Bütün gücünü kullanma ve mücadele anlamýna gelen cihad, Allah’ýn dinini yaymanýn mücadelesidir, tebliðdir. Ýnananlarýn cihadý kendi nefisleri ve yeryüzündeki kötülüklerledir. Nefsindeki ve çevresindeki kötülüklerle mücadele eden mümin, kendisinde ve diðer insanlarda sevgi, saygý, þefkat, merhamet, barýþ, güven ve adalet gibi deðerlerin hakim olmasýna vesile olur.

Ýnsanlara Kur’an ahlakýný anlatmak, Kur’an’la öðüt vermek, iyiliði emredip kötülükten sakýndýrmak; tümü birer çaðrýdýr ve en güzel sözlerdir. "Allah’a çaðýran, salih amelde bulunan ve: "Gerçekten ben Müslümanlardaným" diyenden daha güzel sözlü kimdir?" (Fussilet Suresi, 33) ayetinde söz edilen insanlar, Allah’a çaðrýda bulunan samimi iman sahipleridir. Müminlerin, Rabb’imizin her þeye þahit olduðunun bilincinde olarak güzel sözle yaptýklarý teblið -Allah’ýn dilemesiyle- birçok insanýn imana yaklaþmasýna vesile olur.

Güzel ve yumuþak söz insanlar üzerinde çok etkilidir. Allah, Hz. Musa ve Hz. Harun’u, son derece zalim ve ilahlýk iddiasýnda olan Firavun’a yollarken bile, “Ona yumuþak söz söyleyin, umulur ki öðüt alýp-düþünür veya içi titrer-korkar." (Taha Suresi, 43-44) buyurur.

Kur’an, inanan insanlarýn inanmayanlara ve zulmedenlere karþý sergilemeleri gereken tavrý, “Ýyilikle kötülük eþit olmaz. Sen, en güzel olan bir tarzda (kötülüðü) uzaklaþtýr; o zaman, (görürsün ki) seninle onun arasýnda düþmanlýk bulunan kimse, sanki sýcak bir dost(un) oluvermiþtir… (Fussilet Suresi, 34-35) ayetiyle haber verir.

Ýnsanlarý yanlýþ olandan sakýndýrmak, doðrularý anlatmak, toplumdaki sapkýn görüþlerle fikir mücadelesi yapmak, özellikle yaþadýðýmýz dönemde her Müslüman’ýn önemli sorumluluðudur. Bozgunculuk çýkaran, huzur ve düzeni bozan, barýþý engelleyen fitnenin yeryüzünden kaldýrýlmasý gereklidir. Ancak bu topla tüfekle, kanla deðil fikir mücadelesiyle olacaktýr. Çünkü asýl hedef fitnenin beynidir! Sorunlar konuþarak, þefkat ve hoþgörüyle halledilebilir. Kan kanla temizlenemez.

Yüce Allah insanlarýn arasýný düzeltmeyi ve iyiliði emreder. Kur’an’da, “…Allah’ýn ulaþtýrýlmasýný emrettiði þeyi kesip-koparanlar ve yeryüzünde bozgunculuk çýkaranlar; iþte onlar, lanet onlar içindir ve yurdun kötü olaný da onlar içindir. (Rad Suresi, 25) ayetiyle anarþi, terör, þiddet içeren her türlü bozgunculuk yasaklanýr. Rabbimiz tüm bozguncularý lanetler ve onlarý bekleyen sonsuz azabý haber verir.

Kur’an’a göre, haksýz yere saldýrý ve masum insanlarý öldürmek çok büyük bir suçtur. Yüce Allah bir ayetinde þöyle buyurur: "... Kim bir nefsi, bir baþka nefse ya da yeryüzündeki bir fesada karþýlýk olmaksýzýn (haksýz yere) öldürürse, sanki bütün insanlarý öldürmüþ gibi olur. Kim de onu (öldürülmesine engel olarak) diriltirse, bütün insanlarý diriltmiþ gibi olur..." (Maide Suresi, 32)

Cinayet iþleyeni bile affetmemizin bizim için daha hayýrlý olacaðýný haber verir Kur’an. Suçsuz insanlarý havaya uçurup eylem yapan ve “Allah için yaptým” diyen kiþinin, içinde Allah korkusu taþýmadýðý açýktýr. Buna kahramanlýk denemez; vicdan sahibi her insan bu davranýþý þiddetle lanetler.

Ýslam’ýn kelime anlamý barýþtýr; Allah barýþý ve uzlaþmayý emreder. Kur’an’da yasaklanan bozgunculuk ise, anarþizmin ana özelliðidir. Ýslam bir nurdur. Dini kanla özdeþleþtiren kimseler, Kur’an’ýn nurundan yararlanamayan ve kendi karanlýk gözlüklerinden bakanlardýr. Barýþ bu kiþilerin nefsine zor gelir. Gerçekte zevkli olan barýþtýr ancak onlar savaþtan ve kan dökmekten zevk alýrlar.

Kan isteyeni Allah o kanda boðar. Allah, Kur’an ahlakýný kansýz hakim edecektir; insanýn buna kanaat getirmesi gerekir. Ýnsaný en etkileyen silah tehdit, saldýrý, yaralamak ve kan mýdýr; yoksa sevgi, þefkat ve merhametle yaklaþmak mýdýr?.. Kuþkusuz en büyük silah sevgidir. Ýman, akýl ve ilim, sevgi ile birleþtiðinde dünyanýn en büyük gücü oluþur.

Devam Edecek...