Yalnýzca hava, ýþýk ve arkadaþýn varsa hiç üzülme. -Goethe |
|
||||||||||
|
Ýblis’in büyüklenmesinin en önemli nedeni nefsinde gizlediði enaniyetiydi. Karþýlýðýnýn sonsuz azap olmasý, enaniyet özelliðini içinde taþýmanýn insan için ne büyük bir tehlike olduðunu göstermesi açýsýndan oldukça önemlidir. “Göklerde ve yerde her ne varsa -isteyerek de olsa, istemeyerek de olsa- Allah’a secde eder. Sabah akþam gölgeleri de (O’na secde eder).” (Ra’d Suresi, 15) ayeti tüm canlýlarýn Allah’a boyun eðip secde ettiðini haber verir. Güneþ, ay, yýldýzlar, daðlar, bitkiler, aðaçlar ve gölgeler de Allah’a tamamen teslim olmuþtur. Ancak Allah karþýsýnda aczinin bilincinde olmayan insan teslim olmakta direnir. Allah’a teslimiyetin kanýtý olan namaz ibadeti Allah’a yakýnlaþmak için önemli bir yoldur. Namaz, yalnýzca Allah’ýn hoþnutluðunu umut ederek, huþuyla Allah’ý zikrederek, samimiyetle O’na yönelerek kýlýnmalýdýr. Kendimizi günlük olaylarýn yoðunluðuna býrakacak olursak, gaflete kapýlabiliriz. Ancak namaz, çirkin davranýþlardan alýkoyduðu gibi, Allah’ýn huzurunda sorguya çekileceðimizi, ölümün yakýnlýðýný, cennetin, cehennemin varlýðýný ve Allah’ýn sonsuz kudret sahibi olduðunu bize hatýrlatýr. Allah, namazda yalnýzca O’nu anmamýzý, yüceltmemizi ve bütün noksanlýklardan tenzih ederek O’nu birlememizi buyurur. Namaz, Allah’a karþý aczimizi hissettiðimiz bir ibadettir. Rükûda O’na boyun eðer, secdede korkumuzu hissederiz. Allah’a yönelip dönmemizi saðlar namaz ve Yaratýcýmýz’ýn sýnýrlarý içinde bir yaþam sürdürmemize yardýmcý olur. Namazla Allah’a yönelmek imanýmýzda derinliði, samimiyetimizi ve O’na olan yakýnlýðýmýzý artýrýr. Allah, namaz kýlýp, Kendisi’ne yönelen kullarýna rahmet kapýlarýný açar, onlarý kötülüklerden arýndýrýr. Allah’ýn dilemesiyle inanan insanýn ahlakýnýn güzelleþmesi, namazýn çirkin utanmazlýklardan ve kötülüklerden alýkoyma özelliðinin tecellisidir. “Müminler gerçekten felah bulmuþtur. Onlar namazlarýnda hûþû içinde olanlardýr.” (Müminun Suresi, 1-2) ayetiyle söz edilen huþu, Allah’a duyulan saygý dolu korkudur. Namaz, bu ruh halinde kýlýnmalýdýr. Bilinçsizce, düþünmeden, yalnýzca þeklen yapýlan ibadetler, Allah Katýnda deðerli olmayabilir. Yaptýðýmýz ibadet Allah’a olan yakýnlýðýmýzý, takvamýzý artýrýyor, ahlakýmýzý güzelleþtiriyor ve kötülüklerden engelliyorsa Allah’ýn hoþnut olacaðýný umabiliriz. Bediüzzaman, namazýn önemini 4. Söz’de þöyle anlatýr: "...namazda ruhun ve kalbin ve aklýn büyük bir rahatý vardýr. Hem cisme de o kadar aðýr bir iþ deðildir. Hem namaz kýlanýn diðer mübah dünyevî amelleri, güzel bir niyyet ile ibâdet hükmünü alýr. Bu sûrette bütün sermaye-i ömrünü (ömür sermayesini), âhirete mal edebilir. Fâni (ölümlü) ömrünü, bir cihette ibka eder (sonsuzlaþtýrýr). Namaz, müminlerle münafýklarý birbirlerinden ayýrýr. Samimi müminler þevk ve istekle namaz kýlarken, münafýklar, “Namaza kalktýklarý zaman, isteksizce kalkarlar. Ýnsanlara gösteriþ yaparlar ve Allah’ý ancak çok az anarlar.” (Nisa Suresi, 142) ifadesiyle dikkat çekildiði üzere namaza isteksizce gelirler. Münafýklara has olan, namaza karþý bu isteksizlik ve üþenme gibi duygulardan titizlikle kaçýnmamýz gerekir. Namaz, vakitleri belirlenmiþ bir ibadettir. Özellikle sabah namazýna kalkamamasý nedeniyle kiþinin ileri sürdüðü “yorgundum, uyanamadým” ya da “saatimi kurmamýþým” gibi mazeretler, samimiyetsizliðini gösterir. Ayný kiþiye sabah o saatte kalkmasý karþýlýðýnda, örneðin para verileceði söylense her türlü tedbiri alýr ve saatinde kalkar. Samimi mümin namazýný kaçýrmaktan þiddetle sakýnýr, vaktinde kýlar. Namazý yalnýzca görev gibi görmeyelim. Namazýn, Allah’ýn huzuruna çýktýðýmýz an olduðunu her kýyamda hatýrlayalým… Kur’an’da dikkat çekildiði üzere namazý “dosdoðru” kýlalým. Çünkü dünyadayken Allah’a bile bile secde etmemiþ olanlar, ne kadar isteseler de ahirette buna güç yetiremeyeceklerdir: Ayaðýn üstünden (örtünün) açýlacaðý ve onlarýn secdeye çaðrýlacaklarý gün, artýk güç yetiremezler. Gözleri ’korkudan ve dehþetten düþük’, kendilerini de zillet sarýp-kuþatmýþ. Oysa onlar, (daha önce) sapasaðlam iken secdeye davet edilirlerdi. (Kalem Suresi, 42-43) Yüce Rabb’imiz o gün yaþanacak piþmanlýk ve azaptan esirgesin. Ve “…Onlarý, rüku edenler, secde edenler olarak görürsün; onlar, Allah’tan bir fazl (lütuf ve ihsan) ve hoþnutluk arayýp-isterler. Belirtileri, secde izinden yüzlerindedir…” (Fetih Suresi, 29) ayetiyle tarif ettiði alnýnda secde izi taþýyan müminlerden kýlsýn...
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Fuat Türker, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |