|
Fýsýltýlar
(sargon) 7 Nisan 2008 |
Yüzleþme |
| |
 Bardaðý eskiten ölüsu!..
Zamaný kemiren ölüsandalye!
Düþ ve hayalin diþleri arasýnda sýkýþýp kalmýþ ölübattaniye!
Sahibinin beynine her gece bir din gibi iniveren ölüsýr!
|
|
|
Ben Havva'yým Sen Kaval
(sargon) 6 Nisan 2008 |
Pastorel |
| |
 Aysa, hiçbir þey demeden aðaçtan inmiþ. Resal’a yüzünün ýþýðýný ve gülümsemesini býrakarak oradan uzaklaþmýþ. Resal, bu rüyadan çok sonra uyanmýþ. Gün akþam olmuþ. Yol belirsiz, iz kalmaz olmuþ. |
|
|
Hikayat-ý Raks
(sargon) 25 Mart 2008 |
Beklenmedik |
| |
 Bar, hafif loþ ve soðuk. Ýlkbaharýn baþýndayýz. Yüzün menekþe kadar mor. Balerin oldun, içimin gürültülü parkýnda. Eteðinde, asi çocuklar eðlenip durdu. Döndüler seninle… |
|
|
Safari ve Seyir Defteri
(sargon) 25 Mart 2008 |
Aþk ve Romantizm |
| |
 Lanetin akustik prensesi bir hancý edasýyla baldýrlarýma dokundu. Etim yarýldý. Kaným titredi. Sen tüyün duyumsamadaki repertuarýný ezberlerken; benim, doruklara olan inancým, maðaraya olan imgeleme gücüm arttý. |
|
|
| Odada, içtiðim sigaralarýn dumanýna karýþmýþ papatya kokularý gittikçe yenilgiye uðramakta, çoðalan þarap kokusu karþýsýnda var oluþ savaþý vermekte. Papatyalar, Sargon heykeli, bütün eski eþyalar, þimdi ile uzak bir zaman arasýnda gidip gelen kara bir trenin son seferine binmek için garda, eskimiþ bir bankta oturmakta, gri taþlardan yapýlmýþ, tapýnma ayinlerini gösteren fresklerle süslenmiþ duvardaki saate bakmaktalar. Kim bilir, belki de gittiðin yere gelecekler.
|
|
