Yaþamak için topu toplam altý haftam kalsaydý ne mi yapardým? Tuþlara daha hýzlý basmaya bakardým. -Isaac Asimov |
|
||||||||||
|
-Gidersin randevu verdiðin yerde kýzý beklersin buluþup konuþursunuz dedim. -Ýþte ben böyle istemiyorum abi dedi. -Ya nasýl istiyorsun dedim. -Ben kýzla buluþmadan önce kýzý bir müddet tanýmak istiyorum, onun için kýzla buluþacaðýmýz yere yakýn bir yerde senin tanýdýððýn bir iþyerinden kýzý görmem lazým dedi. -Oðlum sen filimmi çeviriyorsun, git buluþ ve konuþ iþte. Bunun baþka türlü yolu varmý dedim. -Abi sen beni anlamýyorsun. -Tamam oðlum tamam. Sen kýzdan çekiniyorsun, birazda korkuyorsun galiba. Acaba kýz nasýl diye bakacaksýn kýzla konuþmaya cesaretini topladýktan sonrada kýzýn yanýna gideceksin dimi? -Hah þöyle anladý þimdi dedi. Varmý öyle tanýdýðýn biri orada. Gençlik iþte. Biraz düþündüm ve -Var dedim. Telefona sarýlýp bizim delikanlýnýn kýzla buluþacaðý yere oldukça yakýn bir büfenin sahibin aradým. Hoþ sohbetten sonra durumu anlatýp,acaba o gün bu genci büfesinde kýsa bir müddet çalýþtýrýp çalýþtýramayacaðýný sordum. -Olur , gelsin dedi. Ogün gelince oraya beraber gidecek ve büfenin sahibi ile tanýþtýrýp onu orada býrakacaktým. Ilýk bir pazar günü bizim genç eve damladý. -Hadi abi gidelim dedi. -Olur dedim, geyineyimde çýkalým. Gencin içi içine sýðmýyordu. Parka gittiðimizde buluþmak için bir saatleri vardý. Arkadaþýmýn büfesine gittik. Arkadaþým dostca ve gülerek, -Bu delikanlýmý dedi -Evet dedim. -Gelsene dedi. -Gideyim dedim. -iþinmi var? -Yok ! -Gel öyleyse hem bakalým ne olacak sende görürsün dedi. -Giy bakalým þu önlüðü delikanlý dedi . Bari tam bir iþçiye benze öyle deðilmi? Büfedekilerle birlikte hepimiz güldük. Büfede bir delikanlý ile bir delikanlý kýz daha vardý. Bizim delikanlýda büfede þaþkýn þaþkýn diðer çalýþanlarla birlikte acemilik çeksede müþterilerle ilgilenmiye çalýþýyor,diðer çalýþanlarda bu acemi garsona yardým ediyorlar, öðretiyorlardý. Randevu saati yaklaþtýkça bizim delikanlýnýn gözü hep buluþacaklarý karþýdaki çay bahçesinde. Bizim oðlanýn eli ayaðýna dolaþýyor, terliyor. Çalýþan diðer delikanlýda -Gelmiyecek galiba seninki diye takýlýyor Genç kýzda hiç bir þey söylemeden hem iþini yapýyor hemde olanlarý seyrediyordu. Saatler geçti ne gelen var ne giden. Bizim oðlanýn morali bozuk. Büfede çalýþanlarýn aðzýný býçak açmýyor. Büfede çalýþan diðer delikanlý bizimkine bakarak takýlýyor. -Yemi iyi yedin galiba arkadaþ... Bizim oðlan reknten renge giriyor, terliyor ama cevap veremiyor. Artýk dayanamadý. -Ben böyle iþin içinde yokum, hem randevu veriyor hem de gelmiyor. Böyle þey olur mu dedi ve üzerindeki iþ önlüðünü çýkarýp masanýn altýna koyup bana döndü -Ben gidiyorum amca dedi. Hýþýmla büfenin kapýsýna doðru yürüdü. Bu sýrada orada çalýþan kýz lafa karýþtý -Sen o kýza randevuya gelmedi diye kýzýyorsun ama sen verdiðin randevuya gittinmiki o kýzý suçluyorsun ? dedi. -Ben burdayým ya o geleydi ben çýkýp onun yanýna gidecektim, geldimiki ? dedi oðlan. Biz þaþkýn þaþkýn durumu izliyorduk. Bu sefer büfede çalýþan delikanlý lafa karýþtý. -Sen o kýza randevuya gelmedi diye kýzmaya hakkýn yok , sen gittinmi ki onu gelmedi diye suçluyorsun dedi. Biran sessizlik oldu.Bizim oðlan boynu bükük büfeden çýktý ki ... -Nereye gidiyorsun diye bir ses duydu. Döndü büfede beraber çalýþtýðý kýzdý. -Hadi gel randevu verdiðimiz yere birlikte gidelim dedi. Bizim delikanlý sendeledi, büfenin kenarýna dayandý. Kýz, -Gel düþeceksin gir kolumada randevulaþtýðýmýz yere birlikte gidelim dedi. Birlikte yavaþ yavaþ yürümeye baþladýlar. Ben olayýn etkisiyle þaþkýn þaþkýn bakarken büfe sahibi arkadaþým kahkahalarla gülüyordu. -Sen bu oyunu biliyormuydun yoksa dedim. Gülerek; -Tabiki. Bunu sadece ben biliyordum. O haným kýzda senin gibi sevdiðim bir arkadaþýmýn kýzý, bu iþ için geldi O da senin delikanlý gibi buluþacaðý arkadaþýný merak ediyordu dedi. Birer çay daha içtik ve olayýn þaþkýnlýðýndan kurtulduktan sonra, Kalktým iyi günler dileyip ayrýlýrken arkadaþým hala gülüyordu. Çay bahçesinin yanýndan geçerken kafamý çevirip bizimkilere baktým. Masada karþýlýklý oturmuþlar sanki kýrk yýllýk dostmuþlar gibi hem konuþuyorlar hemde çaylarýný yudumluyorlardý. Bende parkýn çýkýþ kapýsýna yönelirken,güneþte ardýnda býraktýðý kýzýllýkla kayboluyordu. Mustafa Arif Razgartlý
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Mustafa Arif Razgartlý, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |