Her insanda insanlýðýn tüm durumlarý vardýr. -Montaigne |
|
||||||||||
|
Sana bu mektubu ülkemin sahil kýyýsýnda bulunan bir kentin sahile uzak bir semtinden yazýyorum. Sahil kýyýsýný senin deyiminle þahlar aðalar beyler tutmuþ. Benim deyimimle burjuva sýnýfý. Ama bu beni mutsuz etmiyor sevgili Semed dede. Her ne kadar isyan etsem de haksýzlýklara ve adaletsizliklere, bu beni mutsuz etmiyor. Çünkü biliyorum ki, mutsuz olursam onlarýn hak ettiði biçimde isyan edemem, ve onlara hak ettikleri tepkiyi gösteremem. Mutsuz deðilim, çünkü yaþadýðým yer soysuz soytarýlarýn henüz ulaþýp kirletemediði ancak fiziksel kirliliðin güney tebrizdeki gibi olduðu bir yer. Hani anlatmýþtýn ya bize bir varmýþ bir yokmuþla baþlayan püsküllü deve masalýnda, hani Latif’in aðzýndan dinlemiþtik ya o masalý... iþte tam olarak orasý gibi olmasa da oraya yakýn bir yer. Mutluyum! Çünkü mutsuz, züppe ve þýmarýk çocuklar yok sulu þeftalileri bir kere ýsýrýp bir kenara fýrlatan benim mahallemde. Sevgili öðretmenim, sevgili semed dede. Yazdýðýn hiç bir þey yabancý gelmiyor bana. Benim ülkemde de var þahlar, aðalar ve beyler. Benim ülkemde de var güney ve kuzey tebriz. Hemde her kentimde. Mesela görmeni isterdim Ýstanbul’daki küçük armutlu ve akmerkezi. Hem öyle aralarýnda kilometreler yok. Bir çýkýversen tepesine akmerkezin, tam ortasýnda dursan bir yanýn þanlý beþiktaþ, ardýna baksan küçük armutlu. Ve çatýsýnda durduðun yer istanbuldaki burjuvanýn kalelerinden yalnýzca biri. Her þey öyle hýzlý büyüdü ki dünyamda sen öldükten sonra, insanlar uzaya çýktýlar örneðin. Aya uydular diktiler. Þimdi bilgisayar diye bir þey var elimizde. Ülkemin çocuklarý windows’un pencerelerini biliyorlar daha hayatýn pencerelerini bilmeden. Ülkemdeki çocuklar korkuyorlar öðretmenim. Allahtan, cinlerden, tecavüzcülerden, sapýklardan korkuyorlar ve bunlarla korkutuluyorlar. Ülkemin çocuklarý seni bilmeden büyüyor sevgili Semed dede. Masallarýnýn tadýna varamadan büyüyüp öyle tatsýz bir hayata hazýrlanýyorlar ki, yetmiyor binlerce parçalýk arabalar, yatlar ve en lüksü dairelerin. Hayat onlara az geliyor malesef. Aradýkça arýyolar ve ne aradýklarýný bilmeden arýyorlar. Ve bulamýyorlar... bulamayýnca daha hýrslanýyorlar. Hýrslandýkça daha çok arýyorlar bulamadýklarýný ve ne olduðunu bilmedikleri o þeyi. Sonra birilerini vuruyorlar bir zamanlar bebek olanlar. Þimdi ruhu senin yanýnda bir yerdedir daha onyedi yaþýnda bir çocuk tarafýndan ensesinden vurulup öldürülen senin kardeþin, benim aðabeyim Hrant Dink. Ve babasý Ararat’ýn, dedesi Nora’nýn ve nare’nin. Þimdi yakýnlarýnda bir yerdedir. Bir baksan görürsün. Ve bir görsen eminim paylaþýrsýn sana saldýðým selamýmý onunla gözünü kýrpmadan. Sevgili öðretmenim, sevgili semed dede. Sensiz büyüyen çocuk yarýþ atý gibi büyüyor. Hep en önde olmasý gerektiði anlatýlýyor senin masallarýn yerine. Hep en önde, hep en ileride. Senin masallarýnda geçen tüm güzel ve büyülü sözcüklerin içini boþaltýp güç adýnda bir karmaya açýyorlar onlarýn tümünü. Sevgi güçtür diyorlar örneðin. Güçlüysen paylaþabilirsin. Masallarýndaki kýrlarýn yeþilinin yerini amerikan dolarýnýn yeþili alýyor. Ve bomba yüklü uçaklarla kaplý masallarýnýn masmavi gökyüzü. Bomba yüklü uçaklar bir yerden baþka bir yere ölüm taþýyorlar. Ve düðmeye basmayý bekleyen birileri var plot kabininde. Bir zamanlar bebek olan, ve senin masallarýný okumadan büyüyen eski bir çocuk. Senin masallarýnla büyüseydi o eski çocuk þimdi büyük olan plot, öldürseler basmazdý o düðmeye. Çünkü öðrenirdi ulduzdan yaþamýn kutsallýðýný. Býrakýp uçurduðu kocaman uçaðý, küçük karabalýk gibi hayatýn farklý tatlarýný arardý kocaman dünyada. Masmavi gökyüzü onun için uçaðýnýn uçtuðu yer olmazdý artýk. Uçaklar yerine kuþlarý görmek isterdi. Karga, güvercin, serçe... ne olursa artýk. Çünkü bilirdi gökyüzü kuþlarýndýr, uçaklarýn deðil. Gözlerini dünyaya çýðlýk çýðlýða açan her bebek, daha ilk günden baþlýyor etrafýna surlar örmeye. Ýlk kavgayý anne ve babasýndan görüyor. Sonra evinin camýndan sokaðý izlerken tanýk oluyor insanlarýn kavgalarýna. Gazeteler, dergiler ve televizyon denilen medya araçlarý kavganýn her gün bin türlüsünü veriyorlar haber ve realitiy show dedikleri yayýnlarýnda. Her gün yeni bir ölme ve öldürme haberiyle büyüyor masalla büyümesi gereken çocuklar. Bizim zamanýmýzda senin masallarýnýn yerini kirli diziler, kirli çizgi filmler aldý. Bunlarýn hepsini televizyon denilen bir aygýtla çaka çaka yerleþtiriyorlar aðalar beyler masum çocuklarýn beynine. O çocuk kavgayý bilerek hazýrlanýyor hayata, tamamýný savaþla geçirmeye hayatýnýn. Senin masalýndaki çobanýn bey kýzýna duyduðu sonsuz aþkýn yerini bir gecelik zavallý iliþkiler aldý. Aþk deyince akla hemen süslü püslü bir otel odasý yada sýradan bir yatak odasý geliyor insanlarýn aklýna. Hayattaki her þeyi öyle hýzlý tüketiyoruz ki, elimizdeki hayat bitiveriyor bir anda. Sonra baþkalarýnýn hayatýný sömürmeye, tüketmeye baþlýyoruz. Hayat bir tüketim yarýþý haline geliyor. Kim kimi daha önce tüketirse o kazanýyor. Ta ki, onun hayatýný daha güçlü biri tüketinceye kadar. Sevgili öðretmenim, sevgili semed dede. Keþke sana güzel þeyler anlatabilseydim. Senin masallarýn kadar güzel þeyler. Ancak senin masallarýnýn gerçekçi yanlarý sen bizi terkettikten sonra öyle hýzlý büyüyüp, öyle hýzlý çoðaldý ki, merak etmeden duramýyorum. Acaba þimdi, yani bu dönemde yaþayýp yazsaydýn, acaba nasýl kurtarýrdýn ulduzu uçuran karga sürüsünü þahlarýn avcý uçaklarýndan. Yada hala direnebilirmiydi o tatlý ve þevkatli þeftali ana, bilim soytarýlarýnýn yapay gübrelerine? Ýnat edermiydi acaba bir þeftali bile vermemek için hala? Belkide latif bile kirlenip, yasal olmayan yoldan ancak oldukça ucuza bir silah edinip soyardý o oyuncak maðazasýný çalmak için devesini. Peki deve yine de sever miydi latif’i? Sevgili öðretmenim, sevgili semed dede. Sistemi birilerinin ölümüyle besleyen ölüm yiyenler senin o güzel hayatýný çaldýklarýnda henüz üç yaþýnda olan joanne k rowling adlý bir masal yazarýmýz var þimdilerde. Senin aða dediðin bey dediðin kiþilere o kara büyücü diyor, ölüm yiyen diyor. Bana sorarsan sevgili Semed dede, senin aðalarýn ve beylerin de birer ölüm yiyendi aslýnda. Çünkü güçlerini baþkalarýnýn acýlarýndan baþkalarýnýn tüketilen hayatlarýndan alýyorlardý. Senin aðalarýn ve beylerin de korkutuyordu insanlarý. Ya da yüzme bilmeyen seni aras nehrine indiren, indirirken ayaðýna taþ baðlayanlar senin ölümünle beslemedilermi köhne düzenlerini? Senin yüksek sesin onlarý korkutmadýmý? Senin masalýn mutlu sonla bitmedi semed dede. Mutlu sonla biten masallarýn yazarý olan senin masalýn oldukça trajik bitti. Ancak rahat uyu sen. Ýsyanýn isyanýmdýr. Ülkemin tanýyabildiðim tüm çocuklarýna seni anlatmadan kendi masalýmý bitirmeye niyetim yok. Senin isyanýný onlarýnda isyaný yapmadan bitmeyecek masalým. Bir çocuk, bir anne yada bir baba benim gözümle seni tanýsa, ve sonrakilere anlatsa bile bu kokuþmuþ ve köhne düzende bir þeyler deðiþmeye baþlýyor demektir. Sen rahat uyu ve selam et bulduðun tüm iyi ruhlara. Sevgilerle
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © mahmut dað, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |