Dünyada insandan çok aptal var. -Heinrich Heine |
|
||||||||||
|
Güneþ ufukta kaybolurken zil sesi, minderin üzerinde uyuklayan kediyi sýçrattý. Ahu, gözlüklerini indirip saate baktý. Zil ikinci kez çalarken kalemini masaya býrakýp kalktý. Terliðinin týkýrtýsýna kedi hoplayýp zýplýyordu. “Kim o?” “Polis!” Zinciri çözüp, bir gözü görünecek þekilde kapýyý araladý. Kapýnýn önünde duran iki üniformalý adama dikkatlice baktý. Esmer, geniþ omuzlu kýrk yaþlarýndaki adamýn elinde bazý evraklar vardý. Öteki týknaz adam ise elini formasýnýn iç cebine sokmuþ, karýþtýrýyordu. Ahu boðazýný temizleyip “Buyurun memur bey! Bir sorun mu var?” diye sordu. “Hanýmefendi, evde beslediðiniz kedinizden þikâyet var.” Ahu duyduklarýna inanamýyordu. Kedisinin kimseye zararý olamazdý ki. Kapýnýn arkasýna geçip üstüne baþýna çekidüzen verdi. Kapýyý sonuna kadar açýp ellerini göðsünün altýnda birleþtirdi. “Kim þikâyet etmiþ?” “Bu konuda biz bilgi veremeyiz.” Esmer adam hiç konuþmuyordu. Elindeki kâðýtlarý evirip çeviriyor, ofluyordu. Sarý miyavlamaya baþladý. Huzursuzlaþmýþtý. Ahu’nun bacaklarýna sürtündü. Baþýný kaldýrýp sahibinin gözlerinin içine baktý. “Kediniz çok gürültü yaptýðý, apartman sakinlerini rahatsýz ettiði ve evinizden kötü koku geldiði için þikâyet edilmiþsiniz.” Ahu ne diyeceðini þaþýrmýþtý. “Ama…” ile baþlayan sayýsýz cümle dilinin ucuna geliyordu. Kedisi yoldaþýydý. Dört yýldýr bu dairede oturuyordu. Kimse en ufacýk bir memnuniyetsizlik belirtisi göstermemiþti. Hatta birkaç komþu, özellikle kedi beslediði için ona hayranlýk duyduklarýný söylemiþti. Karþý dairenin kapýsý açýlýnca iki adam ileri doðru adým atýp kapýnýn önünü açtý. Serkan garip garip polislere baktý. On beþ yaþýndaki çocuk hem korkmuþ, hem de þaþýrmýþtý. Sarý’yý görünce sevmek için öne doðru hamle yaptý. Týknaz olan polis önünü kesip “Þu an olmaz evlat!” dedi. Çocuðun omzunu kavrayýp dostça sýrtýna vurdu. Çocuk yutkundu. “Ýyi günler!” dileyerek merdivenlere yöneldi. “Bakýn iþte onu sevenler de var.” “Hanýmefendi! Siz bize fýrsat vermiyorsunuz. Kediniz hakkýnda þikâyet var. Bu nedenle kedinizi bakým evine almak zorundayýz.” Ahu geriye doðru sendeledi. Kapýnýn pervazýna tutunup sað elini alnýna götürdü. “Hayvan barýnaðýna mý yani?” “Evet. Belediyenin barýnaðýnýn nasýl sistemli iþlediðini biliyorsunuzdur. Ayrýca geçici bir süre için.” “Nasýl yani? “ Soruþturma sürene kadar.” “Mahkeme size duruþma tarihini bildirecektir. Merak etmeyin iki hafta içinde sorun çözülmüþ olur.” Ahu ne diyeceðini bilmiyordu. Kafasý karýþmýþtý. Apartmandaki komþularýný tek tek düþündü. Böyle bir þerefsizliði kimin yapmýþ olabileceðini tahmin edemedi. Esmer olan polis kaðýt mendil uzattýðýnda aðladýðýný fark etti. “Kedinize en iyi þartlarda bakýlacaktýr. Tatile çýktýðýnýzý ve onu bize emanet ettiðinizi düþünün.” Sarý’yý kucaðýna almak için hamle yapan týknaz adam kedinin týslamasýyla geri çekildi. Ahu’nun arkasýnda duvar dibine sinen kedinin suratýnda düþmanca bir ifade vardý. Ýki adam bakýþýp Ahu’ya döndü. “Ýsterseniz kedinizin mamasýný ve araç-gereçlerini verebilirsiniz.” “Ah! Verebiliyor muydum? Bu beni çok rahatlatacak.” Kedinin birkaç kýyafetini, mamasýný aðlayarak poþete koydu. Kedisine sarýlýp tüylerini okþadý. Polisler sýkýlmaya baþlamýþlardý. Ahu poþeti ve kediyi uzattýðýnda ayakta duracak gücü kalmamýþtý. Ýki adam hýzla merdivenlerden indiler. Hýçkýrarak aðlayan kadýn dizlerinin üzerine çökmüþ kedisinin binayý titreten miyavlamalarýna kulaklarýný týkamýþtý. Omzuna dokunan elle korktu. Geri kaçýp karanlýkta üzerine doðru gelen kiþinin kim olduðuna baktý. Serkan’ý görünce rahatladý. “Abla neyin var?” “Sarý’yý götürdüler.” Hýçkýrýklarýnýn arasýnda zor duyulur bir sesle söylemiþti. Serkan anlamadýðýný söyleyince tekrar etti. Çocuk þaþkýnlýðý sesine yansýmýþtý, “Sarý’yý niye götürdüler?” dedi. Ahu anlatabildiði kadar anlatmaya çalýþtý. “Abla, ben o adamlardan kýsa boylusunu dün gördüm. Bu çevrede Van veya Siyam kedisi besleyen var mý, diye sordu. Ben de Van kedisi var, dedim. Ama buranýn adresini vermedim. Meðer polislermiþ. Ben de serseriler diye düþünmüþtüm.” Ahu söylenen sözcükleri artýk dinlemiyordu. Ayaða kalkýp yalpalayarak telefonun baþýna gitti. Ýlk önce bilinmeyen numaralar servisini, sonra hayvan barýnaðýný aradý. Karþýsýndaki adamýn söylediklerini sessizce dinledi. Görüþme bittiðinde ahizeyi yerine koyamadan yere yuvarlandý. Kapý sesine gözlerini açtýðýnda akþam olmuþtu. Kalemini masaya koyup ayaða kalktý. Terliklerinin döþemeyi döven sesi kulaklarýný rahatsýz etti. Kapýyý açmadan önce ýþýðý yakýp terliklerini çýkardý. Zinciri çýkarýp kapýyý araladý. Tek gözle kapýda duran iki adama baktý. Kalbi yerinden çýkacakmýþ gibi atarken, kapýnýn arkasýna geçip üzerini düzeltti. Sarý, ayaklarýna dolanýp miyavladý. Ahu bütün cesaretini toplayýp iki polise kapýyý ardýna kadar açtý.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Semrin ÞAHÝN, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |