Egoistlerin en güzel yaný baþkalarý hakkýnda konuþmuyor olmalarý. -Lucille S. Harper |
|
||||||||||
|
kýrmýzýdýr, turuncudur, sarýdýr, yeþildir, mavidir, lacivertdir ve mordur. Hem hepsidir, hem de hiç biridir. Tüm renkler bir birine tutsaktýr, ve özgürdür tüm renkleri gök kuþaðýnýn. Biri eksilse içinden, yok olur gök kuþaðý. Ve gökkuþaðýnýn varlýðýnýn temelinde kalbi kýrýlan ýþýk vardýr. Yedi parçaya bölünür kalbi ýþýðýn. Her parçasý ayrý bir renk. kýrmýzý, turuncu, sarý, yeþil, mavi, lacivert, mor. Peki neden ilk baþta kýrmýzý vardýr ýslak paletinin gökyüzünün? Kýrýktýr kalbi ýþýðýn. Kýrýk ve paran parça. Belki çektiði acýya yaktýðý aðýdýn kanlý gözyaþýdýr. Belki ýslak gökyüzüne duyduðu öfkenin alevinin kýrmýzýsýdýr. Belki de ikisi birden... bilinmez. Ýnsan yokken yine vardý renkler. Ayný görünüyordu ve ayný biçimde anlatýyordu hayatý. Ancak yoktu adlarý. Sadece ýslak gökyüzünde, gökyüzünün göz yaþlarýnýn hemen öncesinde ya da hemen sonrasýnda orrtaya çýkan ýþýðýn kýrgýn gülümsemesiydi yalnýzca. Sonra bir tür geldi. Gücünü güçsüzlüðünün ona buldurduðu aklýndan alan bir tür... adý insandý o türün. Gücü güçsüzlüðündendi. Birer birer farklý adlar verdi kýrýk kalbinin parçalarýna ýþýðýn kalbinin. Birine kýrmýzý dedi. Gördüðü ilk renkti o. Aklýnýn uydurduðu ilk evsanedeki ilk katilin masum kardeþini bir taþla öldürdüðünde gördüðü koyu kývamlý ve bakýr kokulu sývýyla ayný görünüyordu göze. Kýrmýzý dedi ona. En uçuk düþlerinin rengiyle göze ayný görünüyordu. Ve gökten gelen dumansýz ve kutsanmýþ göksel ateþin tutuþturduðu, alev alev yanan her þey kýrmýzý yanýyordu gözünde insanýn. Utandýðýnda ya da utandýrdðýnda yüzler o renkte yansýyordu aynada, ve o renkte görünüyordu gözlere. Kýrmýzý dedi adýna onun. Çünkü öfkeydi, azaptý, gazaptý, uçuk ve korkunçtu. Hemen ardýdnan gelen renklere turuncu dedi, sarý dedi, yeþil dedi. Çevresinde olup biten deðiþim süreçlerinin adýydý sanki o renkler. Yemyeþildi bereketin anasý bahar. Yeni bir hayatý mücdeleyen tomurcuðun rengiydi yeþil. Tohum zarýný ve topraðý parçalayuarak gökyüzüne baþ kaldýran her bitki rüzgarla þarký söylemeye hazýrlanan yemyeþil yapraklarla kuþanýrdý önce. Sonra yepyeni hayatlarý mücdeleyen bin bir çeþit çiçek açardý uçlarýnda dallarýnýn. Ve her çiçek gebe topraðý diþlemeye hazýr binlerce tohum zarlarýna mahkum binlerce hayat damlacýðýna. Sonra sarý... hüznün rengiydi gözünde insanýn. Ve sarýya sonbahar dedi insan. hayatýn mücdecisi yeþil yapraklarýn ölüme hazýrlýydý sarý. Hüzündü, bitiþti yepyeni baþlangýçlara; ve ayrýlýp saklanmasýydý tohum zarlarýna tutsak hayat damlacýklarýnýn topraðýn baðrýna. Tüm hayatlarýn uykuya geçme hazýrlýðýydý. Sarý zarf içine kýþýn geliþini bildirdiði resmi yazýydý yazdan kaçan sonbahar. Mavi, lacivert, mor... neredeyse ortadaydý mavi. Hayatýn kaynaðý yeþilden hemen sonraydý. Ýþte bu yüzden umuttu, dosttu, sonsuzluktu mavi. Denizdi, gökyüzüydü, belki de gözünün rengiydi kavuþulmasý imkansýz ve sadece düþlere tutsak bir sevgilinin. Hasretti mavi. Sonsuzluða özlemdi. Ayaðý yere tutsak insanýn sadece gözüyle izlediði en üstte kalan her þeyin rengiydi. Ýþte bu yüzden hayatýn rengi yeþilden hemen sonra geldi gökyüzünün rengi mavi. Ýþte bu yüzden insana sonsuz görünen denizin rengi maviydi insanýn gözünde. Araçsýz kontrol edemediði, ya da hiç kontrol edemediði her þeyi mavi gördü insan. þimþek, yýldýrým, gökyüzü ve deniz. Moru en sona koydu insan aklýnda ve gök kuþaðýnda. Çünkü sonun rengiydi mor. Gökten gelen hayat göðe çekildiðinde geride kalan ve yere tutsak kalýntý mora çalýyordu yavaþ yavaþ. Ve mora ölüm dedi insan, mordan korktu. Ýþte buydu gök kuþaðý. Sonra bitkilerin ürettiði renkleri suya tutsak edip adýna boya dediler. Ve verdiler elime hayatý çizeyim diye. Ben, sokaklarý yurt bilmiþ aklý renklere tutsak umarsýz serseri. Þimdi tuvalime suya tutsak renklerle seni çiziyorum. Seni nerede gördüm, nasýl tanýdým bilmiyorum. Ama parmaklarýnýn bana pazarlýksýz ve hiç bir þey beklemeyen, hiç bir þey istemeyen dokunuþunu sevdim önce. Sonra karþýlýksýz masmavi dostluðunu sevdim. O masmavi dostluðunu öyle çok sevdim ki, hayatýmýn tuvalinde mavi kalmadý. Tükendi yerin ve göðün bütün mavisi. Ama içime býraktýðýn o mavi kapsül patlayýp büyüdükçe büyüyor, kapsülden yayýlan sevgi içimde çýð gibi büyüyordu. Sonra dostluðun yetmeyeceðini bildim her nasýlsa. Ve imdadýma yetiþti kýrmýzý. Ýç içe geçti mavi ve kýrmýzý, ama karýþtýrmadým bir birine. Çünkü bir birine karýþmasý mor demekti. Ve mor ölüm demekti, yok oluþ demekti. Sonra yeþil gelip girdi araya,yeþilin bereketi sardý maviyi ve kýrmýzýyý. Önce dostluk büydüü, kocaman oldu. Tuvalimde taþtý renkler. Resmin sýðmadý tuvalime. Ve adýný aþk koyup tüm tutkularýmý paletime sürüp kýpkýrmýzý ve yepyeni bir tuval açtým. Þimdi hayatýmýzýn resmini çiziyorum. Bir birine karýþtý en güzel renkler ve en güzel sesler. Renklerim söz verdiler katýlmaya renklerine. Ve sesim söz verdi sesin olmaya. Þimdi neredesin, kimsin bilmiyorum. Ama paletimdeki renklerde ve kulaðýmdaki seslerde, evrenin her yerinde seni arýyorum. Düþümde göredüm seni, resmini çizdim. Þimdi elimde tablom seni arýyorum. Neredesin?
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © mahmut dað, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |