Avukatlar da bir zamanlar çocuktular herhalde. -Charles Lamb |
|
||||||||||
|
Mantýklý olmak dünyevi çýkarlar üzerine kuruludur ve bencil olmayý gerektirir. Bu bakýþ açýsýna göre, vicdanlý davranmak mantýklý deðildir. Kuþkusuz bu düþünce büyük bir yanýlgýdýr. Örneðin çalýþtýðý iþyerinde yolsuzluk yapýldýðýna tanýk olan kiþi, eðer olayý açýklamasý iþini kaybetmesine sebep olacaksa, vicdanýný devreden çýkarýr ve ‘mantýðýný kullanýr’; susar. Bu kiþiye göre mantýklý olan davranýþ, yolsuzluðu görmezden gelmek ya da yapýlan iþten kendi payýna düþeni almaktýr. Vicdanýný dinleyerek doðrularý açýklamak isteyen insan ise, ’en akýllý sen misin, aklýný baþýna topla, herkes böyle?’ gibi sözlerle kararýndan vazgeçirilmeye çalýþýlýr. Mantýklý olmasý yönündeki telkinlerle birçok insan güzel ahlaktan, dürüstlük ve samimiyetten uzak yaþar. Bu telkinler gerçekte insaný vicdanýnýn yolundan saptýrarak, nefsinin bencil tutkularýnýn ardýna düþürmeyi amaçlayan þeytanýn sesidir. Ahlaksýzlýk yaptýrmak, dürüstlükten uzaklaþtýrmak isteyen þeytan, bu durumdaki kiþiye ‘mantýk’ kýlýfý altýnda yaklaþýr. Ýman eden insan, bu þeytani telkinlere kanmaz. Samimi kiþinin vicdaný her an devrededir ve hiçbir koþulda samimiyetten ödün vermez. Ýnsanlar samimi olduklarýnda, genellikle mantýklarýyla çatýþýrlar. Samimi insan hep vicdanýyla hareket eder ve doðaldýr birçok zorlukla karþýlaþýr. Mantýkla hareket eden kiþiler zor iþlerden kurtulsalar da gerçekte belanýn içindedirler; mantýkta daima bela vardýr. Vicdan insana sürekli doðruyu gösterir; mantýk ise adeta þeytanýn silahýdýr. Þeytani bir mantýða sahip kiþinin aksine temiz akýl sahibi insan, yalnýzca Allah’ýn rýzasýný umut ederek samimi niyetle hareket eder. Bu durum, insanýn ruhu ve aklý üzerinde çok olumlu etki oluþturur. Bediüzzaman bu samimi kulluðu, “mühim bir esas, en büyük kuvvet, en önemli dayanak noktasý, en yüksek karakter ve en safi kulluk” olarak tanýmlar. Samimiyetin kazandýrdýðý ruh derinliði, Allah’ýn hoþnutluðunu kazanma heyecaný ve cennet umudu inanan insan için ayrý birer zevktir. Samimi olduðu, vicdanýnýn iþaret ettiði yola uyduðu ve böylece Rabb’ine tam teslim olduðu için iman eden insanýn yaþamýna huzur hakimdir. Ayrýca bedensel ve ruhsal açýdan saðlýklýdýr. Dünyevi çýkar elde etme hýrsý nedeniyle sýkýntý yaþamaz; Allah’ýn hoþnutluðunu kazanmak için çaba göstermenin güzelliði tüm yaþamýna hakimdir. Ýmaný tanýmayan ve güzelliðini bilmeyen kiþiler, onun kayýp içinde olduðunu düþünüyor olsalar da... Ýnsanýn, kendi de ihtiyaç içinde olduðu halde zor durumdaki dostuna evini açmasý, yiyeceði az da olsa misafirine ikram etmesi, cahiliyenin mantýk ölçüsüne göre kayýp olarak deðerlendirilebilir. Gerçekte samimi bir mümin hiçbir zaman ve hiçbir koþulda kayýp içinde olmaz. Kýsýmlandýran, rýzýklarý, nimetleri adalet, hikmet ve rahmet içinde taksim edip herkese nasibini veren Allah, özverili kuluna birçok yönden sayýsýz nimet verebilir, bir baþka iþinde bereketini artýrabilir. Mümin, bereketinin artmasý ya da daha iyi koþullar gibi bir beklentiyle özveride bulunmaz; bu samimiyetsizlik olur. O, yalnýzca Rabb’imizin hoþnutluðunu umarak güzel davranýþlar sergiler. Allah karþýlýk olarak ona dünyada bereket verirse þükreder; ancak asýl güzel karþýlýðý sonsuz ahiret yaþamý için umut eder. Çýkarlarý zarar görür korkusuyla özveride bulunmayan, güzel ahlaktan uzak duran bencil kiþi ise vermekten kaçýndýðý her þeyi hatta kat kat fazlasýný bir baþka þekilde kaybedebilir. Toplumda bazen insan yalnýzca doðruyu söylediði için hakaret, iftira ya da baskýyla karþýlaþabilir. Dürüstlüðü nedeniyle zor durumda kalýp bir bedel ödemek zorunda kalabilir. Dinden uzak cahiliye toplumu bakýþ açýsýyla düþünüldüðünde, dürüstlük genellikle insanýn lehine deðilmiþ gibi görünür. Oysa her dürüst insan vicdanýna uyduðu için, gerçekte lehinde olaný seçmiþtir. Dürüst ve samimi davranan kiþinin her durumda kazançlý olacaðý açýktýr. Samimi davranýþýn en güzel karþýlýðý Allah’ýn hoþnutluðudur. Ýnsan vicdanýný susturup yüzeysel bakarak zahiren lehinde olaný seçerse, Rabb’imiz bu kötü tavrýn karþýlýðýný çok farklý yönlerden verebilir. Çýkarlarýný zedelememek amacýyla ahlak dýþý davranan kimse rahat yaþamayý umut ederken, baþka konularda zarara uðrayabilir. Maddi beklentilerle hýrs içinde yaþayan kiþiler huzursuz, endiþe ve korku içinde bir yaþam sürerler. Yüce Allah hastalýk, maddi kayýp, iftiraya uðramak, iþini kaybetmek ya da parasýz kalmak korkusuyla dürüst davranmayan kiþi için, yaptýklarýnýn karþýlýðý olarak en çekindiði olaylarý, hiç beklemediði zamanda ve hiç beklemediði bir þekilde yaratabilir. Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav) döneminde de inkarcýlara karþý savaþmak istemeyen, yaralanmak veya ölmekten korkan münafýklardan söz edilir. Samimiyet ve özveri gerektiren durumlarda çeþitli bahaneler ileri süren bu ikiyüzlü kiþiler, yaralanmayý veya þehit olmayý kendileri için kayýp olarak görmektedirler. “Eðer yakýn bir yarar ve orta bir sefer olsaydý, onlar mutlaka seni izlerlerdi. Ama zorluk onlara uzak geldi. "Eðer güç yetirseydik muhakkak seninle birlikte (savaþa) çýkardýk." diye sana Allah adýna yemin edecekler. Kendi nefislerini helaka sürüklüyorlar. Allah onlarýn gerçekten yalan söylediklerini biliyor.” (Tevbe Suresi, 42) ayetiyle bildirildiði gibi, bu kiþiler çýkar elde edemeyeceklerini düþündükleri için savaþmak istememektedirler. Oysa Peygamberimiz (sav)’in yanýnda mücadele edip þehit olan müminlerin canlarý kolayca alýnýp Allah Katýnda en güzel yerde aðýrlanacaklardýr. Kendilerince mantýklý davranarak destek olmaktan kaçýnanlarý ise hem dünyada hem ahirette çok acý sonuçlar beklemektedir. Yaþamýmýz boyunca verdiðimiz kararlarla imtihan oluruz. Çýkarlarýmýzla çatýþtýðý zaman dahi sadakat, dürüstlük ve samimiyetten vazgeçmeyerek güzel ahlaký yaþamak için çaba gösterirsek, imtihanlarýmýzý da güzel yaþarýz. Güzel ahlakýn deðeri imtihan ortamýnda daha iyi anlaþýlýr. Küçük ya da büyük verdiðimiz her kararda Kur’an ahlakýna uygun bir seçim yaparsak, –Allah’ýn dilemesiyle- sonsuz kurtuluþa ve eþsiz güzelliklere kavuþabiliriz.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Fuat Türker, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |