05.07.2010 12:06:25
|
Muhtelif görüþler |
| |
Atat�rk'�n ger�ek bir dahi oldu�u nereden bellidir biliyor musunuz? ��nk� b�t�n ahmaklar, b�t�n beyinsizler, b�t�n budalalar, b�t�n ku� beyinliler, b�t�n gericiler, b�t�n takunyac�lar ona kar�� ��km��lard�r. |
|
04.07.2010 09:55:55
|
Muhtelif g�r��ler |
| |
Yeni D�nya D�zeni, K�reselle�me, Globalle�me asl�nda emperyalist, gerici ve insanl�k d��man� bir ya�ma ve y�k�m s�recinin s�rd�r�lmesi ve payla��lmas� i�indir.
D�nya halklar� buna t�m g�c�n�zle kar�� durun ve birle�in ! |
|
21.06.2010 12:00:09
|
Muhtelif g�r��ler |
| |
TOPLUMSAL SAVA�IMDA �LER�C� G��LER BAZAN YEN�LG�YE U�RAR.
BUNUN NEDEN� ONLARIN D���NCELER�N�N VE G�TT�KLER� YOLUN YANLI� OLMASI DE��L, GER�C� G��LER�N �LER�C�LERE NAZARAN O AN ���N DAHA A�IR BASMASI VE HALKI D�N �LE KANDIRMALARIDIR.
GER�C�LER EKONOM�K G��LER�N� VE DI� DESTEKLER�N� Y�T�RD�KLER� AN �PLER� KES�LEN KUKLALAR G�B� YERE YAPI�ACAKLARDIR.
ANCAK, D�N� KULLANARAK S�YASET YAPMANIN YANLI� OLDU�UNU HALK G�RMEL� VE BUNU YAPANLARI CEZALANDIRMALIDIR.
S�YASET� VE D�N� KULLANARAK ZENG�N OLANLARDAN HALK HESAP SORMAKTA KARARLI OLMALIDIR.
�LER�C� VE DEVR�MC� G��LER GE��C� OLAN YEN�LG�YE U�RAYAB�L�R, AMA SONUNDA MUTLAKA UTKUYA ULA�IRLAR.
BU UTKU YEN� B�R SI�RAMA YARATIR VE DEVR�M ���EKLER� �OK DAHA �ABUK B�Y�R, HIZLA GEL���R.
|
|
07.05.2010 15:06:23
|
Muhtelif g�r��ler |
| |
Yeni D�nya D�zeni �at�rd�yor
Yunan halk� ABD'ye, IMF'ye ve Obama'n�n k�resel d�zenine sonunda ba�kald�rd�. Yunan ayaklanmas�n� salt ter�rist gruplar�n eylemlerine ba�lamak kendimizi kand�rmak olur. ��te ger�ek sosyal patlama budur. Halk “devrim” diye hayk�rarak sokaklara d�k�lm��t�r. Bu halk ayaklanmas�d�r ! ��kan g�sterilerde bankalar, i� yerleri sald�r�ya u�rad�, �l� say�s� 3. Daha k�t� geli�meler beklenebilir.
Sahte ekonomik verilerle hem halk�n�, hem de AB'yi kand�rarak a��r� kredi kullanmakla su�lanan Yunan h�k�meti �imdi 400 milyar ABD dolar borcunu faiziyle geri �demek durumunda. T�rkiye kom�usunun bu ac�kl� ve “ahmak�a” durumundan ders almal�d�r. Krediyle g�n� kurtarma bir yere kadar gider. Sonra saadet zinciri kopar.
Yunan h�k�meti Avrupa Birli�inin iste�i do�rultusunda ac� re�eteyi 6 May�s 2010da kuzu kuzu uygulamaya koydu. Fakat halk buna itiraz ediyor. H�k�met ile halk�n istemleri birbirine taban tabana z�t. Hani demokrasi vard�? Ne oldu halk�n iradesine? ��te bu liberal demokrasinin asl�nda bir aldatmaca oldu�unun en b�y�k kan�t�.
Bu kriz di�er “zay�f” �lkelere de s��rayabilir. Moody's g�re s�rada �spanya, Portekiz ve �rlanda var. Tabi kom�uda pi�en yak�nda bize de d��ebilir. Avrupa �lkeleri kendi para birimlerine y�nelirse b�y�k bir kaos do�abilir.
Bat� D�nyas�, �zellikle 2003 Irak i�galinden sonra, art�k “d�nyan�n lideri” olma niteli�ini ve sayg�nl���n� yitirmi�tir. Amerika ve Avrupa Birli�i' nin jeopolitik �st�nl��� ��k�� s�recindedir. ABD ve Avrupa Birli�i'nin gelece�i karanl�kt�r. ABD'nin par�alanmas�ndan s�z ediliyor. Euro para biriminin sonu yak�n g�r�n�yor.
D�nya i�in en b�y�k tehdit G-7 �lkelerinden gelmektedir. ��nk� bu �lkeler �evre felaketlerine neden olduklar� gibi, bunlar�n her �e�it dinsel ve etnik ter�re a��k�a destek verdikleri, mazlum �lke halklar�n�n uyan���n� engellemek i�in o �lkelerdeki en gerici unsurlara arka ��kt�klar� art�k bilinmektedir. Bat� d�nyas� akl�n� yitirmi� ve paran�n k�lesi olmu�tur. Bu durumdan ancak devrimle kurtulabilir.
T�rkiye yak�n bir gelecekte krize girmek istemiyorsa, a� kalmak istemiyorsa, Yunanistan'�n durumuna d��mek istemiyorsa, kendi ya��yla kavrulmay� ve Bat�'ya hay�r demeyi ��renmek zorundad�r.
Bu nedenle AB, IMF ve NATO ile olan ili�kileri dondurmak, bu �lkelere ait askeri ve finansal g�� ulusal s�n�rlar�n d���na ��kartmak, Amerikan ve Avrupa k�kenli t�m yabanc� kurum ve bankalar� -Atat�rk devrinde yap�ld��� gibi- millile�tirmek �ncelikli projeler olmal�d�r. Askeri bir ter�r g�c�ne d�n��en NATO tasfiye edilmelidir. Bunlar yap�lmadan d�nyada bar�� ve mutlulu�un egemen olmas� m�mk�n de�ildir.
Kamu �al��anlar� ve i��ilerin maa�lar�ndan kesinti yaparak, vergileri y�kselterek, emekli maa�lar�n� dondurarak, akaryak�t fiyatlar�na zam yaparak , i�ki ve sigara fiyatlar�na fahi� vergiler uygulayarak, yani faturay� emek�ilere keserek kriz �nlenemez. Bunun arkas� kanl� bir ayaklanma ve fa�izmdir.
Hi�bir �lke t�keterek b�y�yemez. T�keterek b�y�yen �lkelerin ekonomileri k�sa bir s�re sonra ��kmeye ve krize girmeye mahkumdur. E�er �lkeler a� kalmak istemiyorlarsa sanayi, tar�m, besicilik yat�r�mlar� ve ihracat� �n plana alacaklard�r.
�lkemiz Bat�'n�n ta�eronu olamaz ve asla olmayacakt�r. T�rkiye Bat�'n�n u�a�� ve ta�eronu olmak istemiyorsa G-20 grubundan ��kacakt�r.
��nk� Bat�'n�n ��karlar� hi�bir mazlum �lkenin ulusal ��karlar�ndan daha �nemli olamaz. Mazlum �lkeler birle�erek k�reselle�meye ve ter�re direneceklerdir.
Kapitalist liberal d�zende birey devletin kar��s�nda korumas�z durumdad�r. Devlet “koruyucu” de�il “yok edici” konumdad�r. ��nk� devlet egemen s�n�f�n elindedir. Halklar�n ba�kald�r�s� ve isyan� bunad�r. Oysa devlet “halk��” bir yap�da olmal�d�r.
T�rkiye kendisine Bat� taraf�ndan bi�ilen deli g�mle�ini, hi�bir senaryoyu ve gelece�i kabul edemez. Halk�m�z�n devrimci ruhu, ulusal ��karlar�m�z� �n planda tutan ve k�resel g��lere boyun e�meyen h�k�metleri iktidara getirecek g��tedir. �lkenin gelece�ine emek�i halk karar verecektir.
|
|
06.05.2010 15:15:30
|
Muhtelif g�r��ler |
| |
Tagore'dan:
Ey yolculu�umun kad�n�, O sabah, sahilden ayr�lan kay���n sesiyle uyand�m.
Dalgalar�n i�aretine yan�t vererek sordum:
Umudumuzun ekini, mavi ufuklardan daha uzak olan bir adada yetkinli�e erecek mi?...
G�l�msemendeki sessizlik, sorumun �zerine d��t�
G�ne�in sessizli�inin
Denizin �zerine d��mesi gibi
G�nler s�rayla f�rt�na ve sessizlik aras�nda ge�ti gitti...
