"Denemeler"de gördüðüm þeyi Montaigne'de deðil, kendimde buluyorum. -Pascal |
|
||||||||||
|
Fatura yatýrmak için gelen insanlarýn üzerinde bakýþlarýný gezdirdi. Hepsi bedenlerinin içine sýkýþmýþ soðuk suratlý, yalnýz insanlardý. Yozlaþmanýn izleri görünüyordu simalarýnda. Murat, tavandan insanlarýn suratlarýna ölüm sarýlýðý saran karpuz lambalardan birinin altýnda durdu. Baþýný yukarýya kaldýrýp lambalarýn birbirlerine olan yakýnlýk derecelerine baktý. Her biri ayrý bir bölümdeydi ve aralarýnda kiriþler vardý. Ýnsanlarýn aralarýna ördükleri duvarlar gibiydiler. Bu duvarlarýn ötesinde ayný görevi yapan lambalardý insanlar. Bakýþlarýný salonda gezdirdi. Hangi giþeye yöneleceðine karar veremedi. Giþe görevlilerine baktý bir bir. Soðuk camýn ardýnda, yuvarlak deliðin önünde duran yüzlerinde büyük bir býkkýnlýk seziliyordu. Hiç konuþmadan çalýþan bu insanlarýn bir an önce evlerine gitme derdinde olduklarý her hallerinden belliydi. Murat, karþýsýndaki kuyruðun sonundaki pembe paltolu, baþörtülü kadýna yaklaþýp “ Elektrik faturasý buradan mý yatýrýlýyor?” diye sordu. Kadýn konuþmaya gerek görmeden baþýný salladý. Murat’ýn caný sýkýldýðý için yutkundu ve soru sorulmamasý gereken zavallý bir kadýn iþte, diye mýrýldandý. Yan tarafýnda kendisine benzeyen adama baktý. Adam ortada durmuþ, hangi sýraya girsem acaba, der gibi bakýnýyordu. Muratla göz göze gelince ondan tarafa yaklaþtý. Murat gözlerini kaçýrarak baþka bir þeyle uðraþýyormuþ izlenimini vermek için cebinden elektrik faturasýný çýkardý. Büyük bir dikkatle buruþmuþ olan kâðýt parçasýný düzeltmeye çalýþtý. Tamamen ezilmiþ olan faturayý -rakamý hiç bilmiyormuþ gibi- yüzüne yaklaþtýrýp okumaya çalýþtý. Bu faturanýn çokluðu nedeniyle karýsýyla kavga etmiþ, güzeller güzeli kýzýnýn kalbini kýrmýþtý. “ 350 lira mý?” alnýný eliyle ovalarken þaþkýnlýðý yüzüne, siniri ise sesine yansýyarak “350 lira,bu nasýl ödenir? Býktým sizin müsrifliðinizden. Bütün gün gereksiz yere elektrik kullanýyorsunuz.” demiþti. “Doðru konuþ Murat! Gereksiz yere hiçbir þey kullanýlmaz bu evde. Merak etme, tasarrufun ne olduðunu senden daha iyi biliyorum.” “ Biliyorsun ha! Güldürme beni kadýn. Her gün bulaþýk makinesi çalýþýyor. Tek çamaþýr için çamaþýr makinesini kullanýyorsun. Kahve yapmak için bile makine kullanýyorsun.” “Yeter be! Adam gibi bir iþte çalýþsaydýn, gelirin iyi olsaydý böyle olmazdý. Kendi ezikliðini benden çýkarma.” Murat bu sözcükleri her gün duyduðu için patlamýþ, sinirle yumruðunu havaya kaldýrmýþtý. Araya kýzýnýn, Zeynep’in sesi girince kalkan eli havada kalmýþ, Kýzýna “Sen karýþma, çabuk odana git.”demiþti. Kýzýnýn araya girmesi karýsýna cesaret vermiþti. “ Ne duruyorsun? Vursana, hadi vur. Baþka bir þeyden anlamazsýn zaten.” Murat diþlerini gýcýrdatýp, yutkunarak elini indirmiþti. Sinirini kapýdan çýkarmýþ, çarpan kapýnýn pervazýndan sývalar dökülürken, çýkýp gitmiþti. Bir haftaya yakýn konuþmamýþlardý. Bir haftanýn sonunda yatakta ayaklarý birbirine deðince karýsý sarýlmýþ, Murat’ta bu fýrsatý ihtiyaçlarý için kullanmýþtý. Murat’ýn gözünde canlanan o anýlar gülümsemesine yol açtý. Faturayý hala düzeltmeye çalýþýyordu. Bu esnada adam yanýna yaklaþmýþ, konuþmak için bir fýrsat kolluyordu. “Affedersiniz! Elektrik faturasý buradan mý yatýrýlýyor?” Murat baþörtülü kadýnýn kendisine yaptýðý gibi baþýný sallamakla yetindi. Bir saniye sonra kadýn hakkýnda düþündüklerini hatýrlayarak “Evet buradan yatýrýlýyor.” dedi. “Ne kadar uzun bir kuyruk? Deðil mi?” Adam, Murat’ýn konuþmak istemediðini anlamamýþ cevap bekleyerek söyleniyordu.. “ Ne kadar yavaþ çalýþýyorlar. Bu memurlar ne kadar rahat ve suratsýzlar.” “ Evet, haklýsýn.” Kýsa cevaplarla geçiþtirebileceðini düþündü, ama adam aylarca konuþmamýþ gibi istekle konuþuyordu. “ Ya kardeþ! Þu kadýnlar ne kadar düþüncesiz oluyorlar. 150 lira gelmiþ fatura. Yazýk deðil mi?” “ Haklýsýnýz,” “Sen de mi fatura yatýracaksýn ?” “Evet” “Size ne kadar gelmiþ.” “Bize de 350 gelmiþ.” “Vay be! Benim karýdan daha beteri varmýþ.” Murat, duyduðu sözlere inanmýyormuþ gibi adamýn yüzüne dikkatlice baktý. Adam olaðan bir þeyden bahsedermiþ gibi konuþmaya devam ediyordu. “ Yok yok Ayþe’ye haksýzlýk ediyormuþum. Bundan sonra ona hiç kýzmayacaðým. Kardeþ sana da Allah kolaylýk versin. Ne o? Niye öyle baktýn suratýmda bir þey mi var yoksa?” Son sözcükler adamýn aðzýndan zor çýktý. Murat adamýn yakasýna yapýþýp, diþlerinin arasýndan “Ulan þerefsiz. Ne biçim konuþuyorsun sen. Manyak herif. Sana ne benim faturamdan, sana ne benim karýmdan.” Havaya kaldýrdýðý eli adamýn tam çenesinde yumruða dönüþüp, etrafa kanla karýþýk salya saçýlmasýna yol açtý. Etraftaki insanlarýn umursamaz bakýþlarý esnasýnda iki yumruðu da adamýn suratýna geçirdi. Adam savrulduðu yerden ayaða kalkmaya çalýþýyordu. Murat üzerini elleriyle silkeledikten sonra paltosunun yakasýný düzeltti. “ Faturanýza da, size de…” diye söylendikten sonra çýkýþa doðru yöneldi. Giþe görevlileri camekândaki deliklerinden kafalarýný uzatmýþlar, ne olduðunu görmeye çalýþýyorlardý. Ýçlerinden biri “ Ya arkadaþ her gün kuyruk kavgasý olmak zorunda mý? Sýrayla alýyoruz iþte.” dedi. “ Haklýsýn. Bu insanlar bir tuhaf zaten. Onlar için uðraþýyorsun yine de seni adam yerine koymuyorlar, bir de böyle davranarak huzurunu bozuyorlar.” Memur konuþurken sýra baþörtülü kadýna gelmiþti. Kadýn faturayý uzatýrken adam hala konuþmaya devam ediyordu. Bu konuþmalar sürerken, Murat çoktan dýþarýya çýkmýþtý. Sinirini yatýþtýrmak için deniz kenarýna doðru yöneldi. Etrafýndaki insanlarýn þehrin karmaþasý içerisinde koþuþturmalarýný izledi. Ýnsanlarla arasýna çift tuðlayla örülmüþ kalýn duvarlar koymaya karar verdi. Duvarlarýn ötesinde envai çeþit insan vardý ve onun için en iyisi kalkanlarýný saðlam yapmaktý. Toplum, insanlarý birbirinden uzaklaþtýrýrken saygýyý ve terbiyeyi de beraberinde götürüyor diye düþündü. Faturayý çaycýyla gönderecek ve yadýrgadýðý insanlar gibi yalnýzlaþacaktý. Piþmanlýk dalgasý parmak uçlarýndan vücuduna yayýlýrken martýlarýn çýðlýklarýný dinlemeye koyuldu. Semrin ÞAHÝN
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Semrin ÞAHÝN, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |