..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Bilgi sakalla ölçülmez. -Moliere
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
ÝzEdebiyat - Yazar Portresi - Serdar Yýldýrým
Serdar Yýldýrým - Serdarca
Site Ýçi Arama:


Öykü
  Ot Yiyen Kaplan (Serdar Yýldýrým) 24 Þubat 2008 Çocuk 

Böyle düþünüp yürürken, ilerdeki otlukta bir geyik gördü. Geyik, arada sýrada etrafýna bakýnýp tekrar ot yemeðe baþlýyordu.Geyik, aniden koþmaya baþladý.Ayný anda yan taraftaki çalýlýktan iki kaplan fýrladý. Biraz sonra geyiðin önüne iki kaplan daha çýkýnca geyik dört yandan sarýlmýþtý. Belli kaplanlar geyiði yakalamak için tuzak kurmuþlardý. En iyi savunma hücumdu. Cesur geyik, son bir gayretle ileri atýldý.Kendisine en yakýn kaplana sivri boynuzlarýyla müthiþ bir kesme vurdu. Kaplan kanlar içinde sýrtüstü yuvarlandý. Hafif yana döndü. Önündeki ikinci kaplana da ayný þekilde vurmak istedi. Fakat tutturamadý. Peþinden gelen diðer kaplanlar da yetiþmiþti. Geyik, ne kadar kuvvetli olursa olsun, üç tane kaplanla baþ etmesi olanaksýzdý. Kaplanlar, güçlü pençeleriyle vurarak geyiði yere yuvarladýlar ve öldürüp yediler. Daha sonra çekilip gittiler.

  Keloðlan Ýle Nasreddin Hoca (Serdar Yýldýrým) 26 Þubat 2008 Çocuk 

Keloðlan kasabaya tavuk satmaya gitmiþ. Pazara gelince elindeki iki tavuða müþteri aramaya baþlamýþ. Adamýn biri tavuklara bir altýn vermiþ. Keloðlan bunu kabul etmemiþ. Ýlle de iki tavuða iki altýn isterim demiþ. Keloðlan’ýn tavuklarý bir altýna vermediðini gören adam: “ Bak Keloðlan, bende bir define haritasý var. Yalnýzým, yaþlandým artýk. Bu sebepten defineyi aramaya çýkamadým. Eskiden Zenginoðlu’ nun konaðýnda çalýþýrdým. Bu haritayý bana Zenginoðlu vermiþti. Ýki tavuk benim olsun, harita senin olsun, defineyi ara bul, ömrünce mutlu ol ” demiþ. Keloðlan adama inanmýþ, deðiþ tokuþ yapýlmýþ. Keloðlan akþamüstü yorgun argýn köyüne dönmüþ. Anasý: “ A benim kel oðlum, kabak oðlum. Hiç bu kaðýt parçasýna iki tavuk verilir mi? Sen tavuklarý satýp gaz, tuz alacaktýn. Kandýrmýþlar seni. Þimdi karanlýkta otur, yemekleri tuzsuz ye de aklýn baþýna gelsin ” diyerek baðýrýp çaðýrmýþ. Keloðlan oralý olmamýþ, aklý fikri definedeymiþ. Sabahý zor etmiþ, erkenden kalkmýþ.

  Feslikancý Kýzý (Serdar Yýldýrým) 1 Mart 2008 Çocuk 

Bir varmýþ bir yokmuþ. Evvel zaman içinde kalbur saman içinde. Mine adýnda çok güzel bir genç kýz yaþarmýþ. Mine’ nin babasý çiftçilikle uðraþýr, evinin geçimini oldukça büyük tarlasýný ekip biçerek temin edermiþ. Mine, ev iþlerinde annesine yardýmcý olur, boþ zamanlarýnda ise, evlerinin önündeki bahçede fesleðen çiçeði yetiþtirirmiþ. Bahçedeki fesleðenlerin kokusu uzaklardan hissedilir ve yüreklerde ferahlýk saðlarmýþ. Padiþahýn oðlu Þehzade Selim, fýrsat buldukça atýna biner, daðlarda, ovalarda gezermiþ. Günlerden bir gün, yolda giderken, ilerden bir yerden burnuna çok güzel fesleðen kokularý gelmiþ. Ýçinde bir merak uyanmýþ, ‘ Acaba bu kokular nereden geliyor?..’ diye. Kokunun kaynaðýna ulaþmaya karar vermiþ. Gitmiþ…Gitmiþ…Sonunda, bir evin önündeki bahçede fesleðenleri görmüþ. Bakmýþ bahçede güzel bir genç kýz fesleðen topluyor. Kýr atýný bahçenin kenarýna kadar yaklaþtýrmýþ ve kýza seslenmiþ:

  Gölgesiyle Yarýþan Tay (Serdar Yýldýrým) 24 Mart 2008 Çocuk 

Gecenin ilerleyen vakitlerinde Yekta bir iç sýkýntýsý yaþýyordu. Huzursuzdu. Huzursuz olmasý, onun uyumasýný engelliyordu. Derinden gelen ayak sesleri duydu. Bu saatlerde bakýcýlar ahýra girmezlerdi. Yoksa gelenler yabancý mýydý? Amaçlarý ne olabilirdi? Yekta yine de aklýna kötü þeyler getirmedi. Bekledi. Biraz sonra ellerinde sopalarla, iðnelerle üç kiþi karþýsýna dikilince ürperdi. Korktu. Zalim adamlar aniden harekete geçerek bütün suçu iyi bir yarýþ atý olmak olan Yekta’ya sopalarla acýmadan vurmaya baþladýlar. Caný yanan Yekta birkaç adým gerileyince arkasý duvara dayandý.

  Bücür Zürafa (Serdar Yýldýrým) 17 Aðustos 2014 Çocuk 

Ýstanbul Gülhane Parký’ndaki hayvanat bahçesinde zürafalar için oldukça geniþ bir yer ayrýlmýþtý. Burada anne ve baba zürafa ile iki yavru zürafa kalýyordu. Onlar gün boyu geziyorlar, ziyaretçiler de onlarý seyrediyordu. Anne ve baba zürafa yýllardýr burada bulunduklarý için durumu kabullenmiþler, bu hayata alýþmýþlardý. Fakat yavru zürafalarýn caný çok sýkýlýyordu. Devamlý olarak babalarýna “ Babacýðým, bizler burada daha ne kadar zaman kalacaðýz? Bizleri masallarda anlattýðýn o güzel yerlere ne zaman götüreceksin? “ diye sitem ediyorlardý.

  Yavru Balina Ýle Köpekbalýklarý (Serdar Yýldýrým) 17 Aðustos 2014 Çocuk 

Annesi balina avcýlarý tarafýndan öldürülen yavru balina Atlas Okyanusu’nda yüzerken etrafýný yirmi kadar köpekbalýðý sardý. Baþkan köpekbalýðý yavru balinanýn yanýna gelerek: “ Seni tanýyorum ve durumunu çok iyi anlýyorum yavru balina. Ama üzülmekle eline bir þey geçmez. Anneni insanlar öldürdü. Sen bunu onlarýn yanýna býrakmamalýsýn. Annenin intikamýný almalýsýn. Biz senin dostunuz. Sana öldürmeyi öðretip, insanlarýn üstüne salacaðýz. Çok yakýnda insanlar yavru balinayý tanýyýp, ondan korkacaklar “ dedi.

  Koþucu Penguen (Serdar Yýldýrým) 21 Aðustos 2014 Çocuk 

Güney Kutbu’nda koþuya çok meraklý bir penguen yaþardý. Bu penguen devamlý olarak antrenman yapar, yarýþmalara hazýrlanýrdý ve hep ön sýrada yarýþmayý bitirmeyi hayal ederdi, fakat ya sonuncu ya da sondan bir önceki olarak yarýþý tamamlardý. En büyük baþarýsý ise, beþ penguenin katýldýðý bir yarýþta üçüncü olmaktý. Bu duruma caný sýkýlan koþucu penguen bir gün doðup büyüdüðü yerleri terk etti ve yüzerek Arjantin’e gitti. Koþucu penguen burada bir maymunla arkadaþ oldu. Bir gün maymuna: “ Þu yüz metre ilerdeki aðaca kadar yarýþsak, beni geçebilir misin? “ diye sordu.

  Saz Çalan Kazým (Serdar Yýldýrým) 21 Aðustos 2014 Baþkaldýrý 

Köyün birinde köylünün birinin kaz sürüsü vardý. Zaten adamda kaz çobanýydý ve adý Kazým’dý. Koyun güder gibi kaz güdüyordu. Kaz çobaný önüne katmýþ kazlarý giderken durup türkü söylemeye baþlayýnca kazlar etrafýna toplanýyor ve onu dinliyorlardý. Böyle sazsýz, cazsýz, müziksiz türkü söylemek Kazým’ý mutsuz ediyordu. Kazým bir gün arkadaþlarýndan izin alarak köyden ayrýldý ve þehre saz almaya gitti.

  Hurdacýnýn Aþký (Serdar Yýldýrým) 21 Aðustos 2014 Aþk ve Romantizm 

Hurdacý genç el arabasýyla hurda toplamaya çýkmýþtý: " Haydi, demir alýrým, bakýr alýrým, alüminyum alýrým, sarý alýrým. " diye baðýrýyordu. Çok zengin, katlarý, yatlarý, köþkleri, fabrikalarý bulunan bir ailenin kýzý olan Hülya, üstü açýk, spor arabasýyla köþkün bahçesinden yola çýkmýþtý. Hurdacý gencin sesini duyunca frene bastý. Bekledi. Hurdacý genç, arabasýnýn yanýndan geçerken: " Affedersiniz ama, siz aldýðýnýz demirleri, bakýrlarý ne yapýyorsunuz? " diye sordu.

  Keloðlan Bebek Dev (Serdar Yýldýrým) 14 Haziran 2015 Çocuk 

KELOÐLAN BEBEK DEV Bir varmýþ, bir yokmuþ. Bir Keloðlan varmýþ. Bol bol yemek yer, bel bel bakýnýr, yan gelip yatarmýþ. Anasý bir gün kýzmýþ Keloðlan'a: " A benim kel oðlum. Bütün gün yatmasan, bir iþe yarasan, bak önümüz kýþ, daðdan odun kýr getir, benden sana alkýþ. " demiþ. Bunun üzerine Keloðlan, anasýný daha fazla üzmemek için, baltayý kaptýðý gibi daða çýkmýþ. Keloðlan daðda kesilecek aðaç aramýþ, durmuþ. Onurlu, kiþilik sahibi insan yaþ aðaca balta vurmazmýþ ya, Keloðlan da daðda boþu boþuna kuru aðaç aramýþ. Keloðlan aðaçlara acýya dursun ilerden bir yerlerden bebek aðlamasý, ýnga sesi duymuþ. Keloðlan sesin geldiði yöne doðru gitmiþ ve sonunda büyük bir maðarada aðlayan kocaman bir bebek devle karþýlaþmýþ. Bebek dev maðara duvarýna tutunup ayaða kalktýðýnda boyu dört metreyi buluyormuþ. Bebek dev, mama, mama, der dururmuþ. Keloðlan onun acýktýðýný anlamýþ. Hani anne, baba, demiþ. Bebek dev: " Anne, baba yok, gitti. " demiþ. Keloðlan, ne istersin, deyince bebek dev, süt, süt, demiþ. Keloðlan, iki saat bekleyebilir misin ? Ben bir koþu köye inip sana süt getireyim, deyince, bebek dev, olur, demiþ. Keloðlan fýrlamýþ, köye inmiþ, köylüleri olaydan haberdar etmiþ. Güðümlerle, bidonlarla süt köylüler tarafýndan taþýnýp, bebek dev beslenmiþ. Ertesi gün bebek dev, yanýnda köylüler olduðu halde, emekleyerek daðdan düze inmiþ, köye gelmiþ. Köydeki çiftlikler ve mandýralar bebek deve süt yetiþtirmiþler. Bebek dev birkaç ayda emeklemeyi býrakýp, ayaða kalkmýþ. Bebek devin köyde gezerken, köylülere iþtahla baktýðýný kimse fark etmemiþ. Sonraki günlerde adamlar ve kadýnlar kaybolmaya baþlamýþ. Keloðlan bebek dev geldikten sonra bu böyle oldu, diye düþünmüþ. Bebek devi takip etmeye baþlamýþ. Sonunda onu bir köylüyü yakalayýp aðzýna götürürken görmüþ. Keloðlan: " Hey bebek dev, býrak o köylüyü, yeme. " demiþ. Bebek dev köylüyü býrakmýþ, köylü kaçýp gitmiþ. " Ey bebek dev, ben seni maðarada bulduðumda çaresizdin. Sana yardým etmesem, hayatla mücadeleni kaybederdin. Köylülerin de sana yardýmý büyük oldu. Neden onlarý yiyorsun? " " Þey! Ama köylüler çok tatlý. Çýtýr çýtýr yedim onlarý. " Sözün bittiði yer burasýymýþ. Keloðlan bebek devle konuþmasýna devam etse ne olacakmýþ? Þöyle bir düþünmüþ. " Bebek devi köylülerin baþýna bela eden benim. O zaman bu belayý ben defetmeliyim. " Keloðlan köylülerle birlikte bir sal yapmýþ. Bu sala bebek devi oturtmuþlar ve eline bir kürek verip denize uðurlamýþlar. Bebek dev bol bol kürek çekmiþ ve bir adaya ayak basmýþ. Bu adada insan yokmuþ, hayvan yokmuþ. Bebek dev et yiyememiþ ama ot ve yaprak yemiþ. Yýllar geçmiþ, boyu on metreye ulaþmýþ. O, bir bebekken Keloðlan'ýn ve köylülerin ettiði yardýmlarý unutmamýþ. Köylülere yaptýðý haksýzlýðý utanarak anýmsamýþ. SON

  Keloðlan Don Kiþot'a Karþý (Serdar Yýldýrým) 14 Haziran 2015 Çocuk 

Bir varmýþ, iki varmýþ, üç varmýþ, beþ varmýþ. Bir Keloðlan varmýþ. Caný çalýþmak istemezmiþ, bütün gün evde yan gelip yatarmýþ. Bir de Don Kiþot varmýþ. Yel deðirmenlerine savaþ açmýþ. Nerede bir yel deðirmeni görse hücum deyip saldýrýrmýþ. Don Kiþot'un yolu bir gün Anadolu'ya düþmüþ. Anadolu'da çok aramýþ ama yel deðirmeni bulamamýþ. Köylülerle, kasabalýlarla konuþmuþ, hayallerini anlatmýþ. Herkes, ey Don Kiþot, senin ilacýn Keloðlan'dýr. Keloðlan'ý bul, onunla konuþ, bize anlattýklarýný ona da anlat, sana yol gösterir, demiþler.

  Ýbiþ Sýrtlan Avýnda (Serdar Yýldýrým) 14 Haziran 2015 Çocuk 

Ýbiþ ok ve yay alarak Uludað'a sýrtlan avýna çýkmýþ. Gezmiþ, dolaþmýþ, ortalýkta hiç sýrtlan yokmuþ. Derken, Serdar Yýldýrým'a rast gelmiþ. Serdar yaþadýðý zamandan 650 yýl gerideymiþ. Elinde tüfek varmýþ, belinde fiþek doluymuþ. Ýbiþ'e aslan avýna çýktým, demiþ. Ýbiþ: " Hani ok, hani yay? Neyle vuracaksýn aslaný? " Serdar: " Bak Ýbiþ, ok ve yay ilkel silahlar. Bu gördüðün tüfektir. Tüfeðe þu fiþeklerden koyarsýn, sonra tetiði çektin mi, dan, hop aslan yerde. " Ýbiþ: " Küçücük fiþek mi aslaný yere düþürecek? Fiþek aslana çarpar sonra aslan sana kýzar. Kaçarken tozu dumana katarsýn. Hele yakalamasýn aslan seni, bir lokmada yutar. "

  Ýnsan Yiyen Bitki (Serdar Yýldýrým) 14 Haziran 2015 Baþkaldýrý 

Güneþ Otel sahibi Ali Bulut otelin bahçesine büyük bir sera yaptýrmýþ ve bu serada tropikal bitkiler yetiþtiriyordu. Afrika’dan getirilen et yiyen bir bitki vardý ki, Ali Bulut, onun dört yýldýr bir santim bile büyümediðinden yakýnýrdý. Et yiyordu, balýk yiyordu ama hiç büyümüyordu. Aslýnda bitkinin büyümesi gerekti ve büyüyordu. Hem öylesine büyümüþtü ki, boyu yirmi metreyi geçmiþti ama Ali Bulut bunu görememiþti. Bitki yukarý deðil, aþaðý boy atýyordu. Gövde toprak altýndaydý. Görünen beyindi. O beyin birkaç ay sonra inanýlmaz büyüklükteki gövdeyi harekete geçirecek, bitki insan yiyen bir canavara dönüþecek ve þehrin altýný üstüne getirerek etrafa kan ve ölüm saçacaktý.

  Titrek Tavþan (Serdar Yýldýrým) 3 Aðustos 2015 Çocuk 

Ormanda her gün kurulmakta olan tavþanlar pazarý, havanýn kararmasýyla birlikte, daðýlýyordu. Sergisini toplayan tavþan pazar yerini terk edip gidiyordu. Vakit geç olup da pazar yerinde tavþan kalmayýnca bir tavþan pazara gelirdi. Sýrtýnda boþ çuvalýyla ve bu boþ çuval tezgâh altlarýnda kalmýþ, kýyýya köþeye atýlmýþ, satýlmamýþ havuçlarla ve bazý yiyeceklerle dolacaktý. Daima gölgelerden, acaba bir gören olur mu korkusuyla, yorgun ve titrek adýmlarla. Ýþte, bu tavþan yoksul, yetim, garip bir tavþandý.

  Þarkýcý Bülbül (Serdar Yýldýrým) 15 Aðustos 2015 Çocuk 

Uzaklardan gelen naðmeler kulaklarýndan ruhunun derinliklerine yayýlmýþtý, Ýhtiyar Kaplumbaðanýn. Yuvasýndan çýktý. Büyük ve aðýr kabuðunu zorlukla sýrtýnda taþýyordu. Ayaklarý aðrýyordu, ama olsundu. Sýkýntýya katlanacak fakat en güzel öten, en güzel þarký söyleyen Bülbül’ün konserini kaçýrmayacaktý. O Bülbül ki, aman efendim, bir ses bir nefes! Duyanlar elindeki iþini býrakýr, dinlemeye koþardý.. Zalim bir de yakýþýklýydý ki.. Þöyle bir yan döner, kafasýný yukarýya kaldýrýp þarký söylemeye baþladýðý zaman, dinleyenler mest olur “ Ah “ çekerler, biçareler, mecnunlar “ Of “ çekerlerdi.

  Kral Portakal Çarli (Serdar Yýldýrým) 1 Aðustos 2015 Çocuk 

Portakal bahçesinin kralý Çarli hava kararmaya baþladýðýnda sessizce aðaçtan aþaðý süzüldü. Bir aðacýn altýna gidip topraðý çapalamaya baþladý. Aradan yarým saat geçmeden portakallarýn hepsi aþaðý inmiþ ve iþe koyulmuþ olacaktý. Bir gece devriye komutaný, Çarli’nin yanýna geldi. Çarli doðrulurken çapasýný yere attý ve gülümseyerek sordu: “ Evet komutan, haberler nasýl? “

  Topal Ördek (Serdar Yýldýrým) 1 Aðustos 2015 Çocuk 

Doðduðunda ayaklarý saðlamdý. Arkadaþlarýyla birlikte derede yüzer, çimenlerde koþar, oynardý. Sevgi yüklüydü. Bir arkadaþý þakayla karýþýk hafiften vursa, karþýlýk vermez ama caný sýkýlýr, oyun oynuyorlarsa oyunla ilgisi kalmaz, uzaklaþýp giderdi. Yaþý büyüdükçe kendi de büyüdü, boy attý. Onun bu iyi niyetli, temiz yürekli davranýþlarý, sözleri, hareketleri büyükler tarafýndan hep horlandý. Pek çok yerde alay konusu oldu. Onu daima dýþladýlar, aralarýnda barýndýrmadýlar. O da ne yapsýn, çareyi, sevgili küçük dostlarýndan ayrýlmamakta buldu.

  Kurbaðacýk (Serdar Yýldýrým) 3 Aðustos 2015 Çocuk 

Ormanlýk bir bölgede bulunan bir su birikintisinde yaþamakta olan kurbaðacýk hiç arkadaþý olmadýðýndan yakýnýyordu. Bu kurbaðacýk vaktinin çoðunu su birikintisinde yüzerek geçiriyor, bazen de sudan çýkýp çimenlerin üstünde zýplayarak geziniyordu. Her gün bir önceki günün týpatýp benzeriydi. Her gün ayný þey, hep ayný þeyler. Bitmek tükenmek bilmeyen bir tekdüzelik kurbaðacýðý canýndan bezdirmiþti. Kurbaðacýk bir gün kýzdý kendine:

  Babayiðit Ýle Ayparçasý (Serdar Yýldýrým) 3 Aðustos 2015 Aþk ve Romantizm 

Bir babayiðit ki, ama ne babayiðit: Bir sekseni geçen boyu, oldukça kaslý vücudu, güçlü kollarý, anadan sürmeli gözleri.. tam bir Anadolu delikanlýsý. Köylü çocuðuydu ama kendi köyünde pek eðlenmez, gezerdi. Bazen yürüyerek giderdi, bazen atla giderdi. Baþka köylere giderdi, kasabalara giderdi, þehirlere giderdi. Gittiði yerlerde, yolun orta yerinden, sol eli cebinde, biçimlice yürürdü: Baþý dik, alný açýk, göðüs ilerde.

  Dört Tavþanýný Pazarda Satan Çocuk (Serdar Yýldýrým) 3 Aðustos 2015 Beklenmedik 

Hasan geçen yýl dokuz yaþýndaydý. Bir gün evlerinin arkasýndaki bahçede bir tavþan gördü. Tavþan kaçmadý Hasan’dan. Hasan tavþaný sevdi, tutup kaldýrmak istedi. Tavþan çok aðýrdý, hem karný þiþti. Belli ki yakýnda yavrulayacaktý. Babasý yoktu Hasan’ýn. Beþ yýl olmuþtu, aralarýndan ayrýlýp bu dünyada onlarý yalnýz býrakýþý. Anasý evlere temizliðe gidiyor, öyle geçiniyorlardý. Aradan on beþ gün geçti ki tavþan dört tane yavruladý. Bir ay sonra anne tavþan ortadan kayboldu.

  Ayþecik Ýle Yasemin Sultan (Serdar Yýldýrým) 15 Aðustos 2015 Sevgi ve Arkadaþlýk 

Ayþecik’ in babasý sarayýn sütçüsüydü. Saray yakýnlarýndaki bir kasabada küçük bir çiftliði vardý. Her sabah saraya taze süt götürürdü. Çiftliklerinden saray rahatça görülüyordu. Ýki yýldýr Ayþecik arada sýrada, “ Baba ben de seninle geleyim. Sarayýn nasýl bir yer olduðunu çok merak ediyorum “ der dururdu. Fakat babasý Ayþecik’ in kaybolacaðýndan korkar, “ Biraz büyü de o zaman ” derdi.

  Anne Kanguru (Serdar Yýldýrým) 26 Aðustos 2015 Beklenmedik 

Bir kanguru varmýþ. Kesesinde yavrusunu taþýrmýþ. Zamanla yavru büyümüþ, keseye zor sýðar olmuþ. Ayrýlýk vakti gelmiþ, çatmýþ. Anne kanguru: " Benim güzel yavrum, artýk büyüdün, kocaman oldun. Ayrýlacaðýz, sen yoluna ben yoluma. " Bunun üzerine yavru kanguru: " Anne, ne olur beni býrakma. Ben sensiz ne yaparým? "

  Sýrtlan Zobo (Serdar Yýldýrým) 26 Aðustos 2015 Çocuk 

Sýrtlan gruplarýnýn dýþladýðý, aralarýnda barýndýrmadýðý Zobo adýndaki sýrtlan bir þehrin çok yakýnlarýna gelmiþti. Çayýrýn ortasýnda toparlak bir þey dikkatini çekti. Bu neydi? Zobo, onu kokladý. Burnuyla ittirdi. Yuvarlanýyordu. Biraz daha, biraz daha derken, o yuvarlandýkça, Zobo zevk aldýkça, oyun sürdü. Daha sonra oyunu býraktý. Yorulmuþtu. Çimenlere yattý. Uyuyakaldý.

  Panter (Serdar Yýldýrým) 26 Aðustos 2015 Çocuk 

Panterin biri, bir ovanýn ortasýna bakkal dükkaný açmýþ. Özellikle su, sulu gýdalar ve et satýþlarý çok oluyormuþ. Panter bire almýþ, ona satmýþ. Parasýna para katmýþ, zengin olmuþ. Ovada yaþayanlarýn eðitim eksikliði panterin dikkatini çekmiþ. Bakkal dükkanýnýn karþýsýna ticaret okulu yaptýrmýþ. Pek çok yavru hayvan bu okulda okumaya baþlamýþ. Ticaret dersine panter girerek ders vermiþ. Onlara ticaretin kurallarýný, ticarette nelerin yapýlmasý ve nelerin yapýlmamasý gerektiðini öðretmiþ.

  Lama ve Puma (Serdar Yýldýrým) 26 Aðustos 2015 Baþkaldýrý 

Güney Amerika Kýtasý'ndaki And Daðlarý'nda bir lama yaþýyormuþ. Bu lamanýn adý Heman'mýþ. Heman bazen sürüyle birlikte otlar, bazen yalnýz gezermiþ. Hayat güzelmiþ, yaþamak güzelmiþ, otlamak güzelmiþ. Nereden gelmiþ bilinmez bir puma ( Dað aslaný ) ortaya çýkmýþ. Puma avlanmaya baþlamýþ. Lamalar saða sola kaçýþmýþlar ama puma her defasýnda bir lamayý yakalamýþ.

  Oðlak Ýle Kartal (Serdar Yýldýrým) 15 Kasým 2015 Çocuk 

Bursa Hayvanat Bahçesi’nde kartallar için ayrýlan yer çok büyüktü. Buradaki kartallar, tel örgülerle çevrili, yüksek yerde uçup duruyordu. Yorulanlar ise, kayalarýn üstünde oturuyordu. Pek çoðu yarýný bekliyordu. Genç kartal Pena, yarýn bekleme bahsini çoktan geçmiþ, bugünü deðerlendirme çabasý içine girmiþti. Tellerin yukarýdaki kayalara monte edildiði yerde kaçýp gidebileceði bir gedik açmýþtý. Buradan kurtulup zengin olma düþüncesindeydi.

  Papaðan Ýle Zürafa (Serdar Yýldýrým) 15 Kasým 2015 Çocuk 

Afrika’nýn uçsuz bucaksýz savanlarýnda yaþayan bir papaðan vardý. Bu papaðanýn adý Sarp’tý. Sarp hangi aðacýn altýndaki gölgelikte serinleyen hayvan grubu varsa oraya gider, konuþmalarý dinlerdi. Kim ne demiþ, kim ne söylemiþ, kimin ne derdi varmýþ, hepsini bilirdi. Papaðan Sarp öðrendiklerini saðda solda anlatmaz, olaylarýn hesaplaþmasýný kendi iç dünyasýnda yapardý. Duyduklarý çok önemliyse, bunlarý arkadaþý zürafa Bili ile paylaþýrdý. Zürafa Bili, papaðan Sarp’ýn anlattýklarýný önemsemez, güler geçerdi.

  Keloðlan Zenginler Ülkesinde (Serdar Yýldýrým) 13 Kasým 2015 Çocuk 

Zaman zaman içinde, zaman saman içinde, saman duman içinde, yaman bir Keloðlan yaþarmýþ. Bu Keloðlan çok çalýþkanmýþ. Çok çalýþýr, çok kazanýrým umuduyla köyünden ayrýlmýþ, þehre çalýþmaya gitmiþ. Günler, haftalar, aylar birbirini kovalamýþ, fakat Keloðlan istediðini bir türlü elde edememiþ. Þehirde iþ varmýþ var olmasýna da bulduðu iþler sürekli olmazmýþ. Beþ gün çalýþýr, üç gün boþ gezer, bir hafta çalýþýr, on gün boþ gezer iþ ararmýþ. Çalýþtýðý günler biraz para arttýrýrmýþ, boþ gezdiði günlerde bu para ile geçinirmiþ. Sonuçta sýfýra elde var sýfýr. Ne uzar ne kýsalýrmýþ. Ýstermiþ ki, devamlý çalýþacaðý bir iþi olsun, para biriktirsin. Þöyle kocaman bahçeli bir evi olsun. Evin içine yeni eþyalar alsýn, giyinsin, kuþansýn. Bayram günlerinde bile hep ayný elbiseyi giymek zorunda kalmasýn.

  Deve Kervaný (Serdar Yýldýrým) 13 Kasým 2015 Çocuk 

Eskiden, Ýran’da, Ýsfahan þehrinde, Cemal adýnda kervancý bir genç yaþardý. Kervan sahipleri kervanlarýný çok güvendikleri Cemal’e gönül rahatlýðýyla teslim ederler ve onun kervandaki mallarý kendi malýymýþ gibi koruyup, gözeteceðini bilirlerdi.

  Keloðlan'ýn Kuzu Sevgisi (Serdar Yýldýrým) 16 Kasým 2015 Çocuk 

Keloðlan kasabaya giderken yolda bir kýlýç bulmuþ. Kasabaya varýnca kýlýcýn sahibini aramaya baþlamýþ. Kime sorduysa ne kýlýcý daha önce gören ne de sahibini tanýyan çýkmamýþ. Hayvan pazarýndan geçerken küçük bir kalabalýk Keloðlan'ýn etrafýna toplanmýþ. Birkaç kendini bilmez Keloðlan'la alay etmeye baþlamýþ. Adamlardan biri orta yere bir kuzu getirmiþ: " Þu kuzuyu kýlýçla keselim. Þiþe takýp döndürelim. Nar gibi kýzartalým. Afiyetle yiyelim. " demiþ.

  Karagöz Ýle Hacivat: Koca Kafalý Bir Keleþ (Serdar Yýldýrým) 23 Mart 2016 Gülmece (Mizah) 

Hacivat: " Gökyüzünde yýldýz var, ay var. " Karagöz: " Yeryüzünde baldýzýmýn yaptýðý çay var. " Hacivat: " Gökyüzünde bulut var, güneþ var. " Karagöz: " Yeryüzünde unutma keleþ var. " Hacivat: " Karagözüm, keleþ mi var? " Karagöz: " Var tabi, koca kafalý bir keleþ var. " Hacivat: " Acaba kim ki bu keleþ? " Karagöz: " Kim olacak tabi ki sen. "

  Ben Bandýrma Vapuruyum (Serdar Yýldýrým) 6 Aðustos 2016 Baþkaldýrý 

Karadeniz'in hýrçýn dalgalarý arasýnda yýllara meydan okuyan bir eski Bandýrma Vapuru'yum. Nice zamandýr liman liman gittim, geldim. Binlerce, on binlerce yolcu taþýdým. Onlarýn konuþmalarýný istemeyerek de olsa dinledim. Dertlerini derdim bildim. Onlar hiçbir zaman bunun farkýnda olmadýlar yani beni fark etmediler. Ders kitaplarýnda ve pek çok kitapta, gazetede adýma defalarca rast gelmiþsinizdir. Bundan sonra da rast geleceksiniz, bunu biliyorum. Ey gelecek yeni nesiller, sizi inanamayacaðýnýz kadar büyük ve görkemli bir sevgiyle kucaklýyorum.

  Futbolcu Ayka (Serdar Yýldýrým) 29 Aralýk 2016 Baþkaldýrý 

Ayka küçük bir çocuktu. Çok seviyordu Ayka futbol oynamayý, top peþinde koþmayý. Ayka’nýn maçýný seyreden bir yabancý sekiz – on çocuk arasýnda Ayka’yý hemen fark ederdi. O, maç süresince hiç durmaz, devamlý koþar, forvet oynamasýna karþýn, gol atmak kadar gol yememenin maç kazanmaktaki önemini bilir ve defanstaki arkadaþlarýna sýk sýk yardýma gelirdi. Ayka gerçekten iyi bir golcüydü. Rakip ceza sahasý içinde yakaladýðý toplarý affetmez, gole çevirirdi. Bir maçta üç – dört gol atmak Ayka için sýradan bir olaydý. Arkadaþlarý arasýnda yaptýklarý maçlarda Ayka þimdiye kadar baþý önde sahadan hiç ayrýlmamýþtý.

  Sepetçi Ýle Zengin Adam (Serdar Yýldýrým) 29 Aralýk 2016 Beklenmedik 

Vaktiyle bir ülkenin bir þehrinde bir sepetçi adam yaþýyormuþ. Bu sepetçi sabahtan akþama kadar dükkânýnda sepet yapmakla uðraþýrmýþ. Ýþine saygý duyar, en ucuza satacaðý sepetleri bile büyük bir özenle hazýrlarmýþ. Bundan dolayý yaptýðý sepetler çok saðlam ve dayanýklý olurmuþ. Baþka þehirlerden, kasabalardan, köylerden onun yaptýðý sepetleri almak için dükkânýna gelenler bile varmýþ. Bu sepetçi yalnýz salý günleri dükkânýnda bulunmazmýþ, çünkü salý günleri o þehirde pazar yeri kurulurmuþ ve sepetçi pazarda sergi kurar, sepet satarmýþ.

  Sevimli Sürüngen Gabon'un Macerasý (Serdar Yýldýrým) 15 Þubat 2017 Baþkaldýrý 

Günlerdir hiçbir þey yemeyen Gabon haliyle çok acýkmýþtý. Dýþarý çýkar çýkmaz çatallý dilini dýþarý çýkardý, yani koku alma organýný. Bu organ, en küçük ýsý kaynaklarýný bile algýlayabilir ve yerini belirleyebilirdi. Bu nedenle bütün sýcakkanlý hayvanlarýn gizlendikleri yerleri bulabilir ve onlarý avlayabilirdi. Bu altýncý duyu özellikle gece avlanmalarý sýrasýnda çok yararlý oluyordu. Ýþte þimdi geceydi ve Gabon’un çatallý dili dýþarýdaydý. Ormanda zik zaklar çizerek hýrsla ilerleyen Gabon bir ýsý kaynaðý fark etmekte gecikmedi. Çalýlar arasýnda, topraðýn altýnda, giriþi taþlarla ustaca kapatýlmýþ fare yuvasýna dalan Gabon korkudan taþ kesilmiþ büyüklü-küçüklü beþ fareyi birkaç dakikada midesine indirdi. Baklavalarý yutmuþtu ama tam doymamýþtý. Daha sonra birkaç kertenkele ve bir köstebek avlayan Gabon yediklerini sindirmek için kayalýklar arasýnda uygun bir yer bulup dinlenmeye çekildi.

  Anne Gergedan Ýle Kurtlar (Serdar Yýldýrým) 15 Þubat 2017 Beklenmedik 

Yorulan anne gergedan yere yuvarlandý. Fýrsattan faydalanan kurtlarýn baþkaný daha henüz boynuzu çýkmamýþ, savunmasýz yavru gergedanýn yumuþak burnuna diþlerini geçirdi. “ Kurt amca, ne olur burnumu býrak. Caným çok acýyor. Kurt amca, ölmek istemiyorum. “ Diðer bir kurt da, yavru gergedanýn burnuna diþlerini geçirdi. “ Anne, kurt amcalar burnumu ýsýrdý. Anne, lütfen yardým et. “

  Horoz Kahraman Ýle Vahþi Kediler (Serdar Yýldýrým) 15 Þubat 2017 Gerilim 

Bir gece yarýsý Kahraman, kediyle birlikte, karanlýk sokaklarda dolaþýyordu. Evin birinin yanýndan dönerken, Nara karþýlarýna çýkýverdi. Arkasýnda yüzlerce vahþi kedi vardý. Kahraman, Nara’nýn savurduðu pençeden eðilerek zorlukla kurtuldu. Onunla yakýn dövüþe girmenin ölümü kucaklamak demek olduðunu anladý.

  Karagöz Ýle Hacivat: Miras (Serdar Yýldýrým) 15 Þubat 2017 Gülmece (Mizah) 

Karagöz’e Mýsýr’daki amcasýndan bir sandýk altýn miras kalýr. Bunun üzerine Karagöz yakýn arkadaþý Hacivat ile beraber bir ticaret gemisine binip Mýsýr’a giderler. Miras iþlemlerini hallettikten sonra yine bir ticaret gemisine binip geri dönerler. Ama Marmara Denizi’nde kürekçilerin isyaný sýrasýnda su alan gemiden yolcular kayýklara binerek kurtulurlar.

  Timsah Kýký Ýle Hacer (Serdar Yýldýrým) 16 Ekim 2017 Baþkaldýrý 

Timsah Kýký, Nil Nehri’nin kýyýsýnda dinlenirken, duyduðu çýðlýklarla yerinden fýrladý. Hemen bir kayanýn üstüne çýkýp etrafýna bakýndý. Bir çocuk akýntýya kapýlmýþ sürüklenirken, karþý kýyýda insanlar koþarak çocuðu izliyordu.

  Robot Kartal (Serdar Yýldýrým) 16 Ekim 2017 Fantastik 

Profesör Jack Stingo üniversitedeki görevinden arta kalan zamanlarda laboratuvar haline getirdiði evinin bodrum katýnda çeþitli deneyler yapýyor, yeni buluþlar gerçekleþtirmeye çalýþýyordu. Son birkaç yýldýr bütün dikkatini robot kartal yapýmýna vermiþ ve çalýþmalarýný bu yönde yoðunlaþtýrmýþtý. Gerçi þimdiye kadar iki robot kartal yapmýþ ve bunlarý þehrin varoþlarýndaki evinin geniþ bahçesinde uzaktan kumanda ederek uçurmuþtu, ama onun asýl amacý bu deðildi.

  Kýrmýzý Balýk Mega (Serdar Yýldýrým) 16 Ekim 2017 Çocuk 

Büyükçe bir bahçenin ortasýnda küçücük bir havuz. Bu havuzda minicik bir balýk. Kýrmýzý balýk Mega. Onun hikayesi inanýyorum ki, pek çok okuru derinden etkileyecektir. Sarsýlmaz bir iradesi vardý Mega’nýn, taþ gibi. Asla yolunu þaþýrmadý. Ayrýca mangal gibi yüreði vardý, korkusuzdu. Haksýzlýklarý gördüðü anda resmen patlardý.

