Sonunda bu da oldu. Özellikle çocuklarýn severek izledikleri “Çocuklar Duymasýn” adlý televizyon dizisinde abartýlý bir eþcinsel karakter ekranlara geldi. Bunun gereði ve anlamý neydi?..

Yazýlý ve görsel medya, eþcinselliði bir "cinsel tercih" konusu olarak gören dünya görüþünü yaygýnlaþtýrarak aðýr bir toplumsal yükümlülüðü üstleniyor. Gazete ve televizyonlarda hemen her gün eþcinseller görmek toplumda artýk kanýksanýr hale geldi. Medyanýn yardýmýyla, yýllar içinde telkinin dozu yavaþ yavaþ artýrýlarak, bu ahlak ve düþünüþ biçimi insanlara benimsetilmeye çalýþýlýyor. Özellikle televizyon programlarýnda ve dizi filmlerde eþcinsel karakterlere yer vererek, eðlence programlarýnda eþcinsel taklitleri yapýlarak, hatta yemek programlarýnda erkek ve bayan yarýþmacýlarýn yanýsýra bir de eþcinsel yarýþmacý tercih edilerek topluma 3. cins telkini veriliyor.

"Ýnsaný insan yapan þey genlerle sýnýrlýdýr" þeklindeki görüþ tam bir aldatmacadýr." Genler ve davranýþlar arasýnda baðlantý iddiasý bilimsel deðildir. Ýnsanda biyolojik olarak eþcinsel eðilim yoktur. ’Alkolizm geni’, ’þizofreni geni’, ’eþcinsellik geni’ gibi hurafeler insanlarý olumsuz etkiler. Ýnsan, "ben bundan kurtulamam, genlerim beni buna yönlendiriyor" yanýlgýsýna kapýlabilir hatta kimi de bunu hatalarýna mazeret olarak kullanabilir.

Eþcinsellik biyolojik doðada var mýdýr?" sorusuna Prof. Dr. Nevzat Tarhan þöyle cevap veriyor: "Eþcinsellikle ilgili genel kabul gören görüþlere göre insanda doðal olarak var olan bir yönelim deðildir. Sosyal öðrenme ile ve yanlýþ eðitimle geliþmiþ bir durumdur. Biyolojik doðaya uymayan bir sapmadýr."

Eþcinsellik Hastalýk Olmaktan Nasýl Çýkarýldý?

Eþcinsellik 1973 yýlýna kadar psikiyatrinin taný kitabý olan DSM’de bir hastalýk olarak tanýmlanýyordu. Peki eþcinselliðin hastalýk kategorisinden çýkarýlmasý nasýl olmuþtu? Bir baskýnla. Yanlýþ okumadýnýz, eþcinsel aktivistler APA’nýn (Amerikan Psikiyatri Birliði) kongresini deyim yerindeyse “basmýþ” ve üyeleri baský altýnda tutarak bir oylama sonucu eþcinselliðin hastalýk kategorisinden çýkartýlmasýný saðlamýþlardý (Ülserin oylama ile hastalýk olmaktan çýkarýldýðýný düþünelim, ne kadar bilimsel deðil mi?)!

Oylamanýn sonuçlarý da ilginçti. Toplam üyelerin %32’sinin oyuyla eþcinsellik bir hastalýk olmaktan çýkarýlýyordu. Diðer bir ifadeyle “%32’nin %58’i” el kaldýrarak “artýk eþcinsellik bundan böyle hastalýk deðildir” demiþti. [*]

1987 yýlýna gelindiðinde eþcinsellik yanlýsý hareketin bir nevi manifestosu sayýlabilecek “The Overhauling of Straight America” (Eþcinsel Olmayan Amerika’nýn Yeniden Yapýlandýrýlmasý) isimli makale Guide dergisinde yayýnlandý. Marshall Kirk ve Erastes Pill (asýl adý Hunter Madsen) tarafýndan kaleme alýnan bu makale eþcinselliði yaygýnlaþtýrmak için takip edilecek stratejiyi anlatýyordu. Yazarlar eþcinsel hareketin yaygýnlaþmasý için özenle hazýrlanmýþ 6 aþamalý stratejik bir plan öngörüyorlardý. Ayrýntýlarýnda Türkiye’de yaþananlarý da anlamamýzý kolaylaþtýracak bu belgenin sadece anahatlarýný aktaralým. Takip edilecek stratejik harita özetle þu þekilde belirlenmiþti:

* Eþcinseller ve eþcinsellik hakkýnda olabildiðince sýk ve yüksek sesle konuþ.
* Eþcinselleri bir kurban olarak, acýnacak bir portre olarak resmet, saldýrgan bir tehlike olarak deðil.
* Koruyucu olarak adil/yasal bir neden bul.
* Eþcinselleri iyi/sempatik göster.
* Eþcinsellere saldýranlarý kötü göster.
* Ekonomik kaynak oluþtur/talep et.

Son yýllarda yaþananlarý çok daha iyi anlýyoruz deðil mi? Yap bozun parçalarý yerlerine birer birer yerleþiyor...

Sonuç Olarak; Eþcinselliði normal görenler ve gösterenler, eþcinselliðin, Allah’ýn sýnýrlarýný çiðnemek anlamýna geldiðini bilmelidirler. Ýnsaný "en güzel bir biçimde" (Tin Suresi, 4) yaratan ve onu "düzgün kýlan" Yüce Allah’ýn uyarýsýný göz ardý etmemelidirler.

Ýnsan davranýþlarýnda moleküllerin etkisi olduðuna inanmak, mutluluk ya da orman tanrýsý gibi putlar edinmeye benzer. Ýnsanýn ruhsal kiþiliði maddeyle açýklanamaz. Ýnsanýn davranýþlarýnýn kaynaðý, Allah’ýn ona verdiði nefsi ve vicdanýdýr. Nefsi onu þeytanýn sapkýn yoluna çekmeye çalýþýr. Allah’ýn ilhamý olan vicdanýna uyan insan ise doðru yoldadýr. Ýnsan, bu ikisinin çatýþmasýyla imtihan olur. Rabb’ine ne denli yakýn olursa insan, hatalardan, sapkýnlýklardan ve kötülüklerden o kadar uzak olur. Nefsine uyan kiþiyi "kötü ve sapkýn" yapan genleri deðil, Kur’an’da da haber verildiði gibi kendi kararý, isteði ve tutkularýdýr.



Fuat Türker

[*]Kadýn News Haber Portal