..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Yaþamak için topu toplam altý haftam kalsaydý ne mi yapardým? Tuþlara daha hýzlý basmaya bakardým. -Isaac Asimov
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
ÝzEdebiyat - Yazar Portresi - Nilüfer Aydur
Nilüfer Aydur - Kaosun Ýçinde Var Bir Ezgi
Site Ýçi Arama:


Deneme
  Sistemin Ruhu - 1 (Nilüfer Aydur) 17 Aralýk 2010 Toplum 

Baþlayalý uzun zaman oldu. Geleneði iþaret edemeyeceðim bir tarihten gelen, algýlarýmýzýn sýnýrlarýyla kavrayabileceðimiz kadarýyla, ‘’gerçeklik’’ zeminimize uygun teorisi, dünya savaþlarýnýn hemen sonrasýnda þekillenen, hemen her beynin içine senaryoya uygun platolarýn kurulduðu, devasa gibi görünmesine karþýlýk, birey ölçekli olmasýndan dolayý kolay ilerleyen, neredeyse neslimizin büyümesiyle atbaþý ilerleyen bir kurgu bu. Öylesine aktifiz ki bu senaryoda, hem sahnenin kendisi, hem en önemli oyuncusu, hem seyircisiyiz ayný oyunun. Bu senaryonun þu an bize komplo teorisi gibi görünmesinin sebebi, birileri tarafýndan gerçekleþtirilmesi imkansýz derecede komplike bir senaryo olmasýdýr. Ne kadar güçlü ve örgütlü olursa olsun, hiçbir insan grubunun tüm dünyayý önceden planlandýðý þekilde biçimlendirmesi mümkün deðil, bundan hiç kimsenin kuþkusu olamaz. Ama yine de bu, senaryoyu an be an oynayarak gerçekleþtiriyor olduðumuz gerçeðini deðiþtirmiyor. Çünkü bu senaryonun sahibi bir insan ya da insanlar kümesi deðil, adý çaðlara göre deðiþen ‘’sistem’’in kendisi.

  Sevgi ve Söz Üzerine (Nilüfer Aydur) 19 Aðustos 2006 Sevgi ve Aþk 

Önce söz gelir, engel tanýmaz bir akarsu hüneriyle sýzar içimize, ardýndan sözün hakimi gelir, karþý konulamaz bir güçle sahip olur benliðimize. Sözün gücü en güçlü silahlarý bile gölgede býrakýr. Çünkü silah insanlarý yok ederek etkisiz býrakýrken, söz bunu insan hala yaþýyorken baþarýr. Ondaki gücü keþfeden herkes bilir, söz; nsanýn iç dünyasýna inen kapýnýn tek anahtarýdýr. Bütün mesele o dünyada ne yapmak istediðin, neyi hedeflediðindir...

  Gelenek, Ýletiþim ve Kültür - 1 (Nilüfer Aydur) 29 Ekim 2010 Toplum 

Tarih boyunca iletiþim teknolojilerinin iktidara sahip olan kesimlerce yönetildiði göz önüne alýnarak, dehalarýn; neyi, nerede, nasýl, hangi koþullar altýnda, ne için, hangi araçlarla, neye hizmet ederek, hangi saikle keþifler yaptýðý alsa göz önünden uzak tutulmamalýdýr. Bu hususta düþüncem odur ki, çaðlarý belirleyen ve eskiyi yadsýyarak geliþen her yeni iletiþim teknolojisi dikkatle gözlenmeli, iktidarlarýn -iktidarlarýný sürdürme baðlamýnda, yetersiz kaldýklarýna, yýprandýklarýna inandýklarý için- ortadan kaldýrmaya çalýþtýklarý eski teknoloji-ler rafa kaldýrýlmadan, güncelliði korunarak yaþatýlmalýdýr. Ýnsan için önce söz mü vardý, yazý mý vardý? Tartýþmalarý bir yana, insan için önce ‘’gelenek’’ vardý, gerçeði görülmelidir. Yazýdan ve sözden önce oluþmaya baþlamýþ bir aðýn, insanlýðýn toplu bilincinin varlýðý sahiplenilmelidir. Düþünce evrenimiz, farklý kültürlerin farklýlýðýndan beslenmiþ bu aðýn izdüþümüdür. Bu baðlamda evrensel geleneði korumak, farklý gelenekleri korumakla mümkündür.

  Gelenek, Ýletiþim ve Kültür - 2 (Nilüfer Aydur) 14 Kasým 2010 Toplum 

Aynýlýklar, insanýn duyumsadýðý þaþýrtan farklýlýklar nedeniyle kendisini araþtýrmaya iten sorularýnýn tükenmesine; sonuç olarak, soru geleneðini kaybeden insanýn, olaný-biteni sorgusuzca kabul etmeye alýþmasýna sebep olmaktadýr. Görünen o ki, küresel anlamda farklýlýklarla beslenen geleneðin yerini; bir tür yasa kabul edilen, üstelik sorgulanmaksýzýn uygulanmasýný ve þekline riayet edilmesini bekleyen ritüelleri de içinde barýndýran, KÜRESEL TÖRE almaktadýr.

  Gelenek, Ýletiþim ve Kültür - 3 (Nilüfer Aydur) 5 Aralýk 2010 Toplum 

Önce Tanrý öldü, sonra söz; sýra insanda... Post-modern algý yasalarý, ‘Batý felsefesinin intiharý'nýn katilleri tarafýndan bir tür silah olarak küreselleþen medya aracýlýðýyla bütün dünyanýn alnýna dayanmýþtýr. Oysa post-modern felsefenin önderleri sayýlan düþünürler ve düþüncelerinin, insanýn yok edilmesine dair bir silah üretmedikleri ortadadýr. Onlar, sözün düþünceyi deðil, düþüncenin sözü taþýdýðýnýn görünmesiyle, eylemi yönetenin söz olduðunu deðil, sözün eylemde hayat bulduðunu göstermeye çalýþmýþlardýr.

  Sistemin Ruhu - 2 (Nilüfer Aydur) 23 Aralýk 2010 Toplum 

Düþünün ki; duvarýndaki tuðlalardan biri olarak bulunduðunuz bina, hapishane olarak kullanýlmaktadýr. Siz, bir tuðladan ibaret varlýðýnýzla hapishane deðilsinizdir kuþkusuz ama oluþumundan ayrýlamadýðýnýz binanýn bütünlüðündeki iþlevinizle, o ruha, hapishanenin ruhuna aitsinizdir. Kölelik çaðýnda sistem, insanýn, toplumun hangi katmanýndan olursa olsun, ruhu köleliði içselleþtirmiþ birer sistem parçasý olarak varlýk bulmasýný þart koþar.

  Sistemin Ruhu - 3 (Nilüfer Aydur) 29 Aralýk 2010 Toplum 

Ýlk adýmý atmak nasýl bir duyguydu acaba? Ebeveynlerimizin bizi yürümeye ikna edebilmek için verdiði uðraþlar sonucu bir gün ayaða kalkýverdik ve o tarihi ilk adýmý attýk. Korku duymuþ muyduk, düþünmüþ müydük, hesaplar yapmýþ mýydýk, bir yargýya sahip miydik ya da bir önyargýya?

  Sistemin Ruhu - 4 (Nilüfer Aydur) 5 Ocak 2011 Toplum 

Felsefe aydýnlýktýr. Dönemi aydýnlatýr ve geleceðe ýþýk tutar. Fakat o bir kurtuluþ manifestosu deðildir. Din felsefesi, doða felsefesi, bilim ya da siyaset felsefesi çaðýn önyargýlarýndan tamamýyla soyutlanarak ele alýnamaz. Yapmamýz gereken, felsefenin aynasýnda yansýyan kendi gerçeðimizi görmek ve bu gerçekle ne yapabileceðimizi düþünmektir.

  Sistemin Ruhu - 5 (Nilüfer Aydur) 9 Ocak 2011 Toplum 

Týpký ana rahmindeki o uzun gün gibi; bir nedene baðýmlý ama kendinde nedensiz, bir zamana baðýmlý ama kendinde zamansýz, bir mekâna baðýmlý ama kendinde mekânsýz. Oysa ertesi gün aniden bilinçle; bilinç dediðimiz ilk neden farkýndalýðýyla, ötekiyle karþýlaþan kendimizle uyandýk yeni bir güne. O andan itibaren baðlandýk ilk neden köleliðimize. Farkýnda olmak özgürlüktü, özgürlükse ancak esaretin bedeli.

  Sistemin Ruhu - 6 (Nilüfer Aydur) 14 Ocak 2011 Toplum 

Bu sistem, ürettiðimiz araçlar ve o araçlar yoluyla oluþan iliþkiler aðý tarafýndan belirlenmiþ olamaz. Çünkü bizler, dünyanýn bu yakasýnda yaþayan Doðu toplumlarý olarak -Batý tarafýndan adlandýrýldýðý þekliyle- ilkel toplum birimlerimiz (çöllerde, daðlarda, mezralarda yaþayan halklarýmýz) sayesinde biliriz ki; üç beþ çanakla maðaralarda ya da tezek yapýmý evlerimizde, tüm dünyadan uzaktayken bile, bu sistemin içinde yaþarýz. Hem de ne feodalizmden ne de kapitalizmden bahsedilebilecek hiçbir oluþumun içine yerleþemediði günlerden beri. Ýki ve daha fazla insanýn iletiþim kurduðu bir dille birlikte yaþadýðý her yer ve durumda olduðu gibi...

  Sistemin Ruhu - 7 (Nilüfer Aydur) 22 Ocak 2011 Toplum 

Öyle görünüyor ki; özgür ve amaçlý üretici olarak kabul edilen insanýn en büyük baþarýsý(zlýðý) kendisi de dâhil olmak üzere doðayý araçsallaþtýrmasýdýr. O, doðayý ve doðasýný (kendine yabancýlaþarak) nesneleþtirme yoluyla dönüþtürendir. Ve her þey bu önkabulle baþlar; insan her þeyden önce kendine araçtýr. Tuhaf bir biçimde yaþamýný sürdürmek için tüm doðayý ve dolayýsýyla kendini kullanýr; ama akýlcý ve bilimsel yöntemlerle. Öyleyse nedir bilimsellik, nasýl oluþur, neyle ölçülür? Þöyle söylemek yanlýþ olmaz sanýrým: Bilimselliðin kendisi bir ölçüttür; hem ölçmeyi þart koþar hem de ölçeði belirler. Onun bu egemen yapýsý kimseyi rahatsýz etmez çünkü gerek kullandýðý yöntemler, gerek hizmet ettiði amaç kutsanmýþtýr. O, tümdengelir ve tümün iyiliðine hizmet eder; savaþ sanayinde ya da vahþi kapitalizmin dev tröstlerinde insan neslini kýyýcý ve baðýmlýlaþtýrýcý araçlarýn üretiminde kullanýlýyor olmasý, onu yanlýþlayamaz. Bilimsel yöntem kendinde iyidir, onu kötü amaçlarýna alet edenler kötülerdir. Bu çok ilginç deðil mi; bilimsel akýl için metafiziksel bir önkabule ihtiyaç duymak?

  Sistemin Ruhu - 8 (Nilüfer Aydur) 3 Þubat 2011 Toplum 

Ýnsanýz evet ama insan kavramýmýzýn içini dolduracak kadar yeterli deðiliz. Lakin kafamýzýn içinde bir yerlerde her ne kadar öznel de olsa, tam bir insan tasviri varmýþ gibi deðil mi? Tüm öznelliðine raðmen, hemen hepimizin paylaþtýðý üzere, kimsenin þudur diyemediði ama bir ideal insan tasviri... Tam olarak dile gelmeyen, sanki tam olarak hiç deneylenmeyecek gibi duran ama iþte orada duran bir insan var. Düþünceyi fark ettiðimiz andan beri biriktirdiðimizi fark ettiðimiz ideal kavramlar var.

  Sistemin Ruhu - 9 (Nilüfer Aydur) 10 Þubat 2011 Toplum 

Otomasyon sadece fabrikalarýn, iþliklerin ve hizmet alanlarýnýn makineleþerek, iþini makinelerle paylaþan insanlarýn da mekanikleþmesine sebep olan ekonomik bir durumdan ibaret deðildir. Otomasyon, ölçeði gittikçe büyüyen oranlarda yaygýnlaþan dünyasal düþünce, eylem, istek ve ihtiyaçlarda ortaklaþa bir yapýnýn oluþmasý halidir ayný zamanda. Ayný haberleri alan, ayný renkleri gören, ayný sesleri duyan, ayný etkiye maruz kalan insanlarýn, ayný düzlemde düþünmesi halidir. Hep beraber naklen bir savaþý izlemesi, dünyanýn diðer köþesindeki devrimleri takip etmesi, sonuçlarý üzerinde fikir yürütüp, tartýþmasý; olaylarý olgusallaþtýrmasýdýr. Bu her bir insanýn herkesleþmesi, bilginin daima verili olmasý, vasatlýðýn yol haline gelmesi ve hayatýn doðumdan ölüme her alanýyla aleladeleþmesidir.

  Sistemin Ruhu - 10 (Nilüfer Aydur) 16 Þubat 2011 Toplum 

Sistemin baskýn unsurlarý ne denli akýlcý-bilimsel, üretken, dünya ölçeðinde bütüncül ve teknolojikse, yönetilenlerin bunlara akýlcý dirençleri de o denli imkânsýzlaþmaktadýr. Zira savaþmak zorunda olduklarý akýl-dýþý, bilim-dýþý bir toplumsal yapý deðil, tam tersine aklýn ulaþmaya koþullandýðý yararcý bir yapýdýr. Bilimselliðe karþý-direnç ahmaklýktýr. Tüm ihtiyaç kategorileriyle farklýlaþan insanýn özgürlüðü, sistemin insaný denetleme aracýna dönüþmüþtür artýk. Özgürlüðün ne olduðu sistemin unsurlarýnca belirlenir. Köleler ve efendiler arasýndaki uzlaþmaz çeliþkiler, ortak ihtiyaç ve özgürlük içerikleriyle çürümeye terk edilir.

  Bendeyiþler - 1 (Nilüfer Aydur) 24 Þubat 2011 Toplum 

Söz 13/10/2010 Konuþtuklarýmýz nasýl ki yaþadýklarýmýzýn ayak izleriyse, yaþayacaklarýmýz da konuþtuklarýmýzýn izlerini taþýyacaktýr. Geleceðimiz konusunda belirleyen olmak için, neyi konuþacaðýmýzý seçmeyi öðrenmek zorundayýz.

  Bendeyiþler - 2 (Nilüfer Aydur) 24 Þubat 2011 Toplum 

Adalet 25/10/2010 Kendine hakikati eksen almayan düþünce adalete ulaþamaz. Adaletin eþitliðe deðil hakkaniyete ihtiyaç duyan doðasý, neyi hak ettiðimizi anlamak-görmek için, bizi hakikati bilmeye zorlar.

  Bendeyiþler - 3 (Nilüfer Aydur) 24 Mart 2011 Toplum 

Gürültü içinde sükûnet, tarihin en güzel saatleri bunlar. Bu saatlerde yazgýnýn ve seçimin, iyiliðin ve kötülüðün bütün dereceleri gün yüzüne çýkar. Ayetler biter topraktan; ciltler, levhalar, yýldýzlar dolusu bilgi iner tanýklardan. Sükûn et ve topla.

  Bendeyiþler - 4 (Nilüfer Aydur) 17 Aðustos 2011 Toplum 

Uðruna ölünebilecek tek kesinlik bilgidir ve o, kimse için kesin deðildir. Birileri bilgisinin kesinliðini kabul etmen için seni zorluyor mu? Ýþte bunun için ölebilirsin. Fakat öldürmek için hiçbir sebebin yok.

  Çirkin Ördek Yavrusu Ýnsan Hayvan mý? (Nilüfer Aydur) 15 Eylül 2011 Toplum 

Ben insanýn farklýlaþmýþ bir hayvan türü mü yoksa yaradýlýþ hikâyesinin kanýtý mý olduðu hususunda bir tartýþmaya girmektense, insana, hayvandan farklýlýðýnýn sonucu ve göstergesi olarak bulunduðu yerden bakmanýn en doðrusu olduðunu, ayný zamanda onu bir alt seviyeden çaðýrmak yerine bir üst seviyeye davetten kazanç elde edebileceðimizi düþünüyorum.

  Bendeyiþler - 5 (Nilüfer Aydur) 25 Kasým 2011 Toplum 

Zaman, acýlarýmýzýn aktýðý nehirdir bir bakýma. Bu nehrin yaný baþýndaki bir aðacýn altýna oturup, Nirvana’ya ulaþmayý bekleyebilir insan; ama bu hissizlikten medet ummaktan baþka nedir ki? Oysa insaný gerçek anlamda acýlarýnýn esaretinden kurtaracak olan, acýlarýndan kaçmak deðil, tersine onlarla savaþmaktýr. Ýnsan, acýlarýný yenmeyi, kazanarak bilmelidir. Kazanmak, yengiyi hak etmektir, savaþtýðýný yok etmek deðil. Yok saymak hiç deðil...

  Bendeyiþler - 6 (Nilüfer Aydur) 17 Ocak 2012 Toplum 

Sezgi, hayat boyu helezonlar çizerek yürüdüðümüz yola býraktýðýmýz iþaretlerin, gerek gördüðümüzde bulunduðumuz yerden bakarak okunmasýdýr. Genellikle iþaret olarak ekmek kýrýntýlarý kullandýðýmýzdan okuma güçlüðü yaþarýz. Çünkü içimizdeki kuþlar, býraktýðýmýz bu kýrýntýlar sayesinde yaþar. Bazýlarýmýz en baþýndan itibaren iþaret olarak çakýl taþlarý kullanmýþtýr. Onlar sezgileri güçlü ve fakat yalnýzdýrlar.

  Kutsala Ýliþkin (Nilüfer Aydur) 25 Ocak 2012 Toplum 

Bugün yaþamakta olduklarýmýz ve yakýn bir dönemde yaþayacak olduðumuzdan þüphe duymadýðýmýz; insanýn yýkýmýna, kýyýmýna yönelmiþ genel gidiþatýmýz bizi acil olarak bir zeminde buluþmaya zorunlu kýlýyor. Özellikle yaþadýðýmýz kültürel coðrafyanýn görmezden gelinmesi imkânsýz iradi teslimiyetçiliði; hýzlý devrimlerin, aþaðýlamalarýn, yok farz etmelerin üstesinden gelemeyeceði ve bu sebeple her þeyden önce anlaþýlmaya ve kabullenilmese bile, insanlýk adýna geleceðe yönelik daha iyiyi hedefleyenler için, en azýndan kendisini tanýmaya mecbur býrakýyor bizi.

  Bendeyiþler - 7 (Nilüfer Aydur) 10 Þubat 2012 Toplum 

Hakikate bilgiyle gelemezsin, bu yüzden bilimle gelmelisin. Bilim bilmeye çalýþmaktýr ki; bilerek ermen -bilmen- mümkün olmasa da, bilmeye çalýþarak hakikate yakýnlaþabilirsin. Yeter ki; bilimle bileceðin yanýlgýsýna kapýlýp kör olma, bilmeden bilime kör olabilirsin.

  Bilgi Donanýmýmýz ile Eylem Biçimimiz Arasýndaki Uçurumun Yarattýðý Gerginliðin Ortadan Kaldýrýlmasý Üzerine (Nilüfer Aydur) 28 Mart 2012 Toplum 

Unutmamak gerekir ki, hiçbir devletin varlýðý halk tarafýndan yýkýlmak suretiyle ortadan kalkmaz çünkü bir devleti yýkmaya çalýþan ancak baþka bir devlet olma iradesidir. Bir devletin varlýk alaný halk tarafýndan ancak daraltýlabilir ya da geniþletilebilir. Bu da ancak o devlete mensup olanlarýn devlete yüklediði anlam yoluyla mümkündür. Üzerimizde baský kuran, iradelerimizi hiçe sayan bir devlet istemiyorsak bunu baþarmanýn tek yolu öncelikle kendi irademizi tanýmak ve özgürlüðümüzü hemen yanýbaþýmýzdaki insanlara ilan etmek, kendimize kefil olmak ve davranýþlarýmýzýn sorumluluðunu üstlenmektir. Bunu biz yapamýyorsak yapacak bir erk her zaman bulunacaktýr.

 

 



Özgürlük en acýmasýz efendidir. Çünkü yasalarýna uymakla uymamak arasýnda bir fark yoktur.
Onun olduðu yerde herkes köledir.

Nilüfer AYDUR



 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Nilüfer Aydur, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.

 

Bu dosyanýn son güncelleme tarihi: 29.03.2024 12:25:50