  Gezgin Þehmuz Ýle Vezir Cambaz Ali (Serdar Yýldýrým) 12 Nisan 2020 Baþkaldýrý 

Gezgin Þehmuz daha önce adýný hiç duymadýðý bir ülkeye gitmiþ. Bu ülkenin insanlarý mert, dürüst ve cengâver kimselermiþ. Komþu ülkelerden birisi hariç diðerleriyle iyi geçinirlermiþ. O iyi geçinemedikleri ülkenin kralý kendi halkýna bile rahat, huzur vermezmiþ. Ortada hiçbir sebep yokken sefere çýkýlacak diye para toplar, genç-yaþlý demeden herkesi silah altýna alýr, küçük bir sýnýr olayýný bahane ederek komþu ülkelerden birine saldýrýp savaþ çýkarýrmýþ.

  Karagöz Ýle Hacivat: Matiz (Serdar Yýldýrým) 13 Nisan 2020 Baþkaldýrý 

Hacivat'ý gece uyku tutmaz. Sabah erkenden kalkar, giyinip dýþarý çýkar. Karagöz'ün evinin kapýsýný çalar. Bir daha çalar. Karagöz uykulu gözlerle pencereye çýkar. Bakar kapýyý çalan Hacivat'týr: " Hacivat, sabahýn seher vakti neden kapýyý çalarsýn? " diye sorar. Hacivat: " Ýn aþaðý Karagözüm, yarenlik edelim. Ben söyleyeyim, sen dinle. Sen söyle ben dinleyeyim. "

  Keloðlan Dört Haramiler (Serdar Yýldýrým) 25 Nisan 2020 Çocuk 

Bir varmýþ bir yokmuþ. Bir Keloðlan varmýþ. Anasýyla birlikte karýnca kararýnca geçinip giderlermiþ. Bir yýl hiç yaðmur yaðmamýþ, kýtlýk olmuþ. Ekinler tarlada, meyveler dalda, üzümler baðda susuzluktan kavrulmuþ. Dereler, ýrmaklar kurumuþ. Bunun üzerine anasý Keloðlan'ý iþ bulup çalýþarak para kazanmasý ve kýþlýk yiyecek almasý için kasabaya gitmeye ikna etmiþ.

  Karagöz Ýle Hacivat: Ayaklý Kütüphane (Serdar Yýldýrým) 1 Mayýs 2020 Gülmece (Mizah) 

KARAGÖZ ÝLE HACÝVAT: AYAKLI KÜTÜPHANE Karagöz ile Hacivat yolda karþýlaþýrlar. Karagöz: "Hacivat, evi taþýmýþsýn? " Hacivat: " Doðru taþýdým. " Karagöz: " Nereye taþýdýn? " Hacivat: " Þu kilisenin beþ ev yukarýsýna. " Karagöz: " Kilis'e mi taþýndýn? " Hacivat: " Kilis demedim Karagözüm. Kilise dedim. " Karagöz: " Kilis'e taþýndýðýna göre Konya'yý görmüþsündür. " Hacivat: " Konya da nereden çýktý? " Karagöz: " Kilis'e giderken kervan Konya'dan geçer. " Hacivat: " Ne Konya'sý, ne kervaný? " Karagöz: " Mervan dayým Konya'da otururdu. Çocukken gitmiþtik. " Hacivat: " Dayýnýn adý Mervan mýydý? " Karagöz: " Van daha ileride Acem sýnýrýnda. " Hacivat: " Eee? " Karagöz: " Orada bir göl varmýþ. Deniz kadar büyükmüþ. " Hacivat: " Göl deniz kadar büyük olur mu? Deniz gölden büyüktür. " Karagöz: " Marmara Denizi, Ege Denizi. " Hacivat: " .... " Karagöz: " Karadeniz, Akdeniz. " Hacivat: " Bunlarý niye sayýyorsun? " Karagöz: " Saymayý bilirim, bir, iki, üç. " Hacivat: " Sonra. " Karagöz: " Üç, iki, bir. " Hacivat: " Sonrasý yok mu? Sen kaça kadar okudun? " Karagöz: " Üçe kadar. Matematikte birinciydim. " Hacivat: " Belli, sondan birinci. "

  Þampiyon Ördek (Serdar Yýldýrým) 6 Mayýs 2020 Çocuk 

Bir gölün çevresinde binlerce ördek yaþýyordu. Bu ördekler, çeþitli yarýþmalar düzenlerler, centilmence mücadele ederler ve birinci gelenleri ödüllendirirlerdi. Son birkaç yýldýr yapýlan yarýþmalarda birinciliði Gadro kazanýyordu. Yüzme yarýþý olsun, dalma olsun, güzel yürüme yarýþmasý olsun Gadro hep önde, hep birinciydi. Gadro, arkadaþlarý oyun oynarken tek baþýna antrenman yapmýþ, hýrsla kendini büyük bir þampiyon olacaðým diyerek yetiþtirmiþti. Birinci olamamak diye bir þeyi düþünemezdi. Zaten her þeyden emin olmadan yarýþmalara katýlmamýþ ve girdiði ilk yarýþmadan zaferle çýkmýþtý.

  Dev Hamsi (Serdar Yýldýrým) 11 Mayýs 2020 Çocuk 

Yavru hamsi annesi ile birlikte Karadeniz’de yaþýyormuþ. Onlar sýk sýk deniz yüzeyine çýkýp etrafý seyrediyorlarmýþ. Yavru hamsi annesini sorduðu sorularla bunaltýyormuþ: “ Anne, bu dünya niye var? Sen neden varsýn? Ben neden varým? Bu deniz niye dalgalý? Neden büyük balýklar küçük balýklarý yiyor? “ Annesi yavru hamsinin sorduðu sorulara bir cevap bulamazken, yavru hamsi bir soru daha sormuþ: “ Anne, sen anne olmuþsun ama neden az büyümüþsün? Pek çok balýðýn yavrusu senden büyük. “ Bunun üzerine annesi: “ Yavrum, hamsiler en çok yirmi santimetre olurlar. Bizim cinsimiz böyle. Fazla uzamýyoruz. “ Yavru hamsi: “ Anne, balinalar yirmi metre olurmuþ. Ben de büyüdüðümde yirmi metre olabilir miyim? Bunun için ne yapmam gerekir? “ Anne hamsi: “ Caným yavrum, beni geçen yýla döndürdün. Ayný þeyi ben de düþünmüþtüm. O zamanlar senin kadar bir yavruydum. Palamut sürüsü, bizim sürüyle birlikte annemi de yutmuþtu. Tek ben kurtulmuþtum ama bu koca denizde yalnýz ve çaresiz kalmýþtým. Birden uzaklardan gökkuþaðý belirdi. Gökkuþaðýnýn altýndan geçenin dileði kabul olurmuþ. Çok uðraþmama karþýn, gökkuþaðýna eriþemedim. “

  Ressam Van Gogh Ýle Serdar Yýldýrým (Serdar Yýldýrým) 24 Mayýs 2020 Gerilim 

Ressam Van Gogh Ýle Serdar Yýldýrým Zaman gezgini olarak bir araya geldik. Ben bu hikayenin yazarý Serdar Yýldýrým ve dünyanýn gelmiþ geçmiþ en büyük ressamý olarak adý anýlan Hollandalý Van Gogh. Paris'te bir müzayede salonunda Van Gogh'un "Kafede Akþam" adýndaki tablosu satýldý. Yüzden kapý açýldý. Yüz on, yüz yirmi derken, iki yüz milyon dolara alýcý buldu. Van Gogh her pey sürüþte vay be, vay be dedi, durdu. Ben: " Sayýn Van Gogh, bu bir dünya rekoru. Bugüne kadar hiçbir ressamýn tablosu böylesine astronomik fiyata satýlmadý. " Van Gogh: " Arkadaþ, bilmem inanýr mýsýn, ben birkaç tablomla birlikte bu tablomu da mahalle bakkalýna býrakmýþtým. Tanesine on gulden dersin demiþtim. O zamanlar on gulden iki dolar ediyordu. Tablolarý alan olmadý. Biri satýlsa zeytin, peynir ve ekmek alacaktým. Zaman bana çok zalim davrandý. Yetenek var ama açsýn, býrak Van Gogh'un aklý kaçsýn. Çýldýrmak iþten deðil. " Ben: " Sayýn Van Gogh, siz ortaya çýksanýz, ben bu tabloyu yapan ressam Van Gogh'um deseniz. Tablonuzu satýn almak için, fiyat artýran þu dolar milyonerleri, size yüz dolar baðýþ yapmazlar. "

  Katil Sakýz (Serdar Yýldýrým) 16 Kasým 2020 Çocuk 

KATÝL SAKIZ On beþ yaþýndaki iki kýz arkadaþ Gizem ile Çaðla evin balkonunda oturmuþ, konuþuyorlardý. Aniden bir güvercin geldi ve bahçedeki aðaçlardan birine kondu. Güvercini gören Çaðla çiðnemekte olduðu sakýzý aðzýndan çýkardý: " Bak Gizem, þu sakýzý güvercine atacaðým. Güvercin sakýzý görmezse iyi ama görür de yerse dünyasý deðiþir. " " Dünyasý mý deðiþir? O zaman atma sakýzý. Güvercine yazýk. " " Hayýr atacaðým. Ýþte attým. " Çaðla'nýn attýðý sakýzý güvercin gördü ve kanatlarýný çýrparak, sakýza doðru uçtu. Bunun üzerine Gizem heyecanla baðýrdý: " Dur güvercin, yeme o sakýzý. Senin sonun olabilir. "

  Sivrikoz Zamana Karþý (Serdar Yýldýrým) 16 Kasým 2020 Çocuk 

SÝVRÝKOZ ZAMANA KARÞI Sivrikoz'un küçük yaþlardan itibaren kafasýna takýlan sorular vardýr. Yýllar geçtikçe bu sorular daha da belirginleþir. Annesine, babasýna, amcasýna, dayýsýna bu sorularý sorar fakat gelen cevaplar tatminkar olmaz. Ýyi, güzel diyorsunuz da benim beklediðim cevaplar bunlar deðil, der. Babasý bir gün: " Sivrikoz beklediðin cevaplar bunlar deðilse sen sorduðun sorularýn cevabýný biliyorsun demektir. " der de Sivrikoz babasýna cevaplardan tam olarak emin olmadýðýný söyler. Sivrikoz'un sorduðu sorular nedir? Acýmasýzca geçen zaman, insanlarý neden yaþlandýrýyor? Ýnsanlarýn görünüþleri neden deðiþiyor? Zaman geçtiði için, insanlar yaþlanýyorsa zamaný durdurmak mümkün deðil midir? Sivrikoz bir gün babasý Hacivat'tan izin alýr ve zamaný arayýp bulmak, onunla hesaplaþmak için, yola çýkar.

  Atatürk'ün Ýlkokul Anýlarý (Serdar Yýldýrým) 28 Nisan 2023 Çocuk 

ATATÜRK'ÜN ÝLKOKUL ANILARI: MUSTAFA OKULA BAÞLIYOR Mustafa okula baþlayacaktý. Babasý Ali Rýza Bey oðlunun laik eðitim veren Þemsi Efendi Ýlkokulu’na gitmesini istiyordu. Annesi Zübeyde Haným ise, mahalle mektebine gitmesini arzu ediyordu. Bu konu etrafýnda fikir çatýþmalarý sürüp gidiyordu: Zübeyde Haným: “ Ne var yani Þemsi Efendi Ýlkokulu’nda? Ne öðrenecek orada? Hem orasý uzak. Mahalle mektebi þuracýkta. Oraya gitsin istiyorum. “ Ali Rýza Bey: “ Haným, okulun yakýnlýðý, uzaklýðý önemli

  Ahtapot (Serdar Yýldýrým) 7 Eylül 2023 Çocuk 

AHTAPOT Gizem dolu, sýr dolu, pek çok bilinmezliklerle dolu kainatýn bilmem nerelerinde sessizce dönüp durmakta olan sevgili dünyamýz. Üzerinde yaþamalarýna, hayat bulmalarýna, barýnmalarýna olanak tanýdýðýn on binlerce yýldan beri her þeyi ile belki de sadece sende var olan canlý varlýklar.

  Yakýþýklý Geyik (Serdar Yýldýrým) 7 Eylül 2023 Çocuk 

YAKIÞIKLI GEYÝK Tibet munçaðýnýn Hani adýnda bir papaðaný vardý. Munçak, Hani’yi satmak istiyordu fakat kimse Hani’yi almaya yanaþmýyordu. Ýþte, az önce tavþanýn biri Hani’yi satýn almak istemiþ ama Hani olur olmaz yerde söze karýþarak bu satýþý engellemiþti.

  Keloðlan Mücevher Aðacý (Serdar Yýldýrým) 7 Eylül 2023 Çocuk 

KELOÐLAN MÜCEVHER AÐACI Zaman gelmiþ, zaman geçmiþ. Günler gelmiþ, aylar geçmiþ. Aylar gelmiþ, yýllar geçmiþ. Keloðlan yirmi iki yaþýna girmiþ, nereden duyduysa adýný duymuþ, kafasýnda iyice yer etmiþ, mücevher aðacýný bulmak üzere yola çýkmýþ. Keloðlan gele geçe, pýnardan soðuk su içe, yolu bir ormana düþmüþ.

  Lepistes - Beta ve Gromi'ye Karþý (Serdar Yýldýrým) 7 Eylül 2023 Çocuk 

LEPÝSTES - BETA VE GROMÝ'YE KARÞI Okan, on yaþýnda bir çocuktu. Süs balýklarýna meraklýydý. Evlerinde bulunan akvaryumda pek çok türden süs balýðý bulunuyordu. Bir gün Okan’ýn eline süs balýklarýyla ilgili bir kitap geçti. Bu kitabýn bir sayfasýnda gayet güzel bir balýk dikkatini çekti. Balýðýn resmi altýnda Beta diye yazýyordu.

  Erdemli Olmak (Serdar Yýldýrým) 7 Eylül 2023 Bireysel 

ERDEMLÝ OLMAK Sevgi insanýn kalbinde doðuþtan yer etmiþtir. Anne sevgisi bunun geliþmesine neden olur. Babamýzý severiz, kardeþimizi severiz, arkadaþýmýzý severiz, okula gider öðretmenimizi severiz, düþüncelerimiz büyüdükçe vatanýmýzý severiz.

  Konuþan Leylek (Serdar Yýldýrým) 7 Eylül 2023 Çocuk 

KONUÞAN LEYLEK Yaþamakta olduðumuz þu yýllardan pek de o kadar uzak sayýlmayacak bir zaman dilimi içerisinde konuþan bir leylek yaþarmýþ. Bu leylek insanlar gibi konuþur, insanlar gibi düþünürmüþ. Ýyilik yapmayý ne kadar çok istermiþ bir bilseniz…Fakat iyilik yapmak için hiç fýrsat bulamazmýþ.

  Korkak Tavþan (Serdar Yýldýrým) 7 Eylül 2023 Çocuk 

KORKAK TAVÞAN Orman kenarýnda bir Korkak Tavþan yaþarmýþ. Geceleri gizlendiði aðaç kovuðundan hiç çýkmazmýþ. Uyurken korkulu rüya gördüðü zamanlar kan ter içinde uyanýr rüyasýnda gördükleri sanki gerçekten oluyormuþ gibi titrer dururmuþ. Günlerden bir gün yuvasýndan fazla uzaklaþmadan yiyecek aramaya çýkmýþ.

  Kardeþ Ali - Ýyilik Timsali (Serdar Yýldýrým) 7 Eylül 2023 Çocuk 

KARDEÞ ALÝ - ÝYÝLÝK TÝMSALÝ Eski zamanlardan birinde Ali adýnda bir genç yaþarmýþ. Doðduðundan beri köyünden dýþarý çýkmamýþ. Duyduðu, gördüðü, bildiði hep köyüne ait þeylermiþ. Kendisi baþkalarýnýn iþine karýþmaz, kimse hakkýnda kötü söz söylemez, babadan kalma tarlayý anasýyla birlikte ekip biçer, karýnca kararýnca geçinip giderlermiþ. Köy arazisinin yarýdan fazlasýnýn sahibi çok zengin iki kiþiymiþ. Bu iki köy aðasý köyde yaþayanlarýn üç gruba ayrýlmalarýna neden olmuþlar.

  Solar Gezegeni - Serdar Yýldýrým (Serdar Yýldýrým) 28 Ekim 2023 Baþkaldýrý 

Solar Gezegeni Baþkaný No:1 çok yaþlanmýþtýr ve hastadýr. Yýllardýr çektiði bu hastalýðýn bir türlü çaresi bulunamamaktadýr. Son günlerini yaþadýðýný düþünen No:1, baþkanlýk için seçime gidilmesini ister.

  800 ve 1500 Metre Türkiye Þampiyonuydu (Serdar Yýldýrým) 28 Ekim 2023 Gerilim 

800 VE 1500 METRE TÜRKÝYE ÞAMPÝYONUYDU Yýl 1975. Galip 800 ve 1500 metrede gençler dalýnda Türkiye Þampiyonu olmuþ ve milli formayý sýrtýna geçirmiþti. Girdiði her yarýþta birinci oluyordu. Galip büyükler dalýnda da birinciliklerini sürdürdü. Artýk milli takýmýn deðiþmez koþucusuydu. Bu güzel insan, Avrupa Þampiyonu olmayý çok istiyordu. Türk Bayraðý'ný gönderde dalgalandýrmak en büyük hayaliydi.

  Simitçi Çocuk - Serdar Yýldýrým (Serdar Yýldýrým) 28 Ekim 2023 Destan 

SÝMÝTÇÝ ÇOCUK 1970 yýlýnýn mayýs ayýnýn bir öðleye doðru vaktinde herkes kendi alemindedir. Büyük soðuklarýn hüküm sürdüðü, kar yaðýþýnýn manzarayý beyaza boyadýðý, tipinin, fýrtýnanýn bol olduðu bir kýþ mevsimi etkisini kaybetmiþtir. Yaz gelmiþtir. Aðaçlar dallanmýþ, kovanlar ballanmýþtýr. Yemyeþil çimenler bitmiþtir. Tomurcuklar ilk nefeslerini derin derin içlerine çekmektedirler.

  Hikaye Yazarý Ömer Seyfettin Ýle Serdar Yýldýrým (Serdar Yýldýrým) 1 Þubat 2024 Bireysel 

HÝKAYE YAZARI ÖMER SEYFETTÝN ÝLE SERDAR YILDIRIM Tarih 4-Aðustos-2023 Bursa'da bir kitap maðazasýnda çok deðerli yazarlarýmýzdan Ömer Seyfettin ile beraberim: " Sayýn Ömer Seyfettin, bakýn burasý üç katlý bir kitap satýþ maðazasý. Ýçinde binlerce kitap var. Ömer Seyfettin: " Ya Serdar, beni buraya neden getirdin? Ben 1920 yýlýný hatýrlýyorum. O zamanlar 36 yaþýndaydým. Ýstanbul'da bir lisede öðretmenlik yapýyordum. "

  Karagöz Ýle Hacivat: Karagöz Bilmece Soruyor (Serdar Yýldýrým) 1 Þubat 2024 Gülmece (Mizah) 

KARAGÖZ ÝLE HACÝVAT: KARAGÖZ BÝLMECE SORUYOR Karagöz: Hacivat bir bilmecem var. Hacivat: Sor Karagözüm, sor da bileyim. Karagöz: Bir elin sesi var, iki elin nesi var. Hacivat: Bilmeceyi yanlýþ sordun. Bir elin nesi var, iki elin sesi var diyecektin.