�fkeli r�zgarlar bir s�re i�in duruldu, ve dalgalar dinleniyor... Sana sordum:
Uykunun kulesi, yanm�� bir g�n�n k�llerinin gerisinde bir yerlerde midir?...
Yan�t vermedin, yaln�z g�zlerin g�nbat�m�n�n k�z�l bu�ulu hareleri gibi parlad�...
Bu ak�am, g�r�nt�n karanl�klarda sisleniyor, r�zgar�n h�rpalad��� sa�lar�n yanaklar�n� ok�uyor ve h�zn�m� kokularla sarmal�yor. Ete�inin k�vr�m�n� tutmak istiyorum ve soruyorum:
Ey yolculu�umun kad�n�, sonsuzlu�un ortas�nda, sessizli�in i�inde, �ark�lar�m�n a���a ��kaca�� bir �l�ler �lkesi var m�d�r?...
G�l�ms�yorsun, ve g�l�msemen gece yar�s� y�ld�zlar�n�n ta��d��� alt�n hareler gibi parl�yor...
(Firari, K�l �zerine T�vey�ler, Rabindranat Tagor) |
|
20.01.2010 15:08:14
|
Muhtelif g�r��ler |
| |
Bir halk ve insanl�k d��man� katili kahraman haline getirenleri
Pe�inden it s�r�s� gibi gidenleri
Onu kabul eden be� y�ld�zl� otelleri
Marifetmi� gibi onu ba� tac� eden gazetecileri, medya ve bas�n�
Y�ce T�rk ulusu ad�na lanetliyoruz ! |
|
11.11.2009 12:43:09
|
Muhtelif g�r��ler |
| |
ELE�T�R� VE TE�EKK�R
Biz toplum olarak ele�tiriden ho�lanmay�z. Te�ekk�r etmesini de pek sevmeyiz. "L�tfen" s�zc���n� de pek kullanmay�z. Nazik ve kibar insanlar oldu�umuzu s�ylemek biraz zordur.
�imdi ben kalk�p her t�rl� g�r���n tart���labildi�i b�yle bir site i�in kurucu ve y�neticilerine te�ekk�r etsem, bunu yad�rgayanlar olabilir. Hatta bunu ya�c�l�k olarak yorumlayanlar da olabilir. Tamam kabul ediyorum ben ya�c�y�m.
��te bu nedenle b�yle bir ortam� sa�layan -kim olduklar�n� bilmedi�im- site y�neticilerine te�ekk�r ediyorum. �lkemizin herg�n ad�m ad�m karanl��a do�ru s�r�klendi�i bir ortamda b�yle sitelerin olmas� insana sevin� veriyor.
|
|
19.09.2009 10:35:36
|
Muhtelif g�r��ler |
| |
K�rdizm ve Devrim
S�YON�ZM�N K�RT VERS�YONU "K�RD�ZM"
Ter�r �rg�t�n�n siyasal uzant�s� oldu�u art�k iyice a���a ��kan etnik, �rk�� ve ayr�l�k�� bir partinin �nde gelenleri ve ter�r �rg�t� liderince A�ustos 2009da yap�lan a��klamalar b�l�c�lerin �ng�rd�kleri hedefin a�iretleri ayr� bir millet gibi �rg�tleyerek kendi ordular�n�, g�venlik g��lerini, e�itim kurumlar�n� olu�turma ve Kuzey Irak'taki �zerk b�lge K�rdistan ile birle�erek ayr� bir devlet kurma sevdas�nda olduklar�n� bir kere daha g�stermi�tir. Bu nedenle "G��l� ordu, g��l� T�rkiye" gibi s�ylemlerden rahats�z olmalar� �ok do�ald�r.
A��r vergiler ve hayat pahal�l���yla ezilen, ge�im derdine d��m�� halk�n bezginli�inden cesaret alarak federasyon, �zerklik, ayr� dil, ayr� bayrak gibi istekleri dillerinden d���rmeyenler, kabile ve a�iret ta�k�nl�klar�n�, ta� atan �ocuklar�, �apulcu tepi�melerini g�ya bir halk�n ba��ms�zl�k sava�� olarak g�ren ve g�stermekte �srar edenler, ve t�m bunlar� “K�rt sorunu” olarak kamuoyuna dayatanlar ter�r�n siyasal hedeflerini hakl� ve me�ru g�stermi� olurlar.
Oysa sorun "K�rt sorunu" de�il, Siyonizm'in K�rt versiyonu "K�rdizm" yani "K�rt��l�k"t�r. Siyonizm Birle�mi� Milletler karar�yla "�rk��" bir g�r�� oldu�u i�in insanl�k ad�na mahkum edilmi�tir. Ayn� uygulaman�n K�rt��l�k i�in de yap�lmas� gerekmektedir.
K�YL� PROFES�R OLAB�L�R, AMA A�A OLAMAZ
Bug�n K�rtler veya kendilerini K�rt olarak tan�mlayanlar veya hangi etnik gruptan olursa olsun �e�itli k�kenlerden insanlar istedikleri her yerde ve T�rk ulusunun bir par�as� olarak �zg�rce ya�amakta ve gerekli �abay� g�sterdikleri takdirde devlet y�netiminde en �st mevkilere kadar y�kselebilmektedirler. Oysa a�iret d�zeni ve t�relerin egemen oldu�u yerlerde bu m�mk�n de�ildir. Bir k�yl� profes�r olabilir, ama asla a�a olamaz de�il mi?
Kurulacak �zerk veya ayr� bir etnik devlet sadece a�iret d�zenini siyasalla�t�racak, a�al�k d�zeni ve feodal yap�y� peki�tirecektir. Neden? ��nk�, a�alar�n ve a�iret reislerinin �zerk veya ayr� bir y�netim kurmay� istemelerinin as�l nedeni y�llard�r bir karabasan gibi pe�lerini b�rakmayan toprak reformu tehdididir. Ayr� bir y�netim kurduklar� takdirde a�iret liderleri yine y�netici konumlar�n� koruyacaklar ve dolay�s�yla stat�ko aynen devam edecektir. O halde, a�iret reisleri g�n�n birinde ellerindeki muazzam arazileri toprak reformuyla yitirmemek i�in K�rt��l�k ve ter�r yoluyla salt kendilerince denetlenebilecek bir y�netim olu�turarak m�lklerini g�vence alt�na almay�, kendi �zerk b�lgelerinde kendi ��karlar� do�rultusunda bir y�netim �ekli tesis etmeyi uygun g�rm��lerdir. Irak'ta y�ksek mevkilere gelen a�iret reislerinden hi�birinin kendi topra��n� k�yl�ye da��tmas� diye bir �ey s�z konusu olmam��t�r. B�yle bir �ey zaten d���n�lemez ve yerel t�relere ve geleneklere ayk�r�d�r.
May�nl� arazilerin topraks�z k�yl�ye da��t�lmas� projesinin de asl�nda a�alar�n elindeki topra�� korumak i�in ba�vurulan y�ntemlerden biri oldu�u bu �ekilde a���a ��km�� olmaktad�r. O halde, asl�nda ne T�rkiye, ne de K�rdistan b�y�kba�lar�n umurunda de�ildir. �nemli olan ki�isel ��karlar ve ki�isel �zel m�lkiyetin korunmas�d�r.
�STER� VE DEVR�M
H�k�met �evrelerinin timsah g�zya�lar�yla s�rd�rd��� isterik a��l�p sa��lmalarda Cumhuriyet yerine Osmanl� �zentisi -g�ya t�m b�lge halklar�n� kucaklayacak- bir �slam federasyonu veya teokratik bir "Ortado�u Birle�ik Devletleri" kurulmas�n�n �n haz�rl�k �al��malar� yap�l�yor gibi gizlenemeyen bir co�ku sezilmekte, ve her ge�en g�n bu aymaz co�kuyu g��lendiren a��klama ve uygulamalara bir yenisi eklenmektedir.
�mparatorlu�u diriltme hayalinde olan bu �evreler Osmanl� Hanedanl���n� sona erdiren, Hilafeti kald�ran, teokratik devlet d�zene�ini laiklik ilkesi ile y�kan, kad�nlar� �zg�r k�larak erkekle e�it konuma ta��yan, T�rk dilinden Arap harflerini kald�r�p atan, yeni bir alfabe olu�turan, �eriat, gericilik ve dincili�e kar�� en �l�mc�l darbeyi vuran ve d�nyada benzersiz bir devrimi ger�ekle�tiren T�rkiye Cumhuriyeti'ni, T�rk ulusunu, T�rk Devrimlerini �l�ml� �slam potas�nda eriterek ad�m ad�m yok etmeyi bir misyon ve vizyon olarak benimsemi� g�z�kmektedir.
