..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
"Bir kitabýn kaderi okuyanýn zekasýna baðlýdýr." -Latin Atasözü
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Þiir > Öyküsel > idris Kenç




5 Temmuz 2011
Perthland  
idris Kenç

:BJIJ:


Söylediklerinize dikkat edin; düþüncelere dönüþür… Düþüncelerinize dikkat edin; duygularýnýza dönüþür… Duygularýnýza dikkat edin; davranýþlarýnýza dönüþür… Davranýþlarýnýza dikkat edin; alýþkanlýklarýnýza dönüþür… Alýþkanlýklarýnýza dikkat edin; deðerlerinize dönüþür… Deðerlerinize dikkat edin; karakterinize dönüþür… Karakterinize dikkat edin; kaderinize dönüþür… MAHATMA GANDHI

Bireylerin kendi oz dusuncesini belirtememesi ya da baskalarinca dikte edilen fikirleri oldugu gibi kabul edip onlarin atesli savunuculari olmasi, koru korune seyh murit iliskisi icerisinde itaatkar davranip sonradan benlikten bahsetmeleri icimi sizlatiyor. Bu sizi kac gundur beni uykuya hasret biraktiriyor, yasananlarla.
Akil, iffet, adalet ve hikmet vasiflarindan uzak bireylerce elestirilmekse kor bir hancer gibi bagrimi delmekte. Nefessiz kalmaktayim. Soluklanmak yasanan kotu anlardan siyrilip dusunmek adina ormanin en ucra kosesine, selale basina gitmek uzere yola koyuldum. Yol boyunca dusunceler kafamin icinde depresmekteler; Yillardir ringe cikmak uzere sozlesmis iki boksorun karsilasma aninda ki yumruklar gibi kafatasima carpip carpip sersemletmekteler beni.
Herkeslerden uzaklasma, uzaklara gitme istegi, iki sevgilinin bulusma anin dayanilmaz istemi gibi beni sarmakta ama nereye?
Selaleye vardim, gozlerimi yumup hulyalara dalmaya calistikca, Kral Aslanin oglu ile yasadigimiz tartismanin ayrintilari ok misali sakaklarima saplanmakta ve beni acilar deryasinda yuzdurmekte. Kralin oglu yakin zamanda duzenlenilmesi dusunulen festivale dair ayrintilari, tamamen kendi istemi dogrultusunda hazirlatmasi ve icerik olarakta cokta anlamli olmayan bir suru ayrintiya yaptigim elestirel konusma ve oneriler sunmamdan ciddi sekilde rahatsiz olmustu. Bu davranisim orman sakinleri tarafindan “ Yahu senin ne haddine elestirmek, fikir beyan etmek” demeleri beni busbutun uzuyordu.
“ Dostlar bilgi, kabiliyet, edep kisaca hikmetli olmak nerede kaldi peki” diye sormustum onlar elestirdikce.
“Hikmet mi? Toplumumuza bilgiyi, kabiliyeti ve bizler icin gelecegi Kral belirler bizlerde buna uyariz, aksi durus isyandir, itaat etmezsen ihanet etmis olursun Kaplumbaga” demislerdi.
“ Peki’ benlik nerde kaldi? Ahlakli olmak, dusunce belirtmek, olaylari irdeleyip muhakeme etmek kisacasi akilli davranmanin neresi ihanettir, dogruluk, iyilik, guzel ahlak kisacasi adalet nerede kaldi? Eger adil davranmazsaniz bir gun adaletsizlik sizinde kapinizi calar” dedim ve uzaklasmistim.
Ben yillara yayilmis bilginin pesinde kosusturmami, muska misali kabugumun her bir karesinde sirtimda tasirken toplum, koyun surusu pisikolojisinde sorgulamadan coban gudumunde yasamaktaydi. Ben bilimsellik dedikce birileri toplumu maniple ederek bana deli yaftasi yapistimaya calisiyorlardi. Bunlari susundukce beynimin ici ari kovani gibi vizir, vizir uguldamaktaydi ve selaleden asagi dusmemek icin gayret sarf ediyordum ki;
“ Dunya uc bes bilgisizin elinde
Sanirlar ki tum bilgi kendilerinde
Uzulme essek essegi begenir
Bir hayir var sana kotu demelerinde” OMER HAYYAM
diye duydum ve,
Konusani gormek icin etrafima bakindim nafile kimseleri goremedim.
“ Yukaridayim Kaplumbaga kardes yukari’ dedi ayni ses, basimi kaldirip bakinca, dibinde durdugum agacin tepesinde tum heybetiyle tunmekte olan Kartal’i gordum. Kanat cirpip yanima indi. Yukarilarda gezinirken olup bitenler daha net gorunmekte, uzulme yanlisliklara goz yumup sevilecegine, dogru yolun yolculugunu yalniz basina yurumek en guzeli” dedi. Ve konusmasini surdurerek “Bir zamanlar babam bir ulkenin Kraliydi. Vefat edince kardesim binbir hile, iftira ve etrafindakilerle bir olup tahti elimden aldilar. Kan dokulmemesi icin savasmaktan kacindim. Ulkemden ayrilip yollara dustum. Babam olum dosegindeyken “ Calismak, aklini kullanmak, durustluk cok guzel ve degerli seylerdir ama baris icinde birbirlerini anlamaya calisarak yasamak en guzeli”demisti bana. Simdi cok daha iyi anliyorum ki Hikmet, iffet, akil ve adalet adina ne varsa hepsini dipsiz kuyulara hapsettik. Boylelikle sorgulamadan ordan burdan duyduklarimizla ya da birilerinin dikteleriyle iftiraci mantikla yasamaktayiz. Binmisiz bir alamete, varacagimiz kiyametinde otesi olsa gerek” dedi.
Uzunca bir sessizlige gomulduk ve olanlari kavramaya calisiyorduk. Aniden bir hikaye anlatmaya basladi Kartal;
Vaktiyle Perthland hukumdarlarindan birinin adina Mahmadov denirdi. Bu hukumdarin Mitolok adinda bir maymunu varmis. Bu maymununda bir yavrusu. Maymun ve yavrusu cok iyi muhabbet halindelermis. Hukumdar Mahmadov maymunlarina cok duskunmus. Sarayda bu konusabilen hatta vezirlerinden bile akillica onerilerinden dolayi cok seviyormus. Maymunun yavrusuyla hukumdarin oglu cok iyi arkadaslarmis. Bahcede uzun saatler birlikte oyunlar oynarlarmis ve yavru maymun sessiz durdukca, Kral’in oglunun nezaketsizligine sesini cikarmadikca, cok iyi zaman geciriyorlarmis. Konusmaya ya da fikrini beyan etmeye her kalkistiginda da maymun yavrusunun konusmasini keserek “ sen bilmiyorsun, oyle degil boyledir, benim dediklerim dogru” gibi sozlerle arkadasini sustururmus. Gunlerden bir gun, santranc oynuyorlarmis sarayin avlusunda. Oyunu kazanan yavru maymunun bogazini sikarak “ sen nasil beni yenme curreti gosterirsin? Sen kim oluyorsun?” diyerek daha da sikiyormus bogazini. Neye ugradigini kavrayamadan zavalli yavru maymun oracikta can vermis. Aksama dogru baba maymun yok yere olduruldugunu ogrendigi yavrusunun intikamini, Hukumdarin oglunu oldurerek almis ve sarayin tepesine cikmis
     Hukumdar olaylari ogrenince cok uzulmus. Benligini kusatan bir oc alma duygusuyla bir yolunu bulup maymunu oldurmeye karar vermis. Fakat hukumdar ona asil niyetini belli etmeden yaklasmak istiyormus.
Hukumdar “ Korkma, yanimiza gel, ben varken sana kimse Perthland’da dokunamaz” diyerek guven vermek istemis Maymun’a. Bu arada olayi duyan Perthland’lilar sarayin avlusuna dolusup sorgusuz, sualsiz Maymunu oldurmek istiyorlarmis.
Maymun“ Kotuluk eden kotuluk bulur, oglun yavrumu bende oglunu oldurdum” demis.
Hukumdar “ O halde odestik sayilir. Sende boylelikle intikamini almis bulundun. Gel ikimizin bir tarihi var, gecmiste oldugu gibi birlikte olalim” demis.
Maymun “ Evet, gecmisimiz.
“yüzeysel bilgilerin geçerli olduðu çaðýmýzda, "3000 yýllýk geçmiþinin hesabýný yapamayan insan günübirlik yaþayan insandýr" Goethe.
