Zamaný gelen bir düþüncenin gücüne hiçbir ordu karþý koyamaz. -Victor Hugo |
|
||||||||||
|
Üzerinde gerçek anlamda düþünmemiz gereken ne çok þey olduðunu? Örneðin þu an 560 km yukarýda, Güneþ’teki patlamalar nedeniyle hýzý saatte 100 binlerce kilometreyi bulan radyasyon fýrtýnalarýnýn gerçekleþtiðini... Uzayýn -273 derecelik dondurucu soðuðunu... Yýldýzlarýn içinde ise milyarlarca derecelik sýcaklýk olduðunu… Uzay boþluðunda büyük bir hýzla savrulan göktaþlarýndan nasýl korunduðumuzu… Her gece uykuda adeta öldüðümüzü ancak sabah yine bir önceki günkü bilinçle yeni güne baþladýðýmýzý… Kur’an’da, Allah’ýn verdiði nimetler haber verilir ve insanlara bunlar için þükretmeleri hatýrlatýlýr. Bu nimetlerin bir kýsmý þunlardýr: Ýnsanýn düzgün bir biçimde yaratýlýp var edilmesi, iþitme, görme gibi duyularýn verilmesi, gece ile gündüzün yaratýlmasý, Allah’ýn kullarýna güzel ahlaký bildirmesi, ayetlerini açýklamasý, müminleri temizleyip arýndýrmasý, günahlarýn baðýþlanmasý, ibadetlerde kolaylýk saðlanmasý, müminlerin sýkýntýlardan kurtarýlmasý, insanlarýn yeryüzünde yerleþik kýlýnmasý ve verilen geçimlikler, içmek için yaratýlan su, topraktan çýkan ürünler, insanlarýn hizmetine verilen hayvanlar, insanlarýn emrine sunulan deniz ve içindeki ürünler, süs eþyalarý, denizde giden gemiler... Allah’ýn insana verdiði nimetler, sayýlamayacak kadar çoktur. Özellikle diðer canlýlarla kýyaslayacak olursak, insanlarýn ne kadar çok özelliðe sahip olduðunu anlayabiliriz. Örneðin, baþ parmaðý yalnýzca insan kullanabilir. Yalnýzca insan gülebilir ve diðer canlýlarýn seslerini taklit edebilir. Hayvanlar ise yalnýzca Allah’ýn kendilerine vermiþ olduðu seslerini kullanabilirler. Ayrýca hayvanlarýn belirli yiyecekleri vardýr, insanlar ise çeþit çeþit yiyeceklerle beslenirler. Tüm canlýlar Allah’ýn ilhamýyla ve buyruðuyla görevlerini yerine getirirler. Örneðin arý, Allah’ýn vahyi ile, insanlar için kendi ihtiyacýnýn çok üzerinde sürekli bal üretir. Canlý ya da cansýz yaratýlmýþ herþey fýtratýna göre davranýr. Ýnsan hariç... O, sahip olduðu bunca nimete raðmen nankörlük eder. Hayvanlar Yaratýcýsýna teslim olurken, insan teslim olmakta zorlanýr. Çoðu insan, yalnýzca çok büyük ve çok özel bir nimete kavuþtuðunda ya da büyük bir sorunu atlattýðýnda þükreder. Oysa insanýn her aný nimetlerle doludur. Yaþamý, saðlýðý, aklý, þuuru, görebilmesi, iþitebilmesi, soluk alabilmesi; bunlarýn tümü çok büyük birer nimettir ve her an insana sunulur. Ýnsan, her biri için ayrý ayrý þükür içinde olmalýdýr. Ancak gafletteki kiþiler, bu nimetlerin deðerini bilmez, yitirdiklerinde anlarlar. Müminler ise herþeyin gerçek sahibinin Allah olduðunu kavramýþlardýr ve Katýndan rahmet olarak sunduðu her nimet için O’na þükrederler. " Sonra o gün, nimetten sorguya çekileceksiniz." (Tekasür Suresi, 8) ayetiyle bildirildiði üzere ahirette Rabb’leri karþýsýnda yapayalnýz sorgulanacaklarýnýn bilincindedirler. Þükürleri yalnýzca maddi þeyler konusunda deðildir. Allah’ýn bahþettiði akýl, iman, saðlýk, ilim, basiret ve güçleri; bunlarýn hepsi þükür vesilesidir. Ýmtihan mekaný olan dünyada davranýþlarýmýzla imtihan oluruz. Allah Kur’an’da, "Þüphesiz Biz insaný, karmaþýk olan bir damla sudan yarattýk. Onu deniyoruz. Bundan dolayý onu iþiten ve gören yaptýk. Biz ona yolu gösterdik; (artýk o,) ya þükredici olur ya da nankör. (Ýnsan Suresi, 2-3) buyurur. Ýmtihan olan insan iki yoldan birini seçer; þükrü ya da nankörlüðü. Þükür imanla, þükretmemek yani nankörlük ise inkarla gelir. Kur’an’da, "Eðer þükreder ve iman ederseniz, Allah azabýnýzla ne yapsýn? Allah þükrün karþýlýðýný verendir, bilendir. (Nisa Suresi, 147) buyrulur. Allah kullarýna azap vermeyi dilemez. Ancak insanlarýn çoðu bencil, zalim ve nankör bir karakter sergiler. Allah sayýlamayacak kadar çok nimet yaratýrken bu kimseler Yarataný düþünmezler. Ýnsan, gittiði bir evde çok güzel hazýrlanmýþ bir masa görse kimin hazýrladýðýný merak etmeden hemen oturup yemekleri yemeye mi baþlar?.. Allah’ýn, bahþettiði bunca nimet karþýlýðýnda bizden istediði tek þey nankörlük etmememiz ve O’na þükretmemiz. Dahasý Allah þükredersek artýracaðýný da haber verirken... Bu kadar mý zordur istenen?.. Size her istediðiniz þeyi verdi. Eðer Allah’ýn nimetini saymaya kalkýþýrsanýz, onu sayýp-bitirmeye güç yetiremezsiniz. Gerçek þu ki, insan pek zalimdir, pek nankördür. (Ýbrahim Suresi, 34)
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Fuat Türker, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |