Ýnsanlýk tarihine ayný zamanda peygamberler tarihi gözüyle de bakabiliriz. Kur’an’da birçok peygamberin Rabb’i yolunda verdiði teblið mücadelesi ayrýntýlarýyla anlatýlýr. Yaþadýklarý zorluklar, getirdikleri çözümler, teslimiyetleri, samimiyetleri, sadakatleri ve sergiledikleri adil, mütevazý, onurlu tavýrlarý insanlara örnek olmasý için aktarýlýr. Üstün ahlâklarý ve mücadeleleri þu an yaþayanlara da örnektir.

O: "Dini dosdoðru ayakta tutun ve onda ayrýlýða düþmeyin" diye dinden Nuh’a vasiyet ettiðini ve sana vahyettiðimizi, Ýbrahim’e, Musa’ya ve Ýsa’ya vasiyet ettiðimizi sizin için de teþri’ etti (bir þeriat kýldý). Senin kendilerini çaðýrdýðýn þey, müþriklere aðýr geldi. Allah, dilediðini buna seçer ve içten Kendisi’ne yöneleni hidayete erdirir. (Þura Suresi, 13) ayetiyle bildirilir; Allah katýnda din tektir. Parçalara ayrýlýp özünden saptýkça, bozuldukça Allah resûller göndererek gerçeði tekrar hatýrlatmýþ, tüm peygamberler ayný hak dini teblið etmiþlerdir.

Hz.Ýbrahim(as)

Ýyilik yaparak kendini Allah’a teslim eden ve hanif (tevhidi) olan Ýbrahim’in dinine uyandan daha güzel din’li kimdir? Allah, Ýbrahim’i dost edinmiþtir. (Nisa Suresi, 125)

Hz. Ýbrahim(as) Allah’ýn kendisini "dost edindiði" bir peygamberdir. Yüce Allah, derin imaný, buyruklarýna gönülden boyun eðiþi, itaati, üstün ahlâký, sadakati, kararlýlýðý, sabýrlý ve teslimiyetli kiþiliði nedeniyle Hz. Ýbrahim’i(as) birçok Kur’an ayetinde över ve örnek gösterir.

Tek baþýna putperest kavmine karþý verdiði akýlcý mücadele çok önemlidir ve bu cesaret ve akýlcýlýk kuþkusuz her müminin sahip olmasý gereken önemli özelliklerdir. Allah’a yakýnlaþmak adýna çok sevdiði oðlunu feda edebilmesi Allah’a olan itaatinin, teslimiyetinin, güçlü ve derin imanýnýn kanýtýdýr. Kavmi tarafýndan ateþe atýlmýþ, çeþitli tuzaklar kurulmuþ ancak tüm zorlu anlarý tevekkülle karþýlamýþtýr.

Sonra gelenler arasýnda ona (hayýrlý ve þerefli bir isim) býraktýk. Ýbrahim’e selam olsun. Biz, ihsanda bulunanlarý böyle ödüllendiririz. Þüphesiz o, Bizim mü’min olan kullarýmýzdandýr. (Saffat Suresi, 108-111)

Hz.Musa(as)

"Ey Musa, Alemlerin Rabbi olan Allah Benim;" diye seslenildi. (Kasas Suresi, 30) Nitekim ona gidince, kendisine seslenildi: "Ey Musa.""Gerçekten Ben, Ben senin Rabbinim. Ayakkabýlarýný çýkar; çünkü sen, kutsal vadi olan Tuva’dasýn."
"Ben seni seçmiþ bulunuyorum; bundan böyle vahyolunaný dinle."
"Gerçekten Ben, Ben Allah’ým, Ben’den baþka ilah yoktur; þu halde Bana ibadet et ve Beni zikretmek için dosdoðru namaz kýl." (Taha Suresi, 11-14)

Bu, Hz. Musa’nýn aldýðý ilk vahiydir ve artýk o Allah’ýn kutlu peygamberidir. Allah onu seçmiþ, ona bir aðaçtan seslenmiþ ve ulaþýlabilecek en onurlu makamý lûtfetmiþtir.

Hz. Musa’nýn verdiði mücadelede Firavun’un büyük yer tuttuðu görülür ve kýssasýnda Allah’ýn sonsuz öncede belirlediði kaderin hakimiyetine tanýk olunur. Henüz bebek iken annesi tarafýndan nehre býrakýlan sandýk içinde Firavun ailesine ulaþmasý, kavminden olan bir kiþinin kavgasýna karýþýp þehirden kaçmasý, “bir kader üzerine” kutsal vadi Tuva’ya gitmesi; tümü bize tüm yaþamý kapsayan ilahî bilgiyi gösterir. Ayrýca Firavun’un inkarý ve ilahlýk iddiasý kadar, Hz. Musa dönemindeki Ýsrailoðullarý’nýn hastalýklý kalpleri de birer ibret vesilesidir.

Hz.Ýsa(as)

Hz.Ýsa, Hz.Musa’nýn getirdiði vahyin tahrif edilmesinin ardýndan, dini dejenere edip bozan toplumu, baðnaz geleneklerini ve batýl inanýþlarýný terk etmeye, yalnýzca Allah’a teslim olmaya davet etmiþtir. Hz. Ýsa, babasýz doðumu ve yaþamý boyunca –Allah’ýn izni ile-gösterdiði mucizeleri ile çok kutlu bir peygamberdir.

Peygamberin çaðrýsýna uymayan inkarcýlar, Hz. Ýsa’ya ve onun yanýndaki müminlere baský uygulamaya çalýþmýþlar, insanlýk tarihi boyunca pek çok peygambere ve samimi mümine olduðu gibi, Hz. Ýsa’ya da tuzaklar kurmuþlardýr. Kurulan tuzaklardan biri de Hz. Ýsa’yý öldürmeye kalkýþmalarýdýr.

Ancak Allah’ýn, Hz. Ýsa için belirlediði kader doðrultusunda, tuzaklarý bozulmuþ, inkarcýlar onu öldürememiþler, onlara Hz. Ýsa’nýn bir benzeri gösterilmiþtir.

Ve: "Biz, Allah’ýn Resulü Meryem oðlu Mesih Ýsa’yý gerçekten öldürdük" demeleri nedeniyle de (onlara böyle bir ceza verdik.) Oysa onu öldürmediler ve onu asmadýlar. Ama onlara (onun) benzeri gösterildi. Gerçekten onun hakkýnda anlaþmazlýða düþenler, kesin bir þüphe içindedirler. Onlarýn bir zanna uymaktan baþka buna iliþkin hiçbir bilgileri yoktur. Onu kesin olarak öldürmediler. (Nisa Suresi, 157)

Devam Edecek...