T�rkiye'nin b�lgedeki varl���ndan ve di�er T�rk devletleri ile ili�kilerinin g��lenmesinden hi� bir zaman ho�nut olmam�� ABD, AB ve �srail'in de destekledi�i bu misyon ve vizyon yurt d���nda planlanan ve h�k�mete dikte edilerek ortaya koyulan ve ancak halktan gizli olarak meclis kapal� oturumlar�nda g�r���lebilecek bir "proje" oldu�u kan�s�n� uyand�rmaktad�r.
Kendi �lkesini yok etmeyi kafas�na koymu� bir h�k�met d���nebiliyor musunuz? ��te �lkenin i�inde bulundu�u durum budur. Fransa, Rusya, K�ba, �in gibi �lkeler de halk devrimleri ger�ekle�tirmi�, ama onlar�n hi�biri �eriat, irtica, hilafet kurumu gibi kemikle�mi� yap�lanmalara kar�� m�cadele etmemi�, ne alfabelerini, ne kad�n�n konumunu, ne de k�l�k k�yafetlerini de�i�tirmi�lerdir. ��te bu bak�mdan T�rk Devrimi d�nyadaki en k�kten, en zor ve en inan�lmaz devrimdir. �ok zor ko�ullar alt�nda do�mu�, i� ve d�� d��manlara kar�� destans� bir sava��m verilmi�tir.
Bu yap�l�rken kimsenin etnik k�kenine bak�lmam��, devrim bu topraklarda ya�ayan ve i�galcilere kar�� Kurtulu� Sava�� veren Anadolu halklar�n�n olu�turdu�u "ulus" taraf�ndan ger�ekle�tirilmi�tir. Ulus bilince sahip olamayan halklar devrim yapamazlar. Ba��ms�zl�k sava�� veremezler. Her ayaklanma ve ba�kald�r� da "devrim" olarak tan�mlanamaz.
�lkemizi ve ulusumuzu olu�turan insanlar�n �e�itli etnik k�kenlerden geliyor olmas� �ok do�ald�r. T�rkiye'nin �z�n� ve halklar�n �elikle�mi� birlikteli�ini i�te bu "Anadolu Birli�i" veya "Anadolu Ruhu" olu�turur. Ancak, bu birli�in ve ruhun zay�flat�lmas�, kirletilmesi, a�a��lanmas� I. D�nya sava��ndan itibaren, halklar�n birbirine d��man edilmesi projesiyle inceden inceye planlanan k��k�rtma ve siyasal oyunlarla g�ndeme ta��nm��, BOP ve e�ba�kanl�k sistemiyle uygulamaya konmu�tur.
Bu �lkede hi� kimse etnik k�keni gerek�e g�sterilerek d��lanmam��, yurtta�l�k haklar�ndan, anayasal haklardan mahrum b�rak�lmam��t�r. Rum, Ermeni, Yahudi ve Levantenlere �ok �zel ticari ayr�cal�klar bile tan�nm��t�r. Hatta, Prof. Yal��n K���k'�n "Sabetayist Hegemonya" tezlerini dikkate al�rsak bu �lkede t�m kurumlar, f�rsatlar ve kap�lar T�rk k�kenli olmayanlara daha fazla a��k gibidir. "Varl�k Vergisi, 6-7 Eyl�l, Sivas Katliam�" gibi olaylar kar�� devrimci unsurlar�n fa�ist uygulama ve k��k�rtmalar� sonucunda meydana gelmi� olup bunlar� t�m ulusa mal etmek b�y�k haks�zl�k olur.
Bug�nk� mevcut stat�ko ve ko�ullarda, �u an, e�er en �ok Do�udaki insan�m�z s�k�nt� �ekiyorsa bunun nedeni b�lge insan�n�n d��lanmas� veya etnik ayr�mc�l�k de�il, ancak, oradaki feodal yap�, �a�d��� t�reler, a�iretler, tarikatlar, a�alar, �eyhler, pirler, K�rt��l�k ve ter�rd�r.
A�alar�n halktan gasp etmi� olduklar� t�m topraklar� halka geri vermek yerine, s�n�r b�lgelerindeki may�nl� arazileri temizleyerek topraks�z k�yl�lere da��tmak, b�lgenin demografik yap�s�n� g�neye do�ru kayd�rmaya ve s�n�r �izgilerini de�i�tirmeye y�nelik uzun vadeli bir hedef sapt�rma ve kand�rmacan�n �n haz�rl�klar�d�r. Bu yap�ld��� takdirde T�rkiye'nin en hassas b�lgeleri ve en uzun s�n�r� g�neydo�u s�n�r�n�n g�venli�i ve savunma d�zene�i iyice zay�flayacak ve sonunda feda edilen T�rkiye olacakt�r.
Oysa, yap�lmas� gereken g�neydo�u s�n�r�n�n daha �ok tahkim edilerek s�zmalar�n �n�ne ge�ilmesi; a�alara ait k�ylerin, bucaklar�n, arazilerin ko�ulsuz halka da��t�lmas�; a�al�k ve a�iret d�zeninin tamamen ortadan kald�r�lmas�d�r. Bu yap�l�nca a�iretler ve etnik diller de kendili�inden ortadan kalkacakt�r. ��te devrim budur. Yak�nd�r.
Anadil ve dil �zerine
ANAD�L ve ANAD�L�
Etnik gruplar�n veya a�iretlerin konu�tuklar� y�reden y�reye de�i�en dillere "anadil" demek dilbilim a��s�ndan do�ru de�ildir. Her �eyden �nce "anadil" ve "anadili" kavramlar�n� kar��t�rmamak gerekir.
"Anadil" (langue matrice) bir �lkede konu�ulan genel, ortak ve temel ulusal dildir. Bu T�rkiye'de T�rk�e, ABD'de �ngilizce, Fransa'da Frans�zcad�r. "Anadili" (langue maternelle) ise ki�inin do�du�u �evre ve ortama g�re konu�tu�u "anne dili" veya ailesinden do�rudan ��rendi�i �znel dildir.
�rne�in, bug�n T�rkiye'de ya�ayan Yahudi cemaati kendi aralar�nda "Ladino" denilen �spanyol-�brani kar���m� bir "anadili" konu�ur. Bu dilde T�rklere "verde", b�re�e "b�rekitas" denir. �zel isimler ve soyisimler Ladino k�kenli (Stella, Roza, Liza, Flora) olabilir. Ancak, hi�bir Musevi �ocuklar�na "Ladino" ile e�itim ve ��retim verilmesini akl�ndan bile ge�irmez.. Bu dilde televizyon yay�n� yap�lmas� talep edilirse buna en ba�ta Yahudi cemaati kahkahalarla g�lecektir. ��nk� i�levini yitirmi�, bilim d��� kalm��, s�zc�k da�arc��� k�t bir dil ne i�e yarar ki? O ancak folklorik bir nostalji olarak ya�l�lar� e�lendirebilir. Akl� ba��nda bir Musevi i�in bir d�nya dili olan �spanyolca, �branice veya �ngilizce ��renmek daha mant�kl� bir yol olacakt�r.
O halde, -i�in asl�n� bilmeden- etnik dillere "anadil" denmesi, "herkesin kendi etnik dilini kullanmas�, bu dillerde radyo ve televizyon yay�nlar� yap�lmas�" gibi isteklere ye�il ���k yak�lmas� bu nedenle bo�, anlams�z ve gereksizdir. ��nk�, �rne�in K�rt�e konu�an veya konu�tuklar� �ne s�r�len a�iretler veya gruplar bile kendi aralar�nda anla�makta zorlan�rlar. K�rt�enin �ok farkl� a��zlar� vard�r. K�yden k�ye bile de�i�kenlik g�sterir. Hangi birine �ncelik vereceksiniz?
K�rt olarak tan�mlanan etnik gruplar (K�rtler, Zazalar vs) Fars�a, T�rk�e veya Arap�a gibi dilleri konu�urlar. Ancak, dilleri d�nmedi�inden, konu�tuklar� T�rk�e nas�l �iveli veya kabaysa, konu�tuklar� Fars�a ve Arap�a’da kabad�r. Bu kaba T�rk�eyi nas�l ki ayr� bir dil olarak tan�mlamak m�mk�n de�ilse, ayn� �ekilde, konu�tuklar� �b�r iki dili de ayr� diller olarak tan�mlayamay�z. De�i�ik telaffuzlar�n nedenleri ise anatomik g�rtlak yap�s�, sentaks, fonolojik ve fonetik alg�lama yetersizli�i ve dikkatsizli�i olarak s�ralanabilir.
Konu�ulan bu bozuk T�rk�e i�in bir alfabe uydurup bunu ayr� bir dil kategorisine sokabilir miyiz? �rne�in "Van'da k�� mevsimi hakikaten �ok so�uk olur" t�mcesini y�resel a��zla s�ylendi�i gibi "Vuan'da g�� muevs�mi hagkigaten cog sogik olir" veya buna fonetik bir alfabe uydurup "Wan'da k�� mevs�mi xaqiqaten �oq sogiq olir" diye yazabilir miyiz? ��te al�n size ayr� dil, i�te ayr� alfabe diyebilir miyiz? ��te bug�n yap�lmakta olan budur. A�iretlerin konu�tu�u bozuk Fars�aya bir alfabe uydurularak ayr� bir dilmi� gibi lanse edilmektedir.
K�rt�e bat� Fars (�ran) dilinin bir leh�esi, daha do�rusu �ivesidir. Bat� �ran dili ne demek ? Bat� Fars�a. Yani K�rtlerin konu�tuklar� dil Fars�a’n�n bat� �ivesidir, yani Bat� Fars�a'd�r. �yleyse, dilleri d�nmedi�inden, Fars�a’y� do�ru d�r�st konu�amad�klar�ndan bu dile K�rt�e denmesi mant�kl� m�d�r ?
K�rt�e, Zazaca, Sorani, Kurmanca, Zazaki vs gibi tan�mlanan a�iret/kabile dilleri Afrika kabile dilleri gibi s�zc�k da�arc��� az, geli�memi� dillerdir. Bilimsel, e�itsel ve d���nsel soyutlamalar� gerekti�i gibi ifade edemezler. Bu nedenle, bu dillere alt diller veya ikincil diller demek daha do�ru olacakt�r.
BAB�L KULES� VE ��BBOLET
Farkl� dillerin, hatta telaffuzun ne kadar ya�amsal bir sorun oldu�una dair en eski �yk�lere Tevrat'ta rastl�yoruz. �lk �yk� ��yle: Eski �srail'de Efraim ve Gilat kentleri aras�nda sava� ba�lay�nca bir �ok Efraimli b�lgeden ka�maya �al���r. Gilatl�lar yakalad�klar� ka�aklar�n Efraimli olup olmad���n� anlamak i�in onlar� bir dil s�nav�ndan ge�irir, ��nk� Efraimliler "�" harfini telaffuz edemiyorlard�. 42.000 ki�i bu gerek�eyle �ld�r�l�r:
"�eria Irma��'n�n ge�itlerini tutan Gilatl�lar, ge�mek isteyen ka�aklara, Efraimli misin? diye sorarlard�. Adam, hay�r derse, o zaman ona, �ibbolet de bakal�m, derlerdi. Adam sibbolet derdi. ��nk� �ibbolet s�zc���n� do�ru telaffuz edemezdi. . Bunun �zerine onu yakalay�p �eria Irma��'n�n ge�it veren yerlerinde �ld�r�rlerdi. O g�n Efraimli k�rk iki bin ki�i �ld�r�ld�." (Holy Bible, New International Version,Zondervan Publishing House, 1986, Judges 12: 5-6; Kitab� Mukaddes, Tevrat, Hakimler, 12: 5-6, T�rk�e �ev. H. Can)
�kinci �yk� ise �nl� Babil Kulesi hakk�nda olup "dili bir ve s�z� bir" ve "tek bir halk" olan insanlar�n bir kent ve bir kule in�a etmek �zere biraraya topland�klar�, ancak, ilahi bir "dilsel a��l�m" sonucunda birbirleriyle anla�amaz hale gelip nas�l b�l�n�p da��ld�klar� anlat�l�r:
"Ve t�m d�nyan�n dili bir ve s�z� birdi. �nsanlar do�uya do�ru g�� ederken �inar b�lgesinde bir ova buldular ve orada oturdular. Birbirlerine dediler, gelin tu�la yap�p iyice pi�irelim. Ta� yerine tu�la, har� olarak da zift kulland�lar. Ve dediler, t�m yery�z�ne da��lmayal�m, gelin kendimize bir kent ve g�klere eri�ecek bir kule bina edelim ve kendimize bir nam yapal�m. Fakat Rab insanlar�n yapmakta oldu�u kenti ve kuleyi g�rmek i�in a�a��ya indi. Ve dedi: ��te tek halkt�rlar ve onlar�n hepsinin dili birdir. Bunu yapmaya ba�lad�klar�na g�re planlad�klar�n� ger�ekle�tirmede hi�bir engel tan�mayacaklar. Gelin, a�a�� inip dillerini kar��t�ral�m ki birbirlerini anlamas�nlar. B�ylece Rab insanlar� yery�z�ne oradan da��tt� ve kenti in�a etmeyi b�rakt�lar." (Holy Bible, New International Version,Zondervan Publishing House, 1986,Genesis 11: 1-8; Kitab� Mukaddes, Tevrat, Do�u� 11: 1-8, T�rk�e �ev. H. Can)
"Rab" denilen tanr�n�n "kuleyi g�rmek" i�in apar topar "a�a�� inerek" insanlar�n dillerini neden kar��t�rd��� ve onlar� birbiriyle anla�amayacak bir konuma neden getirdi�i etik ve teolojik a��dan tart��maya a��kt�r. ��nk� dillerin ayr��t�r�lmas� insanlar�n da ayr��mas�na ve b�l�nmesine yol a�m��t�r. Yoksa T�rkiye'nin de ayn� tevratik y�ntem ile b�l�nmeye, ayr��t�r�lmaya ve da��t�lmaya do�ru s�r�klenmesi mi planlan�yor?
Ku�kusuz, T�rk �niversitelerinde etnik dillerin dilsel �zellikleri, k�kenleri akademik olarak incelenebilir, dilbilimsel ara�t�rmalar ve �al��malar yap�labilir. Ama, bu dillerde e�itim vermek, ��renci yeti�tirmek gibi bilim d��� sapk�nl�klara zaten Anayasan�n 42. maddesi engeldir.
Zira etnik dilde e�itim ve ��retim ter�re ve b�l�c�l��e en b�y�k deste�i vermek anlam�na gelecektir. Bunun �zg�rl�k, demokrasi ve insan haklar� ile hi� bir ilgisi yoktur. T�rkiye Yugoslavya veya Irak gibi b�l�n�rse irili ufakl� kukla devlet say�s� artacak ve bat�l� g��ler b�lgede �ok daha rahat at ko�turabilecektir.
A��l�m ve Sa��l�m
K�rt ve Ermeni a��l�m� s�reci ba�lad���ndan beri h�k�metin yurt d���ndaki patronlar�ndan ald��� y�nerge �zerine "inad�m inat, ad�m k�r Murat" bir tutumu na�ar s�rd�rmeye kararl� oldu�una; "�eriatla y�netilmedi�i i�in bu k�f�r �lkesi y�k�lmal�d�r ve y�k�lmas� i�in her yol m�baht�r" dar�l harp s�ylemiyle hi� �ekinmeden yolsuzluk ve h�rs�zl�klara g�z yummaya devam edece�ine; " bu a��l�mlar� hele bir ba�latal�m, arkas� gelirse gelir, velev ki gelmezse bir ad�m geri atar bekleriz, ortal�k yat���nca iki ad�m daha y�r�r�z, sonra yine bekleriz..." taktikleriyle T�rkiye'ye kar�� sanki a��k�a ilan edilmemi� bir psikolojik sava��n �nc�l���n� yapt���na dair ayd�nlarda ve muhalefette ciddi ku�kular vard�r.
�yle ki, ter�r �rg�t�n�n savundu�u g�r��ler iktidar taraf�ndan "Demokratik A��l�m" veya "Milli Birlik Projesi" gibi s�rekli de�i�tirilen tan�mlarla kamufle edilerek kamuoyuna dayat�lmakta, "analar�n g�zya�lar� dinsin" s�m�r�s�ne s���n�larak timsah g�zya�lar� d�k�lmekte, s�zde bar�� ve demokratikle�me re�etesiyle topluma y�lg�nl�k ve bezginlik zokas� yutturulmakta, ulusal kimli�imizi k�rmaya y�nelik her t�r s�ylem ve eylem h�k�met�e silahs�z olarak ger�ekle�tirilmektedir. A��l�mlar�n TBMM'de gizli oturumda g�r���lmesinin talep edilmesi de bunlar�n yurt d���ndan gelen direktifler oldu�u yolundaki varsay�mlar� g��lendirmektedir.
Bir �ok deneyimli siyaset�i bug�n T�rkiye ile g�r�lecek hesab� ve kuyruk ac�s� olanlar�n mevcut h�k�metin "ne yaparsan�z yap�n ama yeter ki dinime dokunmay�n" sumen alt� mesaj�n� f�rsat bilerek ulusumuza bedel ve diyet �detmek i�in birbiri ard�nca kuyru�a girdiklerine dikkat �ekmektedir.
