan annelerine aldýrmadan sokakta oyun oynuyorlardý. Onlar henüz çocuktular. Ne bilsinlerdi ölümün ne olduðunu. Bildikleri sadece |
|
Ölümüne Aşk
(Özcan Nevres) 6 Mart 2005 |
Aþk ve Romantizm |
| |
Esat sevdiği kızın evi önünden geçtiğinin sayısını bile bilmiyordu. Bildiği ise sevdiği kızın kendisiyle hiç ilgilenmediği idi. Nedense evinin önünden bu kadar çok geçtiği halde dikkatini çe |
|
Güz Gülleri Gibi
(Özcan Nevres) 23 Temmuz 2005 |
Aþk ve Romantizm |
| |
Güz gülleri adlı şarkıyı Muazzez Ersoy’un nefis sesinden dinlerken, gönlüm geçmişimin derinlerine doğru daldı gitti. Ben de güz gülleri gibi belki de baharı hiç görmemiştim. |
|
Severek Ayrılalım
(Özcan Nevres) 23 Temmuz 2005 |
Aþk ve Romantizm |
| |
Bu onunla son buluşmamız olacaktı. Gönderdiği mektupta ailesinin isteğiyle bir akrabasıyla evleneceğini ve son kez buluşacağımızı yazmıştı. Onu zaten hiçbir zaman çözememiştim |
|
O Yalancının Biriydi
(Özcan Nevres) 23 Temmuz 2005 |
Aþk ve Romantizm |
| |
Onunla yine buluşacaktık. Sımsıcak ellerini avuçlarımın arasına alıp onu ne kadar sevdiğimi, onunla bir yuva kurmak için nasıl sabırsızlandığımı anlatacaktım. Biliyorum o |
|
|
Aþk Yangýný
Elinde sprey boya,
Yazdý kaldýrýma boydan boya.
Ölürüm yoluna Melda.
Bunun adý karasevda.
Melda yazýlarý gördü gülümsedi.
Dedi,
Be hey deli,
Adýmý yazsan tüm kentin,
Tüm duvarlarýna.
Sanma ki sana dönüp bakacaðým.
Can senin, beden senin.
Uðruma ölmekse dileðin.
Hadi öl ki,
Öldükten sonra belki seni severim.
Her gün geçti,
Melda\'nýn penceresi önünden.
Her gün yazýlar yazdý kaldýrýmlara,
Ve duvarlara.
Sprey boyaya verecek,
Parasý kalmadýðýnda,
Attý kendini denize.
Koþun denize adam düþtü dediler.
Atladý balýkçýnýn biri,
Çekip aldý sahile.
Çok su yuttu diye,
Kaldýrdýlar hastaneye.
Bir pusula getirdiler Melda\'sýndan,
Sevinçten delirecekti neredeyse.
Pusulayý okudu umutla.
Olmadý baþaramadýn,
Aþkýmý kazanamadýn.
Kazanmak olsaydý amacýn,
Giderdin sahilin en tenha yerine.
Ölümün mutlak olsun diye,
Taþ baðlardýn beline.
Taburcu edildiði gün,
Ýp aldý bakkaldan kalýnca.
Üç gün sonra bir balýkçýnýn aðýna,
Aðýr bir þey takýldý.
Umutla asýldý aðlara,
Gelen büyük bir kýsmetti belki de.
Çýka çýka deli aþýðýn cesedi çýktý.
Kocaman bir tas baðlýydý belinde.
Özcan NEVRES
|
|