Göklerde ve yerde olanlar Allah’ýndýr ve (bütün) iþler Allah’a döndürülür. (Ali Ýmran Suresi, 109)

Sonsuz güç sahibi Yüce Allah tarafýndan muhteþem denge ve sistemlerle var edilen evrende, Dünya çok küçük bir yer tutmasýna karþýn büyük amaçlarla yaratýlmýþtýr. Genç-yaþlý, zengin-yoksul, güçlü-güçsüz her insan, sýnýrlarýný kavrayamadýðýmýz evrendeki milyarlarca gezegenden birinde tanýmlanamayacak kadar küçük bir yerde yaþar. Ýnsanýn yaþamý imtihan üzerine kurulmuþtur; ölümle imtihan sona erecektir ve kimse imtihanýnýn ne zaman son bulacaðýný bilemez.

Muhteþem bir düzenle yaratýlan yaþam, Allah’ýn belirlediði vakitte tüm düzeniyle birlikte sona erecek ve her þey Rabb’ine döndürülecektir. Kur’an ayetlerinde yaratýlýþ, insan, dünya ve ahiret hayatý konusunda hangi bilgiler veriliyor, inceleyelim:

Þeytandan Allah’a Sýðýnýrýz. Rahman Rahim Olan Allah’ýn Adýyla;

Biz, gökleri, yeri ve ikisi arasýnda bulunanlarý bir ‘oyun ve oyalanma konusu’ olsun diye yaratmadýk. Eðer bir ’oyun ve oyalanma’ edinmek isteseydik, bunu, Kendi Katýmýz’dan edinirdik. Yapacak olsaydýk, böyle yapardýk.

... "Allah, herþeyin Yaratýcýsý’dýr ve O, tektir, kahredici olandýr." Nasýl oluyor da Allah’ý inkar ediyorsunuz? Oysa ölü iken sizi O diriltti; sonra sizi yine öldürecek, yine diriltecektir ve sonra O’na döndürüleceksiniz.

Andolsun, Biz sizi yarattýk, sonra size suret (biçim-þekil) verdik, sonra meleklere: "Adem’e secde edin" dedik. Onlar da Ýblis’in dýþýnda secde ettiler; o, secde edenlerden olmadý. (Allah) Dedi: "Sana emrettiðimde, seni secde etmekten alýkoyan neydi?" (Ýblis) Dedi ki: "Ben ondan hayýrlýyým; beni ateþten yarattýn, onu ise çamurdan yarattýn." (Allah:) "Öyleyse oradan in, orda büyüklenmen senin (hakkýn) olmaz. Hemen çýk. Gerçekten sen, küçük düþenlerdensin."

(Ýblis) Dedi ki: "Madem öyle, beni azdýrdýðýndan dolayý onlar(ý insanlarý saptýrmak) için mutlaka Senin dosdoðru yolunda (pusu kurup) oturacaðým." (Allah) Dedi: "Kýnanýp alçaltýlmýþ ve kovulmuþ olarak oradan çýk. Andolsun, onlardan kim seni izlerse, cehennemi sizlerle dolduracaðým."

(Allah): Ve ey Adem, sen ve eþin cennete yerleþ. Ýkiniz dilediðiniz yerden yiyin; ama þu aðaca yaklaþmayýn. Yoksa zalimlerden olursunuz. Þeytan, kendilerinden ’örtülüp gizlenen çirkin yerlerini’ açýða çýkarmak için onlara vesvese verdi ve dedi ki: "Rabbinizin size bu aðacý yasaklamasý, yalnýzca, sizin iki melek olmamanýz veya ebedi yaþayanlardan kýlýnmamanýz içindir."

(Allah): ... "Ben sizi bu aðaçtan menetmemiþ miydim? Ve þeytanýn sizin gerçekten apaçýk bir düþmanýnýz olduðunu söylememiþ miydim?" (Adem ve eþi): Dediler ki: "Rabbimiz, biz nefislerimize zulmettik, eðer bizi baðýþlamazsan ve esirgemezsen, gerçekten hüsrana uðrayanlardan olacaðýz." (Allah) Dedi ki: "Kiminiz kiminize düþman olarak inin. Yeryüzünde belli bir vakte kadar sizin için bir yerleþim ve meta (geçim) vardýr. ... "Orda yaþayacak, orda ölecek ve oradan çýkarýlacaksýnýz."

Elbette göklerin ve yerin yaratýlmasý, insanlarýn yaratýlmasýndan daha büyüktür. Ancak insanlarýn çoðu bilmezler. Biz göðü ’büyük bir kudretle’ bina ettik ve þüphesiz Biz, (onu) geniþleticiyiz. O inkar edenler görmüyorlar mý ki, (baþlangýçta) göklerle yer, birbiriyle bitiþik iken, Biz onlarý ayýrdýk ve her canlý þeyi sudan yarattýk. Yine de onlar inanmayacaklar mý?

Sonra, duman halinde olan göðe yöneldi; böylece ona ve yere dedi ki: "Ýsteyerek veya istemeyerek gelin." Ýkisi de: "Ýsteyerek (Ýtaat ederek) geldik" dediler. Yeri de Biz döþeyip-yaydýk; ne güzel döþeyici(yiz).

Gerçekten, gece ile gündüzün art arda geliþinde ve Allah’ýn göklerde ve yerde yarattýðý þeylerde korkup-sakýnan bir topluluk için elbette ayetler vardýr. "Görmüyor musunuz; Allah, yedi göðü birbirleriyle bir uyum (mutabakat) içinde yaratmýþtýr?" ’Özen içinde yollar ve yörüngelerle donatýlmýþ’ göðe andolsun; Geceyi, gündüzü, güneþi ve ayý yaratan O’dur; her biri bir yörüngede yüzüp gidiyor.

O, gökleri dayanak olmaksýzýn yaratmýþtýr, bunu görmektesiniz. Arzda da, sizi sarsýntýya uðratýr diye sarsýlmaz daðlar býraktý ve orada her canlýdan türetip yayýverdi. Biz gökten su indirdik, böylelikle orada her güzel olan çiftten bir bitki bitirdik.

Þüphesiz, göklerin ve yerin yaratýlmasýnda, gece ile gündüzün art arda geliþinde, insanlara yararlý þeyler ile denizde yüzen gemilerde, Allah’ýn yaðdýrdýðý ve kendisiyle yeryüzünü ölümünden sonra dirilttiði suda, her canlýyý orada üretip-yaymasýnda, rüzgarlarý estirmesinde, gökle yer arasýnda boyun eðdirilmiþ bulutlarý evirip çevirmesinde düþünen bir topluluk için gerçekten ayetler vardýr.

Þimdi (rahimlere) dökmekte olduðunuz meniyi gördünüz mü? Onu sizler mi yaratýyorsunuz, yoksa Yaratýcý Biz miyiz? Sizin aranýzda ölümü takdir eden Biziz ve Bizim önümüze geçilmiþ deðildir; (Yerinize) Benzerlerinizi getirip-deðiþtirme ve sizi þimdi bilemeyeceðiniz bir þekilde-inþa etme konusunda. Andolsun, ilk inþa (yaratma)yý bildiniz; ama öðüt alýp-düþünmeniz gerekmez mi?

Þimdi siz, içmekte olduðunuz suyu gördünüz mü? Onu sizler mi buluttan indiriyorsunuz, yoksa indiren Biz miyiz?

Dünya hayatýnýn örneði, ancak gökten indirdiðimiz, onunla insanlarýn ve hayvanlarýn yediði yeryüzünün bitkisi karýþmýþ olan bir su gibidir. Öyle ki yer, güzelliðini takýnýp süslendiði ve ahalisi gerçekten ona güç yetirdiklerini sanmýþlarken (iþte tam bu sýrada) gece veya gündüz ona emrimiz gelmiþtir de, dün sanki hiçbir zenginliði yokmuþ gibi, onu kökünden biçilip atýlmýþ bir durumda kýlmýþýz. Düþünen bir topluluk için Biz ayetleri böyle birer birer açýklarýz.

Ýnkar edenler ise; onlarýn amelleri dümdüz bir arazideki seraba benzer; susayan onu bir su sanýr. Nihayet ona ulaþtýðýnda bir þey bulamaz ve yanýnda Allah’ý bulur. (Allah da) Onun hesabýný tam olarak verir. Allah, hesabý çok seri görendir.

O, amel (davranýþ ve eylem) bakýmýndan hanginizin daha iyi (ve güzel) olacaðýný denemek için ölümü ve hayatý yarattý. O, üstün ve güçlü olandýr, çok baðýþlayandýr.

Fakat kim verir ve korkup-sakýnýrsa... Ve en güzel olaný doðrularsa. Biz de onu kolay olan için baþarýlý kýlacaðýz. Kim de cimrilik eder, kendini müstaðni görürse. Ve en güzel olaný yalan sayarsa, Biz de ona en zorlu olaný (azaba uðramasýný) kolaylaþtýracaðýz.

Ýnsan, Bizim kendisini bir damla sudan yarattýðýmýzý görmüyor mu? Þimdi o, apaçýk bir düþman kesilmiþtir. Kendi yaratýlýþýný unutarak Bize bir örnek verdi; dedi ki: "Çürümüþ-bozulmuþken, bu kemikleri kim diriltecekmiþ?" De ki: "Onlarý, ilk defa yaratýp-inþa eden diriltecek. O, her yaratmayý bilir."

"Bizim, sizi boþ bir amaç uðruna yarattýðýmýzý ve gerçekten Bize döndürülüp getirilmeyeceðinizi mi sanmýþtýnýz?" Ýnsanlarý sorgulama (zamaný) yaklaþtý, kendileri ise gaflet içinde yüz çeviriyorlar.
Azap konusunda senden acele (davranmaný) istiyorlar. Eðer adý konulmuþ bir ecel (tayin edilmiþ bir vakit) olmasaydý, herhalde onlara azap gelmiþ olurdu. Fakat kendileri þuurunda olmadan, onlara kuþkusuz apansýz geliverecektir.

Hayýr, kalkýþ (kýyamet) gününe and ederim. Þüphesiz, size vaadedilen gerçekleþecektir.

(Öyle) Bir gün ki, yeryüzü ve daðlar titremeye-tutulur ve daðlar göçüveren bir kum yýðýný olur. Ey insanlar, Rabbinizden korkup-sakýnýn, çünkü kýyamet saatinin sarsýntýsý büyük bir þeydir.

O gün, öyle yüzler vardýr ki kararmýþ-ekþimiþtir. Kendisine, beli büken iþlerin yapýlacaðýný anlamaktadýr. Ancak o, ’herþeyi batýrýp gömen büyük-felaket’ (kýyamet) geldiði zaman. O gün, insan, neye çaba harcadýðýný düþünüp-anlar. Yer, aðýrlýklarýný dýþa atýp-çýkardýðý ve insan: "Buna ne oluyor?" dediði zaman; O gün (yer), haberlerini anlatacaktýr. Çünkü senin Rabbin, ona vahyetmiþtir. Daðlar da (etrafa uçuþmuþ) rengarenk yün gibi olacak.

Ýnsan o gün: "Kaçýþ nereye?" der. Hayýr, sýðýnacak herhangi bir yer yok. Denizler, tutuþturulduðu zaman, O sarsýntýnýn sarsacaðý gün, Arkasýndan onu diðer bir sarsýntý izleyecek. Celal ve ikram sahibi olan Rabbinin yüzü (Kendisi) baki kalacaktýr.

Ýman edip salih amellerde bulunanlar; onlarý, içinde ebedi kalýcýlar olarak, altýndan ýrmaklar akan cennetin yüksek köþklerine muhakkak yerleþtireceðiz. (Salih) Amellerde bulunanlarýn ecri ne güzeldir. Rableri Katýnda dileyecekleri herþey onlarýndýr. Ýþte bu, ihsanda bulunanlarýn ödülüdür.

Takva sahiplerine va’dedilen cennetin misali (þudur): Ýçinde bozulmayan sudan ýrmaklar, tadý deðiþmeyen sütten ýrmaklar, içenler için lezzet veren þaraptan ýrmaklar ve süzme baldan ýrmaklar vardýr ve orda onlar için meyvelerin her türlüsünden ve Rablerinden bir maðfiret vardýr. Hiç (böyle mükafaatlanan bir kiþi), ateþin içinde ebedi olarak kalan ve baðýrsaklarýný ’parça parça koparan’ kaynar sudan içirilen kimseler gibi olur mu?

Sonra, takva sahiplerini kurtarýrýz ve zulmedenleri diz üstü çökmüþ olarak býrakýveririz. (Kendileri de) Dikilip-yükseltilmiþ sütunlarda (baðlanacaklardýr).

Gerçekten münafýklar, ateþin en alçak tabakasýndadýrlar. Onlara bir yardýmcý bulamazsýn. "Kapýlarý kilitlenmiþ" bir ateþ onlarýn üzerinedir. Öyleyse içinde ebedi kalýcýlar olarak cehennemin kapýlarýndan girin. Büyüklük taslayanlarýn konaklama yeri ne kötüdür.

Bizim Katýmýz’da sizi (bize) yaklaþtýracak olan ne mallarýnýz, ne de evlatlarýnýzdýr; ancak iman edip salih amellerde bulunanlar baþka. Ýþte onlar; onlar için yaptýklarýna karþýlýk olmak üzere kat kat mükafaat vardýr ve onlar yüksek köþklerinde güven içindedirler.

Þüphesiz: "Bizim Rabbimiz Allah’týr" deyip sonra doðru bir istikamet tutturanlar (yok mu); artýk onlar için korku yoktur ve onlar mahzun olmayacaklardýr.


Dipnot: Kur’an ayetleri sýrasýyla Duhan, Enbiya, Ra’d, Bakara, A’raf, Mü’min, Zariyat, Fussilet, Yunus, Nuh, Lokman, Vakýa, Nur, Mülk, Leyl, Yasin, Mü’minun, Ankebut, Kýyamet, Mürselat, Müzzemmil, Hac, Nazi’at, Zelzele, Mearic, Tekvir, Rahman, Zümer, Muhammed, Meryem, Hümeze, Nisa, Beled, Nahl, Sebe ve Ahkaf Surelerinden alýnmýþtýr.

Ayrýca yazý konusuyla ilgili muhteþem bir video önermek istiyorum. Videoyu þu linkten izleyebilirsiniz:

http://www.dailymotion.com/video/xcmaiz_heryey-o-na-dondurulur-ilimedya_tech