Bu s�re�te, “T�rk milleti” veya "T�rk ulusu" kavram�n�n "marjinal bir etnik kal�nt�" gibi tan�mlanmas�, "36 etnik grup, zenci-beyaz �a�r���mlar�, T�rkiyelilik, alt–�st kimlik" gibi hezeyanlar�n da ter�r�n �lkemizde y�llard�r yapt��� tahribattan daha fazla bir tahribata yol a�t��� yine muhalefet liderlerince dile getirilmi�tir.
MGK B�LD�R�S�
2009A�ustos ay�nda yay�nlanan son MGK bildirisi "K�rt A��l�m�"na destek verir bir i�eri�i yans�tt���ndan iki muhalefet partisi buna bir hayli sert tepki g�stermi�, CHP ve MHP ba�kanlar� 24 A�ustos 2009 g�n� canl� yay�nlarla ulusa, h�k�mete ve orduya seslenmi�ler, �nemli uyar�larda bulunmu�lard�r. Orduyu da hedef alan bu uyar� ve ele�tirilerden sonra Genelkurmay 25 A�ustos 2009da yay�nlad��� "Zafer Haftas�" mesaj�nda
"k�lt�rel farklara sayg�l� olundu�u, ancak, k�lt�rel farklar�n siyasalla�t�r�lmas�, siyasal temsil arac� olmas�, siyasal kimlik haline getirilmesinin anayasal �er�evede m�mk�n g�r�lemeyece�ine";
"demokrasinin sundu�u f�rsat alanlar�n� kullananlar"�n ter�r eylemlerini ho�g�rmelerinin kabul edilemeyece�ine;
"tart��ma �zg�rl���n�n devletin varl���n� riske sokacak, �lkeyi kutupla�maya, ayr��maya, �at��ma ortam�na s�r�kleyecek konular� i�ermemesi" gerekti�ine;
Anayasa'n�n de�i�tirilmesi teklif bile edilemez "T�rkiye devleti, �lkesi ve milletiyle b�l�nmez bir b�t�nd�r. Dili T�rk�e'dir." ilkesine g�ndermede bulunarak "ulus-devlet ve �niter-devletin korunmas�nda taraf oldu�unu ve taraf olmaya devam edece�ine" vurgu yapm��t�r.
Bu �nemli bir vurgudur, ��nk� e�er TSK burada "taraf" ise, �yleyse "kar�� taraf" kimdir? E�er askeri a��dan bir kar�� taraf varsa, o halde, her iki taraf aras�nda bir �at��ma olas�l���n� da �ng�rmek gerekebilir. Bu belki de ba�lam�� veya ba�layacak bir sava� da olabilir.
Mesaj�n son b�l�m�nde yap�lan "itidal" �a�r�s�n� da hem kitlelerin tepkisini hem de TSK'deki olas� bir i� kaynamay� yat��t�rmaya y�nelik bir tutum olarak yorumlayabiliriz. Ordu i�inde mevcut gidi�attan ciddi endi�e duyanlar�n oldu�u s�ylememek herhalde safdillik olur.
UYARILARI TAKAN YOK Kimse kendi kendini ve bu milleti kand�rmas�n. Yap�lan t�m uyar� ve ele�tirilere h�k�met ve ayr�l�k�� �evrelerin zerre kadar ald�rd��� yoktur. ��nk� arkalar�nda ABD ve AB vard�r. T�rkiye'nin g�z g�re g�re, "cin �i�eden ��kt�", "bu yoldan d�n�� yok, bu devlet politikas�d�r" gibi hezeyanl� s�ylemlerle ger�ekten de �ok tehlikeli ve d�n��� olmayan bir yola do�ru h�zla s�r�klendi�ini izlemekteyiz. Bug�n �lkenin geldi�i nokta ter�rle m�cadelede ba�ar�l� olunamad���n�n a��k bir g�stergesidir. Ter�re kar�� ba�ar�l� olmak, ter�rist yok etmek veya eleba��lar�n� yakalamak de�ildir. ��nk� eleba�� yakaland�ktan sonra da ter�r artarak s�rm�� ve i�te geldi�imiz noktaya bak�n.
1915 �anakkale zaferini kazanm�� olan �lkemiz di�er t�m cephelerde yenildi�i, daha do�rusu bir �ok cephede ordular�m�z hi� sava�madan teslim oldu�u, i�in I. D�nya sava��ndan yenik ��km��t�r: Selanik'teki ordu tek bir mermi atmadan teslim olmu� (1911), Libya, M�s�r ve Filistin'deki ordular �talyanlara ve �ngilizlere kar�� ba�ar�s�z olmu� (1914-18), Musul ve Kerk�k'� savunan birlikler ise Mondros ate�kesi ilan edilmesine ra�men -pozisyonlar�n� koruyacak yerde- padi�ah�n emri ve �ngiliz ordusunun tehdidi �zerine geri �ekilmi�tir (1918).
Ate�kesten hemen sonra M�ttefik askerleri �anakkale Bo�az�n� boylu boyunca ele ge�irmi� ve �ngiliz, Frans�z, �talyan donanmalar� �anakkale'den g�le oynaya ge�erek ba�kent �stanbul'a gelmi�tir. Bunu �anakkale zaferini k���msemek i�in s�ylemiyorum, g�zlerimiz a��ls�n diye s�yl�yorum. Mustafa Kemal 1919da Samsuna do�ru yola ��karken m�ttefik donanmas� hala Bo�azda idi ve �stanbul i�gal alt�ndayd�.
CHP ve MHP'nin g�nahlar� �ok olmas�na ra�men uyar�lar� genel hatlar�yla yerindedir. Fakat yeterli de�ildir. �lke �ap�nda ilerici kurulu�lar�n deste�iyle mitingler d�zenlenerek bu gidi�at, ekonomik durum ve i�sizlik se�imlere kadar s�rekli protesto edilmelidir. Ancak, burada �u soruyu da sormak durumunday�z: CHP ve MHP e�er iktidar olsalard� acaba durum bundan farkl� olabilir miydi? Yoksa onlar�n da bu yurt d���ndan dayat�lan ��z�lme s�recine, �imdi muhalefetteyken direndikleri gibi, kar�� koyamayacaklar�n� varsayabilir miyiz?
Kendi konumlar�n� korumak, kurtarmak, talan ve ya�ma d�zeninin a���a ��kmas�n� engellemek i�in iktidar sahiplerinin g�zlerini k�rpmadan ve bir an i�in bile teredd�t etmeden - ��nk� onlar i�in feda edemeyecekleri tek �ey haks�zl�kla kazanm�� olduklar� muazzam servetleridir- �lkeyi her t�rl� kaos ortam�na, i� sava�a, kom�u �lkelerle s�cak �at��maya s�r�kleyebilecekleri olas�l��� asla ak�ldan ��kar�lmamal�d�r. ��nk�, a�l�k, i�sizlik ve ekonomik krizleri �nlemenin klasik �� yolu vard�r: �u an yap�ld��� gibi g�ndemi "Ergenekon" veya "A��l�m" gibi konularla me�gul etmek, ikincisi fa�ist darbe, ���nc�s� sava�t�r.
Ortada hi�bir neden yok iken ABD'nin elindeki demode olmu� f�ze kalkan sistemlerini -demode olmasa bunlar� hi� ABD T�rkiye'ye satar m�?- a�l�ktan nefesi kokan bu �lkenin sat�n almaya kalk��mas� kimlerin ��karlar�na hizmet etti�imizin a��k bir g�stergesidir. E�er T�rkiye'ye �ran veya ba�ka bir yerden bir bir tehdit varsa o zaman s�n�rlardaki may�nlar niye s�k�l�yor? E�er tehdit yoksa bu f�ze kalkan� sistemi neden al�n�yor?
|
|
22.08.2009 10:38:12
|
Muhtelif g�r��ler |
| |
T�RK�YE K�RT KAPANINDA
“Demokrasi, e�itlik, karde�lik, �zg�rl�k, sevgi” gibi sihirli kavramlar siyaset alan�nda iki ucu keskin b��ak gibidir. Fevkalade istismara a��k kavramlard�r. Yerinde, zaman�nda ve ustaca kullanmas�n� bilmezseniz sizi yaralar, yok eder... Bunu en iyi kullanan �lkeler �ngiltere, ABD, ve �srail'dir.
K�RT A�ILIMI YEN� B�R PROJE M�?
"K�rt a��l�m�" yeni bir d���nce, s�re� veya "proje" de�ildir. I. D�nya Sava��ndan yenik ��km�� Osmanl� Devleti'ne dayat�lan �artlar aras�nda "K�rt A��l�m�" da vard�. Acz i�indeki Osmanl� hanedan� ve h�k�metinin 10 A�ustos 1920de kabul etti�i ve imzalamaktan gocunmad��� 317 maddeden olu�an Sèvres Antla�mas�n�n 63 ve 64. maddelerinde K�rt a�iretlerinin millet yap�lmas� ve ba��ms�z bir K�rt devletinin kurulmas� kabul ediliyordu.