“ Etrafina bak! halkinin hangi biri gecmisimizi, tarihi sorguluyor ve biliyor? Sizin yaniniza donemem cunku, kin ve intikam hirsiyla yanip tutusanlarin yumusak ve guler yuzlu davranmalari aslinda ne kadar hincli olduklarini gosterir. Bunun icin, onlarin gosterdikleri guvenceye inanmak akil isi degil, ben gidiyorum.” Demis.
Hukumdar “ Kabul, biz sucluyuz ama, bu durumda elestirip, oz elestiriyi tamamlamadan bizi birakip gitmen dogru degildir.” Demis. O esnada avluda toplasan kalabalik halk arasinda biri “ zaten babamda carsiya elestiri almaya gitti” diye bagiriyormus.
Maymun “ Soylediklerinizde samimi oldugunuzu sanmiyorum, sizlerin olaylari muhakeme edip sebep sonuc iliskisiyle iliskilendirip bir karara da varacaginizi beklemiyorum. Cunku toplumunuz adalet adina ne varsa gozunu kulagini kapatmis bulunmakta. Senin iki dudagin arasinda cikacaklarla ilgilenirler. Sende de bu kindarlik ve evlat acisi oldugu muddetce benim evladimin acisini anlamayacaksiniz” demis.
Hukumdar “Akil sahibi olanlar duygularina asla boyun egmeyip akillariyla hareket ederler” diye karsilik vermis.
Maymun “ Akil, dogruyu bulma ve hakkaniyet icin duygularin ustune cikar bu dogru ama amaclari intikam olanlar cogunlukla iftirayla, dedikoduyla ve bilimsellikten, adaletten uzak, sekter davranarak amaclarina ulasmaya calisirlar. Bu nedenle aklini bu alanda kullanananlarin tuzagina dusmeyenler akilli olandir” demis.
Hukumdar “ Amaci dogruyu soylemek ve ispatlamak olanlar dostlarini asla terketmezler.” Demis.
Maymun hukumdara soyle cevap vermis” Etrafina bakin! Kisiye tapan halk yiginlari nerede olurlarsa olsunlar taptiklarinin kinlerini ve dusuncelerini tasirlar. Tarihe, yasanmisliklara bakmazlar, ispat ise bilgiyi gerektiren bir sey oldugundan onlar icin bilgi gereksizdir ki bilgi onlar icin taptiklarinin bilgisi, duyduklari ve gordukleridir ve bilimsellikten uzak, yuzeysel donanmislardir. Kinse korkunctur. Kinin en siddetlisi ise Hukumdarlarin kalbinde olanidir. Cikari olanlara karsi kinlerini gizlerler. Ben yaniniza dondugumde halkindan once sen beni cezalandirirsin. Dostlugumuz burada bitmistir” demis ve oradan hizlica uzaklasmis. Hikayesini bitiren kartala donerek soyle dedim;
“ Cehalet ve kin ha senin Perthland’inda ha benim ormanimda, her yerde ayni. Onemli olan dogru yerde, dogru zamanda ve dogru insanlarla olmaktan gecer mutlulugun ve barisin yolu”.

IDRIS KENC
27/05/2011 Perth Avusturalya









Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn öyküsel kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Zamansýz Aþk
Mýzrap
Limon Aðacý


idris Kenç kimdir?

Hüznü sol yanýnda ki aðrý daðýndan alan 1975 Doðubayazýt doðumlu Ýdris KENÇ “yazmak benim için bir duygu depremidir” þiarýný hayatýnýn tüm evresinde uyguladý,1994 yýlýnda Aðrýdaðý ve Gülsuyu adlý ilk þiir kitabýný yayýnlandý, elindeki ve eteðindeki birikmiþ yazý ve þiirleri dönem dönem çeþitli gazete, dergi ve Internet ortamýnda yayýnlandý. Son dönemlerde ise yüreðinin derinliklerinde birikmiþliklerini (kýrýntýlarýný) deneme öykü tadýnda bir kitapta toplayarak yayýnlatmaya hazýrlamakta. Halen Ýstanbul’da ikamet edip muhasebecilik yapmaktadýr…


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © idris Kenç, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.