  Karagöz Ýle Hacivat: Ýki Elin Nesi Var (Serdar Yýldýrým) 1 Þubat 2024 Gülmece (Mizah) 

KARAGÖZ ÝLE HACÝVAT: ÝKÝ ELÝN NESÝ VAR Karagöz ile Hacivat yolda karþýlaþýr. Hacivat: Dur Karagözüm, nereye böyle? Karagöz: Oh, sen miydin Hacivat. Ben de seni arýyordum. Hacivat: Beni mi arýyordun? Karagöz: Evet, sizin eve gidiyordum.

  Karagöz Ýle Hacivat: Harami (Serdar Yýldýrým) 1 Þubat 2024 Gülmece (Mizah) 

KARAGÖZ ÝLE HACÝVAT: HARAMÝ Hacivat pencereye çýkar ve karþý mahalledeki evinin bahçesinde bulunan Karagöz'ün üstüne atlar. Ýkisi birlikte yere yuvarlanýr. Aralarýnda boðuþma baþlar. Daha sonra Hacivat ayaða kalkar. Karagöz yerdedir ve gözleri kapalý durumdadýr. Buna karþýn, saða sola yumruklar, tekmeler savurmaktadýr. Hacivat, Karagöz'ün omzuna, koluna dokunarak uyarmak ister ama durmadan baðýrýp çaðýran Karagöz'dür. -- Beþ deðil on olsanýz hakkýnýzdan gelirim. Haramiler sizi. Adama evinin bahçesinde bile rahat yok.

  Atatürk'ün Ýlkokul Anýlarý: Kaplan (Serdar Yýldýrým) 1 Þubat 2024 Çocuk 

ATATÜRK'ÜN ÇOCUKLUK ANILARI KAPLAN Selanik'teki evde Atatürk'ün abileri Ahmet ile Ömer konuþuyordu. Ömer: Hayvanat bahçesinde kaplanlarýn olduðu bölüme bir adam düþmüþ. Kaplanlar, onu yemiþ. Neden ama? Neden bir kaplan insaný yer? Ahmet: Bunu ben de çözemedim. Kaplan insanlarýn tutsaðý ama insaný yiyor. Diðer insanlarýn intikam alabileceðini düþünemiyor. Olayý ben de duydum.

  Atatürk'ün Çocukluk Anýlarý: Büyük Kurtarýcý (Serdar Yýldýrým) 1 Þubat 2024 Çocuk 

ATATÜRK'ÜN ÇOCUKLUK ANILARI BÜYÜK KURTARICI Atatürk'ün kýz kardeþleri Makbule ile Naciye tartýþýyordu. Naciye: Abla, son günlerde annem ve babamýn konuþmalarýndan þu sonuca ulaþtým: Osmanlý kötüye gidiyor ve önlem alýnmazsa sonumuz bir felaket. Bunun üzerine Makbule: Doðrudur. Bir kötü gidiþat var ama önlem alýnmýyor.

 

 



Sevgi insanýn kalbinde doðuþtan yer etmiþtir. Anne sevgisi bunun geliþmesine neden olur. Babamýzý severiz, kardeþimizi severiz, arkadaþýmýzý severiz, okula gider öðretmenimizi severiz, düþüncelerimiz büyüdükçe vatanýmýzý severiz. Düþüncelerimiz daha da büyüdükçe üstünde yaþadýðýmýz dünyayý severiz ve o dünyada yaþayan insanlarý severiz. Ýnsan sevgisi çok önemli bir duygudur ve insaný hayata baðlar. Sevelim, sevilelim, býrakalým kalbimiz sevgiyle dolsun.


  25.02.2008 21:45:59  

 

 

 

GÝTARCI  ASLAN

 

 

Ormanlar Kralý aslan  bir varisi olmadýðýndan yakýnýyordu. Nedeni bilinmezdi fakat hiç yavrusu olmamýþtý. Bir erkek yavrusu olsa bir iki yýla kalmaz kocaman olurdu. Þöyle yelesini  savurarak boy boy dolaþýrdý ortalýkta. Ormana asayiþi kontrol için çýktýðýnda bir kükredi miydi, suçlular ve suç hazýrlýðý içinde bulunanlar saklanacak delik aramalýydý. Neden sanki tacýný, tahtýný býrakacaðý bir varisi yoktu. Yakýn akrabalarý falan  da  yoktu  ki, onlardan  birini  yanýna  alsýn, yetiþtirsin, kendinden sonrasý için kral olmaya hazýrlasýn. Kral dediðin soylu olurdu, asil olurdu, öyle her önüne gelen krallýk yapamazdý. Tutsa alelade bir aslaný kendinden sonrasý için vasiyet etse, yeni kral beceriksiz çýkacak ve yönetim etkisiz kalýnca  da  orman  karýþýklýða,  kargaþalýða,  kaosa sürüklenecekti.

 

“ Hayýr, gözüm arkada kalmamalý “ diye düþündü Ormanlar Kralý aslan. “ Soy kütüðümü tekrar kontrol etmeliyim. Hem bu defa  öncekiler gibi  olmamalý, çok  daha  dikkatli  davranmalýyým. Babamý, dedemi ve tüm soyumu, sopumu en ince ayrýntýlarýna  kadar  incelemeliyim. Mutlaka bulmalýyým, damarlarýnda asalet kaný taþýyan bir aslan mutlaka bulmalýyým. ”

 

Ormanlar Kralý aslanýn günlerce süren araþtýrmasý sonunda meyvesini verdi. Dört nesil öncesinde krallýk yapan aslan yerine büyük oðlunu vasiyet edince küçük oðlu bu duruma üzülmüþ ve çekip gitmiþti. Onun çok uzaklardaki Grandr Ormaný’na gittiði  ve  orada  sakin  bir  yaþam  sürmeye baþladýðý belirtilmiþti. Konu hakkýnda daha sonra ne  olduðu  gibi  bir  bilgiye  rastlanmýyordu. Ormanlar Kralý aslan tilkiyi huzuruna  çaðýrdý  ve  ona  durumu  anlatýp,  Grandr  Ormaný’nda araþtýrma  yapmasýný, eðer varsa, akrabalarýndan genç ve yetenekli bir erkek aslaný alýp saraya getirmesini emretti. Tilki tamamen sessiz iþ görecek ve dýþarýya bilgi sýzdýrmayacaktý.

 

Tilki,  Grandr Ormaný’na vardýðýnda küçük bir kalabalýk gördü.Bu kalabalýðýn ortasýnda genç bir erkek aslan gitar çalýyordu. Tilki daha önce gitar çalan bir aslan görmediði için çok þaþýrdý. Pek de güzel çalýyordu caným bu aslan gitarý. Gitar sesini yakýndan dinlemek için ön sýraya geçmek lazýmdý. Haydi ne duruyordu geçseydi ya ön sýraya. Tilki  kalabalýðýn  arasýndan  sýyrýlarak  ön sýraya geçti. Ýþte þimdi gitar sesi kulaðýna daha bir hoþ  geliyordu. Bir  süre  bu  gitarcý  aslanýn konserini dinledikten sonra onun oldukça yetenekli olduðunda  karar  kýldý. Hani  gitarcý  aslan hava karardýktan sonra konserini bitirip dinleyenlere teþekkür edip kalkýp gitmese sabaha kadar onun çaldýklarýný dinlemeye razýydý. Bu kadar olurdu caným, bu kadar olurdu.

 

Tilki ertesi gün yoðun bir çaba içine girdi. Saða  gitti, sola gitti, gezdi, dolaþtý. Pek  çok  orman hayvanýyla konuþmalar yaptý. Ne yaptý etti, sözü döndürdü, dolaþtýrdý, dört nesil öncesinde kral olan aslanýn küçük oðlunun ne olduðu, nasýl yaþadýðý ve soyunun devam edip etmediði sorularýný onlara sordu. Konuya doðru dürüst bir açýklama  getiren  yoktu. Hep  ben ne  bileyim,  ben  ne bileyim. Fakat iþ dedikodu anlatmaya geldi miydi fýndýk kýrdýrýyorlardý. Birbirlerinin arkasýndan demediklerini býrakmýyorlardý. Dedikodu kötü bir alýþkanlýktý, bunu bari bilselerdi ya..

 

Tilkinin Grandr Ormaný’ndaki araþtýrmasý on gün devam etti. Sonunda  bir yaþlý  aslan  konuyu aydýnlýða kavuþturdu. Kraliyet ailesinden þu anda hayatta olan bir aslan kalmýþtý. O  da  gitarcý aslandý. Tilki için gitarcý aslaný bulmak  zor olmadý. Yine  ayný  yerde  konser  veriyordu. Tilki konser sona erdikten sonra gitarcý aslanýn yanýna giderek, Ormanlar Kralý aslan tarafýndan buraya gönderildiðini, kralýn kendisini konser vermek için saraya davet ettiðini söyledi. Bu teklifi kabul eden gitarcý aslan, ertesi gün tilki ile birlikte yola çýktýlar.

 

Saraya varýnca tilki gitarcý aslana kalacaðý odayý gösterdikten sonra kralýn huzuruna çýktý ve en baþýndan baþlayarak olanlarý anlattý. Damarlarýnda asalet kaný taþýyan genç ve yetenekli bir erkek aslan nihayet bulunmuþtu. Fakat þu gitar çalma iþi kralý hem þaþýrtmýþ, hem de düþündürmüþtü. Nereden aklýna gelmiþti bilmem ki bu aslanýn gitar  çalmak?  Akþam  yemeði  sarayýn  yemek salonunda yendikten sonra gitarcý aslan konserine baþladý. Sanki  sihirli  bir  el  gitarýn  telleri üzerinde dolaþýyordu ve dinleyenler bu tellerden çýkan naðmelerle büyüleniyorlardý. Bazý bazý gitarcý aslan sesiyle de iþtirak ediyordu bu naðmelere ve  gerçekten büyüleyici bir tablo ortaya çýkýyordu.