Sèvres antla�man�n hi�bir zaman y�r�rl��e girmedi�i yolundaki resmi ve bilinen iddialar do�ru de�ildir. Antla�ma bal gibi y�r�rl��e girmi� ve bir �ok maddesi uygulamaya konmu�tur. Antla�ma h�k�mlerince Ermenistan devleti kurulmu� (Madde 28), Suriye, Filistin, Musul, Kerk�k elimizden ��km��, Filistin'de "milli bir Yahudi yurdu" kurulmu� (Madde 94-97), Hicaz denilen Suudi Arabistan ayr� bir devlet olmu�tur (Madde 98). Antla�man�n 63 ve 64�nc� maddelerine g�re:
"T�rkiye F�rat nehrinin do�usunda, Ermenistan, Irak ve Suriye aras�nda kalan b�lgede bir K�rt mahalli muhtariyet projesini kabul edecekti. Bu proje, �stanbul'daki �ngiliz, Frans�z ve �talyan temsilcilerinden olu�an bir kurul taraf�ndan haz�rlanacakt�. Antla�man�n imzalanmas�ndan bir y�l sonra b�lgenin K�rt ahalisi Milletler Cemiyetine ba�vurarak K�rtlerin b�y�k �o�unlu�unun T�rkiye'den ba��ms�z olmay� istedi�ini kan�tlar, ve Cemiyet bunu onaylarsa T�rkiye bu b�lgedeki t�m haklar�ndan vazge�ecekti. Bu durumda Musul'daki K�rtlerin bu ba��ms�z K�rt devletine kat�lmas� da engellenmeyecekti."
Peki niye bu devlet hemen kurulmad� da �ncelikle K�rtlere "mahalli muhtariyet" yani "yerel �zerklik" verilmesi g�ndeme geldi? ��nk� o y�llarda do�udaki a�iretlerde bir millet olma bilinci, niteli�i ve bir devlet kurmak i�in gerekli e�itimli insan g�c�, ekipman, kadro, ara�, gere� yoktu da ondan. Onun i�in �nce federatif �zerklik verilecek, T�rk �niversitelerinde ��renim g�recek gelece�in K�rt�� hukuk�u ve siyaset�ileri yava� yava� yeti�tirilecekti.
Projenin e�itim aya�� uygulamaya kondu ancak, "B�lgesel �zerklik Projesi" (B�P) uygulamaya konamad�. Neden? ��nk� o s�ralarda Kurtulu� Sava�� ba�lam��, T�rkler ve K�rtler i�galcilere kar�� birlikte �arp���yordu.
Bunun �zerine "proje" ertelendi. Ama iptal edilmedi. Ertelenen "proje" elveri�li ortam� bulunca uygulamaya konacakt�. Nitekim �yle oldu. T�rkiye i�i bo�alt�lan bir �irket, hortumlanan bir banka gibi hara� mezat k�resel tekellere �v�n�le pazarland�, sat�ld�, ya�maland�. "B�y�k Ortado�u Projesi" (BOP) ad� alt�nda kendine uyumlu bir e�ba�kan bulan ABD ve AB bu "eski proje"yi uygulamaya koydu. B�P BOP oldu.
POLYANNA AYDINLAR Osmanl� Ayd�nlar� Fransa, �ngiltere ve Avrupa'daki demokrasiyi g�rm��ler, hayran kalm��lard�. Ama, demokrasiyi kimin, nas�l kulland���na, nas�l y�nlendirdi�ine, nas�l denetledi�ine bakmam��lard�. Demokrasiyi denetleyenler �lkelerin asal �geleri, yap�lar� ve egemen birimleriydi. �rne�in �ngiltere'de, imparatorlu�un asal unsurlar�n� olu�turan �ngilizlerdi. Hindistan, G�ney Afrika ve M�s�r imparatorluk s�n�rlar� i�inde oldu�u halde �ngiliz Parlamentosunda tek bir Hintli, Afrikal�, M�s�rl� milletvekili yoktu.
Oysa 17 Aral�k 1908de a��lan ilk Osmanl� Meclisinde milletvekili da��l�m� �u �ekildeydi: 142 T�rk, 60 Arap, 25 Arnavut, 23 Rum, 12 Ermeni, 5 Yahudi, 4 Bulgar, 3 S�rp, 1 Romen! 275 ki�ilik bu ilk Mecliste T�rk olmayan milletvekili say�s� 133, T�rk olanlar 142 idi. Ku�kusuz, Avrupa bu durumdan �ok ho�nuttu, ��nk� onlar i�in yar�ya yak�n� T�rk olmayan bir meclisi ikna etmek Abd�lhamit'i ikna etmekten �ok daha kolayd�.
Siyaset bilimcileri, sosyologlar� olmayan, ekonomi politikadan bihaber, dine dayal� bir devlet olan Osmanl� devletinin gen� subaylar�n�n ve ayd�nlar�n�n masonik derneklere �ye olarak e�itlik, karde�lik, �zg�rl�k gibi g�z kama�t�r�c� kavramlar�n pe�inden a�z� a��k ayran budalas� gibi s�r�klenmeleri, bu kavramlar�n geli�ig�zel kullan�m�n�n devlet yap�s�n� temelden sarsaca��n� fark edememeleri, ulus ve tarih bilincinin noksanl���ndan kaynaklan�yor olsa gerek.
G�n�m�zde de de�i�en bir �ey yok! Bir din devletine d�n��me s�recindeki �lkemizde ayn� mizansen tekrarlan�yor. "Polyanna ayd�nlar" yine bu kavramlar�n emrinde Avrupa ve Bat�’n�n hizmetindeler. “Daha fazla demokrasi”, "tarihi f�rsat", "demokratik a��l�m" veya “K�rt a��l�m�” diye tufaya gelenler medya deste�iyle al��t�ra al��t�ra olu�turulan bir "K�rt Kapan�" ile �lkeyi par�alaman�n d��mesine bast�klar�n�n herhalde fark�nda de�iller. Oysa bak�n ABD ve �srail demokrasiyi nas�l kullan�yor:
ABD'DE DEMOKRAS�
Yahudi-Hristiyan kar���m� bir inanca sahip olan Mormonlar 1846 y�l�nda Utah eyaletine yerle�mi�, Salt Lake City’i kurmu�lard�. Ancak, bir s�re sonra kendisini Halife (!) ilan eden Utah valisi Brigham Young, Musa �eriat�n� uygulamaya koyup �ok e�lili�in serbest b�rak�ld���n� ilan etti (1852). Young ba��ms�z bir �eriat devleti kurma yolunda haz�rl�klara ba�lay�nca ABD’de yer yerinden oynad�. Kimse Mormonlar�n “dinsel �zg�rl�k k�s�tlanamaz, �ok e�lili�e �zg�rl�k, dinimizi �zg�rce ya�amak istiyoruz, yasaklar kalks�n” ciyaklamalar�na kanmad�. ��nk� Mormonlar �ok e�lili�in Tevrat’ta yazd���n� ve Allah�n emri oldu�unu iddia ediyorlard�.
1857de ABD ba�kan� James Buchanan’�n emriyle Federal Ordu harekete ge�ti. Mormon militanlar� ile ABD ordusu aras�nda g�nlerce s�ren kanl� �at��malar ya�and�. 150 militan, asker, kad�n, �ocuk �ld�r�ld�. Sonunda Amerikan Silahl� Kuvvetleri Utah eyaletinde denetimi sa�lad�. Amerikan Y�ksek Mahkemesi �ok e�lili�in ahlak d��� y�z k�zart�c� bir su� oldu�unu ilan etti. 200 Mormon hapse at�ld�. �ok kad�nla evlenmek Utah eyaletinde ancak 1890da yasaklanabildi.
ABD h�k�meti ulusal g�venli�in tehdit alt�nda oldu�u durumlarda kimsenin g�z�n�n ya��na bakmaz, d�zene ayk�r� oldu�u saptanan dinsel ve siyasal giri�imlere en ufak bir ho�g�r� g�sterilmez.
Bunun en son �rne�i 28 �ubat 1993te Teksas eyaletinde ya�and�. 51 g�n s�ren bir ku�atmadan sonra FBI ajanlar� ve ABD ordusunun �zel timleri z�rhl� ara�, tank ve top�u deste�inde, gaz bombalar� atarak Teksas Waco'da bulunan Davidyen (Davidian, Davut�ular) Tarikat�n�n merkezine kar�� sald�r�ya ge�ti. �rg�t�n lideri David Koresh ile birlikte 21 �ocuk, 2 hamile kad�n olmak �zere toplam 76 ki�i �ld�r�ld�. Bu ABD tarihine “Waco Ku�atmas�” veya “Waco Katliam�” olarak ge�ti. 12 ki�i kurtulabildi. Kurtulanlar hapse at�ld�, mahkemeleri y�llarca s�rd�. Oysa biz ne kadar ho�g�r�l� ve demokratik bir toplumuz de�il mi?
�SRA�L'DE DEMOKRAS�
�srail s�k s�k se�im yap�lan demokratik, �ok partili �lkelerden biridir. N�fusun %80i Yahudi,%20si Filistinli Araplardan olu�ur. �srail'de �srail vatanda�� olarak yerle�ik 1.200.000 Filistinli Arap vard�r. Bunlar�n %83 M�sl�man, % 8.5 Hristiyan, % 8.3� D�rz�'d�r. M�sl�man Araplar i�in �srail ordusunda askerlik yapmak "zorunlu" de�ildir. Ama isteyen "g�n�ll�" olarak orduya kat�labilir.
Araplar�n se�imlere kat�lmas�, oy vermesi, parti kurmas� tamamen serbesttir. Ancak, Arap partilerin se�imlere kat�lmas� ve meclise girmeleri �e�itli yapt�r�m ve gerek�elerle �u veya bu �ekilde engellenir.
2009 se�imlerinde "�srail Merkez Se�im Komitesi" �� Arap partisinden ikisinin se�ime girmesini �srail devletinin b�l�nmez b�t�nl���ne ayk�r� s�ylemlerde bulunduklar� gerek�esiyle yasaklam��t�r. Se�imlerden sonra "�srail Y�ksek Mahkemesi" bu yasa�� iptal etmi�tir. Ancak, gelecek se�imlerde Arap partilerinin se�ime kat�lmalar� yine �e�itli gerek�elerle engellenebilecek ve demokratik d�zen s�rd�r�lecektir.
120 milletvekilinden olu�an �srail meclisinde 2009 itibarile Yahudi olmayan 12 milletvekili vard�r. Bu say�n�n artmamas�na �zen g�sterilir. Meclisin �branice ad� "tap�nak" anlam�na gelen "Knesset"dir. Yani Yahudiler Meclislerini kutsal bir tap�nak gibi g�r�yorlar. Biz ise meclis tavan�na �i� k�fte yap��t�r�yoruz !
PEK� N�YE ABD VE �SRA�L B�YLE DAVRANIYOR?
��nk� herkes ve �zellikle �srailli siyaset�iler �ok iyi biliyor ki bir ulus i�in "demokrasi, �zg�rl�k, e�itlik, karde�lik" gibi kavramlardan �ok daha de�erli, ya�amsal kavramlar ve ilkeler vard�r. Bunlar �lke b�t�nl���, ulusun varolmas�, s�n�rlar�n korunmas�, vatan, toprak gibi kavramlard�r. ABD dahil d�nyan�n her yerinde demokrasi bu �ekilde "uygulan�r". Hi� bir �lke kendi ulusal g�venli�i i�in tehdit unsuru olu�turacak �geleri, vir�sleri desteklemez, beslemez, kendi i�inde bar�nd�rmaz. Onlar� yok edemese bile "etkisiz" hale getirir.
�srail "a��l�m" yapmas�n� bilmiyor mu? Niye �srail "Arap A��l�m�" yapm�yor? "B�yle demokrasi olur mu?" diyebilirsiniz. Ne derseniz deyin, bug�n �srail d�nyan�n en ba�ar�l�, en zengin, en etkin �lkelerinden biri ve mini bir s�per g��t�r.
JLTV �LE TV-6
"Hotbird" uydusundan 2009 y�l�nda yay�na ba�layan JLTV (Jewish Life TV, Yahudi Ya�am� TV) isimli televizyon kanal�, �srail kuruldu�undan bu yana Arap devletleri ve �slami ter�r �rg�tlerine kar�� yap�lan sava�larda g�sterilen ba�ar�lar�, kahramanl�klar�, �srailli yerle�imcilerin h�k�mete direni�lerini, kad�n ve erkek askerlerin an�lar�n�, gazi ve sakat kalanlar�n sivil ya�amdaki s�k�nt�lar� dile getiren program ve yay�nlar yap�yor. Askerlere, gazilere ve �ehitlere b�y�k sayg� ve sevgi g�steriliyor, gen�ler bu bilin�le e�itiliyor.
Bizde ise, �ehitlerimizden "kelle", b�l�c�lerden "say�n" diye s�z ediliyor; gencecik askerlerimiz bol keseden �ehit olurken kodamanlar�n o�ullar� g�stermelik askerlik yap�yor, d�zmece raporlarla askerden muaf tutuluyor; �lkesi i�in kan�n� d�ken, ter�re kar�� sava�an kahraman generallerimiz, subaylar�m�z a�a��lan�yor, yarg�lan�yor, iftiralara u�ruyor, cezaevlerinde, hastane k��elerinde �lmelerine, intihar etmelerine neden olunuyor; b�l�c�l��� daha da azd�racak etnik dilde yay�n yapan TV istasyonlar� devlet taraf�ndan iftiharla devreye sokuluyor, �niversitelerde K�rt dili b�l�mleri a��l�yor; yurtsever bilim adamlar�, hukuk�ular, akademisyenler ve ayd�nlar sindiriliyor; bu da yetmiyor T�rk siyaset�iler b�l�c�lerin TV kanallar�nda g�r�� beyan ediyor.
�lke, Osmanl� Devleti'nin son g�nlerinden daha beter ve ac�nacak bir duruma d��m�� ve d��meye devam etmektedir. Bu �ekilde pald�r k�ld�r s�zde "demokratik a��l�ma" gidi�in sonu u�urum ve b�y�k bir felakettir. Ancak, T�rkiye'nin ba��na bu etnik belay� saran �evreler �unu bilsin ki bu kapan er veya ge� sahiplerini de yiyecektir.
��gal ordular�n� �stanbul ve �zmir'de alk��lar ve bayraklarla kar��layanlar ekme�ini yedikleri bu �lkeye kar�� ne kadar feci bir yanl��l�k yapt�klar�n� nas�l ki �ok sonra fark edip ama nas�l ki bunun bedelini �ok a��r bir �ekilde �dedilerse T�rkiye i�in kurulan bu tuzak da k�resel avc�lara ve onlar�n yardak��lar�na ayak ba�� olacakt�r. Kurt kapan� kurtlar i�in ise, o halde, T�rkiye'ye kurulmu� olan "K�rt kapan�" da en �ncelikle K�rtler i�in bir tuzak olacak, ava giderken avlanacaklard�r.
Osmanl� Devleti'nin tepe y�netimi ve Osmanl� hanedan� arkalar�nda mahvolmu� bir �lke ve milleti kendi makus talihiyle ba� ba�a b�rakarak, kimileri Alman denizalt�lar�, kimileri de �ngiliz sava� gemileriyle bu topraklar� onursuzca terk ettiler, yabanc� �lkelere s���nd�lar. Osmanl� ile birlikte sava�tan ma�lup ��kan di�er �lkelerin devlet adamlar�n�n hi�biri �lkelerinden ka�mad�, kendi �lkelerinin yazg�s�n� kendi halklar�yla hayatlar� pahas�na bile olsa payla�t�lar. �lkesinin ba�tan ba�a mahvolmas�na yol a�an ve a��r bir yenilgiye u�rayan Hitler bile onlar gibi ka��p yabanc� bir �lkeye s���nmad�.
Bakal�m T�rkiye Cumhuriyeti'ni bu hale d���renleri almaya hangi devletlerin filolar� gelecek ? Tek bir gemiye s��amayacaklar� kesin ! |
|
11.05.2009 15:14:56
|
Muhtelif g�r��ler |
| |
1968LERDEN B�R ANI...
1968 A�ustos sonu liseden bir arkada�la Fransa'day�z. Bir grup �ek ��renci ile tan��t�k.
O tarihlerde (20 A�ustos 1968) �ekoslovakya Rus, Do�u Alman, Macar ve Polonya ordusundan olu�an Var�ova Pakt� �lkelerince ba�tan ba�a i�gal edilmi�. "Prag Bahar�" tanklar�n g�lgesinde son bulmu�. ��galin nedeni �ekoslovak ba�kan Dubcek'in Ecevit tarz� bir sosyal demokratl��a ye�il ���k yakmas�.
Arkada��m koyu bir marksist-leninist oldu�undan i�gale destek veriyor. Ben kar�� ��k�yorum.
�ekler, T�rk oldu�umuzu ��renince Frans�zlar veya �ngilizler gibi �a��rmad�lar ve hi� oral� olmad�lar. �ek gen�lerin benden ��renmek istedikleri ilk �ey benim sosyalist veya kom�nist olup olmad���md�. Soru do�rudan soruldu: "Sen sosyalist misin?". Yan�t� do�rudan verdim: "Hay�r ben felsefi anar�izmden yanay�m". Anar�ist (!) olmama sevindiler. En k�t� insanlar onlar�n g�z�nde sosyalistler idi... Arkada��ma bozuldular �nce. Fakat o da sonradan onlara hak verince aradaki buzlar eridi.
�ki hafta onlarla beraber olduk. Asl�nda �ok ne�eli, g�lery�zl� insanlard�. ��lerinden baz�lar� i�gal alt�ndaki �lkelerine d�nmek istemiyordu. Ancak, geri d�nmedikleri takdirde aileleri Sibirya'ya s�rg�ne gidecekti. Bu �aka de�ildi ve kendilerine tebli� edilmi�ti. Sosyalizm ve kom�nizmden nefret ediyorlard�. Bu kelimeler ge�ti�i vakit "hovno" ve "biejdo prdelli" diyorlard�. Bunlar Slavca en a��r k�f�rler.
Vatan sevgisinin, yurt sevgisinin, i�gal alt�ndaki bir �lkenin ezik insanlar� olman�n ne demek oldu�unu ben o �ekoslovak gen�lerin y�zlerinde g�rd�m, onlardan ��rendim. Hepsi de �ok �fkeli ve utan� i�indeydi. �lkelerini seviyorlard�. Neyi, nas�l, neden kaybettiklerinin fark�ndayd�lar. Bir araya geldiklerinde co�ku i�inde gitar e�li�inde ulusal ve halk �ark�lar� s�yl�yorlard�. �ark�lardan biri bizim �ocuk �ark�lar�m�zdan "Nar gibi domatesle beyaz peynir" ile ayn� ezgideydi. Ayn� �ark�n�n T�rk�esini s�yleyince afallad�lar.
Diana isimli bir k�zla arkada� olduk. "Vatan, ulus, bayrak, ulus�uluk, yurtseverlik, vatanseverlik, ulusal onur" gibi kavramlar�n kapitalist-burjuva toplumlar�na �zg� i�i bo� kavramlar olmad���n� ve bunlar� ger�ekte ne demek oldu�unu ve ne anlama geldi�ini Diana'n�n gri-mavi g�zlerinden s�z�len ya�lardan ��rendim. Bunlar�n bize kendi �lkemizde "��retilmemi�" oldu�unu, veya bunlar� "��renememi�" oldu�umuzu o zaman hayretle fark ettim. O kavramlar en az�ndan o g�zya�lar� kadar de�erli ve kutsald�.
|
|
16.02.2009 21:11:20
|
Muhtelif g�r��ler |
| |
Barnabas �ncili ? Bu sahte kitab�n 15. y�zy�lda �talya’da yaz�ld���n�, yazar�n�n �slamiyete ge�mi� bir Hristiyan oldu�unu ve kitab�n akadaemik, teolojik ve bilimsel hi�bir de�erinin olmad���n� sa��r sultan bile duydu. |
|
16.02.2009 21:09:11
|
Muhtelif g�r��ler |
| |
T�rkiye Cumhuriyeti Y�k�l�rken
“�leride T�rkiye Cumhuriyeti’nin neden ��kt���n� yorumlayanlar,
eminim ki, hi�bir cumhuriyet bunca ihanete dayanamazd�, diyecekler.”
Vural Sava�
Onursal Yarg�tay Cumhuriyet Ba�savc�s� Vural Sava� “T�rkiye Cumhuriyeti ��kerken” isimli kitab�nda �lkenin ��k���nden birinci derecede T�rk halk�n� sorumlu tutuyor:
“Bilin� k�rl��� diye bir hastal�k var m� bilmiyorum... Herhalde y�llarca bir ihanet �emberinin i�inde ya�amak bilin� k�rl���ne neden oluyor. T�rk halk�n�n bunca uyar�ya kulak asmamas�, ba�ka ne �ekilde a��klan�r bilemiyorum.”
(T�rkiye Cumhuriyeti ��kerken, Vural Sava�, Bilgi Yay�nevi, 3. Bas�m, Mart 2004, s: 7)
G�n�m�zden 85 y�l �nce, 1914 y�l�nda ise �mer Seyfettin “T�rk S�z�” dergisinde, T�rkiye’nin Avrupal�lar taraf�ndan y�r�t�len bir plan dahilinde b�l�nmesinden, zay�flat�l�p yok edilmesinden s�z ediyor. Daha o tarihlerde ne Atat�rk var, ne Kurtulu� Sava�� ba�lam��, ne de cumhuriyet ilan edilmi�ti. I. D�nya sava�� bile ba�lamam��t� ve iktidarda Abd�lhamit’i askeri bir darbeyle devirmi� olan (31 Mart vakas�) �ttihat Terakki Partisi vard�. Me�rutiyetle y�netilen o zamanki T�rkiye’nin son g�nleri ayn� g�n�m�z T�rkiye’sinin son g�nleri gibiydi:
“T�rkiye’nin b�l�nmesi kesindi. ��nk� (Avrupa devletleri) Asya ya�mas�nda (T�rkiye’yi) engel g�r�yorlard�. �nce onu zay�f b�rakmak, mahvetmek gerekliydi. Hemen bir y�zy�l �nce Avrupal�lar aleyhimize kalkm��, Navarin’de donanmam�z� yakarak Yunanistan� icat etmi�lerdi.
Romanya, S�rbistan Karada�, Bulgaristan, Do�u Rumeli, Cezayir, Tunus, K�br�s, M�s�r, Sudan bizden kopar�lm�� ve son idam karar�m�z Reval G�r��mesi’nde verilmi�ti. 1908de Me�rutiyet ilan edilince bu idam karar� g�ya ertelendi. Ancak, bu erteleme t�mden yaland�. Bizi yery�z�nden kald�rmak i�in �izilen plan duruyordu. Bosna-Hersek zorla elimizden ��kt�. Sorunlar oldu�u gibi duruyordu: Makedonya sorunu, Arnavutluk sorunu, Girit sorunu, Bo�azlar sorunu, Do�u Anadolu sorunu, Mezopotamya sorunu, Irak sorunu, Suriye’nin ba��ms�zl��� sorunu, Arabistan sorunu... Bu sorunlar� Avrupal�lar birer birer ��zeceklerdi. Yaln�z hepsinin uygun zaman�n� bekliyorlard�.”
(�mer Seyfettin, Primo T�rk �ocu�u, B�t�n Eserleri, Cilt 3, Bilgi yay�nevi, 2002, s: 13, 14; Metin taraf�mdan sadele�tirilmi�tir)
Dikkat edersek Seyfettin, “Osmanl� �mparatorlu�u” demiyor, “T�rkiye” diyor. ��nk� zaten 1774 y�l�lnda imzalanan �nl� K���k Kaynarca Antla�mas� ile Osmanl� �mparatorlu�u uluslaras� ili�kilerde ba��ms�z bir �lke olma niteli�ini ve kendi yazg�s� hakk�nda son s�z sahibi olma hakk�n� yitirmi�, bu tarihten sonra ba�ta �ngiltere olmak �zere Osmanl� �mpartorlu�undan biraz da alayc� bir �ekide “Turkey” (hindi) olarak s�z etmek yayg�nla�maya ba�lam��t�. Avrupal� tarih�iler de Osmanl� yerine daha �ok T�rkiye demeyi tercih ederler.
2009 y�l�nda duruma bak�yoruz: T�m sorunlar ��z�mlenmi�: Makedonya, Arnavutluk, Girit, Mezopotamya, Irak, Suriye, Arabistan elimizden gitmi� ! Bir tek “Do�u Anadolu” sorunu duruyor. O da B�y�k Ortado�u Plan� (!) kapsam�nda ��z�lecek herhalde.
�mer Seyfettin Kabata� Lisesinde edebiyat ��retmeniydi. Kurtulu� Sava��n�n kazan�ld���n� g�remeden 1920 y�l�nda �eker hastal���ndan �ld�. 36 ya��ndayd�.
"Bo�luksuz Bir Yaz�." |
|
|
Etnik �ovenizm ve dinsel gericili�in g��lendirilmesi i�in t�m kap�lar ard�na kadar a��l�rken ulusal kimli�imizin, bilincimizin, istencimizin ve cumhuriyet devrimleriyle b�y�k zorluklarla elde etmi� oldu�umuz kazan�m ve �zg�rl�klerin ayaklar alt�na al�nmas�, T�rk entelijansiyas�n� sindirmeye y�nelik bilim adamlar�, ayd�nlar, hukuk, yarg� ve medya �zerindeki y�ld�rma politikalar�, Atat�rk ve ordunun y�prat�lmaya �al���lmas� kabul edilemez.
Buna izin verenler, bunu ho�g�renler, �lkenin b�l�nmesini kolayla�t�rmak i�in bilerek dolayl� ve dolays�z y�nlendirmeler planlayanlar, ye�il ���k yakanlar, arka ��kanlar, bir g�n t�m bunlar�n hesab�n� vermek zorunda kalacaklar�n� ve tarihte hangi s�fatlarla hat�rlanacaklar�n� ak�llar�ndan ��karmas�nlar.
|
|