 

Günler günleri kovaladý. Geçen günlerle birlikte kral gitarcý aslaný  tanýdýkça  daha  bir  sevdi. Asildi, soyluydu, bilgiliydi, kültürlüydü, saygýlýydý. Daha  ne  olsundu  caným  ayný  zamanda kuzeniydi ya bu gitarcý aslan.Yerine vasiyet ederdi olur biterdi.Ama bunu ona nasýl söyleyecekti. Ýþin en zor tarafýna sýra gelmiþti. Günler geçip gidiyor fakat kral bir  türlü  ona  söyleyemiyordu. Sonunda kral bir gün cesaret bulup her þeyi olduðu gibi anlattý.

 

“ Ýþte soy kütüðü burada. Ýþte þunlar dört nesil öncesinde dedelerimizin adlarý. Benim dedem kral tarafýndan vasiyet edilince, senin deden Grandr Ormaný’na gitmiþ. Onun  soyundan  sadece  sen yaþýyorsun. Yani sen benim kuzenim oluyorsun. Benim  tahtýmýn,  tacýmýn  tek  varisi  sensin. “

 

Kralýn anlattýklarý gitarcý aslaný hiç þaþýrtmadý. Zaten  o  bütün  bunlarý  babasýndan  defalarca dinlemiþti. Her þeyi bildiðini krala söyledi. Kral, gitarcý aslaný açýk sözlülüðünden dolayý kutladý. Çünkü gitarcý aslan her þeyi bildiði  halde  bildiðini  söylemeyiverse  hem  kendini  aldatmýþ sayýlýrdý, hem de kralý. Kral bunun farkýndaydý ve böylesine mert bir aslanýn  varisliði  kabul etmesinden kývanç duydu.

 

Yazan: Serdar  Yýldýrým

 

 

 

"Boþluksuz Bir Yazý."

  25.02.2008 21:36:26  

KORKAK  TAVÞAN

 

Orman kenarýnda bir Korkak Tavþan yaþarmýþ. Geceleri gizlendiði aðaç kovuðundan hiç  çýkmazmýþ. Uyurken korkulu rüya gördüðü zamanlar  kan ter  içinde  uyanýr,  rüyasýnda gördükleri sanki gerçekten oluyormuþ gibi titrer dururmuþ. Günlerden bir gün yuvasýndan fazla uzaklaþmadan yiyecek aramaya çýkmýþ. Dört beþ adým  atýp çevresine bakýnýr, tehlike olmadýðýna kanaat getirir, öyle ilerlermiþ.  Ceviz  aðacýnýn dalýndan bir ceviz Korkak Tavþan’ ýn yaný baþýna düþmesin mi?  Korkak, neye uðradýðýný  þaþýrmýþ. Aklý baþýndan gitmiþ. Gerisin geriye dönüp arkasýna bile bakmadan  can derdiyle  koþarak yuvasýna gelmiþ. Kapýnýn  sürgülerini  takýp,  yataðýn  altýna  saklanmýþ.  Korkak   Tavþan’ ýn  daldan düþen bir cevizden kaçtýðýný Bilge Tavþan görmüþ. Yerden cevizi alýp, cebine koymuþ. Korkak Tavþan’ ýn yuvasýna gelmiþ ve kapýyý çalmýþ. “ Tavþan kardeþ, kapýyý açar mýsýn? Ben geldim. Ben Bilge Tavþan’ým. Seninle konuþmak istiyorum. “  

 

Korkak Tavþan,  Bilge Tavþan’ ýn sesini duyunca rahatlamýþ. Gizlendiði yataðýn altýndan çýkmýþ. Kapýnýn sürgülerini çekip kapýyý açmýþ: “ Hoþ geldin Bilge Tavþan..Buyurun, gelin içeriye, size havuç ikram edeyim..”Ev sahibinin bir tabak içinde getirdiði havuçlar yenilmiþ. Oradan buradan  konuþulmuþ. Derken  Bilge Tavþan  asýl konuya geçme zamanýnýn geldiðine karar verip  karþýsýndakini   incitmemeye, gururunu kýrmamaya, üzmemeye dikkat ederek þöyle demiþ:   “ Sevgili tavþan kardeþ, bundan bir saat kadar önce orman kenarýnda gezintiye çýkmýþtým. Biraz ilerde sizi gördüm, geliyordunuz. Birdenbire geriye dönüp koþmaya baþladýnýz.  Niçin?  Acaba ne oldu?  Diye  merak  ettim. Geçerken  uðrayýp  sorayým  dedim. “   

Korkak Tavþan  ezile büzüle: “ Þey… Bilge Tavþan  “ demiþ. “ Aðaçtan üstüme bir aslan  atladý.Yan tarafýma düþtü. Ýkinci hamleyi yapmasýna fýrsat býrakmadan kaçtým. “ 

 

Bilge Tavþan: “ Sen hiç merak etme, tavþan kardeþ. Ben o aslaný yakalayýp cezasýný verdim. Ýþte burada…”  demiþ ve cebinden çýkardýðý cevizi tabaðýn içine býrakmýþ.

 

Korkak Tavþan: “ Aaa!..Bu aslan deðil, ama bu bir ceviz…” demiþ.

 

Bilge Tavþan: “ Tavþan kardeþ, ceviz aðacýnýn yanýndan geçerken daldan bu ceviz düþtü. Her an karþýna bir aslan veya bir yýlan çýkacakmýþ gibi dört beþ adýmda  bir  durup  bakýnarak  yürürken, daldan düþen bu cevizi sana saldýran aslan  zannettin.  Gereðinden  fazla  korktun.  Dikkatli  olmak, tehlikelerden belli ölçüler içinde sakýnmak gerçekten her zaman her yerde faydalýdýr. Fakat çeþitli alýþkanlýklarda olduðu gibi korku eyleminde de aþýrýya kaçmak, fazla  önem  vermek doðru deðildir. Hepimizin korktuðu  bir  þeyler  vardýr.  Korkulmasý  gereken,  bize  zararlý olabilecek durumlar sayýlamaz. Korku beyinde düþüncedir, kurtulursun. Evet, sevgili tavþan kardeþ, artýk yalnýz deðilsin. Ben varým. Sana yardým edeceðim ve ikimiz el ele  verip bu korkaklýk illetini söküp atacaðýz. Var mýsýn?    demiþ ve elini uzatmýþ.

 

Korkak Tavþan: “ Varým, Bay Bilge. Bundan sonra korku kelimesini aklýmdan sildim. Korkmýycam iþte, ne olacaksa…” demiþ ve Bilge Tavþan’ýn  elini sýkmýþ. Aradan bir yýl geçmiþ. Korkak Tavþan  artýk ormanda yokmuþ, yerine Cesur Tavþan varmýþ. Üstün cesareti sayesinde “ Tavþanlarýn Baþkaný “  olmuþ. Ormandaki hayvanlar arasýndaki konuþmalarda  bazý hayvanlar  gecenin karanlýðýnda, ormanýn derinliklerinde bir tavþaný yalnýz baþýna dolaþýrken gördüklerini yeminler ederek anlatýrlarmýþ.  

 

Yazan:  Serdar  Yýldýrým 

 

 

"Boþluksuz Bir Yazý."

  25.02.2008 21:32:29  

 

                                                              FAKÝR  AHMET

 

Annesi, babasý fakirdi Ahmet’in.  Tek göz odalý bir gecekonduda oturuyorlardý. Babasýnýn ciðerleri hasta olduðundan zorunlu emekliye ayrýlmýþtý. Ahmet okul olmadýðý zamanlar simit satarak zorlukla ilkokulu bitirdi. Daha sonra komþusunun yardýmýyla bir lokantaya bulaþýkçý olarak girdi. Ahmet hayalini gerçekleþtirmek için ilk adýmýný atmýþtý. Eskiden lokantalarýn camlarý arkasýnda gördüðü o güzelim yemeklere kavuþmuþtu. Artýk günde üç öðün karný doyuyordu. Lokantada yemek piþiren Veli dayýyý göz hapsine almýþtý. Ondan yemek yapmayý öðrenecek ve kendi de bir aþçý olacaktý ama Ahmet baþkasýnýn lokantasýnda deðil kendi lokantasýnda görevini yerine getirecekti.

 

Ahmet askerden geldikten sonra þehrin mevki yerinde lokanta açtý. Yaptýðý yemekler çok lezzetli olduðu için  lokanta müþterilerle dolup taþýyordu. Kazancý yerindeydi. Ara sýra muhtaç insanlar lokantaya gelirdi ve bedava yemek yerlerdi.

 

Lokantada çalýþan garsonlar ve müþteriler Ahmet’in  öðle vakitleri boþ bir masaya giderek masanýn üstüne iki tabak yemek býrakmasýna bir anlam veremezlerdi. Onlar ne bileceklerdi yýllar önce sefaletin bitirdiði anne ve babasýna Ahmet’in  armaðanýný. Hem onlar duyamazlardý ki, tabaklarý masanýn üstüne býrakýrken Ahmet’in  “ Bundan sonra aç kalmayacaksýnýz anneciðim ve babacýðým. Alýn yemeklerinizi karnýnýzý bir güzel doyurun “  diye mýrýldandýðýný.

 

Yazan: Serdar Yýldýrým

 

 

"Boþluksuz Bir Yazý."


 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Serdar Yýldýrým, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.

 

Bu dosyanýn son güncelleme tarihi: 29.03.2024 11:06:08